EKONOMİ - 04 Kasım 2024 Pazartesi 11:16

Sivas ve Ankara iş dünyası ASO’da buluştu

A
A
A
Sivas ve Ankara iş dünyası ASO’da buluştu

Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO), Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) Ekim Ayı Meclis Toplantısı’na konuk oldu.


ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç ve Meclis Başkanı Celal Koloğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen STSO-ASO Müşterek Toplantısı’na STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, Meclis Başkanı Osman Yıldırım, Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri katıldı. Ankara’da, Sivas Ticaret Odası ve Ankara Sanayi Odası tarafından ortak toplantı gerçekleştirildi.



“Sivas’ın sanayi potansiyelinin daha da artacağına inanıyorum”



Toplantının açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Seyit Ardıç, Sivas’ın sanayi potansiyelinin daha da artacağına inandığını söyleyerek, “Sivaslı kıymetli hemşehrilerimi odamızda ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı. ASO Başkanı Ardıç, Sivas’ın tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra sanayi alanındaki gelişmeleriyle de dikkat çektiğini, yatırım fırsatları ile önemli bir sanayi merkezi olma yolunda ilerlediğini söyledi. Demirağ Organize Sanayi Bölgesine yatırım yaptığını belirten ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Sivas çeşitlenen sanayi branşları ve yatırım fırsatları ile gelecekte önemli bir sanayi merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Yerel yönetimlerin ve özel sektörün işbirliğiyle Sivas’ın sanayi potansiyelinin daha da artacağına inanıyorum. Bu da şehrin ekonomik kalkınmasına ve istihdam imkanlarının genişlemesine önemli katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.



“Üretim merkezleri İç Anadolu’ya taşınmalı”



Çok sayıda Sivaslı ve Ankaralı sanayici ve iş insanının katıldığı toplantıda ASO Meclisine hitap eden STSO Başkanı Zeki Özdemir, Sivas’taki yatırım imkânlarını anlatarak, Ankaralı sanayici ve iş insanlarını Demirağ Organize Sanayi Bölgesinde yatırım yapmaya davet etti. Sivas’taki tarihi yapılar ve mevcut yapısının şehir için büyük bir potansiyel oluşturduğunu anlatan Özdemir, yüksek hızlı trenin Sivas’a ulaşmasıyla Ankara ile bağların daha da kuvvetlendiğinin altını çizdi. Özdemir, Sivas’ta 5 organize sanayi bölgesi bulunduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu, “Türkiye’de sanayi bölgelerimizin Marmara Denizi’nin etrafında, daha kıymetli ovalarımızda yer edinmiş olması bizi üzüyor. Çünkü asıl Anadolu’nun merkezi olan bu topraklarda, İç Anadolu’da, Ankara’da, Kayseri’de, Kırşehir’de, Sivas’ta, Nevşehir’de bu organize sanayilerimizin yer edinmesini, üretim merkezlerinin saydığım şehirlerde olmasını, devletimizin, hükümetimizin bunu bir sanayi politikası haline getirmesini vurgulamak istiyorum" diye konuştu.



ASO’daki iş dünyası buluşmasında Sivas Ticaret ve Sanayi Odası ve Ankara Sanayi Odası’nın Meclis Üyeleri ile Kadın ve Genç Girişimciler Kurulu üyeleri müşterek istişare toplantısında bir araya gelerek iş birliğini geliştirmeye yönelik verimli toplantılar gerçekleştirdi.



Sivas Ticaret ve Sanayi Odası ve Ankara Sanayi Odası’nın yapmış olduğu müşterek toplantıların ardından TOBB İkiz Kuleler Kabul Salonu’nda gala yemeği düzenlendi.



Dünya Odalar Federasyonu Başkanı ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun himayelerinde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan’ın teşrifleriyle gerçekleşen programa, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, Meclis Başkanı Osman Yıldırım, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, ASO Meclis Başkanı Celal Koloğlu, Meclis Üyeleri, TOBB Sivas ve Ankara Kadın Girişimciler ve Genç Girişimciler Kurulları katıldı.




Sivas ve Ankara iş dünyası ASO’da buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Çorum Belediyesi’nin projeleri şehre değer katıyor Çorum Belediyesi şehrin tarihi ve kültürel mirasının ortaya çıkarılması ve tanıtıma yönelik çalışmalarıyla turizm anlamında Çorum’u cazibe merkezi haline getirirken şehir ekonomisinde katkı sağlıyor. Çorum Belediyesi, şehrin tarihi ve kültürel mirasını koruma ve tanıtma amacıyla çeşitli projeler yürüterek, turizmi canlandırmakla birlikte şehir ekonomisine de katkı sağlıyor. Çorum’un tarihi değerlerini gün yüzene çıkararak şehrin turizm potansiyelini daha yukarılara çıkarmayı hedefleyen Çorum Belediyesi, tarihi kültür yolu projesi, tarihi arastanın çehre değişimi, ikiz konaklar restorasyonu, güpür hamamı restorasyonu, tarihi Çorum meydanı, kale restorasyonu, Çorum konağı, çeşitli fuar, gösteriler ve gastronomisi ile çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Şehrin tarihi ve kültürel mirasının ortaya çıkarılması ve tanıtıma yönelik çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini belirten Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat, şehrin tarihine önemli bir not çalışmalar gerçekleştirmeye devam edeceklerini söyledi. “Çorum’umuzu şehircilik anlamında asli kimliğine kavuşturmak için çok sayıda projeyi hayata geçirdik” Çorumda çok sayıda projenin hayata geçtiğini söyleyen Yağbat, “Kültürel kimliğin korunması, estetik sokak mimarisinin ortaya çıkarılması, tarihi kültür yolunun günümüze taşınması için Tarihi Kültür Yolu projesinin ilk aşamasını Şeyh Eyüp Sokak’ta tamamlamıştık. Tarihi yoldaki 46 yapının cephe sağlıklaştırmasını da yaparak tarihi kent kimliğine uygun bir görünüme kavuşturacağız. Yıllardır gündemden hiç düşmeyen ve bir adım atılamayan tarihi arastanın çehresini değiştirdik. İlk iki etapta çalışmaları başarıyla tamamladık. Yeni dönemimizde de arastada cephe sağlıklaştırma çalışmalarımız büyük bir hızla devam edecek. Altyapı ve üstyapısıyla Arastayı tarihi dokuya uygun olarak Çorum’umuza yakışır hale getireceğiz. Tarihi Kültür Yolumuzun önemli yapılarından biri olan ve uzun yıllardan beri virane halde bulunan İkiz Konakları Belediyemize kazandırdık. Şehrin geleneksel yapı mimarisine uygun olarak restorasyonu için çalışmalarımız başladı. 11 odası ve içerisinde hediyelik eşya dükkânlarının da yer alacağı İkiz Konak, butik otel olarak kullanılacak. Ve şehrimizin turizmine önemli katkı sağlayacak. Tarihi Şehir Meydanımızın kayıp mirası olan Güpür Hamamını da restore ederek şehir yaşamına kazandıracağız. Ulucami külliyesinin en önemli parçalarından biri olan Güpür Hamamı, yaklaşık 40 yıldır unutulmuş bir haldeydi. Tarihi Şehir Meydanımızı planlarken sadece peyzaj alanları oluşturulması değil aynı zamanda tarihi yapıların da ayağa kaldırılmasını benimsedik. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte yürüttüğümüz proje ile restorasyon sürecini tamamlayacağız. Burayı Tarihi Şehir Meydanının ruhuna uygun bir mekn olarak düzenleyeceğiz. Çorum’umuzu şehircilik anlamında asli kimliğine kavuşturmak için çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Bunlardan en önemlisi de Tarihi Çorum Meydanı Projesi idi. Eskiciler Arastası ile başladığımız, Saat Kulesine bakan dükkanların cephelerini yenilediğimiz meydan projemizde son olarak 14 bin 500 m2’lik bir meydanı hemşehrilerimizin hizmetine sunduk. Bu projenin ikinci etabını da tamamlayacağız. 15 Temmuz Hürriyet Parkı’nı yenileyeceğiz. Velipaşa Hanı ve Ulucami güneybatısındaki dükkanları yıkıp hem hanı hem de camimizi tüm ihtişamıyla ortaya çıkaracağız. Bu projemiz de şehrimizin turizmine önemli katkı sunacak” dedi. “Şehrimizi sadece yurt içinde değil yurt dışında da tanıtıyoruz” Çorumu yurtdışına da tanıttıklarını kaydeden Yağbat, “Yaklaşık bin 100 yıllık geçmişi ile şehrimizin en eski yerleşim alanı olan tarihi kaleyi de ayağa kaldırıyoruz. Bu çerçevede kamulaştırılması tamamlaman kale içinde, tarihi özelliği bulunmayan 39 yapıyı yıktık. Tescilli 3 kültürel varlığı koruduk. Dökülmekte olan kalenin bedenlerinin restorasyonuna devam ediyoruz. Kale’yi yeniden şehir hayatına ve turizme kazandıracağımız Kale İçi Projemizde hediyelik eşya satışı, kale müzesi, oyuncak müzesi, butik otel, kale kahvesi, çok amaçlı salon ve yöresel lezzetler restoranı yer alacak. Ulucami güneyinde Tarihi Çorum Meydanı’na bakan alanda bulunan Noter binasını yıkarak tarihi Çorum mimarisine özgü bir konak olan eski hükümet konağını da yeniden inşa edeceğiz. İçerisinde sosyal alanlar, ticarethaneler ve emeklilerimizin yararlanabileceği bir lokalin yer aldığı bu konak, görüntüsü ve fonksiyonu ile Tarihi Çorum Meydanının müstesna bir parçası olarak şehrimize değer katacak. Kadim şehrimizin tanıtımı ve turizm potansiyelinin artırılmasına yönelik olarak da birçok etkinlik ve fuar organizasyonun da yer aldık. Bu yıl Yörex Fuarı, İzmir Fuarı ve İstanbul Emitt fularlarına katılarak ilimizin tarihi ve kültürel değerleri ve gastronomi alanında tanıtımı gerçekleştirdik. Binlerce kişiye ulaştığımız fuarlarda şehrimizin tanıtımına önemli katkılar sağladık. Şehrimizi sadece yurt içinde değil yurt dışında da tanıtıyoruz. Bilindiği gibi, Güney Kore Gimhae Ulusal Müzesi’nde Hitit Özel Sergisi açtık. Hititlere ait 212 parça eser burada sergileniyor. Şehrimizin tarihi değerinin tanıtıldığı ve turizme önemli katkı sağlayacağını düşündüğümüz bu sergi 2 Şubat 2025’e kadar Gimhae’de ardından yaklaşık 6 ay da Seul’de devam edecek. Çorum’umuzu eşsiz yemek kültürü ile de ön plana çıkaracak tanıtım organizasyonları ve programlarda da yer aldık. Çorum’un sadece leblebiden ibaret olmadığını, yaptığımız programlar sayesinde eşsiz yemeklerimizi artık tüm Türkiye’de konuşulur hale getirmeyi başardık” diye konuştu.
Çanakkale Çanakkale Savaşları’ndan kalma 109 yıllık ‘HMS Majestic’ batığına 400 ıstakoz salındı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda 109 yıl önce Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz Kraliyet Donanması’na ait ’HMS Majestic’e nesilleri tükenmekte olan 400 ıstakoz salındı. Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası; Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57’nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesi’yle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale ruhunu yaşatmaya devam ediyor. Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nin hayata geçirdiği yeni projelerle, Çanakkale ruhunu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor. Tarihi yarımadanın derinliklerinde bulunan savaş gemileri, Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı olarak 3 yıl önce dalış turizmine açıldı. Derinliklerinde pek çok hikaye saklayan Çanakkale’nin savaş batıkları, 1. Dünya Savaşı temalı ilk su altı parkı özelliğini taşıyor. 109 yıl önce Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz Kraliyet Donanması’na ait ’HMS Majestic’in de aralarında bulunduğu 14 batık geminin gizemini dalış meraklıları keşfedecek. 21 farklı dalış noktası ile 150 kilometrelik alanda dalışa imkan sağlayan Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı dalış noktaları; ’HMS Majestic’, ’Ertuğrul Koyu Massena ve Saghalien gemi kalıntıları’, ’Helles Barçları’, ’Tekke Koyu (W Beach) batıkları’, ’Arıburnu Barç’, ’Küçükkemikli Barçları’, ’Arıburnu Layter’, ’Lundy’, ’HMS Louıs’, ’S.S. Milo’, ’Tuzla’, ’Denizaltı Mania Ağı’, ’Bebek Kayalıkları’ ve HMS Trıumph’tan oluşuyor. Ege ve Marmara denizlerinin buluşma noktası olan ve sahip olduğu su altı hazineleri ile tüm dünyanın ilgisini çeken Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’ndaki batıklardan, 109 yıl önce Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz Kraliyet Donanması’na ait ’HMS Majestic’e Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi ile Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından nesilleri tükenmekte olan ıstakoz salma programı düzenlendi. Gelibolu Sualtı Parkı’nda çok önemli bir gün yaşadıklarını ifade eden Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitemiz, Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüz ve Tarihi Alan Başkanlığımızla beraber Gelibolu Sualtı Parkı’na