POLİTİKA - 09 Nisan 2025 Çarşamba 18:04

Başkan Türkel: "Önceliğimiz faiz batağından çıkmak"

A
A
A
Başkan Türkel: "Önceliğimiz faiz batağından çıkmak"

Samsun’un Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, parti gözetmeksizin tüm meclis üyelerine iş düştüğünü ve öncelikli amaçlarının SGK ve vergi borçları ile birlikte faiz yükünden kurtulmak olduğunu söyledi.


Atakum Belediye Meclisi Nisan Ayı Toplantısı 1. Oturumu, Başkan Serhat Türkel başkanlığında belediyenin Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 9 gündem maddesinin görüşüldüğü toplantıda en son denetim ve faaliyet raporları ele alındı. Toplantıda konuşan Başkan Türkel, göreve geldikleri 2024 Nisan ayından itibaren her kalemde tasarruf yaptıklarını ve 63 milyon TL’nin belediye kasasında kaldığını açıkladı.



"63 milyon TL’lik tasarruf sağladık"


Türkel, "Ciddi anlamda tasarruf modunda gidiyoruz. Bunlar geçmişten ve bugünden yapılan harcamalarda belli oluyor. Birçok hizmeti hem tasarruf tedbirlerine uymak hem de kendi imkanlarımızla, personelimizle yapmaya başladık. Bu uygulamalarla birlikte 63 milyon TL’lik tasarruf sağlamış olduk. Göreve geldiğimiz dönemde şirkete bağlı tesislerin hepsi kapalıydı. Restoranlar, Çakırlar gibi tesislerin biz gelmeden önce ne durumda olduğunu herkes biliyor. İşçi alımı yaptık ama kimleri aldık. İşe yarayan personel aldık. Kıymalı pide alımından bahsedildi. Bu 2024’ün ilk 3 ayında alınmış. Sonrasında bu pideleri biz kendimiz ürettik. Dışarıdan temin etmedik. Burada 2024 yılının ilk 3 ayı ve sonrası eleştirilmedi. 2024 bir bütün olarak eleştiriye konuldu. Kendi görev süremizde her türlü tasarruf tedbirini uyguladık" dedi.



"Bu memleketin gündemi, siyaset aramızı açıyor"


Belediyenin faiz yükünden kurtulması için tüm meclis üyelerine iş düştüğünü belirten Başkan Türkel, "Bugün CHP meclis üyeleri ne ise AK Parti ve MHP üyeleri de öyle. Kimse, ‘biz merkezi hükümetiz, SGK, vergi borçları için gidelim’ demedi. Bakanlar Kurulu’nu tanımıyor musunuz? El öpmek ile dudak aşınmaz. Atakum için ne gerekiyorsa maksimumunu yaparım. Eski Bakan AK Parti Milletvekili Mehmet Muş’un yanına gittim. Sağ olsun ilgilenmek istedi. Bu memleketin gündemi, siyaset aramızı açıyor. Ben burada millete hizmet etmek için yola çıktım. Atakum için yola çıktım. Allah da inşallah hiçbirimizi mahcup etmez. Bu dönem farklı bir dönem" diye konuştu.



"Atakum Belediyesi’ni bu faiz batağından kurtaralım"


Cumhur İttifakı üyelerine, "Atakum Belediyesi’ni bu faiz batağından kurtaralım" çağrısında bulunan Türkel şöyle devam etti:


"SGK ve vergi dairesinin alacakları kesiliyor. En son ayda 34 milyon TL gelirimiz bunlara kesildi. Bunlar kesiliyor ama anaparada 17 milyon TL’sine denk geliyor. Korkunç bir de faiz var. Buradan herkesin huzurunda sizlere de sorumluluk vermek istiyorum. Hepimiz Atakum’u daha yaşanabilir hale getirmek, daha güzelleştirmek için yola çıktık. Bugün merkezi hükümet de sizlersiniz. Gelin şu SGK, vergi borçları için bakanlarımıza, merkezi iktidara sizlerin aracılığı ile Atakum Belediyesi’ni bu faiz batağından kurtaralım. SGK ve vergi borcunu hastaneyi vererek, stadyumun orada 10 bin m2 yer var, direkt mahsuplaşabiliriz. Ancak alacaklı kurum, taşınmazlarla alakalı bağış olmayacak, ihtisastan oluşmayacak, parklardan dönüşmüş olmayacak, 30 yıldır arsanın kökü ter temiz olacak diyor. Ancak bunlar hazine aracılığı ile olabiliyor. Ricam, öncelikle faiz batağından çıkalım. Çözüm odaklı olmak gerekiyor. Bu konuda sizin üzerinize de sorumluluk atmış olayım."



