GENEL - 09 Kasım 2012 Cuma 10:06

ŞANLIURFA VALİLİОİNDEN AÇIKLAMA

A
A
A
ŞANLIURFA VALİLİОİNDEN AÇIKLAMA

Şanlıurfa`nın Ceylanpınar ilçesine bitişik olan Suriye`nin Rasulayn ilçesindeki çatışmalara ilişkin Şanlıurfa Valiliği`nden yazılı bir açıklama yapıldı.
Şanlıurfa Valiliği`nden yapılan yazılı açıklamada, Suriye`de devam eden çatışmalardan Ceylanpınarlı vatandaşların etkilenmemesi için en üst düzeyde tedbirler alındığı belirtilerek "Suriye Arap Cumhuriyeti Haseki kentine bağlı Resulayn ilçesinde yaşanan iç çatışmalar ilimiz sınır hattında bulunan Ceylanpınar ilçemizden takip edilmektedir. Yaşanan bu olumsuz süreçten vatandaşlarımızın etkilenmemesi için devletimiz tüm kurum ve kuruluşları ile gerekli tedbirleri en üst düzeyde almaktadır. Ayrıca, alınan tedbirler çerçevesinde, sınır hattında yaşayan vatandaşlarımızın da gerekli hassasiyeti göstermeleri önem arz etmektedir" denildi.
Öte yandan İspanya`da bulunan Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç`in de çatışmalar üzerine programını yarıda kestiği ve dün gece kente döndüğü bildirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de depreme dayanıksız olan 4 blokluk site için tahliye kararı Maltepe’de bulunan ve 4 apartmandan oluşan bir sitede, depremin ardından ekipler tarafından inceleme yapıldı. Yapılan incelemede binaların kolonlarında deforme olduğu ve riskli durumda olduğu tespit edilen site için tahliye kararı verildi. Çoğu site sakini eşyalarını alıp evlerini boşaltırken kimisi ise evlerinde kalmaya devam edeceklerini belirtti. Evlerinde kalmaya devam eden site sakinleri için Pazartesi’ye kadar süre verildi. Maltepe’de Girne Mahallesi’nde bulunan ve A,B,C,D olmak üzere 4 bloktan ve 72 daireden oluşan Zümrüt Sitesi’nde, meydana gelen 6.2’lik depremin ardından vatandaşın ihbarı üzerine ekipler tarafından inceleme yapıldı. Yapılan ilk incelemede, sitede bulunan 4 binanın da depreme karşı dayanıksız olduğu, taşıyıcı sistemlerinin deforme olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine sitenin bloklarının hepsinin tahliye edilmesi kararı verildi ve karar site sakinlerine tebliğ edildi. Tebliğ ile beraber sitedeki binaların kapılarına mühür vuruldu. Site sakinlerinin çoğu önemli eşyalarını alarak evlerini boşalttı. Kimi site sakinleri yakınlarının evine giderken, kalacak yerleri olmayan site sakinleri için ise Maltepe Belediyesi ve İstanbul Valiliği tarafından kalacak yer tahsis edildiği öğrenildi. D blokta bulunan bazı daire sakinleri ise tahliye kararına rağmen evlerini boşaltmak istemedi. Evlerinde kalmaya devam eden daire sakinlerine Pazartesi gününe kadar süre verildi. Binaların neredeyse 40 yaşında olduğu sitede bulunan D bloğun ise tapu sorunu olduğu, bloğun tapusunun olmadığı site sakinleri tarafından iddia edildi. İddiaya göre site sakinleri geçtiğimiz yıllarda kentsel dönüşüm yaptırabilmek amacıyla toplantı yaptı fakat tapu sorunu nedeniyle site sakinleri arasında karar birliği sağlanamadı. Öte yandan, sitede insan tahliyesinin ardından eşya tahliyesinin de yapılacağı öğrenildi. İlk incelemelerde çıkan sonuçların ardından sitede daha kapsamlı araştırmalar yapılması ve o sonuçlara göre sitedeki bloklar hakkında karar alınması bekleniyor. Annesi Zümrüt Sitesi’nde kalan Emre Dumangöz, "Uzun süredir kooperatiften dolayı çözülemeyen bir sorun vardı. Burada sorun binaların çürük olması. Bir bloğun daha öncesinden tapularla alakalı sıkıntıları vardı bu çözülemiyordu. Şikayet olmuş, şikayet üzerine geldiler. Binaları hasarlı gördüler, boşaltma kararı aldılar, biz de boşaltıyoruz. Burada 70 daire var. Hepsi boşalacak mühürlendi. Bize söylenen 4 aya kadar sanırım mahkeme süreci olacak yıkım kararı çıkması için. Ama yüzde 90 yıkılacak. Biz binaların riskli olduğunu biliyorduk, yıkılmasını da istiyorduk. Bununla ilgili komşularımızla aramızda konuşmalar ve toplantılar yapıldı. Ama bizim bir bloğun daha eskiden kalma bir problemi var. Tapular 60’a