EKONOMİ - 17 Kasım 2023 Cuma 14:05

Kuyumcular ‘kesme altın’ konusunda vatandaşları uyardı

A
A
A
Kuyumcular ‘kesme altın’ konusunda vatandaşları uyardı

Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, ucuza altın almak için farklı yollar arayan vatandaşları uyararak, art niyetli kişilerin yeni dolandırma yöntemi olan ‘kesilmiş altın’ın ayarının sadece uzmanlar tarafından anlaşılabildiğini söyledi.

Uzun, kısa ve orta vadede yatırım yapmak isteyen birçok vatandaş, parasını altına yatırıyor. Vatandaşlar bozdurulduğunda zararı neredeyse olmayan paket gram altına yöneliyordu. Son günlerde ise paketli altının yerine kuyumcuların ‘kesilmiş altın’ diye tabir ettiği yarı mamul ürünler, fiyatı paketli ürünlere göre ucuz olduğu için tercih ediliyor. Başkan Salih Özman, söz konusu kesilmiş altınların üzerinde bir barkot veya damga olmadığını hatırlatarak, bu altının ayarının da sadece çok iyi profesyoneller tarafından ayırt edilebildiğine dikkat çekti.

“Kesilmiş altınları profesyonellerin dışındakilerin alması son derece sakıncalı”

Yarı mamul olarak kuyumcularda bulunan ve işlenmeden müşterilere satılan kesilmiş altınların vatandaşlar tarafından ayırt edilemeyeceğini ifade eden Salih Özman, “Süslenmek için alınan ziynet eşyaları yatırım aracı değildir. Bunlar da altın ama orta vadeli yatırımlar için para kazandırmaz. Bankaya mevduat yatırmak gibi düşünüyorsanız 24 ayar gram altın alınmalıdır. Piyasada son günlerde ‘kesilmiş altın’ diye altınlar dolaşıyor. Vatandaşların bu altınları almamalarını tavsiye ediyorum. Kesilmiş altınlar bizim yarı mamul ürünlerimizdir. 1 kiloluk külçelerden silindirde çekilip uzatılan ve makasla kesip, üreticilere işletmek için verdiğimiz ürünlerdir. Bu ürünleri profesyonellerin dışındakilerin alması son derece sakıncalı. Çünkü üzerinde herhangi bir ibare yok ve garantisi de bulunmuyor. Sadece aldığınız kişi içinde ne olduğunu bilebilir ve bozdurmaya gittiğinizde kuyumcular tereddütle yaklaşır. Normal altınlarla arasında da fiyat olarak çok büyük bir fark yok. Bu cüzi farklar için paketli, garantili altınlardan vazgeçilmemeli. Üstü damgalı, seri numaraları ve karekodları olan paket altınların alınmasını öneriyorum. Böylece hem güvende olurlar hem de bozdururken zarar etmezler. Kesilmiş altının içinin ne olduğunu bilme şansınız yok. 24 ayardan mı çekilmiş ya da daha mı düşük altın bunu anlamak son derece zor. Teneke parçasına benzeyen bu ürünü birçok kuyumcu bile ayırt etmekte zorlanır. Art niyetli insanların dolandırıcılıklarına alet olabilirler. Onun için garantili ürünlerin alınmasını öneriyorum” dedi.

Kuyumcular ‘kesme altın’ konusunda vatandaşları uyardı

“Altın uzun vadede yatırımcısına kazandırır”

Döviz fiyatlarındaki düşüşe rağmen altının değerinin artmaya devam ettiğini dile getiren Özman, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ilk başta altın piyasasını etkilememişti ama bu işgal uzayınca altın fiyatları da artmaya başladı. ABD’de enflasyonun beklenenin altında olması; FED’in faiz arttırmaması ve parasal sıkılaştırmayı gevşetme beklentisi oluşturdu. Böyle olunca da diğer ülkelerde dolara ulaşım kolaylaştı ve dolar Türkiye haricindeki ülkelerde ucuzladı. Dövizde bu durum yaşanırken altın ise ‘güvenli liman’ olarak konumunu korudu. Dolardaki düşüş nedeniyle insanlar döviz yerine altına yönelince bu da ONS’un 2 bin dolar seviyesine yaklaşmasına neden oldu. Dünya piyasalarında altın Bin 980 dolara yükseldi. Yani altın son derece değer kazandı ve kazanmaya devam ediyor. Bu fiyatlardan da altın alınabilir.

Kuyumcular ‘kesme altın’ konusunda vatandaşları uyardı

Türkiye ekonomisini de düşünürsek enflasyonun kırılması için yoğun politikalar uygulanmıyor. Ani bir enflasyon düşüşü hedeflenmiyor, yavaş yavaş bir düşüş hedefleniyor. Bu da döviz ve altın fiyatlarının altına düşmeyeceğini gösteriyor. Altın, ekonomide çok hızlı bir fren olmayacağı için artmasa bize en azından düşmeyecektir. Uzun vadeli yatırım aracı olarak da altın yatırımcısına kazandırır” diye konuştu.Şu anda Samsun’da 24 ayar has altın Bin 875 TL, altının ONS’u Bin 985 dolar, bileziğin gramı Bin 805 TL, çeyrek altın 3 bin 125 TL’den, ata liralar da 12 bin 800 TL’den satışa sunuluyor.

