POLİTİKA - 11 Şubat 2024 Pazar 15:22

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek olmaz"

A
A
A

Tekirdağ’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ’da düzenlediği mitingde vatandaşlara seslenerek, Tekirdağ’da depremzedelerin seçim sürecindeki il turda oy vermedi diye CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından kapı dışarı edilmesini eleştirdi. Dünkü saldırıya da değinerek, "Dün Küçükçekmece’de AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay’ın seçim çalışmalarında yaşanan menfur olayı bir kez daha lanetliyorum. Yaralanan vatandaşımıza acil şifa diliyorum. Emniyetimiz titizlikle olayı takip ediyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırganlara ilişkin, "Bir tanesi yakalandı, diğerlerini de inşallah yakalayacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aday tanıtım ve 31 Mart Yerel Seçimleri için Tekirdağ’a geldi. Cumhurbaşkanı’nın miting yapacağı Tekirdağ Valiliği Meydanı ve Hükümet Caddesi’nde yoğun güvenlik önlemleri alınırken vatandaşlar da alanı doldurdu.

"Rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek olmaz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sahneye geldikten sonra vatandaşlara seslenerek, “Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm Tekirdağ’a selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Coşkunuz, heyecanınız ve sevginiz için sizlere teşekkür ederim. Bugün Tekirdağ bir başka güzel. Tekirdağ bizim gözbebeğimiz. 3 Kasım 2002’den beri Tekirdağ’ı hiçbir zaman ihmal etmedik. Her fırsatta Tekirdağ’ın misafiri olduk. Şehrimize sık sık geldik, sizlerle hasret giderdik. Bunun için önümüzde 50 gün var. Bu 50 günü çok iyi değerlendirmemiz lazım. Çok daha fazla sayıda Tekirdağlı kardeşimizin gönlüne girmenin yollarını arayacağız. Milletimize asla hürmetsizlik etmeyeceğiz. Biz ayıran ve ayrıştıran değil, birleştiren bir siyaset anlayışındayız. Biz, muhalefet gibi yanlışı seçmende değil daima kendimizde arıyoruz. Oy versin veya vermesin, demokrasimizin gücüne güç katan her vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri vardır. Hangi siyasi partiden olursa olsun seçmen bizim veli nimetimizdir. Bizi rakiplerimizden ayıran temel vasfımız budur. Bizde CHP gibi vatandaşa ‘tıpış tıpış gideceksiniz oyunuzu vereceksiniz’ kibirli bir dil olamaz. Oy tercihi sebebiyle insanımızı ’makarnacı, kömürcü’ gibi aşağılama yaftası olmaz. Sırf kendisine rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek olmaz. Mağdurları kapı dışarı etmek olmaz. Biz de CHP’li belediye başkanları gibi ‘oy yoksa hizmette yok’ diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz. Beceriksizlik, iş bilmezlik bunları öyle bir esir almış ki nereye ellerini atsalar orası kuruyor, çöküyor. CHP’nin idare ettiği yerlerde vatandaşlarımız vizyon projelerini bırakın klasik temel hizmetlere bile ulaşamıyor. 14-28 Mayıs seçim süreci ve sonrasında buna bir kez daha şahit olduk. Depremzedelerimize bugün bile hatırladıkça onlar adına hicap duyduğumuz hakaretleri savunmaktan çekinmediler. Şöyle ayna karşısına geçip ‘Biz nerede hata yapıyoruz’ deyip kendilerine sormadılar. Günah keçisi bulup pişkince yollarına devam ettiler. CHP başta olmak üzere muhalefetin mazisine baktığınızda bunun gibi sayısız skandallarla karşılaşırsınız. Son seçim yenilgisinde de tüm faturayı 13. Cumhurbaşkanımız diyerek yere göğe sığdıramadıkları ‘Bay Kemal’e kestiler. Kendi partilerini yönetmeye layık görmediler. Anadolu insanını hiçbir zaman hizmete ve hürmete layık bulmadılar. Her zaman kolaya kaçtılar. Kimi zaman vesayet odaklarından kimi zaman terör baronlarından medet umdular. Aylarca Kandil’deki terör elebaşları bunlar için açıkça oy istediler. Benim kardeşim Kandil’den oy isteyenlerin uzantılarına oy verir mi? 50 gün sonra sandıkta gereken dersi vermeye hazır mıyız? DEM’lenerek seçim kazanmanın hesabını yapıyorlar. Çay demlemiyorsunuz. Bunların millete ve milli iradeye saygıları yok. Ben AK kadınlarla 31 Mart’ta sandıkları patlatacağımıza inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Küçükçekmece’deki saldırıya değindi

