ASAYİŞ - 03 Ekim 2024 Perşembe 22:16

Sivas’ta otomobil traktöre çarptı:1 ölü, 1 yaralı

A
A
A
Sivas’ta otomobil traktöre çarptı:1 ölü, 1 yaralı

Sivas’ta ticari taksinin traktöre çarptığı kazada 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.


Edinilen bilgilere göre kaza, Suşehri ilçesi D-100 karayolunda meydana geldi. F.K. yönetimindeki 29 T 0408 plakalı ticari taksi, Nazım Bulduk yönetimindeki 58 SD 057 plakalı traktöre arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle devrilen traktör sürücüsü Bulduk ağır yaralandı. Suşehri Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Bulduk, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bulduk’un cenazesi Suşehri Devlet hastanesi morguna kaldırıldı. Kazada hafif yaralanan ticari taksi sürücüsü ise tedavi altına alındı.


Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı..



Sivas’ta otomobil traktöre çarptı:1 ölü, 1 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Okan Buruk: "Bize yakışmayan bir sonuç" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, RFS karşısında kendilerine yakışmayan bir sonuç aldıklarını söyledi. Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 2. haftasında deplasmanda karşılaştığı Letonya ekibi RFS ile 2-2 berabere kaldı. Maçının ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Buradan üç puan alıp, yolumuza iki maç kazanarak devam etmek istiyorduk. Maça da bu şekilde başladık. Beklediğimiz gibi bir oyun oldu. Rakibimiz dörtlü savunmayla başlayıp beşe döndü. Burada daha çok üretmemiz gerekiyordu. Oyun içerisinde yüzde 75’e yakın top bizdeydi. Burada daha çok üretmemiz gereken yerler vardı. 1-0’da yine top bizde oldu. Rakip bekledi. 2-0’ı yakaladık yine top bizde oldu, rakip bekledi. Bunu oyun içerisinde birkaç kez daha yaşadı" diye konuştu. "Kendi oyunumuzun altında kaldık" Kendi oyunlarının altında kaldıklarını söyleyen Buruk, "Hava topları, ikinci toplar ve savunmada belki rakibimizi önemsememiz birinci golü yedirdi. Burada hem birinci topu hem oyun devamında savunma dörtlüsünün daralmasını doğru bir şekilde yapamadık. 2-1 devreye girdik. İkinci yarı rakibimizin bekleyeceğini biliyorduk. Top yine bizdeydi ve daha çok üretebilirdik ama devamında yine ikinci golü yedik. Burada yine savunmada bence doğru eşleşemedik ve ikinci golü yedik. Devamında yine beklediğimiz gibi rakip savunmada bekledi, biz üretmeye çalıştık. Değişiklikler yaptık ama değişikliklerin de çok oyuna etkisi olmadı. Biraz Barış’ın sağ beke geçmesi sağ bekten daha çok üretmemize, oradan Yunus ile beraber gelmemize neden oldu. Yunus maçın en iyilerinden biriydi. Onun altını tekrar çizeyim. Daha çok üretmemizi sağladı ama diğer yerlerden çok fazla üretemedik. Bireysel olarak üretemedik. Uzaktan şutla çözebilirdik, duran topla çözebilirdik. Hiç biriyle üçüncü golü bulamadık. Oyun içerisinde hakem oyunun yavaşlamasına müsaade etti.. Devamında da istediğimiz sonucu alamadık, üzgünüm. Bizden beklenti çok yüksek. Bu kadar önemli bir takımdan beklentinin yüksek olması normal. Kendi oyunumuzun birçok yerinde altında kaldık" şeklinde konuştu. "Bize yakışmayan bir sonuç" Karşılaşmada 2-0 öne geçip, çok rahat kazabilecekleri maçı yaşadıkları konsantrasyon eksiklikleriyle başaramadıklarını ifade eden sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Rakibi özellikle savunmada daha çok önemsememiz gereken yerler vardı ama bunu yapamadık. Bu anlamda üzgünüz. Taraftarımızdan ve ülkemizden özür diliyoruz. Bize yakışmayan bir sonuç. Çok rahat kazanabileceğimiz maçı, 2-0’a getirdiğimiz maçı zaman zaman yaşadığımız konsantrasyon eksiklikleri ile başaramadık. Bir avantajımız vardı. İlk maçı kazanmıştık. Bugün de buradan kazanıp yolumuza devam etmek istiyorduk. Onu başaramadık. Rakibimizi de tebrik etmek istiyorum. İyi mücadele ettiler. Kendi oyunları bu, iyi kapanan bir takım. İki gol atmamıza rağmen devamında bize cevap verdiler. Benim için de oyuncularım için de bu bize yakışmadı. Son dakika yediğimiz golle berabere kalmak biraz negatif olarak etkiliyor. O yükselen moralinizi biraz daha aşağıya çekebiliyor. Bu başka maç bizim