GÜNDEM - 03 Eylül 2024 Salı 10:15

"BİM’de kredi kartından fazla para çekildiği" iddiası

A
A
A

Samsun’da emekli vatandaş, BİM’den alışveriş yaptığı sırada "kartın çekmiyor" denilerek kendisinden 4 seferde toplam 1660,25 TL para çekildiği gerekçesiyle tüketici hakem heyetine şikayette bulundu.

Olay, İlkadım ilçesi Adalet Mahallesi Karadeniz Caddesi üzerinde bulunan BİM Meskenler mağazasında meydana geldi. Emekli maaşıyla geçimini sağlayan 58 yaşındaki Yücel Aytürk, eşiyle birlikte markete giderek alacağı ürünleri sepete doldurdu. Kasaya giden Aytürk, ürünleri kredi kartıyla ödemek istedi. Kasiyer tarafından "kartınız çekmiyor" denilerek tekrar tekrar deneme yapıldığını iddia eden Aytürk, cebindeki 200 lira ile az miktarda ürünü aldığını, gerisini bıraktığını anlattı. Asıl şoku 1 ay sonra gelen kredi kartı ekstresini inceleyince yaşadığını ifade eden Yücel Aytürk, 19 Temmuz günü aynı dakika içerisinde 4 kez sırasıyla 50,75 TL, 290,25 TL, 723,50 TL ve 595,75 TL olmak üzere toplam 1660,25 TL çekildiğini gördü. Ekstreyle birlikte markete giden ancak yetkililerin kamera kaydına bakmak yerine kendisiyle ilgilenmediğini belirten Aytürk, elindeki ekstre ile birlikte İlkadım İlçe Tüketici Hakem Heyeti’ne şikayet dilekçesi verdi. Durumu öğrendiği 10 günden beri hakkını almak için mücadele verdiğini belirten Aytürk, mağduriyetinin giderilmesini talep etti.

“4 denemede 1660,25 TL paramı çekmişler, benim için büyük para”

Çekilen meblağın kendi mali durumuna göre büyük bir miktar olduğunu ifade eden Yücel Aytürk, “1 ay önce BİM’den eşimle birlikte alışveriş yaptık. Bir sepet ihtiyaç maddesi aldık. Ödeme yapmak için kredi kartımı kullandım. Kasiyer, ‘kart çekmiyor’ dedi. 3-5 sefer denedi ve çekmediğini tekrarladı. Diğer kasaya geçtik, orada da denedikten sonra yine çekmediğini söyledi. O zaman nakdim kadar alacağımı söyledim. Paramın yetmediklerini de geri bıraktık. Bunlar market kamerası tarafından da kayıt altına alındı. Kredi kartı ekstresini görünce aynı markete gittim. Beni hatırlayıp hatırlamadıklarını sordum. Parayla aldığım malı, ‘kart çekmedi dediğiniz halde çekmişsiniz’ dedim. Yöneticilerine de çıktım ama kabul etmediler. 4 denemede toplamda 1660,25 TL paramı çekmişler. Ben emekli bir vatandaşım. 12 bin küsur TL ile geçinmeye çalışıyoruz. Benim için 1660,25 TL az bir para değil” dedi.

"Bu durum beni strese soktu"

Kendi başına gelen olayın başkalarının başına da gelme ihtimali olduğuna dikkat çeken Aytürk, “Gerekli doküman da bende var. İlkadım İlçe Tüketici Hakem Heyeti’ne şikayette bulundum. Bu durum benim için sıkıntı oluşturdu, bir de stres yaptı. O gün arkamda kalabalık olunca, ’kart çekmiyor’ deyince de çok utandım. 15 bin TL limitim vardı. 1660,25 TL’yi çekmemesi mümkün değildi. Onu söylememe rağmen mağdur oldum. ’Kart çekmiyor’ denince de acil ihtiyacım olan ürünleri alıp, gerisini elimden aldılar. Bunların hepsi kamera kaydında var. 10 gündür bununla uğraşıyorum. Yetkililerden yardım bekliyorum” diye konuştu.

