ASAYİŞ - 27 Ekim 2024 Pazar 19:29

Şanlıurfa’da komşular arasında sopalı kavga: 11 yaralı

A
A
A

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde komşular arasında çıkan taşlı ve sopalı kavgada 11 kişi yaralandı. Polis ekipleri kavgayı havaya ateş ederek ayırmak zorunda kaldı.

Olay, Siverek’in Ayvanat Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, aynı binada oturan komşu aileler arasında aidat konusu yüzünden başlayan tartışma, kısa sürede taş ve sopaların kullanıldığı kavgaya dönüştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis, tarafları ayırmak için havaya ateş açtı. Kavgada yaralanan 11 kişi hastaneye kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Mevlüt Bayraktar

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adana Demirspor ile Fenerbahçe 42. randevuda Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’in 20. haftasında deplasmanda oynayacağı Adana Demirspor ile ligde 42. kez karşı karşıya gelecek. Trendyol Süper Lig’in 20. haftasında Fenerbahçe, yarın saat 19.00’da Yeni Adana Stadyumu’nda Adana Demirspor ile mücadele edecek. Ligde sarı-lacivertliler, 18 maçta 13 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyetle topladığı 42 puanla ikinci sırada bulunuyor. Mavi-lacivertliler ise 17 müsabakada 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 14 mağlubiyetle 5 puanla 19. ve son sırada yer alıyor. Adana ekibi 3 puan silme cezası da aldı. Ligde son olarak Konyaspor’u deplasmanda yenen Kanarya, Adana Demirspor karşısından 3 puanla ayrılarak galibiyet serisine devam etmek istiyor. 42. randevu Fenerbahçe ile Adana Demirspor, Süper Lig tarihinde bugüne kadar 41 kez karşı karşıya geldi. Söz konusu müsabakalarda sarı-lacivertliler 24 galibiyet elde ederken, mavi-lacivertliler ise 5 defa hanesine 3 puan yazdırdı. 12 maç da berabere tamamlandı. Fenerbahçe’nin 81 golüne, Adana Demirspor 32 golle yanıt verdi. Ligin ilk yarısında Kadıköy’de oynanan karşılaşmayı Fenerbahçe, Edin Dzeko’nun golüyle 1-0 kazandı. Son 7 maçta kalesini gole kapatamadı Ligin en az gol yiyen iki takımından biri olan Fenerbahçe, son maçlarda kalesini gole kapatamadı. Oynanan 18 mücadelenin 16’sında Dominik Livakovic kaleyi korurken, 2 maçta İrfan Can Eğribayat görev yaptı. Livakovic’in sakatlandığı Başakşehir maçında ise Ertuğrul Çetin kaleye geçti. Kanarya, 7 müsabakada kalesini gole kapatırken bu süreçte kalesinde 18 gol gördü. Jose Mourinho’nun öğrencileri son olarak ligin 12. haftasında Sivasspor karşısında kalesini gole kapatırken, sonrasındaki 7 mücadelede gol yedi. Deplasmanda en çok gol atan takım Sarı-lacivertliler, bu sezon deplasmanda 10 maça çıktı. Bu süreçte Çaykur Rizespor, Kasımpaşa, Antalyaspor, Trabzonspor, Kayserispor ve Konyaspor karşısında galibiyet elde eden Kanarya; Göztepe, Samsunspor ve Eyüpspor ile de berabere kaldı. Jose Mourinho’nun öğrencileri, dış sahada sadece Beşiktaş’a kaybetti. Deplasmanda 21 puan toplayan Fenerbahçe, konuk olduğu karşılaşmalarda rakip filelere 26 gol atarken, bu alanda en çok gol atan takım olarak yer alıyor. 4 futbolcu sakat Fenerbahçe’de sağ arka adalesinde yırtık ve kanama teşhisi konuşan Hırvat kaleci Dominik Livakovic kadroda olmayacak. Jayden Oosterwolde, Rodrigo Becao ve İsmail Yüksek’in de tedavileri devam ediyor. Samet Akaydin’in de teknik heyet kararıyla kadroda olmaması bekleniyor. Samet ve Szymanski kart sınırında Konyaspor karşılaşmasıyla sarı kart cezasını tamamlayan Sofyan Amrabat, Jose Mourinho’nun görev vermesi durumunda Adana Demirspor maçında oynayabilecek. Sarı-lacivertlilerde Samet Akaydin ile Sebastian Szymanski sarı kart ceza sınırında yer alıyor. İki futbolcu, müsabakada sarı kart görmesi durumunda gelecek hafta oynanacak Göztepe maçında cezalı duruma düşecek. Halil Umut Meler düdük çalacak Adana Demirspor ile Fenerbahçe arasında oynanacak müsabakayı hakem Halil Umut Meler yönetecek. Meler’in yardımcılıklarını Süleyman Özay ile Mustafa Savranlar yapacak. Maçın 4. hakemi ise Ayberk Demirbaş olacak.
