ASAYİŞ - 02 Temmuz 2024 Salı 12:13

‘Huzur Adası Sinop’ta suç ve suçluya geçit yok

A
A
A
‘Huzur Adası Sinop’ta suç ve suçluya geçit yok

Sinop’ta güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonlarda suç ve suçluya geçit verilmedi.



Aranan 475 şahıs yakalandı


İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince aranan şahısların yakalanmasına yönelik yapılan operasyonlar neticesinde 10 yıl ve üzeri kesinleşmiş cezası olan 20 şahıs, 5-10 yıl arası kesinleşmiş cezası olan 33 şahıs, 5 yıl altı kesinleşmiş cezası olan 251 şahıs, ifadeye yönelik aranan 171 şahıs olmak üzere 6 aylık süre zarfında (01 Ocak-30 Haziran 2024) toplam 475 şahıs yakalandı.



Jandarmanın Haziran ayı raporu


Sinop İl Jandarma Komutanlığınca 01 Haziran-01 Temmuz tarihleri arasında yapılan denetimlerde 37 bin 845 şahsın GBT sorgusu yapıldı. 32 bin 21 araç kontrol edildi. 37 aranan şahıs yakalandı. 169 umuma açık yer kontrolü yapıldı. 150 adet av tüfeği fişeği, 65 adet tabanca fişeği, 7 adet silah, 345 kök haşhaş ele geçirildi. 235 şüpheli şahıs hakkında gerekli yasal işlemler başlatıldı.



Emniyetin Haziran ayı raporu


Sinop İl Emniyet Müdürlüğünce 01 Haziran-01 Temmuz tarihleri arasında yapılan denetimlerde ise 10 dolandırıcılık olayı aydınlatıldı. 3 kilo 475 gram uyuşturucu ele geçirildi. 30 bin 685 araç sorgusu yapıldı. 5 hırsızlık şüphelisi yakalandı. 13 adet ecstasy hap, 150 adet sentetik ecza ele geçirildi. 211 umuma açık iş yeri kontrol edildi. 34 bin 811 GBT sorgusu yapıldı. 10 adet silah, 77 adet mermi ele geçirildi. 21 günübirlik yer denetimi yapıldı. 42 aranan şahıs yakalandı. 7 bin 760 TL suç geliri elde edildi.



"Suç ve suçlularla mücadelede kararlıyız”


Sinop Valiliğinden yapılan açıklamada, “Huzur Adası Sinop’umuzda, vatandaşlarımızın huzur, can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla çalışmalarımız aralıksız devam edecektir. Suç ve suçlularla mücadelede kararlıyız” ifadeleri kullanıldı.