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasının devamında, “Dün Küçükçekmece’de AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay’ın seçim çalışmalarında yaşanan menfur olayı bir kez daha lanetliyorum. Yaralanan vatandaşımıza acil şifa diliyorum. Emniyetimiz titizlikle olayı takip ediyor. Türkiye’nin güvensizlik ortamına sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Milletimizin canına kast eden tüm alçaklarla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Farklı mecralardan geçmiş olsun dileklerini ileten tüm genel başkanlara teşekkür ediyorum. Bir tanesi yakalandı, diğerlerini de inşallah yakalayacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Yalan ve istismar siyaseti ile bir şekilde gemilerini yürüttüler”

Erdoğan konuşmasına devam ederek, “Bunlarda demokrasiye ve demokrasi kültürüne bağlılık yok. Bunlarda kendini vatandaşa karşı kendini sorumlu hissetme duygusu yok. Bunlarda istişare etmek, sokağa kulak vermek gibi bir alışkanlık yok. Bunlarda hatasından dolayı milletten helallik istemek gibi bir erdem yok. Bunlarda Türkiye’yi büyütmek, Türkiye’ye ufuk çekmek, ülkemizin önünü açmak, şehirlerimizi yeni yatırımlarla geliştirmek gibi bir dert yok. Peki, bunun yerine ne var? Tek parti dönemi faşizmine özlem var. Vatandaşa tepeden bakma hastalığı var. Terör örgütlerine şaşı bakma zihniyeti var. Siyasi ikballeri için her şeyi yapma omurgasızlığı var. Seçim meydanlarında tutmayacakları sözleri verme hainliği var. Çantada keklik gördükleri kupon belediyeler için meydan muharebesi verme ihtirası var. Bir de iradesine haciz koydukları vatandaşımızı korkutmak, ürkütmek, endişelerini istismar etmek var. Maşallah, bizim seçmenlerimiz burada bak. Gençler, bugüne kadar hep bunu yaptılar. Yalan ve istismar siyaseti ile bir şekilde gemilerini yürüttüler. Köken, inanç, meşrep, mezhep ve hayat tarzı üzerinden insanımıza korku salarak bir şekilde siyasi kariyerlerini garanti altına aldılar. Ama halkın nazarında tüm kredilerini bitirmiş, sıfırı tüketmişlerdir. CHP’nin istismar ve korku siyaseti inşallah 31 Mart’ta son bulacaktır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz de bu süreci kolaylaştıracağız. Önümüzdeki 50 gün boyunca her zamankinden çok daha fazla çalışacağız. Ana kademe çok daha fazla çalışmaya var mıyız? Kadın Kolları, çok daha fazla çalışmaya var mıyız? Gençler çok daha fazla çalışmaya var mıyız? Başkalarının fitne girişimlerine karşı kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Kutuplaştırandan değil, kucaklaştıranlardan olacağız. Gerilimi körükleyenlerden değil, kardeşliği savunan kardan olacağız. Hiçbir ayrım gözetmeden milletimizin tüm fertlerini bağrımıza basacağız. Türkiye Yüzyılı’nın inşası için gece gündüz demeden çalışırken hiçbir engelin bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. Özellikle çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın yaygın olduğu, deprem riski yüksek illerimize daha fazla yoğunlaşacağız. İnşallah, Tekirdağ’da Cüneyt kardeşimizle birlikte tüm ilçelerde el ele vermek suretiyle Tekirdağ’ı yeniden ayağa kaldıracağız. Yeniden Tekirdağ diyoruz. Genç, dinamik bir yapıyla Tekirdağ’da merkezi yönetim ve Tekirdağ Belediyemiz el ele vereceğiz ve Tekirdağ’ın ayağa kaldıracağız. Tekirdağ’ın da bu süreçte bizlere destek vereceğine, bu mücadelede bizleri yalnız bırakmayacağına inanıyoruz. Biz, Tekirdağ’ı tıpkı hükümet işlerinde olduğu gibi yerel yönetim işlerinde de hak ettiği hizmetlere ulaştırmak istiyoruz. Tekirdağ’ın, AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonuna acil ihtiyacı