SAĞLIK - 04 Ekim 2024 Cuma 14:51

Sofraların vazgeçilmezi tezgâhlardaki yerini aldı

A
A
A
Sofraların vazgeçilmezi tezgâhlardaki yerini aldı

Sonbaharın gelmesiyle sofralardaki salatanın yerini alan turşuların satışları başladı. Mevsim geçişlerinde gribal enfeksiyona yakalanmak istemeyen vatandaşlar, doğal turşu satın almaya başladı.


İçerisinde barındırdığı antioksidan özelliği ile vatandaşlar tarafından tercih edilen turşular, tezgâhlardaki yerini aldı. Mevsim itibariyle salataların yerini alan çeşit çeşit turşular, bağışıklığı güçlendirmesi, metabolizmayı hızlandırması, kan şekerini dengelemesi ve soğuk algınlığına iyi gelmesiyle biliniyor. Sivas’ta üretilen turşu çeşitleri, esnaf tarafından kilo işi ile satılıyor. Salatalık, biber, domates gibi turşuların yanı sıra kozalak, bamya ve patlıcan turşuları ise dikkat çekiyor. Fiyatları 80 ila 120 TL arasında değişen turşular, vatandaşlar tarafından rağbet görüyor.



“Her gördüğünüz şeyin bir turşusu var aslında”


Ürettiği turşuları perakende sebze halinde satmaya başlayan Arif Durmuş, “Bu mevsim itibariyle yeni mahsul turşularımız gelmekte. Mevsim geçişlerinde yaşanan soğuk algınlıkları malum hepimizin hasta ediyor. Havalar soğudukça da turşuya olan talep artıyor. 35, 40 turşu çeşidimiz var. Bizim ağırlıklı olarak sattığımız, en çok tüketilenler arasında lahana turşumuz, salatalık turşumuz, meşhur Sivas köftesinin yanında iyi giden tatlı biber turşumuz var. Her gördüğünüz şeyin bir turşusu var aslında. Hepsinin ayrı ayrı mevsimleri var” dedi.



En çok tercih edilen Ankara çubuğu


Ürünlerin tazeliğine önem verdiklerini ifade eden Durmuş, “Temizliklerine önem gösteriyoruz. Direkt tarladan, bahçeden alarak en iyi ürünü seçmek gerekiyor. 50 senelik bir tezgahımız var burada yıllardır bu işi yapıyoruz. Bizim burada en çok tercih edilen çeşidimiz Ankara çubuğu diye adlandırdığımız çubuk salatalık turşumuz, tatlı biber turşumuz, lahana turşumuz ve yeni olarak da balık biberi diye adlandırdığımız biber turşumuz, yemeklerin yanında vatandaşlarımız vazgeçilmezleri arasında. Turşularımızın kilogram fiyatı 80 lira ile 120 lira arasında değişiyor. Gribal enfeksiyonlara karşı turşunun bileşenleri, sirke, tuz, limon bu bileşenler koruyucu etkiye sahipler. Doktorlar da özellikle doğal turşu yiyin diye sürekli açıklamalarda bulunuyorlar. Müşterilerimizin bildikleri güvendikleri yerlerden turşu almalarını tavsiye ediyoruz. Fabrikasyon ürünleri değil de gerçekten yedikleri zaman şifaya sebep olsun diye bildikleri yerlerden turşularını almalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerine yer verdi.



