SAĞLIK - 13 Mart 2024 Çarşamba 09:46

Literatürde nadir görülen hastalığa tek seanslık ameliyat

A
A
A
Literatürde nadir görülen hastalığa tek seanslık ameliyat

Tıp literatüründe nadir görülen, çok büyük bir aort anevrizmasının yanı sıra aort damarında daralma, kalpte delik ve aort kapak hastalığı olan genç, yapılan tek seanslık açık ameliyatla hayata tutundu. 10 binde 2 ile 8 arasında görülen bir doğumsal kalp rahatsızlığı olan aort koarktasyonu sebebiyle yaptıkları ameliyat ile hastanın hayatını kurtaran doktorlar, erken teşhisin öneminde dikkat çekti.


Samsun’da yaşayan 24 yaşındaki Resul Con, güvenlik görevlisi olmak için gerekli olan belgeyi almak amacıyla bir kursa başvurdu. Kurstan istenilen sağlık raporunu almak isteyen Resul Con, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Burada Resul Con’a doktorlar, yapılan testlerde aort damarının 57 milimetre genişliğinde olduğunu söyledi. Akabinde Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi İlker Hasan Karal tarafından hastanın yatışı yapıldı. Doktor Karal ve ekibi tarafından yapılan testlerde hastanın kalbinde normalden 3 santimetre daha büyük aort anevrizmasının yanı sıra, ventriküler septal defekt (VSD) adı verilen kalpte delik, biküspit aort (kapak darlığı) ve aort koarktasyonu (aortta doğumsal darlık) da tespit edildi. Akabinde Resul Con, Kalp ve Damar Cerrahları Dr. Öğretim Üyesi İlker Hasan Karal, Dr. Öğretim Üyesi Emrah Ereren, Dr. Öğr. Üyesi Aşkın Kılıç ve Asistan Dr. İlayda Danışmaz tarafından hastaya yaklaşık 9 saat süren bir açık kalp ameliyatı yapıldı. Ameliyat başarılı geçti ve hasta hayata tutundu.



"Literatürde çok nadir görülen bir hastalık"


Tedavi süreci hakkında bilgi veren Dr. İlker Hasan Karal, "Hastamızın doğuştan kalp hastalığı var. Karıncıklar arasında bir delik, 3 yaprakçık olması gereken bir kalp kapakçığının 2 yaprakçık olması nedeniyle bize başvurdu. Testler sırasında kalpten çıkan ara damarın göğüs içerisinde daralması ve incelmesini tespit ettik. Açık kalp ameliyatı yapmaya karar verdik. Kendisinin onayı ile de bu zorlu ameliyatı yaptık. Şikayetinin olmaması, yaşının genç olması üstümüzdeki sorumluluğu stresi arttırmıştı. Başarılı bir ameliyat ile şu anda sağlığına kavuşmuş durumda. Kalpteki deliği kapattık. Kalpten çıkan ana damarla birlikte yıpranmış olan kapakçığı değiştirdik. Daralmış olan damarı da bypass yaparak tedavisini tamamladık. Sahip olduğu hastalık aslında literatürde çok nadir görülen, 10 binlerde 1 sıklıkla görülen hastalık. Bizim için, cerrahların tecrübelenmesi için, çok önemli bir hastalık durumundadır. Erken dönemde teşhis edilmeseydi ve tedavi edilmeseydi, ana damarda yırtıkla birlikte yüksek riskli bir ameliyat gerekecekti. Belki hastaneye yetişemeyecekti. Beyin kanaması gibi ani ölümle sonuçlanabilecek, damar yırtılmalarına neden olabilecekti bu hastalık. Daha da ilerleyen dönemlerde kalp yetmezliğine sebep olabilecek, hastanın hayat standartlarını oldukça düşürebilecekti. Erken dönemde teşhis edilmesi ve hastanın tedavi ile uyumlu olması bir şans olabilir" dedi.