olduğu açıktır. İnşallah, 31 Mart yerel seçimleri bu noktada Tekirdağ’ımız için bir milat olacaktır. Tekirdağ ve Tekirdağlı kardeşlerimin 31 Mart’ta sandıklara gittiklerinde en doğru, en isabetli kararı vereceklerinden şüphe duymuyorum. Gençler öyle mi? Şimdi, Tekirdağ’a soruyorum. Hazır mıyız? Tekirdağ, 31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart’ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuza sıkı sıkıya sahip çıkmaya var mıyız? Seçim akşamı, Tekirdağ ile birlikte Türkiye Haritası’nı Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyamaya var mıyız? Rabbim hepinizden razı olsun. Kardeşlerim, bizim hizmet ve eser siyasetimizin en yakın şahidi Tekirdağ’dır. Son 21 yılda, Tekirdağ’a güncel rakamlarla toplamda 157 milyar liralık yatırım yaptık. 4 bin 149 adet yeni derslik inşa ettik. Namık Kemal Üniversitesi’ni ilimize kazandırdık. 4 bin 973 kişi kapasiteli yükseköğretim yurt binaları açtık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"780 bin metrekare nazarımızda aynıdır"

Konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Şehrinizin eksiklerini giderme, ihtiyaçlarını karşılama, sorunlarına çözüm bulma noktasında çok daha fazlasını yaptığımızı sizler zaten biliyorsunuzdur, şunu lütfen unutmayın: Bizim siyasetteki gayemiz mensubu olmaktan şeref duyduğumuz, aziz milletimize aşkla hizmettir. 81 vilayetin tamamı, 780 bin kilometrekarenin tamamı bizim nazarımızda aynıdır, eşittir. Biz Türkiye’yi bir bütün olarak kalkındırmanın, büyütmenin, yüceltmenin çabasındayız. Tüm bu mücadeleyi koltuk veya siyasi ikbal uğruna değil, evlatlarımıza daha müreffeh, daha güçlü ve itibarlı bir Türkiye bırakmak için yapıyoruz. Biz ne diyoruz ‘Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik’ elbette her fani gibi bizlerin de eksiği, hatası, gücünü aşan sebeplerle ortaya çıkan bazı eksiklikler olabilir. Gün olacak bizler de emaneti sahibine teslim edeceğiz. İşte kızımız kadın kollarında başkan yardımcısıydı. Dün emanetini sahibine teslim etti. Ben de yetişirsem cenazesine gideceğim. Yol arkadaşımız, dava arkadaşımız bu kardeşimizin cenazesine katılmak bizler için bir görev. Devletimizin bekası, milletimizin huzuru, evlatlarımızın aydınlık yarınları için döktüğümüz terin tanığı 85 milyonun her bir ferdidir: 31 Mart’ta Tekirdağ’da artık bir yola ama yepyeni bir yola girelim diyorum. Öyleyse ne yapacağız. Şu 50 günde çok çalışmaya var mıyız? Tekirdağ, CHP’nin korku siyasetine kurduğu, esersizlik siyasetine mecbur değildir, mahkum değildir. Tekirdağ, gelişme ve ilerleme yerine CHP’nin beceriksiz yönetimi altında hayatta kalma mücadelesi vermeye mahkum değildir. Tekirdağ’da muhalefetin sömürdüğü sahte ve sanal kaygılar hizmetin önüne artık geçmemelidir. Tekirdağ, mevcut durumdan çok daha iyisini hak ediyor. Tekirdağ, Büyükşehir kimliğine uygun hizmetleri artık fazlasıyla hak ediyor. Gelin hep birlikte Tekirdağ’ın içine düştüğü bu dehlizden çıkaralım. Gelin Tekirdağ’ı Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonuyla buluşturalım. Bu konuda şehrimize her açıdan çağ atlatacak güçlü bir kadro kurduk. Başka hesaplar peşinde koşmadan sadece hizmet edecek, her anınızda hep yanınızda olacak isimleri aday olarak belirledik. Geçtiğimiz günlerde tüm adaylarımızın tanıtımı yapıldı. Biz belediye başkan adaylarımızın tamamına güveniyoruz, inanıyoruz. Kararlıyız ve kazanacağız. Tekirdağ’ın tercihinin de başta büyükşehir olmak üzere inşallah bu sefer Cumhur İttifakı’nın yanında olmasını temenni ediyorum. Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum. 31 Mart akşamı Tekirdağ’dan müjdeli haberler bekliyorum. Tekirdağ, 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na destek veriyor muyuz? Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabbim bizi utandırmasın, mahcup etmesin” diyerek konuşmasını noktaladı.