"İşçi çıkarmamak için direndik"


Özellikle belediyenin ana binasında masa başı personeli olarak ihtiyacın çok fazlası çalışanın olduğunu, bunun da Cumhur İttifakı tarafından da gözlemlendiğini ancak bu zamana kadar işçi çıkarmamak için direndiklerine de değinen Türkel, fen işleri, park-bahçe, makine ikmal ve benzeri gibi alanlarda sahada çalışacak elemanlara yer açmak için ihtiyaç fazlası personellerin iş akitlerinin sonlandırılabileceğini ifade etti.



"Hiç kimseyi sağcı-solcu diye ayıracak birisi değilim"


Türkel, "Bir diğer önemli sorunumuz da personel. Bugün en çok canımızı sıkan durum bu. Benim yerime kendinizi koyun. Memleketin durumunu göz önüne alın. Pat diye çıkartmanız mümkün mü? Hiç kimseyi sağcı-solcu diye ayıracak birisi değilim. İşe yarayan ve yaramayan diye ayırılır. Siyaset öyle bir şey yapmış ki ihtiyaca göre alım değil, söz verdikleri kişiye göre alım yapıldığı görülmüş. Cumhur İttifakı üyeleri de ifade etti. 1 odaya giriyorlar, 1 kişinin yapacağı işi 5 kişi yapıyor ama diğer taraftan fen işleri, park-bahçeler, makine ikmal amirlerinin de benden 60-70 ve 80’e kadar personel talebi var. Hem temizlik işlerine personel lazım, nereden baksanız 300 tane talep var. 4 müdürlüğün bu kadar. İhtiyaca yönelik alım yapılmıyor, ana binada 1 büronun kaleminde 5-10 kişi olmaz, haklısınız. Bunu da sizlerin önerisine sunuyorum. Gayretimiz, Atakum’un vicdanıyız. Bu 5 yıllık dönemde tüm sorumluluk hepimizde. Bununla alakalı MHP meclis üyesi arkadaşımızın söylediği şeyi (işten çıkartma) yapmamak için uğraştım ve yapamadım. Elimden geldiği kadar bundan kaçtım. Bir adım daha ilerisi zor. Ben bir komisyon öneriyorum. Şeffaf, herkesin bakıp da fazlalığı neye göre belirleyeceğimizi de bilerek, ihtiyaç dışındaki fazlalık arkadaşlarımızın iş akdini sonlandırmak. Empati yaparak, hepimizin çevresini kullanarak onların daha iyi yerlere girmesini sağlamak da hepimizin borcu olsun. Bu önerinin Cumhur İttifakı’ndan geliyor olması da önemli. Siyaset, bazı şeyleri özel sektörde olduğu gibi yaptırmıyor. Burası belediye, herkesin vicdanıyız. 5 yıllık süreçte Atakum tüm sorumluluğu omzumuzda. Ona göre çalışmalarımızı yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.


Meclis toplantısı, faaliyet raporunun oy çokluğuyla kabul edilmesinden sonra sona erdi. Mecliste ayrıca encümen ve ihtisas komisyonları üyeleri de belirlenirken, diğer maddeler daha kapsamlı görüşülmek üzere ilgili komisyonlara havale edildi.