"Bu tür hastalar hayati komplikasyonlar yaşayabiliyor"


Hasta tedavi edilmeseydi ilerleyen yaşlarda hayati risklerin ortaya çıkabileceğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Emrah Ereren, "Hastamızın 6 santimlik bir damar genişlemesi mevcuttu. Doğuştan olan bir bozukluk ama biz bunu araştırırken çektiğimiz bir tomografi ile aslında hastamızın inen aortasında nerdeyse kopma boyutuna yaklaşmış ciddi bir kalp hastalığı olduğunu keşfettik. Kalbinde delikte olduğu da görüldü. Bu tarz hastalar genellikle birden çok seansla, kapalı veya açık yöntemlerin açık olduğu yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Bu hastalarda özellikle bacaklara giden kan akımı ciddi anlamda azalabiliyor. Yorgunluk buna bağlı da halsizlik şikayetleri oluyor. Aynı zamanda üst tarafta ciddi basınç artışına bağlı beyninde ve aortun çıkan kısmında genişlemeler buna bağlı olarak yırtılma kanama gibi ölümcül riskler ortaya çıkabiliyor. Ameliyatı tek seansta veya çift seansta yapacağız konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Yaptığımız konseyde bütün bozuklukların tek seferde düzelteceğimiz kararını aldık. Hastamızın hem genişlemiş aort anevrizmasını rezeke ederek oraya bir suni damar yerleştirirdik. Yapısı bozulmuş olan doğumdan itibaren çift kapakçık olan aort kapağını değiştirdik. Aynı zamanda kalpteki deliğini kapattık. Aynı zamanda da işin en zorlu kısmı aynı seansta aynı keşiden de koarktasyonu gidermek maksadıyla da hastanın aortasından çıkan en büyük ana atardamarla hemen arkasında aortası arasında bir suni damar koyduk. Hastamızın durumu gayet iyi. Normal şartlarda 30 yaşların 2’nci yarısından itibaren bu hastalar çok hayati komplikasyonlar yaşayabiliyor" diye konuştu.



"Kalbimden dolayı işe giremiyordum"


Tedavi olan Resul Con ise "Benim bu kalp rahatsızlığım doğuştan, dediler. Kalp kapacığı açık veya delik, dediler. Ben de küçükken morarma oluyordu. Bayılmalar oluyordu. Büyüdükçe kapanır, dediler. Sonra tekrar gittim, bir kapak açık dediler. Tabii her yıl kontrole gidiyorum. 2019 yılında doktora gittim ve 47 milimetre aort damarın genişledi dediler. 2 kapaklı olduğumu 47 milimetre aort açıklığımın olduğunu anlattılar. Sonrasında 2024 yılında güvenlik olmak için kursa gittim. Çünkü bu kalbimden dolayı işe giremiyordum. Sağlık raporunu getirmek zorunlu oluyordu ve geçemiyordum. Bunun için heyete girmek gerekiyordu. Kalbimden dolayı heyeti geçebilir miyim diye doktora sordum. Doktor aort damarım 57’yi geçti dedi. Tabii, yaşın verdiği güçle ben hiçbir şey yapmıyordum. Sadece yürürken kalbimde çarpıntı oluyordu. Sonrasında buraya geldim. İlker hoca bana her şeyi anlattı. Hastaneye yatıralım, dedi. Sonra ameliyat oldum. Genç olduğum için hızlı toparladım" şeklinde konuştu.


Hastanın 2 gün içinde taburcu olması planlanıyor.