Halil Dağ - Mehmet Basmacı - Hüseyin Çanlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Meclisi’nde Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat, Balmumcu - Dikilitaş imar planını konuştu Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ekim Ayı 3. oturumunda Balmumcu-Dikilitaş imar plan tadilatları ile ilgili konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ekim ayı 3. oturumu dün Saraçhane’de yapılan birleşimle gerçekleşti. Beşiktaş’ın imar plan notlarının görüşüldüğü oturuma Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat katıldı. Başkan Akpolat, Balmumcu - Dikilitaş imar planın görüşüldüğü kararla ilgili de bir konuşma gerçekleştirdi. “Öngörünüm, geri görünüm ve kentsel sit alanlarının toplamı Beşiktaş’ın toplam imarının yüzde 80’ine denk geliyor” Beşiktaş’ın çok özel bir ilçe olduğunu kaydeden Başkan Akpolat, “Son zamanlarda günlük 3 milyona yaklaşan nüfusuyla 24 saat yaşayan bir kent. Birtakım zorluklarımız var ve bu konuların en başında imar konuları var. Biz, Beşiktaş ilçesi olarak Boğaziçi Kanununa tabii bir ilçeyiz. Öngörünüm, geri görünüm ve kentsel sit alanları gibi çok önemli ve Beşiktaş’a özgü çok önemli konu ve sorunlar var. Biz Beşiktaş Belediyesi’nde bir imar kararı çıkarırken sadece kendi ilçemizden aldığımız karar ya da İBB Meclisi’nin vereceği onay maalesef yeterli gelmiyor. Bununla ilgili kurul var, bakanlığın mutlaka onaylanması gerekiyor. Öngörünüm, geri görünüm ve kentsel sit alanlarının toplamı Beşiktaş’ın toplam imarının yüzde 80’ine denk geliyor. Dolayısıyla kurulların karar alırken gecikmesi ya da buralarda siyasi kararlar alınması Beşiktaş’ın bu anlamda uzun yıllar sıkıntı yaşamasına neden oldu. Peki, biz nerede yetki kullanıyoruz. Balmumcu- Dikilitaş bugün plan tadilatını yaptığımız noktada yetki kullanabiliyoruz. Yani Beşiktaş Belediyesi Meclisi ve İBB’nin onayıyla burada bir plan tadilatı yapıyoruz ve burada yıllardan beri yapılamayan dönüşümü vatandaşın cebinden para çıkmadan kendi binasını dönüştürebileceği plan tadilatını tam olarak olmasa da buradan hep beraber sizlerin desteğiyle geçirmiş olacağız. Ama 175 bin kişinin yaşadığı ve her gün 2.5-3 milyon ve metro inşaatının bitmesiyle beraber bu rakamların çok daha yukarı çıkacağını biliyoruz. Bizim gibi ilçelerin çok daha ayrı yetkilendirilmesi ve bütçelendirilmesi gerekir. Dolayısıyla oraya giren ve nefes alan herkesin oraya eğitim almaya gelen ya da turist olarak Avrupa’dan ve dünyanın dört bir yanından İstanbul’a gelen ve İstanbul’a gelen herkesin bir vesileyle mutlaka ayak bastığı yer Beşiktaş. Bu anlamda vizyon bir kent Beşiktaş. Buradan ülkesine dönen bir turist Beşiktaş çok güzeldir demeyecektir, Türkiye çok güzeldir diyecektir. Bu anlamda Beşiktaş’ın imarsal konular önündeki engellerin de kaldırılması Boğaz Kanununun revize edilmesi isteğimi, dileğimi, arzumu ve kaygımı dile getirerek bu plan tadilatının oy birliğiyle geçmesinde emeği olan tüm herkese ve İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na Beşiktaş halkı adına yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