Başkan Türkel: "Önceliğimiz faiz batağından çıkmak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da binlerce ton kapasiteli tesislerde alabalık sağımı başladı Van’da yıllık yaklaşık 2 bin 550 ton alabalık üretiminin gerçekleştirildiği tesislerde, yavru alabalık elde edilmesi için kış aylarını kapsayan sağım çalışmalarına başlandı. Van’ın Gürpınar, Çatak, Erciş, Muradiye, Bahçesaray ve Gevaş ilçelerinde akarsu ve barajlara kurulan alabalık üretim tesislerinin 11’inde yıllık yaklaşık 55 milyon adet yavru alabalık üretimi yapılıyor. Aralık, Ocak ve Şubat aylarını kapsayan sağım döneminde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri sahada aktif olarak görev alıyor. Ekipler, tesislerde gerçekleştirilen alabalık sağımlarına katılarak üreticilere hem teorik hem de uygulamalı bilgilendirmelerde bulunuyor. Bu kapsamda ekipler, Gevaş ilçesinde bulunan Kırkçeşme Alabalık Tesisinde yürütülen alabalık sağım çalışmalarına katılarak, üreticilere alabalık sağımı ile yumurta ve yavru bakımı konularında eğitim verdi. Sahada yürütülen çalışmalar kapsamında tesisler düzenli olarak denetlenirken, üreticilerin karşılaştığı eksikliklerin giderilmesine de destek sağlanıyor. "55 milyon yavru alabalık üretimi yapılmaktadır" Konuya ilişkin konuşan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir, Van’da 39 alabalık tesisinin bulunduğunu, bu tesislerin projedeki tam kapasitelerinin yaklaşık 3 bin 930 ton olduğunu belirtti. Yıllık yaklaşık 2 bin 550 ton alabalık üretiminin gerçekleştiğini ifade eden Şube Müdürü Demir, "Bu işletmelerin 11 adedin de yaklaşık 55 milyon yavru alabalık üretimi yapılmaktadır. İlimizde Aralık, Ocak ve Şubat aylarında alabalık sağımı yapılmaktadır. Bu aylarda tesislerimizde alabalık sağımlarına katılarak, hem teorik hem de uygulamalı olarak üreticilerimize bilgi verilmektedir. Bugün Gevaş ilçemizde bulunan Kırkçeşme Alabalık Tesisinde alabalık sağımına katılım sağlayarak üreticilerimize alabalık sağımı, yumurta ve yavru bakımı konularında bilgilendirmelerde bulunduk" dedi. Van Valiliği Vizyon Projeleri kapsamında, Bahçesaray ilçesinde iki müteşebbis tarafından toplam 400 milyon adet yumurta ve yavru alabalık üretimine yönelik başvuruda bulunulduğunu dile getiren Demir, "Söz konusu tesislerin faaliyete geçmesiyle birlikte ilimizin yumurta ve yavru alabalık üretiminde önemli merkezlerden biri haline gelmesi planlanmaktadır. Yürütülen saha çalışmalarıyla üreticilerin teknik bilgi düzeyinin artırılması ve sürdürülebilir üretimin desteklenmesi hedeflenmektedir" diye konuştu. Alabalık sağım çalışmalarına Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir’in yanı sıra Gevaş İlçe Tarım ve Orman Müdürü Yakup Ayten, personeller ve tesis çalışanları katıldı.
Çanakkale Boşanma aşamasındaki eşini sokak ortasında 12 yerinden bıçakladı, 18,6 yıl hapis cezası aldı Çanakkale’de 6 ay önce sokak ortasında boşanma aşamasında olduğu eşini 12 yerinden bıçaklayan zanlı hakkında Çanakkale 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında sanığa ’eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ten 13,6 yıl, nitelikli hırsızlık suçundan ise 5 yıl olmak üzere toplam 18,6 yıl hapis cezası verildi. Olay, 12 Haziran günü meydana geldi. Lapseki ilçesine bağlı Umurbey beldesine ailesinin yanına dönen Minel Kılıçarslan, servisten indikten sonra çarşı merkezine doğru yürürken, boşanma aşamasındaki eşi Eren Kılıçarslan’ın bıçaklı saldırısına uğradı. Minel Kılıçarslan’ın arkasından gelen Eren