Kocaeli Yapay zeka ile öğretmenlerin görevi değişiyor Kocaeli’de üniversite öğrencilerinin yapay zeka ve geleneksel yöntem üzerine yaptığı çalışmanın sonuçları dikkat çekici oldu. Yapay zekâdan öğrenme konusundaki başarının hızla artığını söyleyen KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, "Öğretmenler artık bilgi aktaran değil yönlendirici göreve dönüşüyor" dedi. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ), yapay zeka ve geleneksel yönteme dair çalışma gerçekleştirdi. Deney, iki grup arasında deneme yoluyla ilerletildi. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yapılan çalışma ile ilgili açıklamada bulundu. Son yıllarda yapay zekanın yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu dile getiren Elmas, "Son yıllarda her konu üzerinde yıkıcı bir etkisi olan yapak zekâ konusunda hem ülkemizin hem de Yükseköğretim Kurulu’nun da hedefleri doğrultusunda tüm üniversiteler hızla çalışma yapıyor. Bu doğrultuda biz de üniversite olarak bu konunun uzağında kalmadık. Bu konunun tam içine girerek baştan beri tüm öğrencilerimize yapay zekâ sertifikası, hocalarımıza, tüm ekibimize yapay zekâ kursu verdik. Her derse yapay zekâ dersini zorunlu tutarak her ay hocalarımız ve öğrencilerimizle toplantı yaparak bu konunun yükseköğretimin her kademesinin içinde bulunmasını sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu. "Yapay zekâdan öğrenme konusundaki başarı hızla artıyor" Yapılan çalışmaların sonuçlarını görebilmek için sınav yaptıklarını belirten Elmas, "Bu doğrultuda da en son bir çalışma yaptık. Öğrencilerimizin bir kısmını 2 haftalık süreçte yapay zekâ ile konuyu anlattık, bir kısmı ise sınıfa gelerek dersi öğrendi. Daha sonra öğrencilerin hepsini toplayarak 3 ayrı derste bir deneme yaptık. Denemenin sonuçlarında şunu gördük ki yapay zekâ ile hoca arasındaki makas gittikçe daralıyor. Yapay zekâdan öğrenme konusundaki başarı hızla artıyor. O bakımdan bu hepimize yükseköğretimin tüm alanlarına tüm çalışanlarına da önemli bir örnek olur diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Öğretmenler artık bilgi aktaran değil yönlendirici göreve dönüşüyor" Konuşmasını sürdüren Elmas, "Bu çalışmaların özeti şu. 3-4 sene sonra tüm mesleklerde, işlerde, eğitim ve öğretimlerde bunun yıkıcı bir etkisi olacak ama ne olacağını şu anda kimse de kestiremiyor. Bunları ancak deneyerek ve paylaşarak ilerleyebiliriz. Biz de bir örneğimizi yaptık. Bunu da paylaşıyoruz. Burada öğretmenlerin rolü aslında ortadan kalkmıyor, rolleri değişiyor. Öğretmenler artık bilgi aktaran değil yönlendirici göreve dönüşüyor. Bu durumda hocaların rolü daha fazla artıyor çünkü yapay zekâ belki de bazı alanlarda farklı yönlere doğru kişileri götürebilir ve buralarda bunları bilecek ve anlayacak bilge insanlara ihtiyaç var. Yapay zeka kullananların temel bilgilerinin o alanda çok çok iyi olması lazım" şeklinde konuştu. "Yapay zeka zaman