Erdi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Dr. Karabulut, sinsi hastalık prostat kanseriyle ilgili uyardı Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Üroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Musa Karabulut, “Ailesinde prostat kanseri olan kişiler 40 yaşından itibaren, ailesel bir risk yoksa da 50 yaşından itibaren her yıl mutlaka bir üroloğa prostat yönünden muayene olmasında fayda vardır” dedi. Dr. Karabulut, 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Prostatın erkeklerde mesane altında bulunan, içinden idrar kanalının geçtiği, ceviz büyüklüğünde bir organ olduğunu söyledi. Organın işlevinin üremeye yardımcı olacak bazı enzimleri ve salgıları üretmek olduğunu söyleyen Dr. Karabulut, “Prostat kanseri ise bu normal prostat bezi hücrelerinin kontrolsüz ve düzensiz büyümesiyle ortaya çıkan bir kanser türüdür. Erkeklerde kanser türleri içinde ikinci sırada yer almaktadır. Hatta 70 yaşından sonra erkeklerdeki ilk kanser türlerinden birisi olduğunu da söyleyebiliriz” dedi. Prostat kanserinin bir erkeğin yaşamı boyunca karşılaşma riskinin yaklaşık yüzde 17 ile 20 arasında olduğuna vurgu yapan Dr. Karabulut, şöyle konuştu: “Bu bayağı yüksek bir rakam. O yüzden bunun erken dönemde yakalanması bizim için çok önemli. Bu erken dönemde yakalanmasında hemen hemen tedavi edilmiş gibi başarı şansı çok yüksektir. Bu erken tanı da ancak tarama testleriyle ortaya konulabilir. Özellikle PSA ve parmakla muayeneyle tanıyı koyabilmekteyiz. Prostat kanseri çok sinsi bir hastalıktır. Geç dönem olmadan hemen hemen belirti vermemektedir. Geç dönemde olduğunda belirtiler özellikle prostat kanserinin büyümesiyle idrar kanalına baskı yapması neticesinde normal prostat iyi huylu büyümesi gibi belirtiler verir. İşte bu nedir, sık idrara çıkma, idrarın zayıf gelmesi belirtiler olabilir. Ayrıca kanserin büyümesine bağlı, meni ve idrardan kan gelmesi, daha geç evrelerde kemiklere yayılım olmasıyla bel, kalça ağrıları gibi kendini gösterebilir ama zaten bu evrede hasta gecikmiş dönemdedir.” “Erken tanı bizim için çok önemlidir” Özellikle hastalığı geç olmadan yakalamak istediklerini ifade eden Dr. Karabulut, “Bu prostat kanseri özellikle 40 yaşın altında nadir görülmektedir. Kanseri özellikle 50 hatta 65 yaşından sonra teşhis edebilmekteyiz. Bu nedenle erken tanı çok önemli. Ailesinde prostat kanseri olan kişiler 40 yaşından itibaren, böyle bir ailesel bir risk yoksa da 50 yaşından itibaren her yıl mutlaka bir üroloğa prostat yönünden muayene olmasında fayda vardır. Dediğimiz gibi ailesinde birinci derece yakınlarında baba, kardeş veya amca gibi yakınlarında prostat kanseri var ise 40 yaşından itibaren mutlaka doktora, üroloğa muayeneye gelmesi lazım. Erken tanı bizim için çok önemlidir. Erken tanıyla hemen hemen hastalığı tedavi bile etmiş olabiliyoruz bazı durumlarda. Geldiğinde kandan PSA bakmak ve parmakla muayene ile en azından prostat muayenesini yaparız. Eğer bunda bir şüphe uyanırsa daha ileri incelemeler yaparak esas tanıyı prostat biyopsisi yaparak tanıyı koyuyoruz” diye konuştu. Tedavi yöntemleriyle ilgili de bilgi veren Dr. Karabulut, “Erken dönemden hastalığı yakalandığımızda cerrahi tedaviyle prostatın alınmasıyla hastalığı tedavi edebilmekteyiz. Ayrıca daha alternatif tedavi olarak ışın, hormon tedavisi ve kemoterapi olmak üzere tedavi çeşitlerimiz vardır” dedi.