ÇEVRE - 20 Nisan 2024 Cumartesi 13:13

Dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür: Fare, köstebek, gelengi

A
A
A
Dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür: Fare, köstebek, gelengi

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi’nde 53 yıllık birikim sonucu toplanan memeli hayvan koleksiyonunda dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür, 1 tane yeni alt tür bulunuyor.


Türkiye’nin en büyük memeli hayvan koleksiyonlarından birine sahip OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’ndeki koleksiyonda yaklaşık 100 memeli hayvan türü bulunuyor. Bu hayvanlar arasında dünyada ilk kez teşhis edilen ’Microtus Dogramacı’ ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi de bulunuyor. Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde görevli akademisyenlerin Türkiye’yi ilmek ilmek gezmesi sonucu elde edilen koleksiyon, bilimsel açıdan büyük önem arz ediyor. Gelecek nesillerin kendilerinden önce hangi canlıların yaşadığına dair bilgileri öğrenme şansı bulacağı koleksiyonda ayrıca tilki, tavşan, kirpi, gelincik gibi hayvanlar bulunuyor.



"Böylesi Türkiye’de başka bir yerde görülmedi"


Koleksiyon hakkında bilgi veren OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, "Burası memeli hayvan koleksiyonudur, tam olarak müze denilemez. Müze daha büyük ve değişik canlı gruplarını inceleyen bir yapıdır. Ama burası Türkiye’de önemli bir memeli hayvan koleksiyonudur. Burada Türkiye memeli hayvanlarının yüzde 70’ini temsil edecek kadar örnek vardır. Tabii ki bu bizim bir ömrümüzü aldı. Burada gördüğünüz örneklerin hepsi iyi korunduğu takdirde 200 yıl kadar hiç bozulmadan kalabilir. Bu da doğa çeşitliliğin gelecek nesillerin bilmesi kadar önemlidir. Çünkü ileri de nesli kaybolan türler olacaktır. Bu türler en azında böyle koleksiyonlarda saklanarak gelecek nesillerin bu türler hakkında bilgi sahibi olması sağlanır. Şu anki nesil içinde böyle koleksiyonlar çok önemlidir. Gençlerimizin hepsi doğadan uzak yaşadıkları, betonların arasında yaşadıkları için doğada göremeyeceklerini, hiç ulaşamayacakları türleri bu tip koleksiyonları ziyaret ederek görme imkanına kavuşacaklar. Bu tür koleksiyonların halka dönük ve biyoçeşitliliğe dönük faydaları olduğu gibi aynı zamanda bilimsel yönden de son derece önemli çıktıkları oluyor. Burada pek çok yeni tür vardır. Dünya için yeni türler vardır. Teşhis ettiğimiz ‘Microtus Dogramacı’, ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi dünya için ilk teşhislerdir. Dünya için yeni türler teşhis edilmesi bakımından OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nün memeli kürsüsü bu anlamda çok iyi durumdadır. Dünya biyoçeşitliliğine 3 yeni tür 1 tane yeni alt tür verdi. Bu gerçekten azımsanamayacak durumdur. Böylesi Türkiye’de başka bir müzede görülmedi" dedi.



Dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür: Fare, köstebek, gelengi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Üreme öncesi carettaların yuva yaptığı sahili öğrenciler temizledi Akdeniz’in simgesi caretta carettaların yumurtalarını bırakmak için kumsala çıkmaya başlayacak olması nedeniyle Mersin’in Erdemli ilçesinde öğrenciler, üreme alanlarını temizledi. Dünyada iribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ile yeşil deniz kaplumbağalarının (Chelonia mydas) en önemli üretim merkezleri arasında Mersin’de yer alıyor. Mayıs ayından itibaren Temmuz’a kadar anaç kaplumbağalar tarafından yumurtaların bırakılacak olması nedeniyle her yıl olduğu gibi bu sene de belirli aralıklarla sahillerde temizlik yapılıyor. Bu çerçevede Arpaçbahsiş Mesleki ve Teknik Anadolu lisesi öğrencileri de her yıl yaklaşık 300 kaplumbağanın yumurta bıraktığı Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünün 3 kilometrelik sahilinde temizlik çalışması gerçekleştirdi. Daha çok odun parçaları ve plastik atıklarla karşılaşan öğrenciler, tek tek onları topladı. Deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanında olduklarını belirten öğretmenlerden Serdar Kuş, "Türkiye’de bu yumurtlama alanlarının çok az sayıda olduğunu biliyoruz. Alata sahili de carettalar için geniş bir alan. Bizler de öğrencilerimizle beraber buraya gelerek temizlik yapmak istedik. Çünkü carettalar hassas hayvanlar, atıkların onlara engel olacağını düşündük" dedi. Temmuz ayından itibaren de yavruların yumurtadan çıkacağına dikkat çeken Kuş, alanın temiz kalmasının önemine değindi. Arkadaşlarıyla birlikte temizlik çalışmasına katılanlardan lise son sınıf öğrenicisi Ayşenur Başkurt ise deniz kaplumbağalarının bu bölgeye yumurtalarını bırakarak yeni bir neslin devamını sağladığını kaydetti. Öğrencilerden ise Melih Buğra Özçelik de, "Deniz kaplumbağaları için çok önemli bir yer alan Alata Sahili’ni temizliyoruz. Daha önce bu bölgeyi gezmiştik, bir katkımız olsun diye tekrar geldik. Dal parçaları, plastik atıklar o hayvanları çok zora sokuyor" diye konuştu.