Sakarya Topluluk faaliyetleri gündem oluşturuyor SUBÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, yeni akademik yıl sebebi ile öğrenci topluluklarının temsilcilerini bir araya getiren bir toplantı düzenledi. Toplantıya katılan Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, toplulukların düzenlediği etkinliklerin kamuoyunun ilgisini çektiğini ve gündem oluşturduğunu söyledi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, ‘Öğrenci Toplulukları Buluşması’ düzenledi. Üniversite lokalindeki buluşma; Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Türkay, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Dr. Orhan Yılmaz, Öğretim Görevlisi Yavuz Yıldırım ve 68 öğrenci topluluğu temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirildi. Buluşmada toplulukların 2024-2025 Akademik Yılı Güz Yarıyılı faaliyetleri, gelecek dönem için planları ve beklentileri konuşuldu. Soru-cevap bölümünün ardından Rektör Sarıbıyık tarafından; etkin faaliyet yönetimi ve kampüs kültürüne katkı sağlayan, sosyal sorumluluk projelerini uygulamada başarılı olan, üniversitenin etkinliklerine destek veren, milli teknoloji hamlesindeki başarıları ve gerçekleştirdikleri etkinliklerle farkındalık oluşturan, topluma katkı sağlayan, aktif faaliyet ve dış paydaş ilişkileri yürüten, fark oluşturan ve faaliyet çeşitliliği gösteren 21 topluluk temsilcisine teşekkür belgesi takdim etti. Farkındalık oluşturma potansiyeli Topluluk faaliyetlerinin üniversite tanıtımına katkısına ve Teknofest 2024’teki başarılara değinen Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Topluluklarımız yamaç paraşütünden gastronomiye, peyzajdan çip tasarımına uzanan geniş bir faaliyet alanına sahip. Bu faaliyetlerin her biri üniversitemizin tanıtımına katkı sağlıyor. Düzenlenen etkinlikler kamuoyunun ilgisini çekiyor ve gündem oluşturuyor. Esasında öğrenci toplulukları üzerine eğildikleri hemen her konuda bir farkındalık oluşturma potansiyelini içinde barındırıyor. Bunu birçok örnekte gördük. Geride bıraktığımız Teknofest 2024 de bunlardan birisiydi. Burada dereceler kazanarak bizleri gururlandıran topluluklarımızı kutluyor ve bütün topluluklarımızı etkin faaliyetlerinden dolayı tebrik ediyorum” diye konuştu. Sosyal transkripte işleniyor Öğrenci topluluklarında yer almanın sosyalleşmeyi sağladığını ve tecrübe kazandırdığını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Türkay, “Gelecek adına fayda da sağlıyor. Bunun yanı sıra buralarda yürütülen faaliyetler sosyal transkripte işlenebiliyor. Günümüzde iş dünyası notlara olduğu kadar iletişim ve sosyal becerilere de önem veriyor. Güz Yarıyılı’nın tüm topluluklarımız için aktif ve güzel geçmesini diliyorum” şeklinde konuştu. Topluluk temsilcilerine teknik bilgiler içeren bir sunum yapan Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Dr. Orhan Yılmaz ise, “Etkinliklerin daha organize bir şekilde gerçekleştirmesi için ilgili planların yapılmasını ve sahada aktif olarak yer alınmasını önemsiyoruz. Biz her türlü ihtiyacınızda yanındayız” ifadelerine yer verdi.