Kılıçarslan yanında getirdiği bıçakla eşini 12 yerinden bıçakladı. Kanlar içinde yerde kalan kadın, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Jandarma, şüpheli Eren Kılıçarslan’ın yakalanması için çalışma başlattı. Jandarma tarafından gözaltına alınan şüpheli adam işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili savcılık tarafından tutuklu sanık Eren Kılıçarslan hakkında ’eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ’yağma’ suçundan iddianame hazırlanıp, dava açıldı. Bıçaklama anı kameraya yansıdı Umurbey beldesi çarşı merkezinde birçok vatandaşın gözü önünde yaşanan bıçaklama olayı güvenlik kamerasında saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde Minel Kılıçarslan’ın arkasından gelen boşanma aşamasında olduğu eşi Eren Kılıçarslan’ın bıçak darbeleriyle yaralandığı ve kanlar içinde yerde kaldığı görülüyor. Bıçaklama olayını gerçekleştiren şüpheli Eren Kılıçarslan’ın ise olayın ardından koşarak uzaklaştığı güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Karar açıklandı Çanakkale’de boşanma aşamasındaki eşi Minel Kılıçarslan’ı sokak ortasında 12 yerinden bıçaklayan Eren Kılıçarslan hakkında açılan davanın karar duruşması olan 4’üncü duruşması, Çanakkale 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Minel Kılıçarslan duruşmaya katılmazken, katılan vekili, sanık Eren Kılıçarslan ile sanık avukatı da duruşmada hazır bulundu. Karar açıklanmadan önce mahkeme heyeti Sanık Eren Kılıçarslan’a son sözlerini sordu. Sanık Eren Kılıçarslan, "Ben pişmanım. Ben bu eylemi yaparken aldatıldığımı yeni öğrenen bir eş olarak gittim. Eşimle konuşmak için gittim bana hakaret edince yaralama girişiminde bulundum. Öldürme niyetim yoktu. Aldatma olayına gelinceye kadar eşimle hiç görüşmedim. Ondan öncesinde de her aradığımda hakarete uğradım. Minelin hırsızlık olayına dair beyanları farklı. Ben o psikolojiyle telefon falan görmedim. Olaydan sonra teslim oldum. O sırada nasıl telefon bulacağım. Bana tuzak kurulmuştur. Ailesiyle bana hakaret ediyorlardı. Ben psikopat biri olsaydım, bu olay mutfakta gerçekleştiğinde orada da da bıçaklar vardı. Ben istesem orda da öldürme eylemini gerçekleştirirdim" dedi. Minel Kılıçarslan’ın vekili ile sanık avukatının savunmalarının dinlenmesinin ardından kararın açıklanması için duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Kararda, Sanık Eren Kılıçarslan’ın ’eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve haksız tahrik altında işlendiği gerekçesi ile neticeten 13 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve ’nitelikli hırsızlık’ suçundan da 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Sanığa toplam 18 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ayrıca duruşmada sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Katılan Minel Kılıçarslan vekili Av. Nur Yılmaz Güngören haksız tahrik indirimini kabul etmediklerini ve kararı bu yönden üst mahkemeye taşıyacaklarını belirtti.
Mersin Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 2. kez Mersin’de düzenlendi Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin 28’inci yılı kapsamında düzenlenen 2. Mersin gösterimi, 19-21 Aralık tarihleri arasında Mersinli sinemaseverlerle buluştu. Mersin Büyükşehir Belediyesi Sinema Ofisi, Kadın Gazeteciler Derneği, Uçan Süpürge Vakfı ve Kadından Haber iş birliğinde gerçekleştirilen festival, film gösterimleri, söyleşiler ve atölyelerle yoğun ilgi gördü. Kadınların hikayelerini 28 yıldır sinema perdesine taşıyan