POLİTİKA - 22 Nisan 2012 Pazar 15:20

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI TEKİN, TOKAT`TA

A
A
A
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI TEKİN, TOKAT`TA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Eğer samimiyetiniz varsa hesaplaşmak istiyorsanız darbecilerin getirdiği bütün yasaları ortadan kaldıralım" dedi.
Büyük Tokat Oteli`nde Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı`nın kongresine katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, Türkiye`nin gerçek gündemi konuşulmadığını ileri sürerek, "28 Şubat, 12 Eylül, Balyoz planı, Sayın Arınca suikat planı, şimdi siz merak etmez misiniz? Ben merak ediyorum. Sayın Arınç`a soruyorum size kim suikat planı yaptı? Çıkarın kardeşim. Bir ülkenin başbakanına suikast planı yapılıyorsa niye çıkarmıyorsunuz? Türkiye`nin gündemini 26 gün meşgul ettiler. Basında, medyada, `Arınç`a
suikast yapılacak` diye bu tantanalarla geçti. Aklınızda birşey kaldı mı bu Arınç`a suikast planı ile ilgili. Benim aklımda iki şey kaldı patatesçi ile soğancı. Bu mu sizin devlet anlayışınız. Türkiye`nin gündemini kaçırmak için hergün bir tantana hergün bir hikaye" dedi.
Tekin, 12 Eylül dönemi darbe döneminin getirmiş olduğu anti demokratik uygulamaları kaldıralım diye kanun teklifi veren bir siyasi parti olduklarını belirterek, "Nerdeydin sen Tayyip bey, AK Parti yetkilileri parlementoda sayısal çoğunluğu yok muydu. Niçin reddettin. Şimdi 28 Şubat`la hesaplaşacaklarmış. 28 Şubat`la, 12 Eylül`le hesaplaşamazsınız, göstermelik hesaplaşabilirsiniz. Çünkü 12 Eylül, 28 Şubat sizi yarattı. Siz oradan devşirme olarak geldiniz. 12 Eylül dönenminde bu salonun yarısı mağdurdur.
12 Eylül döneminde AK Parti`de mağdur olan biri var mı? Mesela sayın Cumhurbaşkanınır 12 Eylül döneminde mağduriyeti var mı? Sayın Başbakan`ın var mı? Bakanlar Kurulu`nun var mı? Sen kiminle hesaplaşacaksın. Seni yaratanlarla hesaplaşabiilr misin? Biz de diyoruz ki eğer samimiyetiniz varsa hesaplaşmak istiyorsanız darbecilerin getirdiği bütün yasaları ortadan kaldıralım. "Hayır, ben onun üstüne oturacağım millette demokrasi dersi vereceğim" Bu iki yüzlü anlayışı partilli arkadaşlarımızın her alanda anlatması
gerekiyor. Niçin bunlar anlaşamaz. Bakanlar Kurulu`na AK Parti vekillerine baktığınızda önemli bir kısmı 12 Eylül`de yetkili alanlarda. Bugünkü Beşir Atalay o gün ne görev yapardı? Vali, emniyet müdürü, işkenceci emniyet müdürü var. Kimlere işkence yaptı sizlere bizlere. Hesaplaşacakmış, sen hiç kimse ile hesaplaşmazsın. Hiç kimse sordu mu 28 Şubat`ta bankalarda hortulmalanan paralar nerede? Bu çalınan paraların da hesabını soralım diyorlar mı? Hayır. Niçin bütün ortaklıklar bozulur, suç ortaklığı bozulmaz.