Erdi Demir


 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ferhat Gündoğdu: "Artık kulüplerin içinde olduğu, yönettiği hakemlik sistemine geçiliyor" Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu, yeni hakemlik sisteminde, Süper Lig ve 1. Lig’i ilgilendiren konuları Danışma Kurulu’nun yürüteceğini söyledi. Gündoğdu, kulüplerin içinde olduğunu, denetlediği ve yönettiği bir hakemlik sistemine geçileceğini, bunun da hakemlik sistemi için dönüm noktası olduğunu belirtti. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı üyeleri ve 1. Lig Futbol Kulüpleri Birliği Derneği ile TFF Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde bir araya geldi. Toplantının ardından TFF Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığında, yönetim kurulu ve Kulüpler Birliği Süper Lig ve 1. Lig Kulüpler Birliği Vakıf başkanları ve üyeleriyle çok önemli bir toplantı yaptıklarını ifade eden Gündoğdu, "Göreve başladığımız ağustos ayının başlarında ilk yaptığımız toplantıda, Kulüpler Birliği’nin geçmiş yıllardan gelen bir konu üzerinde bizden bir talebi olmuştu. Merkez Hakem Kurulu’nun yeniden yapılanması ve bir şirket adı altında hakemlik sisteminin yönetimiydi. Biz de o zaman Futbol Federasyonu yönetimi ve Merkez Hakem Kurulu olarak buna sıcak baktığımızı ve bu konu hakkında yeteri kadar çalıştıktan sonra kendilerine düşüncelerimizi ve çalışmalarımızı raporlayacağımızı, önerilerimizi getireceğimize için söz vermiştik. O süreden bugüne kadar öncelikle İngiltere ve Almanya modellerini, İspanya ve Portekiz’deki uygulamaların da orada şirketleşme adı altında değil ama bu Merkez Hakem Kurulu yapılanması adı altında, buralarda bir takım incelemeler yaptık. Şirketleşme modelinin, hakemlik sisteminin daha modern, daha sistematik, daha profesyonelce yönetimi konusunda iyi örneklerle karşılaştık. Bunu da Türkiye Futbol Federasyonu yönetimimize sunduk. Biz böyle bir sistemi uygularsak, ’Nasıl ilerlememiz gerekiyor ve bu süreç nasıl bir yapılanma gitmemiz gerekiyor?’ Bunu raporladık ve bunu Kulüpler Birliğimize sunduk. Öncelikle bir şirketin kurulması ve bu şirket adı altında hakemlik sisteminin yönetilmesi, burada şunu belirtmek istiyorum sadece Süper Lig ve 1. Lig yönetiminden bahsediyorum. Çünkü sistem bunu öngörüyor. Bu yönetimi şirket adı altında yapmak için bir takım statü değişiklikleri ve yasal mevzuat değişikliği gerekiyor. Onun için de en doğru zamanlamanın, en sisteme uygun zamanlamanın sene sonunda olabileceği öngörülüyor. Bunun bu süreyi beklerken acaba nasıl bir yaklaşımla biz bunu tecrübe edinebiliriz ve bu süre zarfında nasıl doğrularını, yanlışlarını geliştirebiliriz, buna biraz çalışmıştık ve bunu bir dönüşüm süreci adı altında adlandırdık. Dönüşüm sürecini bir Danışma Kurulu adı altında bir kurulla Süper Lig ve 1. Lig hakemlik sistemini kurguladık. Nasıl çalışıyor? Şu an Merkez Hakem Kurulu, Süper Lig ve 1. Lig hakemlik sistemini nasıl yönetiyorsa bu Danışma Kurulu’nun yetkisiyle yönetilmesini öngörüyor. Nasıl oluşuyor bu danışma kurulu? Diğer ülkelerde bu 3 yönetim kurulu üyesinin Türkiye Futbol Federasyonu veya ilgili federasyonunun görevlendirdiği kişiler, 2 kişi de Kulüpler Birliği’nin görevlendirdiği kişilerden oluyor. Buradaki mantık, kulüplerin hakemlik sistemi yönetiminde yer alması. Bu yönetimin içerisinde bir görevli olarak yer almasını öngörüyor" şeklinde konuştu. "Bu hakemlik sistemi için çok önemli bir dönüm noktası" Neden böyle bir şeyin ihtiyaç olduğuna açıklık getiren Başkan Gündoğdu, "Günümüzde tartışmaların odağında futbolun özellikle en önemli konusu hakemlik gibi görüldüğü için ve bir noktada da hakemlik sistemiyle ilgili önemli eleştiriler olduğu için en büyük hizmeti alan hakemlikle ilgili kulüpler ve kulüplerin taraftarları olduğu için bu hakemlik sistem içerisinde kulüplerin olması da aslında bu işin doğası gereği görülüyor. Zaten Futbol Federasyonu Başkanımız