bölünmüş zamanında, ama burası 70 daire. Eski ilk yapan müteahhit vefat etmiş. O zamandan kalma bir sorun var. Burası neredeyse 40 yıllık binalar. O sorun bu zamana kadar geldi. O sorunun olmasından dolayı burası böyle oldu. Yoksa burası 5 belki 10 sene önce yıkılmıştı ve geri yapılmıştı. Kiptaş gelip teklif etmişti ama o blok yüzünden girmediler. Annemler burada kalıyordu, şimdi yanımıza alacağız" dedi. Site sakini Kevser Tekin, "Burası boşaltıldı. Gelen ekipler kalacak yerlerin olduğunu söylediler ama ben kızıma gideceğim ama ne kadar sürer bilemiyorum. Biraz daha fazla eşya alabilmek için geldik. Eşyamız kaldı ama tabii ki canımız daha önemli. Eşyaları nasıl olsa alacağız, sağlık olsun. Keşke önceden olsaydı, birlik olsaydı. Baktırsaydık daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Ama 70 hane bir birlik yapamadık. 4 aya kadar ya da 4 ay öncesinde de süreç devam edebilirmiş belli değil. 6.2’lik depremi hissettik. Ama çok da sallanmadım. Binalar sağlam değilmiş, böyle olması iyi oldu. En azından geldiler baktılar" dedi.
Konya TZOB Başkanı Bayraktar, Akşehir’de zirai dondan etkilenen bahçeleri inceledi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Konya’nın Akşehir ilçesinde zirai dondan etkilenen kiraz bahçelerinde incelemelerde bulundu. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Akşehir Ziraat Odasını ziyaret etti. Burada Akşehir Ziraat Odası Başkanı Fahri Küçükpolat tarafından Akşehir’deki zirai don afeti ile ilgili bilgi verildi. Çevre ilçelerin ziraat odası başkanları ve yönetimleriyle toplantı yapan Genel Başkan Şemsi Bayraktar daha sonra zirai dondan etkilenen Akşehir Saray Mahallesi’ndeki kiraz bahçelerinde incelemelerde bulundu. Genel Başkan Şemsi Bayraktar yaptığı açıklamada, zirai donun büyük bir felaket olduğunu dile getirerek, "Ülkemizde yaşadığımız doğal afetler ve mevsimlerde yaşadığımız mevsim kaymaları tarım sektörünü fevkalade olumsuz şekilde etkilemiştir. Aslında ocak ayından beri mevsim şartlarını takip ettiğimizde kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyaydık. Ocak ayında istediğimiz yağışları alamadık, şubat ayı geldi. Şubat ayında gerekli yağışları alamadık. Mart ayında bazı illerde don hadisesi yaşamamıza rağmen biliyorsunuz Akdeniz Bölgesinde narenciye ürünleri zarar gördü. Mart ayında aşağı yukarı 30 yılın en sıcak ayıydı, 35 dereceleri gördük, Nisan yağışlarını bekledik. Tabii bu yağışlar bizi sevindirdi, hem yeraltı sularının beslenmesi hem de barajların beslenmesi açışından bu yağışlar önemliydi. Ancak beklemediğimiz bir şey oldu arkasından kar yağışları geldi. Kar yağışlarının arkasından da don olaylarında uç noktalara geldik. Bu bir gün değil üç gün süren don olayı yaşadık ve buna ürünlerimizin dayanması mümkün değildi hiçbir ürünümüz, özellikle meyvelerimiz buna dayanamadı" dedi. "Erik, kiraz, şeftali ve nektarın, üzüm, vişnede yüzde 90’lar civarı zarar görünüyor" Bayraktar 65 ilde zirai don olayının yaşandığını belirterek, "Akşehir’de de ürünlerimizin çok büyük zarar gördüğünü görüyoruz. Yine burada badem, ceviz ve kayısıda yüzde 95’ler mertebesinde zarar görülüyor. Erik, kiraz, şeftali ve nektarın, üzüm, vişnede yüzde 90’lar civarı zarar görünüyor. Armut, ayva, elmada yüzde 80’ler mertebesinde zarar görülüyor. Çilekte yüzde 60 civarında zarar görülüyor. Hükümetimizden de bu manada beklentilerimiz var. Tarım ve Orman Bakanlığımız bir çalışma yapıyor, üretici maliyetlerini hesaplayacaklar ve bu maliyet üzerinden nakit yardımı yapmayı taahhüt ettiler, bunu olumlu buluyoruz ama alınacak olan tedbirlerin devamı da gerekiyor. Çünkü üreticimizi sahada tutmamız lazım. Tarım sektörü göç veriyor. Gençlerimizi tutamıyoruz, eğer bu afetler neticesinde tekrar göç vermek istemiyorsak çiftçimizin tarlada kalarak ülkemizin gıda güvenliğini sağlamak istiyorsak, bu ülkede tarımsal üretimin sürdürülebirliğini istiyorsak çiftçimize destek verilmelidir" şeklinde konuştu.