EKONOMİ - 06 Ağustos 2024 Salı 12:37

Uzmanı açıkladı: "Türkiye’deki manda sayısı 2030’da 130 binlere kadar düşebilir"

A
A
A
Uzmanı açıkladı: "Türkiye’deki manda sayısı 2030’da 130 binlere kadar düşebilir"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, "Kendi çalışmalarımızda yaptığımız projeksiyona göre Türkiye’de 170 bin olan manda sayısının eğer bu hızla giderse 2030 yılında 130 binlere düşeceğini gözlemliyoruz. Desteklerin artırılması noktasında çalışmaların yapılması gerekiyor" dedi.


Manda popülasyonunda Türkiye’de ilk sırada yer alan Samsun’da, Kızılırmak Deltası’nda mandalar havadan görüntülendi. Serengeti’yi andıran görüntüler ortaya çıktı.


OMÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Gücükoğlu ise eti ve sütü bakımından birçok sektörün büyük rağbet gösterdiği mandalarle ilgili bilgi verdi. Mandaların sayısının Türkiye’de 170 bin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, gerekli önlemlerinin alınmaması durumunda 2030 yılında manda sayısının 130 binlere kadar düşeceğine dikkat çekti. Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, "Manda sayısının diğer küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayılarına bakmak suretiyle biraz geride kalmış durumdadır. Mozzarellanın ana vatanı olan İtalya’ya baktığımızda 400 bin manda var. Hindistan en fazla manda sayısına sahip ülke ama ülkemizde 170 bin manda var. Bu sayı maalesef ülke hayvancılığında manda sayısının diğer küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayılarına bakmak suretiyle biraz geride kalmış durumdadır. Kendi çalışmalarımızda yaptığımız projeksiyona göre Türkiye’de 170 bin olan manda sayısı eğer bu hızla giderse 2030 yılında 130 binlere düşeceğini, yine manda sayısında Samsun’da da benzer oranda düşeceğini gözlemliyoruz. Bu tabii bir tek manda özelinde değil Türkiye hayvancılığının gelişmesi adına önlemlerin alınması, desteklerin artırılması noktasında çalışmaların yapılması gerekiyor. Büyükbaş ve küçükbaş sayımız ülke genelinde fena sayılmaz ama manda çok özel bir hayvandır. Mandanın yetiştirilmesi, elde edilen süt ve süt ürünlerinin katma değerinin olması, et ve et ürünlerinin bu noktada popülerlik kazanması noktasında farkındalık anlamında daha fazla çalışmalara yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.



"Diğer et ve süt ürünlere göre daha üstün özellikler"


Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, manda etinin ve sütünün öne çıkan özellikleri ilgili şunları söyledi:


"Türkiye’deki manda sayısının yüzde 20’si Samsun’da bulunmaktadır. Bunun da en fazlası Kızılırmak Deltası içerisinde yer almaktadır. Samsun özelinde hem Kızılırmak Deltası hem Yeşilırmak Deltası mandalar için oldukça bir floraya sahiptir. Özellikle Kızılırmak Deltası bu konuda çok ön plana çıkıyor. Burada yaşayan hayvanlardan daha çok süt ürünleri elde ediliyor. Halkımız da bunu severek tüketiyor. Sütün yağ özelliklerine baktığımızda gerçekten yağ oranı bakımından, kuru madde oranı bakımından oldukça üstündür. Özellikle lezzeti oluşturan yağ asitleri ve bileşenler açısından gerçekten üst seviyededir. Bununla beraber manda sütünü de biz çok önemsiyoruz. Yine onun kimyasal kompozisyonuna baktığımızda özellikle sığır etine nazaran yüzde 50 daha kolesterol içermesi, yüzde 20 oranında daha fazla protein içermesi sebebiyle özellikle sporcularda, yaşlılarda beslenmelerde manda etinin kullanılmasını öneriyoruz. Manda etinin pastırma ve sucuk olarak kullanımında teknolojik olarak çok uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada OMÜ Veterinerlik Fakültesi adına Samsun’a bir katma değer kattık ve ’Toska Pastırması’ isimli mandadan elde ettiğimiz pastırmanın isim hakkını aldık. Samsun, Türkiye’de en çok manda varlığının yanında özellikle Karadeniz’deki tek Veterinerlik Fakültesi olması sebebiyle de özellikle manda et ve süt ürünleriyle ilgili birçok analizleri kendi Veterinerlik Fakültemizde yapmaktayız. Bununla ilgili referans laboratuvar çalışmaları devam etmektedir."