kazandırdı" Çalışmaya katılan Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi Yaren Erduğan yapay zekanın kendilerine zaman kazanma açısından daha faydalı olduğunu belirterek çalışma deney hakkında bilgi verdi, "Yapay zekâyı kullanarak bu dersi alanlar ve geleneksel yöntemi kullanarak dersi alanlar olmak üzere iki gruba ayrıldık. Yapay zekayı alan grup öğrencileri öğleden sonraki derslere katılım göstermediler ve bunu yapay zekâ dersleri üzerinden derslerine katılım sağladı" dedi. "Biz öğrenmek istediğimizi söyledik o da bize notlar çıkarttı" Nasıl çalıştığını dile getiren Yaren Erduğan, "Biz öğrenmek istediğimiz kısımları yapay zekâya anlattık ve bu sayede de yapay zekâ bize notlar çıkarttı. Notlarda ise önemli kısımlar diye bir bölüm vardı. Öğrenmek istediğimiz ve eksik olduğumuz kısımları yapay zekâya öğrettiğimiz, ne istediğimizi aktardığımız zaman o bize listeler halinde açıkça ifade etmişti. Aslında bakacak olursak yapay zekâ bir tık daha iyi diyebilirim. Çünkü bize vakit tasarrufu sağladı. Biz nasıl anlamak istediğimizi ona öğrettiğimiz zaman bize güzel bir şekilde açıkladı ve hocalarımızla teyit ettiğimiz zaman doğruluğunu yüzde 95’ kadar onayladılar" diyerek konuşmasına son verdi.
İstanbul Uluslararası Hukuk Uzmanı Anas Zeineddin: “Hamas ve İsrail arasında anlaşmaya varılmasında Türkiye’nin ciddi önemi var" Uluslararası Hukuk Uzmanı Anas Zeineddin, Hamas ve İsrail arasında varılan ateşkes anlaşmasını değerlendirdi. Zeineddin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüttüğü politika kapsamında Hamas’ın yetkililerine Türkiye’de yer açılmıştır. Hamas ile Türkiye arasında önemli ilişkiler söz konusu. Bu ilişkilerin böyle bir anlaşmaya varılmış olmasında da ciddi bir önemi vardır" dedi. Hamas ve İsrail arasında 15 Ocak’ta imzalanan ateşkes anlaşmasını Uluslararası Hukuk Uzmanı Anas Zeineddin, Orta Doğu’da kalıcı barışın sağlanması yönünde atılmış önemli bir adım olarak değerlendirdi. Zeineddin, anlaşmanın yalnızca taraflar arasındaki çatışmaları sonlandırmayı değil, aynı zamanda bölgedeki insani krizi hafifletmeyi ve diplomatik ilişkileri güçlendirmeyi amaçladığını vurguladı. Öte yandan, Anad Zeineddin, Hamas ile İsrail arasında sağlanan anlaşmada Türkiye’nin önemli bir rolü olduğuna dikkat çekti. "Bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için önemli bir adım atılmış oldu" Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için önemli olduğunu belirten Uluslararası Hukuk Uzmanı Anas Zeineddin, "Sayıları kısa bir süre içinde tespit edilemeyecek kadar çok Filistinlinin hayatını kaybettiği ve Gazze’nin altyapı ve üstyapısının büyük oranda tahrip edildiği bu sürecin sonunda varılan mutabakat tüm dünyada büyük memnuniyetle karşılandı. Gazze halkının yaralarının sarılabilmesine imkan tanıyacak bu gelişme Filistin halkının rahat bir nefes almasına imkan tanıdı. Bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için önemli