GENEL - 28 Nisan 2021 Çarşamba 13:58

Sağlık çalışanları talepleri için rektörlüğe yürüdü

A
A
A
Sağlık çalışanları talepleri için rektörlüğe yürüdü

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası(Sağlık-İş) Samsun Şubesi üyeleri taleplerinin karşılanması için rektörlüğe yürüyüş düzenledi.

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası(Sağlık-İş) Samsun Şubesi üyeleri taleplerinin karşılanması için rektörlüğe yürüyüş düzenledi.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) görevli sağlık çalışanları, 3 yıldır zam ve enflasyon farkı alamadıkları ve maaşlarının diğer kurumlarda çalışan personellerden düşük olduğunu belirterek yürüyüş düzenledi. Sağlıkçılar, Tıp Fakültesi Dekanlığı önünden ellerindeki döviz ve pankartlarla sloganlar eşliğinde rektörlük binasına kadar yürüdü.


Yürüyüşün sonunda konuşma yapan Sağlık-İş Samsun Şube Başkanı İrfan Kalyoncu, “Bizler çok zor durumdayız. Evimize giderken 1 ekmek daha fazla alabilecek miyiz diye düşünüyoruz. Salgında da 20 gün kapatıldık. 20 gün sonra burada her gün beraber oluruz. Her gün yürürüz ama buna meal vermeden, hakkımızı verin. Hakkımız olanı istiyor, başka bir şey istemiyoruz. Biz 3 yıldır hiçbir zam ve enflasyon farkı almadan hayat sürmeye çalıştık. Sizin döner sermayenize daha fazla katkı sağlamak için sabahların köründen akşamların karanlığına kadar çalıştık. Biz, 10 ya da 9 bin TL istemiyoruz. İstersek işyerine ve işçilere ihanet etmiş oluruz. Biz en az 4 bin 500 TL seviyesinde arkadaşlarımızın cebine para girsin. İnsanca yaşayalım istiyoruz” dedi.


