ASAYİŞ - 22 Eylül 2024 Pazar 11:47

Şanlıurfa’da 7 motosiklet ele geçirildi

A
A
A
Şanlıurfa’da 7 motosiklet ele geçirildi

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde polis ekipleri tarafından yapılan denetimlerde 7 adet motosiklet ele geçirildi.


Edinilen bilgiye göre, Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Araştırma ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, çalıntı motosikletlere yönelik çalışma yaptı. Çalışmada, 1 adet otoparka çekilme kaydı, 1 adet tescilsiz ve 5 adet şase- motor bloğu kazınmış motosiklet ele geçirildi.


Motosikletler emniyet bahçesine çekilirken 1 kişi hakkında resmi evrakta sahtecilik ve motosiklet hırsızlığı suçundan işlem başlatıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi kadınlarla güçleniyor Mersin Büyükşehir Belediyesinde, Belediye Başkanı Vahap Seçer’in kadın istihdamını önceleyen politikaları sonucunda her alanında daha çok iş imkanı bulan kadınlar, azimleri ve iş disiplinleriyle kendi alanlarında birbirinden başarılı işlere imza atıyor. Daire başkanından temizlik personeline, muhabirinden zabıta memuruna, mühendisinden itfaiye personeline kadar kadınlar, Büyükşehir Belediyesinde varlığını hissettiriyor ve cinsiyetleriyle değil, işleriyle öne çıkıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi ise bünyesinde çalışan binlerce kadın ile Mersin’e hizmet etmeye devam ediyor. “Kadının gücünün fark edilmesi takdire şayan” Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü ve Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, 4,5 yıldır Büyükşehir Belediyesinde büyük bir keyif ve mutluluk içerisinde çalıştığını söyledi. Bu mutlulukta, cinsiyet eşitliği gözeten Başkan Seçer ile çalışmanın payının büyük olduğunu vurgulayan Özdülger, “Kadına öncelik tanınması, kadının gücünün fark edilip kadınla beraber yol yürüme isteği ve gayreti takdire şayan. Biz Büyükşehirde kadın, erkek tüm çalışma arkadaşlarımızla beraber, güzel başarılara imza atma gayreti içerisindeyiz ve bunun sonucunu almanın da ayrı bir mutluluğunu yaşıyoruz. Mersin; kadınlarla, kadının üretkenliğiyle ve çalışkanlığıyla güzel” dedi. “Büyükşehirde cinsiyetimle değil, mesleğimle ve işgücümle değer görüyorum” Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Denizcilik Hizmetleri ve Şube Müdürlüğünde kaptan olarak çalışan Pelin Teymur, belediyede her birimde kadın istihdamını gördüklerini söyleyerek, “Ben belediyemizin tek kadın kaptanıyım. Toplumda cinsiyetle alakalı ciddi baskılar var. Ama ben belediyede cinsiyetimle, ismimle ya da kıyafetimle değil; kimliğimle, mesleğimle, unvanımla ve işgücümle değer görüyorum ve hiçbir şekilde cinsiyet ayrımını hissetmiyorum” ifadelerini kullandı. “Belediyede adımızdan bu kadar söz ettirmemiz bizleri mutlu ediyor” Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığında muhabir olarak görev yapan Seda Özdemir, “Mersin’de hizmet verdiğimiz her alanda olduğu gibi, daire başkanlığımızda da kadınlar olarak söz sahibiyiz. Büyükşehir çatısı altında, yönetim kadrosundan en alt kademeye kadar kadınlar olarak biz varız ve bu bizim açımızdan çok büyük bir gurur kaynağı. Bizlere bu olanağı sağlayan Başkanımız Vahap Seçer’e teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. “Kadın isterse, yapamayacağı hiçbir şey yok” Ulaşım Dairesi Başkanlığında otobüs şoförü olarak görev yapan Sultan Yüksel, Başkan Seçer’in istihdam konusunda kadınlara her zaman öncelik verdiğini belirterek, “Başkanımıza hem kadınlara öncelik verdiği için hem de kadınların ekonomik anlamda özgürleşmesinin yolunu açtığı için teşekkür etmek istiyorum. Kadın isterse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Ben de buna inandım ve yapabileceğimden emindim, kendime güvenim yüksekti. 