Literatürde nadir görülen hastalığa tek seanslık ameliyat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Şanlıurfa’da gösteri ve yürüyüşler 5 gün yasaklandı Şanlıurfa Valiliği, kent genelinde gösteri ve yürüyüşlerin 5 gün yasaklandığını açıkladı. Valilikten yapılan açıklamada, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddesine istinaden bazı kararlar alındığı belirtildi. Açıklamada, "İlimiz sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanması amacıyla Valilik ile kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu Ek-1 maddesi kapsamındaki oyun, temsil ve çeşitli şekillerdeki gösteri ve etkinlikleri ve ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişiliklerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddesine istinaden yapılması muhtemel tüm açık alan etkinlikleri, basın açıklaması, toplanma, yürüyüş, açlık grevi, oturma eylemi, nöbet eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri, broşür dağıtma, afiş, pankart asma, vb. gibi eylem etkinlik düzenlemek ve düzenlenecek olan eylem etkinliğe destek vermek amacıyla ilimize gelen şahısların ve araçların ilimiz sınırlarına girişleri 23.12.2024 saat 00.01’den 27.12.2024 saat 23.59’a kadar 5 gün süreyle il merkezi ve ilçelerimiz dahil olmak üzere Şanlıurfa coğrafi sınırları içerisinde yasaklanmıştır" denildi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez. Hakikat çirkin sözlerle örtülemez. Halkın teveccühünü kaybetmenin ve parti içi kavgaların telaşı ile sarfedilen seviyesiz sözler, CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımız dahil olmak üzere milletimizin vicdanında mahkum edilecektir” ifadelerine yer verdi. Yılmaz, “Kullanılan vahim üslup özünde tüm milletimize ve Cumhurbaşkanımız liderliğinde izlenen güçlü milli politikalara yönelik bir çekememezlik ve saldırganlıktır. Suriye örneğinde görüldüğü üzere çeşitli milli meselelerde tarihin doğru tarafında duramamış olmanın kifayetsizliğinin dışa vurumudur. Defalarca demokratik seçimlerde halkımızın desteğine mazhar olan Sayın Cumhurbaşkanımız, sayısız eser ve hizmetle ülkemizi uluslararası yarışta ön sıralara taşıdığı gibi haktan ve mazlumlardan yana duruşuyla daha adil bir dünya arayışının bayraktarı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız aziz milletimizden aldığı güçle mazlumların umudu, zalimlerin korkulu rüyası olmaya devam edecektir” dedi.
Ankara AK Parti Genel Sekreteri Şahin: “CHP milletimizin menfaatlerinin tam karşısında adeta yıkılmak üzere olan bir korkuluk gibi durmaktadır" AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, “CHP on yıllardır aynı noktada; milletin tam karşısında, milletimizin menfaatlerinin tam karşısında adeta yıkılmak üzere olan bir korkuluk gibi durmaktadır. CHP’nin nerede karşımıza çıktığını aziz milletimiz çok iyi bilmektedir” dedi. AK Parti Genel Sekreteri Şahin, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Siyaseten her çuvalladığınızda, parti içi bitmek bilmeyen iç savaşlarınızda her mevzi kazanmak istediğinizde aynı ezberleri tekrar ederek, çirkin sesinizle aynı nakaratı söyleyerek bir yere varamazsınız. 21. yüzyıl Türkiye’sinde 70’lerden kalma istismar siyaseti ezberleriyle bir arpa boyu yol alamazsınız. CHP’nin nerede karşımıza çıktığını aziz milletimiz çok iyi bilmektedir. Çünkü CHP on yıllardır aynı noktada; milletin tam karşısında, milletimizin menfaatlerinin tam karşısında adeta yıkılmak üzere olan bir korkuluk gibi durmaktadır” ifadelerine yer verdi. “Her büyük hizmetin tam karşısında CHP durmaktadır” Şahin, “Diplomaside elde ettiğimiz her kazanımda, milli menfaatlerimizin tam karşısında CHP durmaktadır. Türkiye karşıtı tüm odakların etrafında aynı anda pervane olmaya çalışmaktan yörüngesini şaşırmış CHP, aziz milletimizin tam karşısında durmaktadır. Ülkemiz için attığımız her önemli adımın, milletimize kazandırdığımız her büyük hizmetin tam karşısında CHP durmaktadır. Özgürlüklerin, bir arada yaşama kültürünün tam karşısında yıllardır CHP durmaktadır. FETÖ’sünden PKK’sına, YPG’sinden IŞİD’ine tüm terör örgütlerinin diliyle konuşup, Yunanistan’ından Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne, Ermenistan’ından İsrail’ine kadar Türkiye karşıtı tüm ülkelerin tezlerini yıllardır CHP savunmaktadır. CHP kendisi için iyi bir şey yapmak istiyorsa milletimizin bir çırpıda yüzlerce örneğini sayabileceği millet karşıtı tutumunu hatırlatacak söylemlerden uzak durmaya çalışmalıdır. Söylediği kelimelerin anlamına dair bir papağan kadar bile fikir sahibi olmayanların ucuz ezberleri AK Partimizin yıllardır inşa ettiği fikir kulesinin duvarlarına dahi asla erişemeyecektir. CHP sadece ve sadece bir bataklık siyaseti olarak karşımıza çıkmaya devam edecektir” dedi.