EĞİTİM - 25 Aralık 2021 Cumartesi 19:32

Gelişim Üniversitesi’nden Şanlıurfa’da rehber öğretmenlere yönelik seminer

A
A
A
Gelişim Üniversitesi’nden Şanlıurfa’da rehber öğretmenlere yönelik seminer

İstanbul Gelişim Üniversitesi, Şanlıurfa’da eğitim kurumlarında görev yapan kurum müdürleri ve rehber öğretmenlerine yönelik "Z Kuşağına Dokunmak" semineri düzenledi.

İstanbul Gelişim Üniversitesi, Şanlıurfa’da eğitim kurumlarında görev yapan kurum müdürleri ve rehber öğretmenlerine yönelik "Z Kuşağına Dokunmak" semineri düzenledi.


İstanbul Gelişim Üniversitesi, Şanlıurfa’da eğitim kurumlarında görev yapan kurum müdürleri ve rehber öğretmenlerine yönelik "Z Kuşağına Dokunmak" semineri düzenledi. Özel bir mekanda gerçekleştirilen programa İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nail Öztaş, Gelişim Üniversitesi Dış İlişkiler Tanıtım Daire Başkanı Bülent Değirmenci, Gelişim Üniversitesi Dr. Öğretim Görevlisi Aslıhan Selçuk, Gelişim Üniversitesi Güneydoğu Bölge Temsilcisi Hüseyin Çelik ile Şanlıurfa’da eğitim kurumlarında görev yapan kurum müdürleri ve rehber öğretmenleri katıldı.



"Z kuşağı geleceğin bilim adamları, üreticileri ve liderleri"


İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nail Öztaş, seminer sonrası yaptığı açıklamada üniversite olarak Türkiye’nin dört bir tarafında çeşitli etkinliklerle Z kuşağına yönelik eğitim ve bilgilendirme seminerleri düzenlediklerini söyledi. Rektör Öztaş, "Üniversitemiz topluma faydalı gelişim çerçevesinde ülkemizin çeşitli illerinde özel okullarla iş birliği halinde çeşitli faaliyetler düzenliyor. Bugün düzenlediğimiz faaliyette okulumuzun elamanlarından Aslıhan Hanım, rehber öğretmenlerimizle, idarecilerimizle Z kuşağını konuştu. Bu kuşak çok anılan, çok telaffuz edilen bir kuşak. Ancak özelliğini henüz tanımlayamadığımız, kendilerinden çok büyük değişikliklerin beklendiği bir kuşak. Gençlerimiz ve çocuklarımız 1995 doğumlular olarak tanımlanıyor. Geleceğin üreticileri, geleceğin tüketicileri, geleceğin liderleri, geleceğin bilim adamları, bizim bunları tanımaya ihtiyacımız var. Onların içerisinde bulunacakları dünya üretim biçimleriyle farklılaşacak. Eğitim alışkanlıklarıyla farklılaşacak. Kullanacakları teknolojilerle çok farklılaşacaklar. Biz bu gençleri ne kadar iyi anlayabilirsek, ne kadar iyi tanıyabilirsek, onları o geleceğe daha iyi hazırlayabilme imkanına sahip olacağız" dedi.