2019 yılında başvuru yaptım ve başkanımız da kadınlara öncelik verdiği için işe alındım” diye konuştu. “Her yerde kadın çalışan olduğunu görmek bizleri mutlu ediyor” Mersin Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığında görev yapan Songül Çetin, mesleğini gönül vererek sürdürdüğünü ifade etti. Büyükşehir Belediyesi çatısı altında çalışmaktan dolayı oldukça mutlu ve memnun olduğunu kaydeden Çetin, “Başkanımız Vahap Seçer’in kadınlara verdiği değer tartışılmaz. Mesleğim dolayısı ile devamlı dolaştığım için her yerde kadın çalışan olduğunu görmek bizleri mutlu ediyor. Başkanımızla çalışmak onur ve gurur verici. Hep sahadayız ve erkeklerle aynı şartlar altında çalışıyoruz. İş arkadaşlarımdan, zabıta teşkilatımızdan ve başkanımızdan çok memnunuz. Memnuniyetle de çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Kadın itfaiyeci olmak çok güzel bir duygu” Elif Beyza Ehliz ise İtfaiye Dairesi Başkanlığında kadın itfaiye personeli olarak görev yapıyor. Kadın itfaiyeci olarak çok güzel tepkiler aldığını söyleyen Ehliz, “Kadın itfaiyeci olmak çok güzel bir duygu. Alışılagelmiş bir şey olmadığı için dışarıda çok güzel tepkiler alıyoruz. Tarif edilmez bir duygu. Hayvanlara, insanlara, bütün canlara yardımcı olmak çok güzel bir şey. Kadın erkek fark etmeksizin, yanlarında olduğumuzu bilmeleri benim adıma çok kıymetli” dedi.
Kayseri Uzmanından ‘lenfödem’ uyarısı: “Lenf sistemindeki herhangi bir bozukluk lenfödem hastalığına yol açabilir” Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, lenfödem hastalığı konusunda uyarıda bulunarak “Kol ve bacaklarda oluşan şişlik, ısı artışı, ciltte kızarıklık veya değişiklik gibi belirtiler lenfödem hastalığına işaret ediyor” dedi. Lenf sisteminin insan vücudunda hem bağışıklık sistemi hem de sıvı dengesinde rol oynayan bir sistem olduğunun altını çizen Acıbadem Kayseri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, lenf sisteminde meydana gelen herhangi bir bozukluğun lenfödem hastalığına yol açabileceğini söyledi. Bu sürece dair bilgi veren Dr. Yüksel, “Bu durum herhangi bir kanser sonrası lenf bezlerinin alınması ya da radyoterapi sonrası lenf bezlerinde hasarlanma sonucu oluşabileceği gibi doğuştan da lenf kanallarındaki bir bozukluk sonrası oluşabilir. Hastalar genellikle kollarda ve bacaklarda olan şişlik sonrası doktora başvururlar. Bacaklarında şişlik, kollarında şişlik, ağrı ve cilt enfeksiyonları belirtileriyle bizlere başvurabilirler. Biz bu hastalarda öncelikle tanı, sonrasında tedavi uygulamaktayız” diye konuştu. “Doğuştan da olabilir, sonradan travma yoluyla da oluşabilir” Lenfödem hastalığının primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olarak ikiye ayrıldığını belirten Dr. Yüksel “Primer lenfödem lenf kanallarının doğuştan bozukluğu sonucu oluşan lenf akımının dolaşım sistemine dahil olmasıyla oluşan sorundan kaynaklanır. Genellikle doğumdan sonraki ilk bir yıldan başlayarak 30’lu yaşlara kadar da görülebilir. Primer lenfödem daha çok gençleri etkilemektedir” dedi. Sekonder lenfödemin ise herhangi bir travma, enfeksiyon, cerrahi bir müdahale, kanser öyküsü, kanser sonucunda oluşan lenf bezlerinin düğümlerinini cerrahi olarak çıkarılması ya da radyoterapiye bağlı lenf kanallarında büzüşmelerin olmasına nedeniyle lenf yollarındaki akımın kesintiye uğraması sonucu oluşabileceğini dile getirdi. Sekonder lenfödemin herhangi bir yaşta oluşabileceğini söyleyen Dr. Yüksel “Genellikle bir cerrahi, travma enfeksiyon gibi bir öykü altta yatar. Lenfödem öncelikle vücudumuzda oluşan büyük proteinli yapıları, yağ dokusunu vücudumuzdan temizlenerek, yukarı doğru