Çünkü bu iktidar o işin de suç ortağıdır. Halen devam ediyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan`ın Katar ziyareti dönüşündeki açıklamalarına değinen Tekin konuşmasına şöyle devam etti: "Örgüt silahını bırakırsa, devlet olarak bizde bırakırız" Kim söylüyor bunu sayın Tayyip Erdoğan. Şimdi hatırlatmak istyorum, 8 ay once BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, devlet silahı bırakmalı dediğinde Başbakan`ın kendisine verdiği cevabı hatırlatmak istiyorum. "Bunu söylemek densizlik, haksızlıktır" demişti. Bu nasıl bir anlayıştır sayın başbakan. Yolda gelirken CHP`yi suçlamış. Sayın
Kılıçdaroğlu Hakkari`de miting yaparken mitinge başka insanlar da karışmış. Sayın Başbakan siyasi partiler miting yaparken herkese çağrı yapar. AK Parti`lilerde geliyor. Biz senin memleketin Rize`de 10 bin kişilik miting yaptık. Hiç kimsenin siciline bakmadık, siz AK Parti`limi siniz, MHP`li misiniz, BDP`li miniz diye. Madem ki senin elinde bu veriler var. Milli İstihbarat Teşkilatı sende, emniyet, bütün devletin kurumları sende. Sen niye rahatsız olmadın"
"TÜRKIYE`NIN İÇ BÜTÜNLÜĞžÜ BOZULURSA BUNUN SORUMLULUОU AK PARTİ İKTİDARIDIR"
Tekin konuşmasında Başbakan Erdoğan`a seslenerek, "Sayn Başbakan`a hatırlamam gereken 3 şey var. Birincisi Hakan Fidan`la ilgili. `Benim sır küpüm demişti` Yani Cumhuriyet tarihinde hiçbir Başbakanda duymadığımız lafları duyuyoruz. Ne demek sır küpü devlette devamlılık var sayın Başbakan. Yarın siz bıraktınız nasıl olacak bu. Nedir bu sırlar. Sıların bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. Sadece size değil BDP`li yetkililere de soruyorum. Hiçbirşey karanlıkta kalmasın. 2007 yılında her ne kadar siz
olmasanız da devletin kurumlarını kullanarak sizinle protokol varmı yok mu? 2009 yerel seçimlerinde yine benzer protokol varmı yok mu onu soruyorum. 3`ncüsü sizin siyasilerin istihbarat örtgütü ile örgüt görüşüyor dediğinde kamuyouna sert bir açıklama yapmış `Bunu kim ispatlamaz ise şerefsiz` demiştiniz. Daha sonra Türkiye değil bütün dünya bu prtokolü gördü. Şimdi siz devletin tüm kurumlarını kullanarak bunların tamamını neye tabir edeceksiz. Türkiye`nin iç barışını bozcaksınız sonra döneceksiniz
Hakkari`deki mitingi siyaset malzemesi haline getireceksiniz. Sayın Başbakan bu yazıktır günahtır. Türkiye`nin iç bütünlüğü bozulursa bunun sorumluluğu AK Parti iktidarıdır" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Yapılan konuşmaların ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin`in divan başkanlığında İl Başkanlığı seçimlerine geçildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Hava kirliliği alerjileri tetikliyor Denizli Özel Egekent Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İsmet Çerçi, hava kirliliğinin alerjik rahatsızlıkları tetikleyebildiğini belirtti. Son yıllarda şehir merkezlerinde artan hava kirliliği, sağlık üzerinde ciddi etkiler oluşturmaya devam ediyor. Egekent Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İsmet Çerçi, kent merkezlerindeki hava kirliliğinin alerjiyi tetiklemesi konusunda uyarılarda bulundu. KBB Uzmanı Op. Dr. İsmet Çerçi, özellikle alerjik hastalıkların bu kirlilikten olumsuz etkilendiğini kaydederek; “Kirli hava, alerjenlerin havada daha uzun süre kalmasına neden oluyor, bu da alerjik reaksiyonları artırıyor. Özellikle polen, toz ve diğer partiküller, kirli hava ile birleşerek alerjik bünyeleri daha fazla etkiliyor” dedi. Şehir merkezlerinde yaşayan bireylerin bu durumdan nasıl etkilendiğine de dikkat çekiyor. “Alerjik rinit, astım ve diğer solunum yolu hastalıkları, hava kirliliği ile doğrudan bağlantılı. Kirli havaya maruz kalan insanlar, burun tıkanıklığı, hapşırma, gözlerde sulanma gibi belirtilerle karşılaşabiliyor. Özellikle çocuklar ve yaşlılar, bu durumdan daha fazla etkileniyor” şeklinde uyarılarda bulundu. Hava kirliliğinin azaltılması için bireylerin ve yetkililerin atması gereken adımlara da vurgu yapan Op. Dr. İsmet Çerçi, “Hava kalitesini iyileştirmek için toplu taşıma kullanımı, yeşil alanların artırılması ve sanayi tesislerinin denetlenmesi şart. Bireyler de, hava kalitesinin düşük olduğu günlerde dışarı çıkmaktan kaçınmalı ya da havası temiz yerleri tercih etmeli” diyerek, herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi.