ÇEVRE - 15 Nisan 2025 Salı 14:09

Sinop’ta öğrenciler tarihi yapıları resmetti

A
A
A
Sinop’ta öğrenciler tarihi yapıları resmetti

Sinop’ta 15-22 Nisan Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında, ortaokul öğrencileri Sinop’un tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini resmetti.


Öğrenciler, kentin simge yapılarından Sinop Adliye Binası, Saat Kulesi, Tarihi Askeri Gazino, Sinop Kalesi, Tarihi Sinop Cezaevi ve Alaaddin Camii’nin resimlerini, bu yapıların önünde canlı olarak yaptı. Tarihi yapılar öğrencilerin fırçasından yeniden hayat buldu.


Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan etkinlik alanlarını tek tek ziyaret ederek öğrencilerin çalışmalarını inceledi. Resimler hakkında bilgi alan Vali Özarslan, öğrenci ve öğretmenlere çiçek hediye etti.


Etkinlik hakkında açıklamalarda bulunan Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, şunları söyledi: "Kimi şehirlerde öyle tarihi eserler ve binalar vardır ki nesilden nesile aktarılan, muhafaza edilen eserler vardır ki o mekanı gördüğünüz an da şaşırıp kalırsınız ona bakmadan geçemezsiniz. Sinop bu yönden tarihi eserlere sahip bir ilimiz biz de bu amaçla Turizm Haftası’nda öğrencilerimizi, tarihi eserlerimizle, adalet sarayımızla, jandarma gazinomuzla, saat kulemizle, kalemiz ve Alaaddin camimizle, tarihi cezaevimiz, balatlar yapı topluluğuyla buluşturuyoruz. Öğrencilerimiz değişik lokasyonlarda tarihi eserlerin karşısında onların gözüyle, onların kalemiyle, onların bakış açılarıyla, onların ruhundan bu tarihi eserlerimizi görmek istedik. Bunu yıl boyu devam ettireceğiz. Sanatı, güzelliği, resmi yalnızca teorik olarak değil, okulla sınırlı değil kentin evlerinde, bahçelerinde, sokaklarında, caddelerinde her yerde yaşatmak istiyoruz. Böylece bir kültür ve sanat şehri yolculuğunu devam ettirmek istiyoruz. Zaten Sinop öyle bunu koruyacağız geliştireceğiz. Daha üst noktalara taşıyacağız."


Etkinliğe İl Milli Eğitim Müdürü Osman Cebeci ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Fatih Güzel de katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."