YEREL HABERLER - 22 Nisan 2012 Pazar 14:23

BENZİN ZAMLARI MOTOSİKLETE RAОBETİ ARTIRDI

A
A
A
BENZİN ZAMLARI MOTOSİKLETE RAОBETİ ARTIRDI

Benzin fiyatlarına gelen zamlardan sonra Şanlıurfa`nın Ceylanpınar ilçesinde motosiklet kullanımı arttı.
Dünyanın en pahalı benzininin Türkiye`de satıldığını iddia eden birçok otomobil sürücüsü, benzin fiyatlarının aşırı pahalı olmasından yakınarak motosiklet kullanmaya başladı.
Benzin fiyatlarının son zamlardan sonra litresinin 5 TL sınırına dayandığına dikkat çeken otomobil sürücüleri motosiklet kullanmanın çok daha ekonomik olduğunu belirtti. Motosiklet kullanmanın çok daha ekonomik olduğunu anlatan Lokman Önder, "Yıllardır motosiklet kullanıcısıyım. Bir ara motosikletimi satıp otomobil kullanmaya başladım. Fakat benzinin litre fiyatı 5 TL sınırına dayanınca otomobilimi satıp tekrar motosiklet kullanmaya başladım" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Geciken inşaatın zararı müteahhitten Avukat Zeynep Sevim, mevzuatlarda eser sözleşmesi olarak geçen inşaat konulu sözleşmelerin yazılı olarak yapılmasının sözleşmeyi ispat noktasında taraflara kolaylık sağlayacağını belirterek, "Yüklenici ile akdedilen sözleşmede, teslimin gecikmesi durumunda cezai şart ödenmesi veya uğranılan kira kaybının da dahil olduğu gecikme tazminatı kararlaştırılması da mümkündür" dedi. Eser sözleşmelerinde yazılı sözleşmelerin önemli olduğunu söyleyen Avukat Zeynep Sevim; "Günlük hayatta en çok karşılaştığımız sözleşme tiplerinden biri inşaat konulu sözleşmeleridir. Bu sözleşmeler Türk Hukuk Mevzuatlarınca eser sözleşmesi adı altında toplanmıştır. Eser sözleşmesi karşılıklı fiilleri içeren bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenicinin fiili, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı fiili ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Bu tip sözleşmeler bakımından herhangi bir şekil şartı olmayıp, sözlü veya yazılı yahut resmî biçimde yapılabilir. Yalnız, sözlü olarak yapılan sözleşmelerin, ileride bir uyuşmazlık çıkması ve taraflardan birinin bu sözlü sözleşmeyi veya bazı hükümlerini inkâr etmesi hâlinde, diğer taraf bu sözleşmeyi ispat zorluğu ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle hiçbir şekle bağlı olmayan eser sözleşmelerinin yazılı yapılması, kanıtlama kolaylığı sağlar. İnşaat firmasının teslim tarihinde taşınmaz teslimini gerçekleştirmemesi halinde teslim borcunun muaccel hale gelmesiyle birlikte alacaklının, taşınmazın kendisine teslim edilmesini isteme hakkı mevcuttur. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken husus; borçlunun temerrüde düşmesi için kural olarak alacaklının borçluya ihtarda bulunmasının arandığıdır. Bu ihtarda kural olarak şekil şartı aranmasa da noter aracılığı ile veya diğer yollarla yazılı ihtarda bulunulması, ispat kolaylığı sağlamaktadır" dedi. Sevim, teslimin gecikmesi durumunda uğranılan kira kaybının da tazmin edilebileceğini de sözlerine ekleyerek, "Taşınmazın vaat edilen tarihten geç bir tarihte teslim edilmesi durumunda, yüklenici olan inşaat firmasının temerrüde düşmesiyle taşınmaz satın alan veya inşa ettiren kişilerin geç teslim dolayısıyla uğradıkları zararların başında kira kaybı gelmektedir. Taşınmazın teslim edileceğinin vaat edildiği tarihten taşınmaz tesliminin gerçekleştiği tarihe kadar geçen süre içinde mağduriyete uğrayan kişi, uğramış olduğu kira kaybını yükleniciden talep edebilmektedir. Özellikle 2024 tarihli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin kararında "Müteahhit firma tarafından inşaatın vaktinde bitirilmemesi ve taşınmazın geç teslim edilmesi durumunda, arsa sahipleri tarafından gecikilen sürede mahrum kaldıkları kira bedeli oranında tazminatın kendilerine ödenmesi mahkemeden talep edilebilir. Bu durumda müteahhit firma gecikme sebebiyle doğan zarardan sorumludur denilmiştir. Müteahhit firmanın vaat ettiği tarihte inşaatı teslim etmemesi ve bu süreçte arsa sahiplerinin teslimi geciken taşınmazları için mahrum kaldıkları kira bedeli oranında tazminat ödenmesi gerektiği hususu Yargıtay kararlarınca sabittir. Yüklenici ile akdedilen sözleşmede, teslimin gecikmesi durumunda cezai şart ödenmesi veya uğranılan kira kaybının da dahil olduğu gecikme tazminatı kararlaştırılması da mümkündür" ifadelerini kullandı.