için. Burada da aslında gol anlamında, gol yollarında sıkıntı yaşadınız mı derseniz, burada iki golü bulduk. Bunu korumamız gerekirdi. Hem korumamız hem arttırmamız gerekiyordu. Bence çok erken 2-1 olması, ikinci yarının başında da rakibimizin 2-2’yi yakalaması burada psikolojik olarak bizi biraz daha aşağı çekti. Bir önceki maçtan da bir hikaye vardı zaten" açıklamasında bulundu "İki kaza yaşadık" Kim oynarsa oynasın herkesin en iyisini yapmak zorunda olduğunu vurgulayan Okan Buruk sözlerine şöyle devam etti: "Burada Davinson, Torreira, tabii ki onlar olduğunda da gol yeme ihtimaliniz var. Olmadıklarında da gol yeme olasılığınız var ama Galatasaray’ın kadrosu çok geniş. Çok önemli oyuncular var. Zaten çok önemli oyuncular olduğu için Galatasaray kadrosundalar. O yüzden kim girerse girsin, kim değişirse değişsin herkes en iyisini yapmak zorunda. Hala oyuncularıma çok güveniyorum. İki kaza yaptık, bunu affettirmek için hafta sonu oynayacağımız maçı sahamızda en yüksek şiddette, en yüksek istekle, en yüksek konsantrasyonla oynayacağız. Çok gol yedik, evet. Geçen sene çok az gol yiyen bir takımdık. Bu sene daha çok gol yedik. Son iki maça baktığımızda oyunu daha çok önemsememiz gerekiyor. Oyun içerisinde daha çok olmamamız gerekiyor. Savunma oyuncuları için de ilk iş savunma yapmak. Tabii ki oyun kuracağız, tabii ki hücuma katılacağız ama en doğru şey savunmacıların iyi bir savunma oyuncuları olduğunu bilmeleri. Savunma yapmaya odaklanmamız lazım. Takım savunmasına da yapmamız gerekiyor. Kasımpaşa maçında da şunu söyledim. İkinci yarı atak yapamadık. Doğru düzgün pozisyona giremedik ama savunma da yapamadık. Hiçbir zaman savunma takımı olmadık bu zamana kadar biliyorsunuz. Hep kendi oyunumuzu oynadık ama bugün oyun içerisinde de bence belli bölümlerde savunma ciddiyetimizin daha düşük olduğunu düşünüyorum. Bu da genel olarak çok fazla gol yememizi sağlıyor. Tamir edeceğiz." Önde baskı yapan bir takım oldukları için arka tarafta risk alan bir takım olduklarını belirten Buruk, "Eşleşmelerde daha başarılı olmamız gerekirdi. Hava hakimiyetindeki gücümüzü bazı pozisyonlarda kullanamadık. Çabuk bozulduğumuz pozisyonlar oldu. Maçın en son bölümünde de yaptığımız değişikliklerle biraz da ofansif riskler aldık. Bizim oyunumuzun içerisinde bu var ama ilk yediğimiz golle mesela yine arkada üçüncü oyuncumuz içeri daha çok sıkışsaydı bu golü yemeyecektik" dedi. "Şikayet edeceğimiz hiçbir şey yoktu" Hava durumuyla ilgili bir sorun olmadığını, futbol oynamak için de güzel bir hava olduğunu aktaran sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Havayla ilgili problem yoktu. Futbol oynamak için güzel bir havaydı. Tabii ki tam bir stat atmosferi yaşayamıyorsunuz. İki tarafta tribün yok. Arada pist vardı, çok fazla stat atmosferi olmuyor ama çok güzel bir zemin vardı. Bence hem zemin hem de hava güzeldi. O yüzden oyuncularımızın bahane edeceği hiçbir şey yoktu. Golle başladık, 2-0’ı da yakaladık. Burada şikayet edeceğimiz hiçbir şey yoktu. Bugün bir şansızlık yaşadık. Bu da bizim hatamız. Onu en kısa zamanda düzelteceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Bilecik 160 yıldır aynı tohumdan üretilen acı kırmızı biberin üretimini düşürdüğünü iddia edilen fabrika, meclis gündeminde Bilecik’te çıkardığı duman ve araçların maden ocağından çektiği malzemeler sonrası oluşan tozdan ’Çukurören Biberi’nin üretimi tehlikeye soktuğu iddiaları İl Genel Meclisi’nde görüşüldü. Hazırlanan raporda, "Maden sevkiyatını müteahhit firmanın çektiği tespit edilmiş olup yüksek tonajda yük taşındığı ve hız limitlerine uyulmadığı görülmüştür" denildi. Bilecik merkezce bağlı Çukurören köyünde 160 yıl önce Türkiye’ye gelen göçmenlerin yanlarında getirdiği ata tohumlarıyla başlayan tescilli ’Çukurören Biberi’nin hasadı devam ederken, muhtar ve köylüleri fabrikanın çıkardığı duman ve araçların maden ocağından çektiği malzemeler sonrası oluşan tozdan üretimin düştüğünü iddia etmişlerdi. Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret belgesiyle tescillenen kırmızıbiber üretimin tehlikeye girmesinin ardından İl Genel Meclisi harekete geçti. Köy halkının şikayetleri sonrasında İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu ile Tarım ve Hayvancılık Komisyonu üyeleri, Safi Çimento Fabrikası’nın çevreye ve tarıma verdiği zarar iddialarını bölgede inceleyerek İl Genel Meclisine rapor sundu. Raporda her şey ortaya çıktı Tarım ve Hayvancılık Komisyonu tarafından İl Genel Meclisine sunulan raporda “Tarımsal ürünlerin devamı için önlem olarak söz konusu yolların asfaltlanması, baca filtrelerinin çalıştırılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi. Tozlanma olduğu görüldü Sağlık Komisyonu tarafından İl Genel Meclisine sunulan raporda, fabrika etrafında bulunan hammadde ocaklarından fabrikaya giden yol üzerinde yüksek oranda tozlanma olduğu ve yolun devamlı suretle ıslatılmadığı aktarıldı. Sağlık Komisyonu tarafından İl Genel Meclisine sunulan raporda şu ifadelere yer verildi: "Buna göre fabrika etrafında bulunan hammadde ocaklarından fabrikaya giden yol üzerinde yüksek oranda tozlanma olduğu görülmüş yolun devamlı suretle ıslatılmadığı, tespit edilmiştir. Önlem olarak söz konusu yolların asfaltlanması öngörülmektedir.Maden sevkiyatını müteahhit firmanın çektiği tespit edilmiş olup yüksek tonajda yük taşındığı ve hız limitlerine uyulmadığı görülmüştür. Maden ocaklarının etrafına hayvan ve insan girmemesi konusunda uyarı-ikaz levhaları konmalı ve güvenlik şeridi çekilmelidir. Beyce kalker ocağı etrafına güvenlik şeridi çekilmesi gerekmektedir.(Firma yetkilileri güvenlik şeridi çekileceğini beyan etti). Beyce taş ocağından Çukurören’e kadar olan yolun asfaltlanması veya betonla kaplanması gerekmektedir. Şikayet söz konusu olan fabrika bacaları, fabrika çalışmadığı için incelenememiştir." Baca filtrelerinin çalıştırılması gerekmektedir Tarım ve Hayvancılık Komisyonu tarafından hazırlanan raporda ise Bilecik’in coğrafi tescilli ürünü olan Çukurören Biberi yetiştiricilerinin şikayetlerine yer verilirken fabrikanın baca filtrelerinin çalıştırılması gerektiğine dikkat çekildi. Hazırlanan raporda şu maddelere yer verildi; "Buna göre fabrika etrafında bulunan hammadde ocaklarından fabrikaya giden yol üzerinde yüksek oranda tozlanma olduğu görülmüş yolun devamlı suretle ıslatılmadığı tespit edilmiştir. Tarımsal açıdan kuru tarım (Buğday, arpa) sulu tarım olarak da sebze ağırlıklı olmak üzere çeşitli meyve üretiminin olduğu, Çukurören köyümüzde özellikle 150 yıldır değişmeyen ata tohumu ile üretilen ve ilimizin nadir coğrafi tescilli ürünlerinden Çukurören biberi yetiştiriciliğinin tozlanmadan kaynaklı çok büyük zararlar gördüğü, üretimin her geçen yıl düştüğü, safi çimentonun bacasından salınan duman ve küllerden dolayı köylülerce şikayet konusu olduğu, Tarımsal ürünlerin devamı için önlem olarak söz konusu yolların asfaltlanması, baca filtrelerinin çalıştırılması gerekmektedir. Maden sevkiyatını müteahhit firmanın çektiği tespit edilmiş olup yüksek tonajda yük taşındığı ve hız limitlerine uyulmadığı görülmüştür. Beyce taş ocağından Çukurören’e kadar olan yolun asfaltlanması veya betonla kaplanması gerekmektedir. Raporlar il müdürlüğüne gönderilecek Çevre ve Sağlık Komisyonu ile Tarım ve Hayvancılık Komisyonu tarafından hazırlanan raporların konu ile ilgili denetim ve yaptırım yetkisi olan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne gönderilmesi İl Genel Meclisi üyeleri tarafından oy birliği ile kabul edildi. Köy muhtarı yetkililerden yardım istemişti Öte yandan geçtiğimiz aylarda Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar, İHA’ya yaptığı röportajda “Görmüş olduğunuz gibi akşam yine Safi Çimento bacalarından duman çıkıyor. Kaç sefer bunları uyarmamıza rağmen buna bir çözüm bulamadılar. Yetkileri de söyledik. Görmüş olduğunuz gibi etraf köylere hepimize zarar veriyor. Zaman istediler zaman verdik. Ama yine yapıyor bacalarından. Artı bunların görmüş olduğunuz gibi arkamızda maden ocakları var. Bu maden ocaklarının yollarını bizim bu yolları kullanıyorlar. Buradaki bizim tescilli biber ürünlerimiz var, fidanlarımız var bunlara çok büyük bir zarar veriyor” ifadelerine yer vermişti.