Sofraların vazgeçilmezi tezgâhlardaki yerini aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Uraloğlu: “Yap-İşlet-Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Yap-İşlet-Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Bakan Uraloğlu, sabah saatlerinde başlayan komisyon görüşmelerinde önce sunum yaptı. Sunumda Bakan Yardımcıları ve üst düzey bürokratlar da hazır bulundu. Bakanın sunumun ardından milletvekilleri, bütçeye ilişkin eleştirilerini ve görüşlerini dile getirdi. Vekillerin konuşmalarının ardından milletvekilleri Bakan Uraloğlu’na bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti. İnternet hızı ile ilgili eleştirilere cevap veren Bakan Uraloğlu, “İnternet hızı noktasında bizim bir fiber altyapımız var. Bu fiber altyapımız bazı caddelere, sokaklara ve evlere kadar gidebiliyor. Artı yine bizim kullanıcılarımızla ev içi tesisatlarını ayrı tutuyorum. Bizim internet kullanıcılarımızın da belli paket hızlarında talepleri var. Bundan dolayı biz şu andaki tespit edilen uluslararası kriterlere göre iyi bir yerde olmadığımızla ilgili iddialar var. Burada elbette bizim yapmamız gerekenler var. Ve Telekom’un imtiyaz hakkı sürecinde daha çok para yerine daha çok yatırımı şart koyarak bunları inşallah telafi edeceğiz. Ama burada unutmayalım. Mevcut altyapı daha yüksek kapasitede olduğu halde yeterince talep olmadığı için tam anlamıyla da kullanılmayabiliyor” dedi. “Avrupa Birliği ülkeleri sosyal medya platformları kullanıcılarının güvenliğini sağlamak için ciddi kurallar getirdi” Muhalefet milletvekillerinin, sosyal medya platformlarına getirilen yasaklara yönelik eleştirilerine ise Bakan Uraloğlu, “Avrupa Birliği ülkeleri sosyal medya platformları kullanıcılarının güvenliğini sağlamak için yasa dışı içeriklerin yayılmasını önlemek anlamında ciddi kurallar getirdi. Fransa, Hollanda, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği kurumlarında TikTok’un kamu personellerince ve iş kapsamında sağlanan cihazlarda kullanılması yasaklamış. Yine baktığımız zaman Avustralya örneğine baktığımızda on altı yaş altındaki çocukların kullanması noktasında bir yaklaşım var. Brezilya’da aynı şekilde. Yine ABD’de Biden yönetimi, Nisan 2024 tarihinde TikTok’un Amerika merkezli bir şirket tarafından satın alınmaması halinde hizmetine son verileceği noktasında bir yaklaşım gösterdi. Bakın ben 58 yaşındayım. Ben üç tane kızım var. İki tane kız torunum var. Hepimizin etrafında da bir dünya insan var. Ya Allah rızası için ya. Şu sosyal medyada biz gerçekten yasakçı bir zihniyette değiliz. Ama herkesin de gerçekten hakkını bilmesi lazım.Yani oraya koyulan her şeye biz susacak mıyız? Yani seslemeyelim mi? Bütün milli ve manevi değerlerimize hakaret edilen ve hiçbir disiplini olmayan bir medyaya hiç müdahale etmeyelim mi? Ama ben size şunu söyleyeyim; sosyal medya platformları sağlayıcılarından kesinlikle çok daha özgürlükçü yaklaşımımız var. Bunu özellikle söylemek isterim” cevabını verdi. “Yap- İşlet- Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” Yap- İşlet- Devret projeleri ve Kamu Özel İşbirliği projeleri noktasında eleştirilere ilişkin Uraloğlu, “Biz bir yatırımı üç yöntemle yaparız. Bir kamu kaynağından yaparız. Tamamen milli bütçeden yaparız. İki dış kredi temin ederek yaparız. Üç; Yap- İşlet- Devret projeleri ve Kamu Özel İşbirliği yaparız. Bizim bütçemizde ne var? Bakarız. Ondan sonra yine bizim bütçemiz ülkemizin kredi bilitesi nedir? Ona bakarız. Kredi alabilme şartlarına bakarız. Ve sonrasında da bu işin yapılabileceğine bakarız. Yap- İşlet- Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir. İkisinin beraber olduğu modeldir. Burada bunu kaçırmamamız gerekir. Biz burada eğer hani birinci, ikinci alternatiflerde çözüm bulamamışsak üçüncü alternatife giderek Yap- İşlet- Devret modeline gidiyoruz” ifadelerini kullandı. “AJET’te güncel bir rötar problemi yoktur” AJET ile ilgili eleştirilere cevap veren Bakan Uraloğlu, “AJET aksadığı zamanda şöyle bir teşvik yapalım dedik. Elbette haklı eleştirilerin gereğini yapmak durumundayız. Bakın Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan kuzeyimizdeki hava koridoru kapalı. Ve Filistin’deki zulümden dolayı güneyimizdeki hava koridorunun önemli bir bölümü kapalı. Rötarların olduğu temmuz ayında da Avrupa Kupası Futbol Turnuvası var. Elbette yapılanmasından kaynaklanan problemler de vardır. Ama bunları çözdük ve bakın şu anda güncel bir rötar problemi yoktur” dedi. Çukurova Havalimanı’nın tarım arazisi yapılması şeklindeki eleştirilere ilişkin Uraloğlu, “Biz binlerce insanın tepesinden Şakirpaşa’da egzoz gazlarını salıyoruz. Ona kimse itiraz etmiyor. Ama havacılık kriterlerini sağladığımız bir yere niye havalimanı yaptık şeklinde eleştiriler var. Bunu da sizlerin takdirine sunuyorum” diye konuştu. Devam eden tünel yapım çalışmaları hakkında bilgi veren Uraloğlu, “Ovit Tüneli karayollarında kuzey güney akslarımızda on sekizinci aksımızdı. Sadece bir Ovit Tüneli olarak düşünmeyin. Onun devamında Kırık Tüneli, Dallıkavak Tüneli var. Mardin’e kadar uzanan bir hatla ilgili çalışmalar devam ediyoruz. Yine güncel rakamı söyleyeyim. Türkiye’de bin kişiye yüz seksen dört otomobil düşüyor. Yüz altmış yediden buraya çıktı. Elbette beş yüz rakamları beklenen rakamlardır” şeklinde konuştu. Ankara-İzmir Hızlı treninin bitiş tarihi hakkında bilgi veren Uraloğlu, “Sunumumuzda 2027 ve 2028 gözüküyor. Bu bizim sözleşmeye göre olandır. Ama iddiamız ve hedefimiz daha önce söylediğimiz gibi Afyon’a kadar 2026’da tamamını da 2027’de bitirmek bizim hedeflerimiz arasındadır” ifadelerini kullandı. Antalya’da devam eden yol yapım çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Uraloğlu, “Antalya merkezdeki kavşakları ihalesini yaptık. Sözde kalmayacak. İki yılda bitireceğiz. Niye iki yılda bitireceğiz? Turizm sezonu haricinde çalışacağımız için birinci yılda alt yapısını ikinci yılda da üst yapısını yazın da çalışmamak şartıyla inşallah bitirmiş olacağız. Antalya Alanya Otoyolu’nun çevre yolu ayağı eksik diye bazı vekillerimizin eleştirisi var. Antalya- Alanya Otoyolu’nu fizibilitesini yapmak için mevcut çevre yoluna bağlantı yapacak şekilde orayı tamamlama şartıyla. Yine Alanya çevre yoluna bağlantı yapabilecek şekilde projenin boyunu kısaltarak ancak fizibil hale getirdik. Ama bağlantıları da bu iki çevre yoluyla inşallah yapmış olacağız” dedi.