‘Huzur Adası Sinop’ta suç ve suçluya geçit yok

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SUBÜ ve CIT iş birliği ortağı oldu SUBÜ ve Arnavutluk’un başkenti Tiran’da faaliyet gösteren Kanada Teknoloji Enstitüsü arasında eğitim-öğretim, Ar-Ge ve uluslararası iş birliğine katkı sağlamak; bilimsel etkileşim, kültürel değişim ve ortak çalışmalardan karşılıklı yarar sağlamak amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ve Arnavutluk’ta bulunan Kanada Teknoloji Enstitüsü (CIT) arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık ve CIT Rektörü Prof. Dr. İsmail Kocayusufoğlu tarafından imza altını alınırken, törende SUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Serdar Özkan ve Dil Eğitim-Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SADEM) Müdürü Doç. Dr. Serhat Küçük ile CIT Yöneticisi Ubejd Osmani ve Kalite Güvence Müdürü Bledar Komina da yer aldı. Protokol ile SUBÜ’nün ön lisans programlarından mezun olan ve lisans eğitimlerini CIT bünyesinde sürdürmek isteyen öğrencilere eğitim-öğretim fırsatı tanınacak. İki kurum arasında belirli parametrelerde eşdeğerliğin sağlanması ve öğrencilerin işlemlerinin kolaylaştırılması için bir komisyon oluşturulacak. Ortak lisans ve lisansüstü programlar açılarak çift diploma alınmasına imkân tanınacak. Erasmus+ ve Mevlana değişim programları ile akademik ve idari personel ile öğrenci hareketlilik sağlanacak ve yeni projeler için akademisyenler, araştırma merkezleri ve öğrenciler arasında ortak çalışmalar teşvik edilecek. CIT tarafından isteyen SUBÜ akademisyenlerinin İngilizce dil eğitimi için ve ön lisans mezunu öğrencilerin lisans eğitimi için yüzde 20 indirim uygulanacak. Daha önce Sakarya’da CIT yönetimi ile bir araya gelerek birçok alanda iş birliği yapma hususunda mutabık kaldıklarını belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Sözlü olarak ifade ettiğimiz niyetimizi bir protokol ile imza altına almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Balkan coğrafyası ve Arnavutluk bizim için oldukça önemli. Ortak bir kültür havzasına ve geçmişe sahibiz. Günümüzde de ilişkilerimiz oldukça güzel ve sıkıntısız bir şekilde devam ediyor. Birliktelikte iş yapmanın bereketine ve güzel sonuçlar getirdiğine inanıyoruz. İnşallah kapsayıcı maddeleri bulunan bu protokol hayırlı işlerin ve ilişkilerin ortaya çıkmasına vesile olacaktır. İsmail hocamıza yaklaşımı ve samimiyeti için, CIT yönetimine ilgileri ve misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Protokolümüz üniversitelerimiz için hayırlı olsun” diye konuştu. Eğitimlerinin tamamen İngilizce olduğu ve binden fazla öğrencileri bulunduğu bilgisini paylaşan CIT Rektörü Prof. Dr. İsmail Kocayusufoğlu, “Türkiye ve Arnavutluk kardeş ülkeler. Olabildiğince fazla iş birliği yapmak istiyoruz. Arnavutluk eğitim sisteminden ayrışan bir sistemimiz var. Yazılım mühendisliği, iletişim teknolojileri, robotik ve yapay zeka üzerine yoğunlaşıyoruz. Özellikle laboratuvara ihtiyaç duyuyoruz. Bazı teknolojileri kullanmamız gerekiyor. İmzaladığımız bu protokol bize bu imkânları sunacak. SUBÜ’nün beceriyi ön plana çıkarması ve Türkiye’de bu anlamda öncü olması oldukça önemli. Bundan önemli faydalar elde edebileceğimizi ve çok şey öğreneceğimizi düşünüyoruz. Tavsiyelerden yararlanmak istiyoruz. Genç bir üniversite olarak her yerden bir fayda edinmeye ve doğru ilişkiler kurmaya gayret ediyoruz. SUBÜ ile iş birliğimizin de doğru bir iş birliği olduğunu görüyoruz. Mehmet hocama ve beraberindeki heyete ziyaretleri ve ilgileri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, LGS’de başarılı olan Daşdemir kardeşleri makamında ağırladı İstanbul Esenyurt’ta Liselere Geçiş Sistemi’nde (LGS) birinci olan Ulaş Güney Daşdemir ve dereceye giren ikiz kardeşi Gözde Naz Daşdemir’i Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer makamında ağırladı. Eğitim süreçlerinde desteklerini esirgemeyeceklerini belirten Özer, ebeveynlerini tebrik ederek Daşdemir kardeşlere hediye verdi. LGS