Bursa Bursa, muhteşem bir konserle senfoni sezonuna “merhaba” dedi "Her Perşembe Senfoni” sloganıyla sezon boyu sanatseverlerle buluşan Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası (BBDSO), açılış konserinde Rus müzisyen Nikolay Rimski-Korsakov tarafından Binbir Gece Masalları’ndan esinlenerek bestelenen egzotik “Şehrazat” senfonik süiti ile sanatseverlere unutulmaz anlar yaşattı. 2024-2025 sezonuna Bursalı sanatseverlerin katılımıyla Bursa Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda şahane bir konser ile “merhaba” diyen BBDSO, Uludağ Premium ana sponsorluğunda, Bursa Filarmoni Derneği’nin desteğiyle sezon boyunca, birbirinden seçkin konukları ağırlayacak. Şef Naci Özgüç’ün yönettiği Sezon Açılış Gala Konseri, Mikhail Glinka’nın hızlı temposu ve enerjik yapısıyla dikkat çeken Ruslan ve Ludmilla Uvertürü ile başladı. Ardından, Çaykovski’nin dünyaca ünlü 1 Numaralı Piyano Konçertosu, Virtüoz Piyanist Emre Elivar tarafından seslendirildi. Konserin finalinde ise, Rimski-Korsakov’un Şehrazat senfonik süiti dinleyicileri Binbir Gece Masalları’nın büyüleyici dünyasında gezdirdi. Bursalı sanatseverler bu sezon açılışında da muhteşem bir klasik müzik akşamı yaşarken, konser sonunda da Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrasını ve konuk sanatçıları ayakta alkışladı. Konser öncesi gerçekleşen kokteylde, Uludağ İçecek Ailesi üyeleri ile Bursa Filarmoni Derneği yönetiminin yanı sıra kent protokolünden çok sayıda isim ve sanatseverler yer aldı. Uludağ Premium sanatın daima yanında Konser öncesi konuşan Uludağ İçecek AŞ. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl, “Uludağ Premium markamız ile 2010’dan bugüne, kesintisiz olarak, Bursa Filarmoni Derneği sponsorluğuyla Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın yanında ve Uludağ İçecek olarak, çok sesli müziğin destekçisi olmaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz. Bursalı sanatseverlerle bu sezon da muhteşem konserlerde bir araya gelmeyi hedefliyoruz” diyerek, “Uludağ Premium markamızla ana sponsor olarak, orkestranın sezon programında belirlediği konserlerin kaliteli ses kayıtlarının alınmasını sağlıyoruz ve bugüne kadar 108 kayıt oluşturuldu. Konser kayıtlarımız da, her Çarşamba saat 9:00’da TRT 3 Radyo’da “Bursa’dan Senfonik Tınılar” programında yayınlanıyor, dinlemenizi tavsiye ederim. BBDSO konser kayıtlarına bursafilarmoni.com internet adresinden de ücretsiz ulaşmak mümkün” şeklinde konuştu. Bursa Filarmoni Derneği Başkanı Dr. Mehdi Kamruz ise; BBDSO’nın temellerini atan kurucularından, Uludağ Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Ayhan Kızıl’ı da şükranla anarak, “Bu sezonda, dünyaca ünlü şef ve solistler muhteşem konserlerde Bursalı sanatseverlerle buluşacak, orkestramızla birlikte klasikten caza, film müziklerinden türkülere birçok eseri yorumlayacaklar. 2024-2025 sezonunda BBDSO, tanınmış eserlerin yanı sıra birçok Türk ve yabancı bestecilerin eserlerinin de Bursa’da ilk icralarını gerçekleştirecek. Yeni sezonda da her Perşembe saat: 20.00’de Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde, buluşmak dileğiyle” dedi.