bir adım atılmış oldu. Tarihin en büyük soykırımlarından birinin yaşandığı Gazze’de yaşayan insanlara göre, böyle bir soykırımdan sonra ateşkes sözleşmesi imzalanmış olsa da artık bu soykırımcılarla normalleşmeye gidilmemeli, soykırımcıların yalnızlaştırılma çabaları arttırılmalı, gerekirse siyasi ve iktisadi ilişki kurulmamalıdır" ifadelerini kullandı. "Filistin’in ağır ihlal karşısında yeniden çatışmaları başlatma hakkı söz konusudur" İsrail’in ateşkes anlaşmasına uymaması durumunda Filistin’in yeniden çatışma başlatma hakkı olduğunu vurgulayan Zeineddin, "İsrail’in bu anlaşmaya uymama ihtimali yüksektir. Ama 1907 tarihli Lahey Sözleşmesi’nin 40. Maddesi uyarınca; ateşkes anlaşmasının bir tarafça ağır ihlal edilmesi durumunda, diğer tarafın bu ateşkesi sona ermiş olarak değerlendirme hakkı ve yeniden çatışma başlatma hakkı vardır. Eğer İsrail ateşkesi bozarsa, Trump’ın İsrail’e anlaşmaya uyması için gerekli olan baskı uygulanmazsa Filistin’in ağır ihlal karşısında yeniden çatışmaları başlatma hakkı söz konusudur. Trump’ın bu anlamda bir baskı uygulama ihtimali yüksektir. Nitekim artık Çin’e yönelik farklı bir politika izlenmesi bekleniyor. Buna daha fazla yoğunluk ve önem verecektir. Ayrıca Amerika’nın kendi yaşadığı ekonomik sorunlar var. Bu konulara ağırlık vermek istediğini defalarca belirtmiştir. Filistinlileri düşündüğü için değil de aslında Orta Doğu’daki Gazze Savaşı kendisi için baş ağrıtacak bir durumdur. Bu durumu bir an önce gidermek ister diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Soykırımcılar hesap vermelidir" İsrail’in soykırım suçundan yargılanmaya devam edeceğini söyleyen Anas Zeineddin, "Böyle bir anlaşma imzalanmış olsa da Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açılmış olan bir soykırım davası süreci ve daha önemlisi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin savcılığı tarafından başlatılmış süreç devam edecektir. Bu soykırımcılar hesap vermelidir ki bir daha dünyanın herhangi bir yerinde böyle bir soykırım yaşanmasın. Bu arada 1907 tarihli Lahey Sözleşmesi’nde yer alan kurallar, büyük ölçüde uluslararası teamül hukuku olarak kabul edilmektedir. Tüm devletler söz konusu sözleşmeye taraf olmasa da uymak zorundalardır" ifadelerini kullandı. "Hamas ile Türkiye arasında önemli ilişkiler söz konusu" Hamas ile Türkiye arasındaki ilişki hakkında konuşan Anas Zeineddin, "Hamas’ın yetkililerine Türkiye’nin yer açmış olması ve Hamas ile Türkiye arasında yapılan toplantılar sonucunda böyle bir anlaşmaya varılmış olması Türkiye’nin önemini, Türkiye’nin rolünü de göstermektedir. Dünyada bir Katar bir de Türkiye Cumhuriyeti özellikle Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü politika kapsamında Hamas’ın yetkililerine Türkiye’de yer açılmıştır. Hamas ile Türkiye arasında önemli ilişkiler söz konusu. Bu ilişkilerin böyle bir anlaşmaya varılmış olmasında da ciddi bir önemi vardır" dedi.