Rektörlük binasının önündeki basın açıklamasının ardından slogan atan grup, sessizce dağılıp tekrar görevlerinin başına döndü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’dan 10 Aralık İnsan Hakları Günü mesajı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, mazlumların yanında durarak ve uluslararası toplumun göz ardı ettiği sorunlara cesaretle eğilerek, insan hakları mücadelesinde öncü bir rol üstlenmiştir. Ülkemiz, adalet ve vicdan temelinde yürüttüğü politikalarla dünya kamuoyuna örnek olmaya devam etmektedir" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Altun, açıklamasında şunları kaydetti: "10 Aralık İnsan Hakları Günü, insanlığın ortak vicdanını yansıtan, adalet, eşitlik ve özgürlük ilkelerinin evrensel bir hatırlatıcısıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulüyle başlayan bu yolculuk, her bireyin onurlu bir yaşam hakkına sahip olduğunu ve hiçbir ayrımcılığa uğramaması gerektiğini bizlere öğretmiştir." Bugün, dünyada hâlâ savaş, zulüm, yoksulluk ve ayrımcılıkla mücadele eden milyonlarca insanın sesi olmanın, insan hakları mücadelesini daha da güçlü kılmanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirten Altun, özellikle mülteciler, savaş mağdurları ve toplumun kırılgan kesimlerinin temel haklarına erişiminin, insanlık adına atılması gereken en önemli adımlardan biri olduğunu kaydetti. Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, mazlumların yanında durarak ve uluslararası toplumun göz ardı ettiği sorunlara cesaretle eğilerek, insan hakları mücadelesinde öncü bir rol üstlendiğini vurgulayan Altun, "Ülkemiz, adalet ve vicdan temelinde yürüttüğü politikalarla dünya kamuoyuna örnek olmaya devam etmektedir. Gazze’de yaşanan insanlık dramı, yakın tarihin en büyük trajedilerinden biri olarak hafızalarda yerini almıştır. İsrail, bu zulümlerinin hesabını er ya da geç verecektir" değerlendirmesinde bulundu. "İsrail’in Gazze’deki soykırımında hayatını kaybeden Filistinlileri rahmetle anıyor; tarihin utanç sayfalarında yerini alan bu soykırımı lanetliyoruz" diyen Altun, "Bu anlamlı günde, herkesin temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlandığı bir dünya hedefiyle, insan haklarına dayalı politikalar üretme kararlılığımız yakın ve uzak coğrafyamızdaki tüm mazlumların sesi duyulana dek sürecektir. İnsanlık onurunu yücelten, adaleti ve barışı savunan bir gelecek inşa etmek için mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’ne Bosna Hersek’ten övgü Bosna Hersek’in Tuzla Belediye Başkanı Dr. Zijad Lugavic, Başkan Yardımcısı Miralem Mulac ve Bilgilendirme ve Halkla İlişkiler Departman Müdürü Eldina Custovic, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Odunpazarı Belediyesi’nin projelerini ve çalışmalarını incelemek üzere Eskişehir’e gelen Tuzla Belediyesi heyeti, ziyaretlerine Başkan Kurt’un makamında başladı. Görüşmede, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Zijad Lugavic, Tuzla ilçesi ve belediye faaliyetleri hakkında bilgi verirken, Başkan Kurt da Odunpazarı’nın tarihi ve belediye çalışmaları hakkında heyeti bilgilendirdi. Ziyaretin ardından Başkan Kurt, Tuzla heyetine Odunpazarı Belediyesi’nin yürüttüğü projeleri yerinde tanıttı. İlk olarak Halk Market’i gezen heyet, Gökmeydan Spor Kampüsü’nde incelemelerde bulundu. Tarihi Odunpazarı Bölgesi’nde yer alan müzeleri ve sıcak cam atölyesini ziyaret eden konuklar, ardından Lütfü Yüksel Yaşlı Bakım Merkezi’ni ziyaret etti. Program kapsamında ayrıca Ahmet Ara Engelsiz Kreşi ve Şerife Erkara Gündüz Bakım Evi ile Kreş’te keyifli anlar yaşayan Tuzla Belediyesi heyeti, burada çocuklarla vakit geçirdi. Heyet, ziyaretlerini Yenikent Mahallesi’ndeki 100. Yıl Kültür Merkezi’nde tamamladı. Ziyaretin ardından açıklama yapan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Zijad Lugavic, Odunpazarı ilçesini ve belediye çalışmalarını çok beğendiğini ifade ederek, Başkan Kurt’u başarılı projelerinden dolayı tebrik etti.
İstanbul AB’ye ihraç yapanlar dikkat: Karbon ayak izi belgelendirmesi zorunlu hale geliyor Avrupa Birliği’nin 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefi doğrultusunda ticarete yön verecek önemli bir adım attığını belirten Asset Global Lojistik Integration İş Geliştirme Müdürü Hüseyin Dinsever, AB’ye ihraç edilen her ürün için karbon ayak izi belgelendirmesinin zorunlu hale geleceğini ifade ederek, bu süreçte Türk ihracatçıların karşılaşabileceği risklere dikkat çekti. Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Mutabakat çerçevesinde uygulamaya koyduğu Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile ilgili açıklamalarda bulunan Asset Global Lojistik Integration İş Geliştirme Müdürü Hüseyin Dinsever, bu sürecin Türk ihracatçıları için önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. “Karbon salınımını azaltmayan firmalar, AB pazarına rekabet gücünü kaybedebilir” Firmaların dönüşüme hazırlıklı olması gerektiğini ve lojistik süreçlerinin SKDM çerçevesindeki önemine vurgu yapan Dinsever, “Avrupa Birliği, 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefi doğrultusunda ticarete yön verecek çok önemli bir adım attı. SKDM, sadece üreticilerin değil, lojistik süreçlerinin de karbon salınımına odaklanan bir sistem. Karbon salınımını azaltmayan firmalar, AB pazarında rekabet gücünü kaybedebilir. Karbon yoğun ürünler ek vergilerle karşılaşırken, bu durum Türk ihracatçılar için maliyet artışlarına neden olacak. AB ithalatçıları, artık sadece kaliteli ürüne değil, çevresel sürdürülebilirlik kriterlerine de öncelik verecek. Lojistik sektörü, SKDM’de doğrudan yer almıyor gibi görünse de aslında üretimden sevkiyata kadar her aşamada karbon salınımı raporlaması talep edilecek. AB sanayicisi, üretimde kullanılan hammaddelerin tedarikinden nihai ürünün teslimine kadar tüm süreçlerin karbon ayak izini görmek istiyor. Biz bu ihtiyacı öngörerek geliştirdiğimiz Optimus yazılımımızla lojistik süreçlerinden kaynaklanan karbon salınımını ölçme ve raporlama hizmeti sunuyoruz. Bu, Türkiye’de bir ilk ve şu an firmalarımıza gerçek zamanlı çözümler üretiyoruz” dedi. “Doğaya olan sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz” Optimus yazılımıyla ilgili bilgi veren Hüseyin Dinsever, “Bu yazılım sayesinde geminin model yılı, motor hacmi ve deniz mili gibi verilerle karbon salınımını ölçebiliyoruz. Aynı zamanda konteyner tipine göre karbon salınımı raporlayarak sanayicimizin AB standartlarına uygun belge sunmasına destek oluyoruz. Bunun yanı sıra, dağıtım ağımızda elektrikli araçları devreye almayı planlıyoruz ve veri transferini tamamen kağıtsız hale getirerek doğaya olan sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. SKDM, sadece ticari bir zorunluluk değil, aynı zamanda çevre ve insan için bir sorumluluk. Türk ihracatçıları olarak bu süreçte karbon ayak izimizi küçültmek, AB pazarında kalıcı olmanın anahtarı. Biz her zaman sanayicimizin yanındayız ve sürdürülebilir ticaret için gereken tüm desteği sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.