Bilecik Bilecik’e su sıkıntısı yaşatan hatlarda tadilat çalışması önerisi ’reddedildi’ Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, "Vatandaşlarımızı bugüne kadar birçok kez zor durumda bırakan Karasu hattında yaşanan arıza ve onarımların ardından, bu hatta yapılacak yatırımlar, tadilat çalışmaları ve ekipman yenilemeleri için talep edilen ek bütçe AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla reddedildi" dedi. Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği ve Bilecik Belediyeler Birliği Olağan Meclis Toplantılarına katıldı. Toplantı sonrası bir açıklama yapan Başkan Subaşı, "Hatırlanacağı üzere vatandaşlarımızı bugüne kadar birçok kez zor durumda bırakan Karasu hattında yaşanan arıza ve onarımların ardından, bu hatta yapılacak yatırımlar, tadilat çalışmaları ve ekipman yenilemeleri için talep edilen ek bütçe AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla reddedildi. Bilecik halkının sağlıklı ve sürdürülebilir hizmet almasını hedefleyen bu önerilere kulak tıkanması, kamu yararının hiçe sayıldığını açıkça göstermiştir" dedi. "Bilecik Belediyeler Birliği Ücret Tarife Komisyonu’nda CHP’li belediyelere yer verilmemesini asla kabul etmiyoruz" Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı açıklamasının devamında, "Bu anlayışın bir uzantısı olarak; Bilecik’in yüzde 70’i Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetirken, Bilecik Belediyeler Birliği Ücret Tarife Komisyonu’nda Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yer verilmemesini, meclis üyesi dağılımının adil ve doğru bir şekilde yapılmamasını, aynı zamanda çöplerin toplanması konusunda Bilecik halkının parasının karşılığı olmayan bir hizmete harcanmasını asla kabul etmiyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen halkın sağlığı ve refahı için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
Ankara Dünyaca ünlü fizikçi ortaokul öğrencileri ile bir araya geldi Dünyaca ünlü fizikçi Prof. Dr. Saleh Sultansoy konuk olduğu ortaokulda teknoloji alanında sistemli halde araştırma yapılmasını gerektiğini söyleyerek, "Gelişmiş ülkelerin Ar-Ge altyapısının benzerini Türkiye’de kurmak zorundayız" dedi. Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan Şehit Kadir Yalçın Ortaokulu’nda ‘Maddenin Kudret-i Zerriyesi’ Konferansı düzenlendi. Şehit Kadir Yalçın Ortaokulu Müdürü Seyfettin Gül’ün ev sahipliğinde akademisyen Prof. Dr. Saleh Sultansoy, Doç. Dr. Bora Ketenoğlu ve Dr. Öğretim üyesi Ümit Kaya, düzenlenen konferansta öğrencilerle bir araya geldi. Konuklar, etkinlikte fen bilimi alanındaki çalışmaları öğrencilere aktararak merak ettikleri soruları cevapladı. "En ileri düzey CERN merkezidir" Program sonrası İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulunan Saleh Sultansoy, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) hakkında bilgi vererek, "Daha küçük mesafeleri görmek için daha yüksek enerjiye ihtiyaç var. Bu bakımdan CERN’ de maddenin en küçük yapısı inceleniyor. Dünyanın birçok yerinde merkezler var ama en ileri düzey CERN merkezidir" ifadelerini kullandı. CERN’ de geliştirilen teknolojilerin pek çok farklı alanlarda uygulandığını anlatan Prof. Dr. Sultansoy, "Hadron terapi dediğimiz kanser yöntemi olarak, o protonları hızlandırıp kanseri tedavi etmek için en etkin yöntemdir. 3W dediğimiz, World Wibe Web dediğimiz, o da CERN’de geliştirilmiş yan teknolojiler" şeklinde konuştu. Yıllar önce bilimde devrim niteliğinde gelişmelerin yaşandığını söyleyen Altunsoy, bundan 20 yıl sonra da benzer devrimlerin olacağını anlattı. "Gelişmiş ülkelerin Ar-Ge altyapısının benzerini Türkiye’de kurmak zorundayız" Prof. Dr. Sultansoy, yüksek enerji fiziği, temel parçacık fiziğinin öncelikli araştırma alanlarından biri olduğunu dile getirerek, "Bu alanda geliştirilen teknolojiler de hızlandırıcı teknolojisi, dedektör teknolojisi, bilim teknolojisi. Buralara yönelmemiz lazım. Sadece bu değil, diğer bilim alanlarında, diğer teknolojilerde de. Dünyada durum belli. On beş civarında öncelikli araştırma alanı var. 20 civarında da stratejik teknoloji var. Nükleer, uzay, nanoteknoloji, moleküler biyoloji, genetik gibi Bunların arasında hızlandırıcı ve dedektörler de var. Tüm bu alanlarda sistemli halde araştırma yapmalıyız. En önemlisi, gelişmiş ülkelerin Ar-Ge altyapısının