Uzmanı açıkladı: "Türkiye’deki manda sayısı 2030’da 130 binlere kadar düşebilir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum coğrafi işaretli ürün zengini Kadim tarihi ve zengin kültürel değerleriyle Erzurum’da bu güne kadar 60 ürün coğrafi işaret aldı. 14 ürün ise tescil için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan onay bekliyor. Ülkemizde Gaziantep ve Konya’dan sonra en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip olan Erzurum’da; ilk coğrafi işaretli ürün olan Karnavas Dut Pekmezi için Ormanağzı Köyü Muhtarlığı 12 Ağustos 2005’de müracaat yapıldı ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 9 Haziran 2009’da onay verildi. Erzurum Civil Peyniri ve Oltu Cağ Kebabı ilk üçte tescil alınan diğer iki ürün olarak dikkat çekiyor. Son olarak Erzurum Burması ya da Erzurum Burma Bileziği geçtiğimiz günlerde coğrafi işaretli ürünler içinde yerini aldı. En fazla başvuru ve kabul Erzurum Ticaret Borsası’nın 47 ürünle Erzurum Ticaret Borsası en çok tescilli ürün alan kurumların başında yer alıyor. Erzurum’da müracaatı kabul edilen ve ürünleri coğrafi işaret alan diğer kurumlar ise; Aziziye Belediyesi, Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası, İspir Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Oltu Ticaret ve Sanayi Odası, Olur Kaymakamlığı, Ormanağzı Köyü Muhtarlığı, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası ve Tortum Belediyesi oldu. En fazla başvuru yemekler ve çorbalarda Tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işareti olan coğrafi işaret son yıllarda rağbet görüyor. Ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yürütülen coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanıyor. Erzurum’da coğrafi işaretlli ürün grubunda yemekler ve çorbalar önplana çıktı. Bunu fırıncılık ve pastacılık mamulleri, hamur işleri, tatlılar takip ediyor. Erzurum’daki coğrafi işaretli ürünlerin türü bakımından; 54 mahreç işareti ve 6 menşe adı tescili yapıldı. İşte Erzurum’un coğrafi işaretli ürünleri Ülkemizde Gaziantep’in 106 ve Konya’nın 78 coğrafi işaretli ürünü bulunuyor. Erzurum’da 60 ürünle listenin üçüncü sırasında yer alıyor. Bu arada 58 ürünle Diyarbakır’de coğrafi işaretli ürün sayısı açısında hızla Erzurum’a yaklaşıyor. İşte Erzurum’un coğrafi işaretli ürünleri; Erzurum Burması / Erzurum Burma Bileziği, Hınıs Köftesi, Erzurum Babaanne Pastası / Erzurum Pastası, Erzurum Kuru Kayısı Kaysefesi, Erzurum Patates Boranisi, Tortum Ekşi Pestili, Pasinler Yaprak Döner, Erzurum Cılbıra / Erzurum Çılbır, Erzurum Herle Aşı Çorbası, Erzurum Hink Yemeği, Erzurum Çaşır Kavurması, Erzurum Tatar Böreği, Erzurum Tuzlu Lokumu, Erzurum Lavaş Ekmeği / Erzurum Ecem Ekmeği / Erzurum Acem Ekmeği, Erzurum Hurma Tatlısı, Erzurum Kaz Lokması, Erzurum Ayva Yahnisi / Erzurum Ayva Kalyesi, Erzurum Kavut Haşılı ,Erzurum Ketesi, Erzurum Pastırması, Erzurum Çeç Pancarı, Erzurum Pekmezli Kadayıfı, Erzurum Kara Fatma Çorbası, Erzurum Eriştesi, Erzurum Ekşili Dolma, Erzurum Tereyağı, Erzurum Tel Helvası, Erzurum Aşotu, Erzurum Çaşır Salamurası, Erzurum Çiriş Yemeği, Erzurum Gliko, Erzurum Şalgam Dolması, Erzurum Et Kavurması, Erzurum Kıtlama Şekeri ,Erzurum Hasıta / Erzurum Hasuta, Erzurum Sucuğu, Erzurum Ayran Aşı Çorbası, Erzurum Kesme Aşı Çorbası, Erzurum Dut Çullaması ,Erzurum Yumurta Pilavı, Hasankale Lavaş,ı Erzurum Aşmalı Yahn, Erzurum Demir Tatlısı, Erzurum Çortutu Pancarı, Karnavas Bezi, Erzurum Mantısı /Erzurum Hıngeli, Erzurum Peynir Helvası, Erzurum Pekmezli Baklavası, Erzurum Su Böreği, Narman Şeker Fasulyesi,İspir Kaymağı, Erzurum Ehram Dokuma Kumaşı, Hınıs Fasulyesi, Oltu Taşı,Erzurum Küflü Civil Peyniri (Göğermiş Peynir), Erzurum Kadayıf Dolması, İspir Kuru Fasulyesi, Oltu Cağ Kebabı, Erzurum Civil Peyniri ve Karnavas Dut Pekmezi Sırada bekleyen 14 ürün var Erzurum’da 14 ürün ise coğrafi Pasinler Balı, Erzurum Karın Kaymağı Peyniri, Hasankale Dövme Kebap, Hasankale Etli Ekmek, Hasankale Güveci, Pasinler Köfte, Erzurum Geven Balı, Erzurum Kelecoş, Erzurum Kaşar Peyniri, Narman Yeşil Mercimeği, Erzurum Kahvaltısı ,Erzurum Un Helvası, Karayazı Balı ve vErzurum İspir Gobdini