sınavına giren Ulaş Güney Daşdemir birinci olurken, ikiz kardeşi Gözde Naz Daşdemir ise yüksek puan alarak dereceye girdi. İstanbul Esenyurt’ta yaşayan iki kardeşi ise Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, aileleri ile birlikte makamında ağırladı. Sınav sonucunda aldıkları başarıdan ötürü gençleri kutlayan Özer, ebeveynlerini tebrik etti. Eğitim süreçlerinde iki kardeşe de destek olmak üzere söz veren Özer, sohbetlerinin ardından kardeşlere hediye verdi. Sınav sonuçları için Daşdemir kardeşleri tebrik ederek eğitim hayatlarında destek sözü veren Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Kıymetli Esenyurtlular bugün burada çok değerli iki kardeşimizi ağırlıyoruz. Bunlardan birisi Ulaş Güney Daşdemir, diğeri ise ikiz kardeşi Gözde Naz Daşdemir. Ulaş girdiği LGS sınavında birinci olan kardeşimiz, Gözde ise yüksek puan alarak dereceye girdi, Bizleri gururlandırdı, Esenyurt’ta ki gençlerimize ise motivasyon kaynağı oldu. Bundan sonraki eğitim hayatlarında başarılar diliyoruz, Esenyurt Belediyesi olarak ise her zaman yanlarında olacağız” dedi. Sıkı bir tempo ile çalışmanın başarılı olmasında etkili olduğunu belirten Ulaş Güney Daşdemir, “Dershane ve okulda sıkı bir tempo ile çalıştım. Konuları ve soruları da tekrar edince başarılı oldum. Odaklanma sürem çok uzun değildi, 40-60 dakika arasında çalışıp mola veriyordum. Günlük yüksek soru hedeflerim yoktu ama planlı çalışmak bana başarıyı getirdi” diye konuştu. Gözde Naz Daşdemir, “Ben çalışma sürecime 7’inci sınıfın sonunda başlamıştım. En başından beri çalışmayı çok sıkı tuttum ve hiçbir zaman bırakmadım. LGS öğrencine stres yapmamalarını tavsiye ederim. Özellikle son hafta stresli geçiyor, sakin olsunlar. Zaten sıkı çalıştılarsa karşılığını alacaklardır” ifadelerini kullandı.
Ankara Sinan Ateş davasında Ayşe Ateş: “Sinan bana, ‘Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış beni öldürtmek istiyorlarmış’ dedi” Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına müştekilerle devam etti. Maktul Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “Selman katil değildir, Sinan’ın katilleri bellidir, Eray Özyağcı ve Doğukan Çep. Eşimin ölmeden önce söyledikleri ‘Ayşe, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış beni öldürtmek istiyorlarmış’ dedi” ifadesinde bulundu. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Sercan Hamşıoğlu ile milletvekilleri Metin Ergun ve Yavuz Aydın, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Murat Bakan, CHP Milletvekili Sibel Suiçmez yer aldı. Mahkeme Başkanı duruşma başlamadan önce, sanık Doğukan Çep’in dünkü duruşmada jandarma eşliğinde dışarı çıkartıldığı sırada müştekilerin bulunduğu tarafta bulunan izleyicilere tehdit anlamına gelecek şekilde başını salladığını ve bunun da üye hakim tarafından bildirildiğini ifade ederek söz konusu duruma ilişkin Çep’e uyarıda bulundu. Ardından başkan duruşmanın sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edeceğini bildirdi. Duruşma ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım’ suçlamasıyla yargılanan, Doğukan Çep’in kaldığı oteli ayarladığı iddia edilen Alper Atay’ın avukatının savunmasıyla başladı. Müvekkilinin olaya dahil olmadığını belirten Avukat Engin Çelebi, müvekkilinin yılbaşı gecesini Doğukan’ın bulunduğu otelde geçirdiğini anlattı. Otel’in sahibi Gökhan Türkmen’in gerçek dışı beyanda bulunduğunu, müvekkilinin Doğukan Çep için oda istediğini ve parasını ödediğini iddia ettiğini söyleyen Çelebi, Türkmen’in bu beyanlarının tanıklar tarafından yalanladığını belirtti. 22 sanık avukatı beyanlarının tamamlandığını bildiren mahkeme başkanı müşteki tarafının dinleneceğini söyledi. “Sinan bana, ‘Anne benim kalemimi kırmışlar, bana suikast düzenleyecekler’ dedi” Maktul Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, “Çok şükür demek isterdim. 