yetiştirilen ıstakoz yavrularını bırakacağız. Gelibolu Sualtı Parkı’nda hepimizin bildiği gibi dünyanın en önemli batıkları yatıyor, savaş kanıtları var. Aslında Gelibolu Sualtı Parkı’nın altında, Gelibolu Su Parkında çok önemli bir bioçeşitlilik de var, canlı varlığı var ve biz de buradaki canlı varlığını artırmak için de bir çalışma içerisine girdik. Artık Gelibolu Sualtı Parkı için dalış yapmaya gelen dalış meraklıları dalgıçlar sadece zaman tünelinde tarihi bir yolculuk yapmayacaklar, altta savaştan kalma izleri görmeyecekler, bununla birlikte ıstakozları, rengarenk balıkları ve suyun altındaki envai çeşit canlıları hep beraber görme imkanına sahip olacaklar. Bu da Gelibolu Sualtına Parkına olan ilgiyi ve merakı arttıracak. O yüzden hep iddiamız şu, Çanakkale hem Türkiye’nin hem de dünyanın buluşma noktası olacak. Hem tarihi mekanları görmek isteyenler hem Çanakkale Savaşları‘nı daha iyi anlamak isteyenler, Çanakkale ruhunu hissetmek isteyenler, bununla birlikte suyun altından da hem savaş izlerini görebilecekler, hem de çok farklı bir dalış yapma imkanına sahip olacaklar” dedi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu ise, “Bugün Seddülbahir’deyiz. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Canlıları Araştırma Merkezinin 4 yıldır ıstakoz yetiştirme noktasında yürütmekte olduğu faaliyetlerin 6’ncı demonstrasyonunu yapacağız. Üniversitemizin toplumsal katkı faaliyetleri kapsamında denizel ekosistemin korunması ve bu ekosistemin sonraki nesillere aktarılması noktasındaki çalışmalarımızı bugün Gelibolu Sualtı Parkında 400 ıstakozu doğaya salacağız. Nesilleri tükenmekte olan bir canlı, özellikle insan eliyle yapılan faaliyetler, sanayi faaliyetleri, kontrolsüz vahşi avcılık sonucunda ciddi tükenme riskindeler” diye konuştu. Dalgıçlar tarafından 400 ıstakoz, 109 yıl önce Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz Kraliyet Donanması’na ait ’HMS Majestic’e bırakıldı. Hem tarihi bir gemi olan HMS Majestic’e hem de bölgedeki deniz ekosistemine dikkat çekmeyi amaçlayan etkinlikte aynı zamanda sürdürülebilir balıkçılık ve deniz koruma konularına da vurgu yapılması hedefleniyor. Programa; Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, İl Tarım ve Orman Müdürü Nazan Türkarslan, Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü V. Seydi Ali Doruk, ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Yiğit katıldı.
Adana Defterdar Balıkcı: “Maliye, mükelleflerin korkulu rüyası değil bir paydaşıdır” Adana Defterdarı Ahmet Baklıkcı, maliyenin mükelleflerin korkulu rüyası değil bir paydaşı olduğunu kaydederek, “Gözümüz her daim devleti zarara uğratan firmaların üzerlerinde” dedi. Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan, Adana Defterdarlığı’na Atanan Ahmet Balıkcı’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. Ziyaret sırasında, Balıkcı’ya yeni görevinde başarılar dileyen DAİMFED Genel Başkanı Karslıoğlu, DAİMFED ve Defterdarlık işbirliği üzerine görüş alışverişinde bulundu. Ziyarette konuşan DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, “Sektörümüzün içinde bulunduğu zorlukları dikkate aldığımızda, Adana defterdarlığına yeni atanan Ahmet Balıkcı’nın sektörümüzün darlığını ve varlığını çok iyi bilen bir üstat olması bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Çünkü inşaat sektöründe ekonomik anlamda yara alan bir müteahhitin tek başına ekonomik zorluğundan bahsetmiyoruz. Bunun arkasından sürüklediği diğer sektörlerinde zarar görmesi, ekonomiye silsile yoluyla zarar vermekte. Bu zararları da karşılamak mümkün olmuyor. Bunun için yeni ismiyle Defterdarlık, eski ismiyle Gelir İdaresi Başkanlığı, tüm sektörlerde olduğu gibi sektörümüzün en önem verdiği kurumlardan bir tanesi. Müteahhitlerin sürekli borcu yoktur belgelerine ihtiyacı olduğu için, borçsuz devam ediyoruz, devam etmek zorundayız. Adana sıralamasında da sıralamaya giren üyelerimiz mevcut. Bu anlamda Adana defterdarımızın sektörümüze bakış açısının ne kadar olumlu olduğunu biliyoruz. Defterdarımız Ahmet Balıkcı’ya görevinde başarılar