Düzce Yabancı turisti camide ağırladı, turist sosyal medyadan teşekkür etti DÜZCE (İHA) – Bisiklet ile dünya turu yapan İtalyan Nicolo Guarrera Düzce’de, yol kenarındaki Kirazlı Camiİ girişinde çadır kurmak istediği esnada Cami İmamı Hilmi Yılmaz’ın yardımları ile camide kaldı. O anları sosyal medyada paylaşan turist teşekkürlerini iletirken, video sosyal medyada viral oldu. Bisikleti ile dünya turu yaptığı esnada Düzce’den de geçen İtalyan Nicolo Guarrera, Aralık ayının son günlerinde Kirazlı Yeni Mahalle cami bahçesinde çadır kurmak istedi. Bu durumu fark eden cami imamı Hilmi Yılmaz, cami cemaati ile görüşmesinin ardından yabancı turistin cami içerisinde konaklayabileceğini belirtti. İmamın yönlendirmesi ile cami içerisinde kendisine yer verilen yabancı turist için yerden ısıtmalar da çalıştırıldı. Havanın yağışlı olması sebebi ile ayakkabılarının çamurlandığını fark eden cami imamı turistin ayakkabılarını yıkayıp, kendisine teslim etti. Yabancı turist daha sonra abdesthaneye giderek burada üstünü değiştirmesi ve daha sonra camide okunan Kur’an tilavetini dinlediği anları montajlayarak sosyal medyaya “Gerçek misafirperverlik: lafı esirgemeden karşılanmak, tok olduğunuzu söyleyerek doyurulmak, yalnız bırakılmak yerine misafir kabul etmek ve kucaklaşmak. İmam hiç bir şey söylemeden ayakkabılarımı bile yıkıyor, sürpriz. Onu banyoda şahsen fırçalarken buluyorum ve onu durdurmaya çalıştığımda omuz silkiyor ve gülümseyerek temizlemeye devam ediyor, bunun anlamı olması gereken bir şey söylüyor Endişelenme, bunu isteyerek yapacağım. Gerçekten Türkiye’de gördüğüm misafirperverliğe diyecek sözüm kalmadı” notu ile yükledi. “Hava soğuktu” Cami imamı Hilmi Yılmaz, o gün yaşananları şöyle anlattı: “İkindi namazının çıkışıydı. Namazı kılıp camiden çıktığımızda bahçede misafirimizi gördük. Hoş geldin dedik kendi dilimizce. Üstü başı ıslak, ayakkabıları çamurlu olduğu halde biraz dinlenmek istiyorum gibi bir şeyler söyledi. ’Çadır kurabilir miyim?’ diye sordu. Bizde soğukta dışarda kalmasını içimiz el vermedi. Cemaatimiz ile beraber içerde kalabilir diye uygun gördük. O gece camimizde misafir ettik. İçeri girdi, o şekilde dinlenmeye başladı. Nicola kardeşimiz içeri girip dinlenmeye başladıktan sonra ben dışarı çıktığımda ayakkabılarının çamurlu ve ıslak olduğunu gördüm. Tekrar ıslak ayakkabıyı giymesine gönlüm izin vermedi. Bizde öyle giyemeyiz diyerek misafirimizi hürmet etmek için ayakkabılarını temizlemek için aldım. Giyerken kuru bir ayakkabı giysin istedim. Abdesthane’de ayakkabılarını temizlerken, üstünü değiştirmek için dışarı çıkmıştı. Benim ayakkabım nerede diye araştırırken çocuklar ‘Hocamız ayakkabılarını temizliyor’ demişler. Abdesthanede üstünü değiştirmeye girdiği esnada benim ayakkabıları temizlediğimi görünce çok şaşırdı. ‘Ne gerek vardı’ dedi. Ben de siz misafirsiniz diyerek yıkanması gerektiğini söyledik” ifadelerini kullandı. “Kuran tilavetini gözleri kapalı dinledi” Camide yatsı namazı öncesinde Kur’an-ı Kerim okumaya başladığında Nicola Guarrera’nın kıbleye karşı uzattığı ayaklarını toparlayarak dizinin üzerine geçip gözleri kapalı tilaveti dinlediğini belirten İmam Yılmaz, “Akşam namazından sonra tekrar yatsı namazı için camiye geldiğimde biraz Kur’an tilaveti yapayım dedim. İçeri girdiğimde o dinleniyordu. Camide ayakları kıbleye karşı oturuyordu. Ben kendisine rahatsızlık vermek istemeyerek geçtim ve Kur’an okumaya başladım. Kur’an okumaya başladığımı görünce yabancı arkadaşımız ayaklarını kıbleden kaldırarak müezzinlik olan alana gelip beni dinlemeye başladı. Oradan da kalkıp ön safa gelip dizlerinin üzerine oturdu. Kur’an-ı Kerim’i ben okurken gözleri kapalı bir şekilde tilaveti