18 aydır öldüm öldüm dirildim. Şurada 4 gündür 22 kez daha öldüm. Sanki herkes masum benim oğlum kendini öldürmüş. Oğlum gelip bana dedi ki ‘anne kalemimi kırmışlar, bana suikast düzenleyecekler’. Bir gün yanıma geldi üzerinde çelik yelek vardı. Bana suikast düzenleyecekler dedi” diye konuştu. “Benim torunlarım akşam olunca kapıları pencereleri kapatıyorlar, bize de bir şey olur diye” Oğlunun kimseye bir zararının olmadığını söyleyen Müşteki anne Saniye Ateş konuşmasında, “Ben ne kadar dayanırım bilmiyorum. Bu insanlar bu kadar mı acımasız, bu kadar mı vicdansız. Hangi gerekçeyle benim oğlumu öldürdüler. Oğlumu tehdit ediyorlardı, git Devlet Bahçeli’ye söyle dedim. Bahsi geçen araç oğlumun ocak başkanlığı döneminde alındı. O aracı sadece makam kullanıyordu, Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu. Benim yüreğimin yangınını kimse kaldıramaz. Benim torunlarım akşam olunca kapıları pencereleri kapatıyorlar, bize de bir şey olur diye. Hala bizim kapımıza geliyorlar, öldürmekle tehdit ediyorlar. Bugünü ben 18 ay bekledim, yavrumun katilleri ortaya çıksın diye. Benim gelinim korumayla, çelik yelekle dolaşıyor tehdit ediyorlar. Bu devletin üstünde devlet mi var ben kime gideyim. Benim başka gideceğim yer yok. Ben ülkücüyüm ama bunların inandığı ülkücülükten değilim. Bunlar maşa benim oğlumu öldürenler ortaya çıkacak” dedi. Konuşması sonrası fenalaşan Ateş’e sağlık ekiplerince müdahale edildi. Ardından duruşmaya 20 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından Mahkeme başkanı beyanda bulunması için maktul Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’e söz verdi. “Sinan bana, ‘Ayşe Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış beni öldürtmek istiyorlarmış’ dedi” Maktul Sinan Ateş’in eşi Ateş, “Bugüne kadar anlattığınız senaryoyu dinledik. 3 gündür karşınızda türlü türlü yalanlarla bilirkişi raporunu yer yer kabul ederek, o kadar ileri gittiler ki ‘Sinan’ı, Selman vurdu’ dediler. Sinan’ı kimin vurduğunu da kimin talimatı verdiğini de biliyoruz. Kamera kaydını şimdi bu akıl yoksunu kişiler için anlatmak istiyorum. Kiralık katil Özyağcı Sinan’ın üst kısmına doğru tutup ateş ediyor. Sinan bilinçsiz şekilde yer düşüyor. Hareket etmiyor, Eray Özyağcı, Sinan’ı vuruyor ve kaçıyor. Anlattıklarınızla kendinize kahramanlık yazıyorsunuz. Selman katil değildir, Sinan’ın katilleri bellidir, Eray Özyağcı ve Doğukan Çep. Eşimin ölmeden önce bana söyledikleri ‘Ayşe, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış beni öldürtmek istiyorlarmış’ dedi. Ahmet Yiğit Yıldırım eşim hakkımda karalama kampanyası başlatmıştı. En sonunda eşimin öldürülmesiyle sonuçlandı. Sinan’ın yanındaki her arkadaşı bu karalamalara maruz kaldı. Tehditler ve hakaretler iyice arttı. Bunların hepsi dosyada mevcuttur” dedi. “FETÖ’cüysek suç duyurusunda bulunun” Müşteki Ateş beyanında, “Sinan’a gidelim dedim. Bırak bu işleri dedim. ‘Devletim beni korur’ dedi. Cumhurbaşkanına da bunları ifade ettim. Cumhurbaşkanı bana söz verdi, “Kızım katiller yakalanacak” dedi. Şimdi çıkıp diyorlar ki Sinan Ateş FETÖ’cüymüş, ben FETÖ’cüymüşüm eğer böyle bir şey varsa gidin suç duyurusunda bulunun. Sinan’a Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatlarıyla bu tehditler gelmiştir. Sinan gazeteci dövdürmüş diyorlar, ben bunu Sinan’a sordum. Eğer böyle bir şey varsa ne ocak başkanı ol ne akademisyen hiçbir şey olma dedim. Sinan’da bana dedi ki, ‘Ayşe, ben Genel Merkezden gelen talimatları yapıyorum, eğer yapmazsam bana da ceza keserler’ dedi” ifadelerini kullandı. Ateş beyanına şöyle devam etti: “Bu işin azmettiricisi rahmetli eşimin bana söylediği İzzet Ulvi Yönter ile Semih Yalçın gidip Ahmet Yiğit Yıldırım’la görüşüp talimat veriyorlar. Sonucunda eşimi öldürüyorlar. Benim ömrüm olduğu sürece davam devam edecektir. Benim kocama CHP’liler mi saldırdı, Ümit Özdağ mı saldırdı. Sayın savcı için sosyal medyadan konuşuyorlar, şüpheli olanların hiçbirinin serbest kalmaması gerekmektedir, delil karartabilirler. İfademi kabul ederek, dilekçede istediğimiz delillerin dosyaya eklenmesini istiyorum. İsmini verdiğim şüphelilerin adaletle yargılanmasını istiyorum.” Sinan Ateş’in