diliyoruz” diye konuştu. “Gözümüz her daim devleti zarara uğratan firmaların üzerlerinde” DAİMFED’in yapmış olduğu başarılı çalışmalarla inşaat sektörünün dağınıklığını giderdiğini ifade eden Adana Defterdarı Ahmet Baklıkcı, “Bölgede sektör temsilcilerini bir çatı altında toplayan böyle bir federasyonun ilk oluşu, beni ve kurumumuzu gururlandırmıştır. Bizler müteahhitlik sektörünü yıllardır bilen ve bu sektörün şu anda ne kadar önemli işlere imza attığını özellikle deprem felaketlerinden sonra gördük. DAİMFED’in tüm üyelerinin TOKİ aracılığıyla depremzedelere hizmet ettiğini görüyoruz ve kendilerini kutluyoruz. Maliye mükelleflerin korkulu rüyası değil, bir paydaşıdır. Dikkatli çalışan firmalara her zaman kapımız açık. Ama gözümüz her daim devleti zarara uğratan firmaların üzerlerinde bunu bilmelerini istiyoruz. Bizler Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak Adana’daki tüm sektörlere olduğu gibi, inşaat sektörüne de ilgi gösteriyoruz. Mükellefler var olacak ki, devletler de varlığını devam ettirecek. DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu ve yönetim kurulu üyelerini yapmış olduğu başarılı çalışmalardan ötürü kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu.
Muğla Muğla, 10 ayda tüm zamanların turist rekorunu kırdı Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden, İstanbul ve Antalya’dan sonra en fazla yabancı turist ağırlayan Muğla’ya 10 aylık dönemde gelen turist sayısı tüm zamanların rekorunu kırdı. Geçen yılın 12 aylık döneminde 3 milyon 403 bin 590 yabancı turist girişinin olduğu Muğla, bu yılın ilk 10 ayında 3 milyon 640 bin 387 yabancı turist sayısına ulaşarak 10 ayda tüm zamanların turist rekorunu kırarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artış yaşandı. İngiliz turistin tercihi Muğla oldu Muğla’ya 10 aylık dönem içinde en fazla turistin geldiği ülkeler arasında yıllardır açık ara üstünlüğünü sürdüren İngilizler, 2024 yılının 10 aylık döneminde gelen toplam yabancı turistler içinde yüzde 43’lük bir orana sahip. İngiltere’den Muğla’yı tatil için tercih edenlerin sayısı 10 ayda 1 milyon 577 bin 923 kişiye ulaştı. İngiltere’yi 408 bin 875 kişi ve yüzde 11’lik oran ile Rusya Federasyonu kinci sırayı, 293 bin 761 kişi ile Polonya üçüncü sırayı, 249 bin9 019 kişi ile Almanya dördüncü sırayı, 91 bin 362 kişi ile Hollanda ise beşinci sırayı paylaştı. Turist havadan geldi Dalaman Havalimanından 1 milyon 916 bin 501, Milas-Bodrum Havalimanından 1 milyon Bin 944 olmak üzere iki uluslararası havalimanından 2 milyon 918 bin 445 kişi, Marmaris limanından 217 bin 992 kişi, Bozburun limanından 7 bin 720, Bodrum limanından 207 bin 269, Mantarburnu limanından 166 bin 719, Fethiye Limanından 49 bin 517, Göcek limanından 3 bin 163, Datça Limanından 4 bin 608, Güllük limanından 180, Turgutreis Limanından 56 bin 091 ve Yalıkavak limanından 8 bin 683 yabancı turist giriş yaptı.
İstanbul Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı kimlik tespiti için sanık kürsüsünde: "Aylık gelirim 400 bin TL" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı kimlik tespiti için çıktığı sanık kürsüsünde aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine başlandı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında 22’si tutuklu toplam 47 sanık hakim karşısına çıktı. Konferans salonunda görülen duruşmada 22’si tutuklu toplam 41 sanık hazır bulundu. Duruşmaya ayrıca Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu, İstanbul 2 No’lu Baro, Muğla Barosu, Tekirdağ Barosu, Diyarbakır Barosu, Bursa Barosu, Denizli Barosu, Mardin Barosu, Kırklareli Barosu başkanları da katıldı. Örgüt lideri aylık gelirinin 400 bin TL olduğunu söyledi Kimlik tespitleri esnasında sanık kürsüsüne çıkan örgüt lideri Fırat Sarı aylık gelirinin 400 bin TL olduğunu söyledi. Başka şikayetçinin olduğu ortaya çıktı Duruşmada mağdur olduğunu belirterek dilekçe sunan başka vatandaşların olduğu da belirtildi. Gelen yeni dilekçelerin savcılık makamı tarafından değerlendirileceği öğrenildi. Duruşma dosyaya gelen evrakların okunması ile devam ediyor.