Seminerde konuşan Gelişim Üniversitesi Dr. Öğretim Görevlisi Aslıhan Selçuk ise, seminer sonrası yaptığı açıklamada, "Seminerimizde Z kuşağını konuştuk. 1995 ve sonrası doğumluları Z kuşağı olarak adlandırıyoruz. Bu kuşağın dinamikleri farklı olduğu için hayata bizlerden farklı bakıyorlar. Farklı özelliklere sahipler. Otoriteye birazcık karşılar. Şeffaflar, doğrucular. Haklarını savunuyorlar ama aynı zamanda çok ciddi bir sosyal medya tüketicisidirler. Z kuşağını bu anlamda anlamak, rehber öğretmenlerimiz tarafından öğrenmek önemlidir. Z kuşağıyla nasıl iletişim kurabileceğimizi, nasıl buluşturacağımızı konuştuk. Oldukça verimli bir eğitimdi" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İhlas Vakfı Uluslararası 4.STK Fuarında yerini aldı İhlas Vakfı İstanbul’da düzenlenen Uluslararası 4.STK Fuarında yerini aldı. Vakıf, gençlere ve çocuklara siber güvenlik, yapay zeka ve deprem ile ilgili bilgiler verdi. İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Kemal Aydın, “İhlas Vakfı aslında bir eğitim vakfıdır. 34 tane öğrenci yurdumuz var” dedi. İstanbul’da Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı ve İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları öncülüğünde Uluslararası 4.STK Fuarı düzenlendi. Fuarda İhlas Vakfı da yerini aldı. Yapay Zeka, Siber Güvenlik ve Deprem alanlarında farkındalık oluşturacak atölyeler düzenledi. Lise ve Ortaöğretim okullarından 500 üzeri öğrenci ziyaret etti. Ön yargı ve aile konulu ödüllü kısa filmler izlendi. Öğrenciler kamera karşısına geçerek tarih konulu şiirler okudular. IQ testi atölyesi ile bütün atölyelere katılan öğrenciler sürpriz ödüller kazandı. Fuarda yapılanlar hakkında bilgi veren İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Kemal Aydın, “Devlet tarafından bakanlar kurulu kararıyla kurulan İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği var. Birliğin düzenlemiş olduğu fuara, İslam dünyasının bütün sivil toplum kuruluşları geliyor. Yabancı ülkelerden gelenler de var. Biz de İhlas Vakfı olarak buradayız. Bütün etkinliklerimizle beraber buradayız. Gençlerimizin, yavrularımızın, çocuklarımızın emrindeyiz. Yapay zeka ile youtuber ol anlatıyoruz. Minecraft ile siber güvenlik, Shadowing ( gölgeleme) tekniği ile İngilizce konuşma etkinlik odası var. Depremle ilgili etkinliğimiz var. Yavrularımızın deprem bilincini geliştirmek için bunları yapıyoruz. Bütün gücümüzle buradayız. İhlas Vakfı aslında bir eğitim vakfıdır. 34 tane öğrenci yurdu var. Depremde Kahramanmaraş’ta Osmaniye’de Adana’da yemek dağıttık. Yurt dışında Asya’da, Afganistan’da, Afrika’da çeşitli ülkelerde operasyonlarımız var. Oralarda medreseler açıyoruz. Öğrenciler okutuyoruz. Kuran-ı Kerim kurslarımız var” diye konuştu. İhlas Vakfı’nın yaptıklarından bahseden Aydın “İhlas Vakfı olarak bu hususlarda halkımız için elimizden gelen her türlü gayreti sarf ediyoruz. 2024 yılı çok güzel geçti. Biz hedeflerimize ulaştık. Yapabileceklerimizi yapmaya çalıştık. İzmir’e yeni bir yurt yaptık, tamamladık. Kayseri yurdumuzun inşası devam ediyor. Elektronik ortamda yani internet ortamında verdiğimiz eğitimler var. Kuran-ı Kerim kursları veriyoruz. İngilizce eğitim öğrenimimiz var. Şimdiye kadar 6 bin öğrenciye geçen sene İngilizce dersi verdik. Osmanlı Türkçesi derslerimiz var. Pratik Arapça derslerimiz var. Bir de online yarışmalar yapıyoruz. Online yarışmalar derken, kitap okuma yarışması var. Kitabı 50 sayfalık bölümlere ayırıyoruz. 50 sayfadan sorumlu tutuyoruz sınav yapıyoruz. Herkese hediyeler dağıtıyoruz. Herkes katılabiliyor” dedi.
Adana Prof. Dr. Pampal: “Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun” Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz” dedi. Adana Büyükşehir Belediyesince deprem eylem planı çalışmaları kapsamında "Adana’da Fay Hatları ve Deprem Paneli" düzenlendi. Panel öncesi Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Pampal, Kahramanmaraş merkezli depremlerden 11 ilin etkilendiğini ve Doğu Anadolu Fayı ile Çardak Fayı’nın deprem üretmeye devam ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman en büyük depremlere kaynaklık eden Doğu Anadolu Fayı’nın üzerinde. Ayrıca Kahramanmaraş’ın ilçeleri, en büyük ikinci depremi üreten Çardak Fayı’nın üzerinde. 6 Şubat’ta birisi 7.7, diğeri 7.6 olmak üzere iki büyük deprem yaşandı. Bu faylar kırıldı. Ancak bu fayın çevresinde bu kadar büyük deprem üretmeyecek ancak deprem üretme potansiyeli olan başka faylar var. Bu faylar maalesef kırılmaya devam ediyor. Özellikle fayların uç kısmına transfer edilen stres nedeniyle Malatya, Sivas, Adıyaman ve Suriye’de depremler oluyor. Bu depremler olmaya devam edecek. Daha büyüklerini de bekleyebiliriz ancak ne zaman olacağını bilemeyiz.” “Adana’daki faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı değil” Adana’da bulunan Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı faylarının 5 ile 6 büyüklüğünde depremler üretebileceğini söyleyen Prof. Dr. Pampal, “Adana’da en son kasım ayının başında Kozan ilçesinde 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Son durumları kontrol etmek için Adana’ya geldik. Adana’da Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı fayları var. Bu faylar, Kozan, Saimbeyli ve Feke gibi yerleşim alanlarına yakın. Bu faylar kırılıyor. Bu faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı deprem üretecek faylar değil ama 5-6 büyüklüğü arasında deprem üretebilecek faylar” diye konuştu. “Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz" Tüm Türkiye’nin depreme hazırlanması gerektiğini ve yapı stokunun yüzde 80-90’ının depreme dayanıklı olmadığını anlatan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Ülkemizi bir seferberlik ruhuyla depreme hazırlamamız lazım. Bunun için de bir kentsel dönüşüm yasası çıktı. Bu yasa gelişerek devam ediyor. Ülkemizdeki yapı stoğunun yüzde 80-90’ı depreme dayanıklı değil. Bu çerçevede yapı stoğunu güçlendirmekten başka çaremiz yok. Riskleri azaltmamız lazım. Tehlike var, tehlike büyük ama tehlike her yer için var. Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. O halde yapacağımız tek bir şey var, o da vatandaşlarımızı bilgilendirip, bilinçlendirmek. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Öyle ayrı gayrı değil, herkesin bu işin altına elini koyması lazım. Çünkü deprem gelirse kimseyi ayırmıyor. El ele verip bu problemi çözmemiz lazım” ifadelerini kullandı. “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir” Beklenen İstanbul depremi hakkında da konuşan Prof. Dr. Pampal, 7 ve üzeri bir depremin meydana gelmesinin beklendiğini ifade ederek, “7 ve 7,5 arası bir deprem bekliyoruz. 7,2 civarında bir depremin olmasını temenni ediyorum. Bu temenniyle olacak bir şey değil ama üst sınır ve alt sınıra baktığımızda alt sınıra yakın olsa keşke. İstanbul’un yapı stoğunu dikkate aldığımızda sonuç çok kötü olabilir. İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir, hepimiz kalabiliriz. Onun için de İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana diyerek şehirleri ayırmadan tüm Türkiye’yi depreme hazırlamalıyız” dedi.