benzerini Türkiye’de kurmak zorundayız. Onunla ilgili bir plan kurmalıyız. O stratejini belirlerse, 10-15 yılda Türkiye dünyanın öncüleri arasında olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Adıyaman Muska yapıp büyü bozduğunu iddia eden şahıslar yakalandı Adıyaman’da, muska yapıp büyü bozduğunu iddia ederek bugüne kadar hesabından yaklaşık 45 milyon TL para girişi bulunan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgilere göre, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar neticesinde kendisini Sofi S. olarak tanıtan S.T isimli şahıs, mağdur vatandaşlara cin çıkarma, muska yazma, büyü bozma, gibi vaatlerde bulunarak mağdurlardan kurban parası, hatim okuma vb. şekillerde para talep ettikleri tespit edildi. Nitelikli dolandırıcılık suçundan başlatılan soruşturma kapsamında S.T ve birlikte hareket ettikleri K.Ö, Ş.A.Ç, A.K, A.U, R.K, A.Ç isimli şahıslar yakalanmış şahısların ikametlerinde yapılan aramalarda, 102 adet uyuşturucu hap, bir adet ruhsatsız tabanca, 265 adet fişek, 15 adet kesici alet, çok sayıda sözde muska işinde kullanılan obje, çok sayıda mağdur kişiye ait bilgilerin yazılı olduğu not kağıdı ele geçirildi. Şüphelilerin hesapları incelendiğinde vatandaşlar bugüne kadar 45 milyon TL’nin üzerinde para girişinin olduğu tespit edildi. Eş zamanlı olarak yapılan operasyonlar kapsamında S.T, K.Ö, Ş.A.Ç, A.K, A.U, R.K, isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alındı. Şahıslardan R.K isimli adli makamlarca serbest bırakılırken A.U ve A.K isimli şahıslar adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Şahıslardan S.T, K.Ö ve Ş.A.Ç isimli şahıslar ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine sevk edildi. Konuyla ilgili soruşturma başlatıldı.
Diyarbakır Diyarbakır’da ağır hasarlı apartman tehlike saçıyor Diyarbakır’da ağır hasarlı binadan kopan moloz parçaları vatandaşı tedirgin ediyor. Mahalle sakinleri ve esnaf can güvenliklerinin olmadığını ifade etti. Merkez Bağlar ilçesi Cemiloğlu Caddesi Kaynartepe Mahallesi 231. Sokakta bulunan Över Apartmanı yaklaşık 3 ay önce ağır hasarlı olduğu için boşaltma kararı alınmış ve hırsızlar, tinercileri, uyuşturucu kullananların meskeni haline geldiğini belirten vatandaşlar yetkililerden bir an önce apartmanın yıkılmasını talep ediyor. Belediye ekipleri şikayetler üzerine sadece apartman etrafına bant çekti Çatı katından moloz taşlarının düşmesi sonucu bir kişinin hafif şekilde yaralandığını belirten esnaf ve mahalle sakini Bağlar Belediyesine müracaat ettiklerini, gelen ekiplerin sadece apartmanın etrafına bant çekip gittiğini söyledi. Esnaf Abdurrahman Efe, apartmanın yaklaşık 3-4 aydır boşalttığını ve o günden beri böyle durduğunu söyledi. Efe, "Çöp atmalar oldu, uyuşturucu içmeler başladı, gece dükkanı kapattıktan sonra fuhuş olayları olmaya başladı. İllegal işler bayağı artmaya başladı. Birçok defa yukarıdan taş, duvar parçaları düşmeye başladı bu da bizim için olumsuz bir sonuç doğuruyor. Buradan insanlar geçiyor, çünkü işlek bir sokaktır. Geçen gün arabanın üzerine taş düştü. Herhangi bir zararı olmadan bu binanın yıkılmasını istiyoruz. Yetkililerden gerekenin yapılmasını istiyoruz yoksa bu şekilde kalması hem esnaf için sıkıntıdır, hem insanlar için sıkıntıdır, bununla ilgili gerekenin yapılmasını istiyoruz. Yetkililerden yardım talebinde bulunuyoruz" dedi. Bir başka esnaf Muhsin Altundağ ise Över Apartmanının komple boşaltılmasına rağmen 2-3 aydır herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi. Altundağ, "İçeride envai türlü kokular geliyor, uyuşturucu satılıyor. Buradaki tüm esnaf olarak rahatsızız yetkililerden yardım bekliyoruz ama bir an önce buna müdahale edilmesi gerekiyor. Bugün üst katlardan bayağı yoğun bir şekilde taş düştü. Buranın yıkılması için illa birinin ölmesi mi lazım, bu konuda yetkililerden yardım bekliyoruz, lütfen bu konuyu bir an önce çözelim, buradaki tüm esnaf rahatsızdır" ifadelerini kullandı. Altundağ, Bağlar Belediyesini aradıklarını ve gelen ekiplerin sadece şerit çekip başka hiçbir önlem almadıklarını dile getirdi. Altundağ, "Evet müracaat ettik bugün gelip bir şerit çekildi. Şerit burada şu anda çözüm değildir, buranın bir an önce yıkılıp hem temiz bir görüntü açısından hem de insanlara herhangi bir şey olmadan yapılması lazım" şeklinde konuştu.