çıkarılmasını sağlayan sistemdeki akışın bozulması lenfödemle sonuçlanır. Bu genellikle kollarda ve bacaklarda şişlik, boyunda, genital bölgelerde ve başta da olabilir” şeklinde konuştu. “Şişlik ve ağrı hastanın yaşam kalitesini bozuyor” Tanı koyma aşamasında hastanın tek ya da her iki kol veya bacağında oluşan şişlikle başvurduğunu aktaran Dr. Yüksel hastaların genellikle bir enfeksiyon geçirdiğini ve bu şişliğin nedenini anlayamadıklarını dile getirdi. Muayenede hastada görülen cilt değişiklikleri, ısı artışı ya da ciltte kızarıklık gibi belirtilerin lenfödem hastalığına işaret ettiğini belirten Dr. Yüksel, muayenenin ardından ihtiyaç halinde ultrason, lenfosintigrafi ve MR gibi tetkiklere de başvurarak kesin tanıyı koyup tedavi uyguladıklarını sözlerine ekledi. Hastalarımız genellikle kol ve bacaklarında şişlik ve ağrıyla geldikleri için yaşam kalitelerinin bozulmuş olduğuna dikkat çeken Dr. Yüksel “Hasta enfeksiyona daha açık bir hale geliyor. Enfeksiyonlar da şişlikleri daha da artırıyor. Bu anlamda biz hastalara kompleks boşaltıcı fizyoterapi uyguluyoruz” dedi. “Fizyoterapiye cilt bakımı ile başlanıyor” Fizyoterapiye ilk olarak cilt bakımıyla başlandığını kaydeden Dr. Yüksel “Cilt bakımı çok önemli çünkü enfeksiyon gelişimi açısından riskli. Geçirilen her enfeksiyon şişliği artırıyor. Cilt bakımı, egzersiz ve kompleks bandajlama dediğimiz tedavileri uyguluyoruz. Önce hastaların ölçümlerini yapıyoruz, hastanın çap farkı olan bölgeye cilt bakımı, manuel lenf drenajı ve kompleks boşaltıcı fizyoterapi dediğimiz kompleks bandajlamayı uyguladıktan sonra hastayı ev programlarıyla evine gönderiyoruz” diye konuştu. Dr. Yüksel hastaların egzersizlerini mutlaka planladıklarını, hastanın ölçümlerini yaptıktan sonra istenilen çap farkına ulaşınca evde giymesi için hastaya bası giysisi önerip bu şekilde takip ettiklerini anlattı.
Erzincan Erzincan’da kadınların turşu mesaisi başladı Erzincan ovasında yetiştirilen sebzelerin hasadıyla birlikte kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan turşu yapımına da başlandı. Üzümlü ilçesi Bayırbağ köyünde sebze hasadının yapıldığı bugünlerde ev hanımlarını tatlı bir telaş sardı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bahçelere ekilen domates, biber, salatalık ve fasulye gibi sebzeler özenle toplanıyor. Kış sofralarının vazgeçilmezi olan turşuyu yapmak için yoğun mesai harcayan ev hanımı Aliye Gürler de bahçesinde yetiştirdiği organik sebzeleri fermente ettiği sirke, sarımsak, kaya tuzu ve suyla buluşturarak turşu hazırlıyor. Hazırlanan turşular ise kışın tüketilmek üzere kilerde yerini alıyor. “Kendi yetiştirdiğimiz sebzelerle turşularımızı vuruyoruz” Sebze hasadı ile kışlık hazırlıkların da başladığını ifade eden ev hanımı Aliye Gürler, “Bahçeden sebzeleri topluyoruz, daha sonra eve getirip kışlık turşu yapıyoruz. Domates, fasulye, biber ve salatalık gibi sebzeleri turşu yaparak kış için hazırlık yapıyoruz. Her gün bahçedeyiz. Ürünlerle ilgileniyoruz. Yapımı zor değil ama vakit alıyor. Bugün bahçeye sebze toplamaya gitmedik evde kaldık, vaktimizi turşu yaparak değerlendiriyoruz. Sebzeleri kendimiz yetiştiriyoruz, satın almıyoruz. Kendi yetiştirdiğimiz sebzelerle turşularımızı vuruyoruz” diye konuştu. “Kurduğumuz turşuyu en az bir ay bekletmeliyiz” Turşunun yapılış aşamalarını anlatan Gürler, “Sebzeleri leğende yıkadık. Büyük sebzeleri bölerek bidona dolduruyoruz. Küçük olan sebzeleri zaten olduğu gibi dolduruyoruz. Daha sonra sarımsak ve sirke ekliyoruz. Son olarak da tuzlu su ekliyoruz. Gördüklerinizi yapalı 10-15 gün kadar oldu. Ama tam yenilebilme için bir ay kadar bekletmeliyiz. Ondan sonra yemeye hazır oluyor” dedi.