ablası Selma Kazanç ise şöyle konuştu: "Benim babam, annem, dedem ülkücü. Biz mecburen ülkücü olarak doğduk. Bu camiaya lafım yok. Ülkü Ocaklarının birçok kurumunda görev aldık bundan da gurur duyuyorum. Ama içine sızmış insanların asla bizim olduğumuz dönemdekilerle ilgisi yok. Ben MHP’ye, Ülkü Ocaklarına iftira atmam. Sinan Ateş, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığına apar topar getirildi. Devlet bey aradı bir gün. ’Oğlum seninle konuşmam gerekiyor’ dedi. Sinan’a söylediği bir şey var bunu da kendisi söylesin. Sinan görevden istifa etti. Daha sonra Ateş’e itibar suikastleri başladı. Sinan’ı bu algılar sırasında aradım. Sinan da ’İsmet (Büyükataman) ağabeyle konuşacağım’ dedi. Büyükataman da, ’Sinan sana ne yapacaklar, bir şey yapamazlar’ diyor. Bu sürecin gelişi Sinan’ın ocak genel başkanlığını bırakmasıyla başladı. Zaten Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz’un bir karın ağrısı vardı. Kılavuz ve Yıldırım’ın sürekli tehditleri devam etti. Sonraki süreçte evde otururken Sinan, ’benim kalemimi kırmışlar. Bunların derdi benim canımla’ dedi. ’Kim’ diye sorduk. ’İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım, Semih Yalçın’ diye sıraladı” ifadelerinde bulundu. Duruşmaya müşteki beyanlarının ardından 1 saat öğle arası verildi.
Konya Bilgehanelerde yaz etkinlikleri 10 bin öğrenciyle başladı Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere yönelik faaliyetlerinden olan Bilgehane’lerde yaz okulu etkinlikleri dolu dolu içeriklerle başladı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, öğrencilerin yaz tatillerini verimli geçirmeleri ve çok yönlü gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla merkezde ve ilçelerde faaliyet yürüten toplam 25 Bilgehane’de yaz okulu etkinliklerinin başladığını ifade etti. Başkan Altay tüm öğrencilere başarılar diledi “Senin Yazın Senin Geleceğin” temasıyla yeni dönemde 10 bin 168 öğrencinin Bilgehane’lerdeki eğitimlere katıldığını dile getiren Başkan Altay, “Bilgehane’lerin yaz etkinlikleri kapsamında çocuklarımız milli-manevi eğitimler, çeşitli atölyeler ve birçok spor branşında aktivitelere katılacak. Yavrularımızı ayrıca katıldıkları yarışmalarda sürpriz ödüller de bekliyor olacak. Bu programlar sayesinde öğrencilerimiz yaz boyunca hem eğlenip dinlenecek hem de farklı alanlarda kendilerini geliştirme imkanı bulacak. Amacımız, gençlerimizi yaz aylarını sağlıklı ve eğitici etkinliklerle değerlendirerek geleceğe daha güçlü şekilde hazırlamak. Ben kayıt yaptırarak 7 hafta boyunca devam edecek eğitimlere katılan tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Öğrenciler ve aileleri Bilgehane’lerden çok memnun Bilgehane’lere gelerek hem sosyalleşen hem de yeni arkadaşlar edinen öğrenciler, eğlenceli vakit geçirdikleri için mutlu olduklarını söyledi. Veliler de çocuklarının verimli bir yaz geçirecek olmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek kendilerine böyle bir imkanı sunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a teşekkür etti. Etkinlikler 16 Ağustos’a kadar sürecek 520 eğitimci kadrosuyla; Milli-Manevi Eğitimler ve Değerler Eğitimi başta olmak üzere Kur’an-ı Kerim, İngilizce, Matematik, Sosyal Bilgiler, Türkçe ve Fen Bilimleri derslerinin olduğu Bilgehane Yaz Etkinliklerinde öğrenciler ayrıca kültürel ve sanatsal faaliyetlere de katılacak. Macera parkuru, masa tenisi, satranç, yüzme, tekvando, futbol gibi sportif faaliyetlerle sağlıklı bir yaz geçirecek kamplara ve gezilere de katılacak. El sanatları ve robotik kodlama gibi çeşitli atölyelerin de bulunduğu Bilgehanelerin yaz etkinlikleri 16 Ağustos’a kadar sürecek. Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Atabey Gençlik Projesi çatısı altında hizmet veren Bilgehane’ler, 4. sınıftan 8. sınıfa kadar öğrencilere milli-manevi eğitimler, ders destek programları, atölye ve etkinlikler düzenliyor. Ayrıca 4. sınıflara Hafızlık Hazırlık Programı ve 8. Sınıflara LGS Hazırlık Programı ile de öğrencileri geleceğe hazırlıyor.