göreve geldiğinde bu işin sahibinin kulüpler olduğunu ve bu konuda hizmet ettiğimizi söylemişti. Bu mantıkla geldiği için yönetim kurulu zaten yönetim açısından da, Merkez Hakem Kurulu açısından da bunu içselleştirmek çok kolay oldu. Danışma Kurulu faaliyete geçerse ve bu kurul üyeleri atanırsa 19. hafta, 20. hafta veya ne zaman karar verilirse o haftadan itibaren atamalar, performans yönetimi, kamuoyu bilgilendirmeleri ve eğitim sistemleriyle ilgili Süper Lig ve 1. Lig’i ilgilendiren her konuyu Danışma Kurulu yürütecek. Hakemlik sisteminin teknik işlerini yürüten CEO, şu an benim yaptığım görev Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı. Kurumsal işleri yürüten bir CEO adı altında iki CEO profesyoneliyle birlikte sistemin yürütülmesini öngörüyor. Danışma Kurulu, bu sistemde bütün stratejik kararları verebiliyor. Atamalarla ilgili, eğitimlerle ilgili her türlü hakemlik sistemini ilgilendiren kararı verebilme yetkisine sahip. Federasyon başkanımızın yaklaşımı ’5 üyeyi de siz atayabilirsiniz, bizim hakkımız olan 3 kişiyi bizim belirlememize gerek yok, tamamen içinde olun, tamamını atayabilirsiniz’ diye önermişti. Bugün Danışma Kurulu’nun görevleri, bu geçiş sürecindeki görevleri, yapacağı işleri, hangi mantıkla, hangi açıklıkla, hangi şeffaflıkla bunu istediğimizi veya bunu önerdiğimizi gördüğünde Kulüpler Birliği’nin yaklaşımı çok olumlu oldu ve bu Danışma Kurulu sürecini kabul ettiler. En kısa zamanda da önümüzdeki günlerde başkanın da deklare ettiği üzere önümüzdeki hafta 3 danışma kurulu üyesini federasyona bildirecekler. Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu da 2 üye atayarak, Danışma Kurulu faaliyetine belirlenen haftadan itibaren başlayacak. Bu hakemlik sistemi için çok önemli bir dönüm noktası. Artık kulüplerin içinde olduğu, kulüplerin belirlediği kişilerin denetlediği, yönettiği bir sisteme geçiliyor. Dolayısıyla tek yönlü bir yönetim değil, iki taraflı bir yönetim tarzıyla hakemlik sistemi daha sorgulanabilir, daha şeffaf, daha profesyonelce yönetim için bir geçiş aşamasına giriyor. O yüzden bugünkü bu toplantı çok önemliydi. Kulüpler Birliği de buna çok sıcak yaklaştı, olumlu yaklaştı ve kabul ettiklerini de söylediler. Önümüzdeki haftadan itibaren bununla ilgili başlayacak ve sene sonunda her ay Danışma Kurulu’na CEO’ların vereceği rapor doğrultusunda haziran ayına geldiğimizde Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’na ve Kulüpler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu’na sunacak rapor doğrultusunda bu geçiş sürecinde elde edilen tecrübelerin sonucunda bir karar verilecek ve gerçekten şirketleşmeye geçilecek mi, geçilmeyecek mi konusu artık o günlerin konusu olacak. Biz önümüzdeki 4.5-5 aylık dönemde bu fırsatı çok iyi değerlendirmiş olacağız ve önemli bir geçiş süreci kazanacağız diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Yabancı VAR konusu görüşülmedi" Toplantıda yabancı VAR konusuyla ilgili konuşulup, konuşmadığının sorulması üzerine Ferhat Gündoğdu, "Görüşmenin çerçevesi tamamen bu danışma kurulu ve daha sonra olası bir şirketleşmeyle ilgili süreçlerin değerlendirilmesiydi. Dolayısıyla herhangi diğer konu görüşülmedi ama yabancı VAR veya atamalarla ilgili, sistemle ilgili her türlü stratejik kararı, Danışma Kurulu’nun yetkisinde, gündeminde olacağı ve onların karar vereceği iletildi" diye cevap verdi. Bu sistemin hakemleri nasıl etkileyeceğiyle ilgili soruya ise Gündoğdu, "Hakemler sadece hakemlik görevlerini yapacakları için onlar için pek fazla bir şey değişmiyor ama zaman zaman bu konuda yaptığımız seminerlerde bilgilendirdik. Bu kadar ayrıntılı olması söz konusu değil. Çünkü bu bir yerde bizim yürüttüğümüz bir çalışmaydı. Bütün ayrıntıları yönetime sunmadan, netleşmeden ve kamuoyunda şu an sizlerle paylaşıyoruz. O zamana kadar bazı konuların özelde kalması gerekiyordu ama genel taslağıyla hakemlerimiz biliyor" dedi.