Zonguldak BEUN Diş Hekimliği Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Diş Hekimliği Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Genel Kurul Toplantısı, Rektör Özölçer’in katılımıyla gerçekleştirildi. Diş Hekimliği Fakültesinde gerçekleşen toplantıya; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baran Can Sağlam, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Koçak, BEUN Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Burak Bahadır, Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Murat Koçak ile akademisyenler katıldı. Toplantıda Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baran Can Sağlam, 2023-2024 Akademik Yılı’nda yapılan faaliyetler üzerine genel bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Sağlam sunumunda; 2024-2025 Akademik Yılı’nda yapılacak olan çalışmalar, yeni akademik yıl planı, akademik ve idari personel ile öğrenci sayıları, fakültede tamamlanan ve devam eden bilimsel ve sosyal projeler ile akademik çalışmalar hakkında detaylı bilgi aktardı. Ayrıca Sağlam faaliyete geçirmeyi hedefledikleri akademik projeler, öğrencilere yönelik sosyal ve toplumsal etkinlikler üzerine de bilgi vererek, Diş Hekimliği Fakültesinin gelişimine her daim destek olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e teşekkür edip sözlerini tamamladı. Prof. Dr. Baran Can Sağlam’ın sunumunun ardından Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 2024-2025 Akademik Yılı üzerine genel bir değerlendirmede bulundu. Rektör Özölçer, konuşmasında yeni akademik yılın Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ailesine hayırlı uğurlu olmasını temenni ederek üniversitenin sağlık, mühendislik, beşerî ve sosyal bilimler, fen, sanatsal, kültürel ve sportif gibi her alanda gerçekleştireceği nitelikli çalışmaların önemine dikkat çekti. Rektör Prof. Dr. Özölçer, Diş Hekimliği Fakültesinin yalnızca akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda sosyal çalışmalar ve BEUN Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde gerçekleştirdiği kaliteli sağlık hizmetleri ile mezun öğrencilerinin Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nda elde ettikleri başarılı sonuçlarla, Fakültenin kayda değer bir konumda olduğunu vurguladı. Akademik öğretimde dijital çağın şartları ve sürdürülebilir eğitimin önemi göz önüne alınarak yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Özölçer; ulusal ve uluslararası projelerde daha etkin rol alınması, nitelikli bilimsel yayınların artırılması ve akademik iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekti. Rektör Özölçer, Diş Hekimliği Fakültesinin akademik çalışmalar ile sağlık hizmetlerine sunduğu katkılarıyla önem arz eden gelişimine de dikkat çekerek bu gelişime katkı sağlayan tüm akademik ve idari kadroya teşekkür etti. Diş Hekimliği Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Genel Kurul Toplantısı’nın sonunda BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ulusal ve uluslararası indekslerde yayımlanan bilimsel çalışmalarıyla öne çıkan akademisyenlere teşekkür belgelerini takdim etti. Teşekkür belgesi takdiminin ardından toplantı, toplu hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.