dinledi. Biz yatsı namazını kılarken, o da kendince yatsı namazını bizimle birlikte eda etti. Yatsı namazının ardından camimizin ortasında kendisi ile sohbet ettik. Hepimizi Allah’u Teala’nın yarattığını belirttik. Cami duvarlarında yazan Arapça kelimeleri görmüş oldu. Elimizin içindeki Allah’u Teala’nın 99 isminin yazılı olduğunu sağ elimizde 81 sol elimizde ise 18 isminin yazılı olduğunu gösterdik. İsimlerini ve her şeyini insanlara bahşetmiş olduğunu söyledik. Herkesin ellerine yazmış, kimin alnına yazmış olduğunu gösterdim. Kendi elinin avucunu gösterdik o da açıp baktı. Biz işaretlerle, kendisi ile anlaşmaya çalıştık. Arada sevgi ve muhabbet ile oda bir insan olması hasabiyle bir şekilde anlatmaya çalıştık ve misafir olduğu için elimizden geldiğince onu burada ağırlamaya ve anlaşmaya çalıştık” şeklinde konuştu. “İslam ile şereflendiğini görmek bizlere nasip olur” Caminin yol üzerinde olduğu için daha önce de bir çok misafire ev sahipliğini yaptığını, caminin Allah’ın evi olduğunu ve her ne olursa olsun insanların buraya gelebileceğini belirten Kirazlı Camii İmamı Hilmi Yılmaz, “Camimiz yol üzerinde olduğu için daha önce Daniel isminde bir turist kardeşimiz gelmişti. O da bisikletliydi, yanında hatta bir kedi vardı. Onunla yolda tanışmış onla yolda beraber gidiyorlardı. Cami arkasında çadır kurmak istedi. O günde camide ağırlamak istedik. Ama kendisi camiye girmek istemedi. Caminin bahçesinde çadır kurmuştu. O kardeşimizi de dışarda misafir etmiştik. Bisiklet turu ile beraber yola çıkan Özbekistan uyruklu 5-6 kişi buraya uğramışlardı. Trafikte devam ederlerken bize geldiler burada misafir ettik kendilerini. Buradan tekrar sabaha karşı yola çıkmışlardı. Bazen yol üzeri olduğu için misafirlerimiz bize gelebiliyor. Burada bütün insanlık bulunabilir. Hangi niyet ile hangi şekilde hangi maksatla gelirse gelsin kim olursa olsun buraya gelen insan camide Allah’ın evinde huzur bulması ve dirilmesi gerekiyor. Gelen bütün misafirlerimize Rabbimizin evlerinin kapısı açık. İnşallah o kardeşimizin İslam ile şereflendiğini görmek bizlere nasip olur inşallah. Aramızda güzel bir muhabbet oldu. Tekrar yolu buralara düşerse kendisini tekrar ağırlamak isteriz” dedi.
Düzce Liseli öğrenciler Düzce Üniversitesi’nde Yığılca Şehit Metin Uysal Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, Düzce Üniversitesi’ne gelerek İlahiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nu ziyaret etti. Lise öğrencilerine üniversite yaşamını tanıtmak ve fakültelerin sunduğu imkanlar hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlenen ziyaret programında, akademisyenler tarafından öğrencilere bölümler hakkında detaylı bilgiler sunuldu. İlk olarak İlahiyat Fakültesi’ni ziyaret eden öğrenciler amfi ve sınıfları gezerek üniversite eğitim hayatı hakkında bilgi sahibi oldu. Eğitim Fakültesi’nde Düzce Üniversitesi’nin eğitim programları hakkında fikir edinen lise öğrencileri Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nun uygulamalı ders olanağı tanıyan laboratuvarlarına büyük ilgi gösterdi. İletişim ve Tanıtım Koordinatörlüğü tarafından öğrencilere üniversite tercihlerinde dikkat etmeleri gerekenler hakkında önemli ipuçları verilirken Düzce Üniversitesi’nin burs ve staj imkanları, sosyal sorumluluk projeleri, öğrenci değişim programları ve sportif faaliyetleri ile ilgili açıklamalar yapıldı. Konuralp Kampüsü’nü yakından tanıyarak üniversite hayatını deneyimleme imkanı yakalayan öğrenciler, Düzce Üniversitesi’nin vizyonu ve misyonu hakkında da bilgilendirildi. Gezi programı, geleceğin üniversite öğrencisi adaylarına kariyer planlarını şekillendirmelerinde ve üniversite tercihlerinde yol gösterici rehberlik sundu.