festival, Mersin’de ikinci kez düzenlenerek kadın sinemasının görünürlüğüne katkı sundu. Festival, 19 Aralık Cuma günü gala gecesiyle başladı. Açılışın ardından Pelin Boğa’nın yönettiği ’Sıradan Bir Gün’ ve Deniz Büyükkırlı’nın yönettiği ’Tavuk Suyuna Çorba’ filmleri izleyiciyle buluştu. Atölye ve söyleşiler ilgi gördü Festivalin ikinci günü Harika Uygur’un gerçekleştirdiği ’Sinema Sektörüne Dair Uygulamalı Deneyim Aktarımı’ başlıklı atölyeyle başladı. Ardından düzenlenen ’Kuşaktan Kuşağa: Söz, Görüntü, Miras’ başlıklı söyleşide Ayşenil Şamlıoğlu, Ecem Uzun ve Asiye Dinçsoy izleyicilerle bir araya geldi. Gün içerisinde Emine Yıldırım’ın yönettiği ’Gündüz Apollon Gece Athena’ filminin gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından düzenlenen söyleşide Yıldırım, Prof. Senem Duruel Erkılıç moderatörlüğünde filmin anlatı dili ve toplumsal arka planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aynı gün gösterilen ’Star On Border’, ’Kabuk’ ve ’Kıyamet Önceki Gün Kopmuştu’ filmlerinin ardından gerçekleştirilen ortak söyleşide Berivan Saruhan, Sema Güler ve Nur Sultan Bulut, Beritan Onuk moderatörlüğünde izleyicilerle buluştu. Belgesel gösterimleriyle devam etti Festivalin son günü belgesel gösterimleri ve söyleşilerle sürdü. ’Belirsizlik Çağında Kadın Kahramanın Yolculuğu ve Medyada Dönüşen Kadın İmgesi’ başlıklı söyleşide Feride Çetin, kadın temsiline dair değerlendirmelerde bulundu. Shiori Ito’nun yönettiği ’Black Box Diaries’ filminin ardından düzenlenen ’Karakutu Açıldığında: Gazetecilik, İfşa ve Cezasızlık’ başlıklı söyleşide gazetecilik pratikleri ve şiddetin ifşası ele alındı. Festival kapsamında ayrıca ’Umurumda Değil’, ’Dank’, ’Gukla’, ’Domates Biber Depresyon’, ’Neredeyse Kesinlikle Yanlış’, ’Dilan Hakkında Konuşmalıyız’ ve ’Kurtlar’ filmleri izleyiciyle buluştu. Katılımcılardan festivale övgü Oyuncu Asiye Dinçsoy, Mersin’deki festivale ilişkin, "Kimse konuk gibi değildi, herkes festivalin bir parçasıydı" diyerek yerel yönetimlerin sanata verdiği desteğin önemine dikkat çekti. Feride Çetin ise Mersin için, "Burası benim için bir vaha, kurtarılmış bölge" ifadelerini kullandı. 3 gün süren festival, sinemaseverleri, kadın hareketi ve kültür-sanat alanından birçok ismi Mersin’de bir araya getirdi.
Karabük KBÜ’den kaya mezarları ve arkeolojik alanlara saha gezisi Karabük Üniversitesi tarafından düzenlenen "Tarihte Safranbolu Sempozyumu" kapsamında gerçekleştirilen saha gezisinde, Safranbolu ve çevresindeki kaya mezarları ile arkeolojik alanlar bilimsel anlatımlar eşliğinde yerinde incelendi. Karabük Üniversitesi, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Safranbolu Belediyesi, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı, Safranbolu Kent Konseyi ve Turizm ve Gastronomi Bilimleri Araştırmaları Komisyonu (TGBA) paydaşlığında düzenlenen sempozyum kapsamında gerçekleştirilen saha gezisi, akademik bilginin sahaya taşınmasını amaçladı. KBÜ Bilim İletişim Ofisi koordinasyonunda düzenlenen programda katılımcılar, Üçbölük Köyü-Hacılarobası Kaya Mezarları güzergâhında bulunan Soğanlı Çayı Vadisi’ndeki arkeolojik alanları ziyaret ederek bölgenin tarihsel ve kültürel mirasını yerinde görme imkânı elde etti. Gezi sırasında KBÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Serkal Yıldırım tarafından yapılan bilimsel anlatımlarla Çerçen-Üçbölük Asarkale (Azizler Tepesi), Üçbölük Köyü Kültür ve Sanat Merkezi, Hacılarobası Sallar Nekropol Alanı ile halk arasında "Kral Mezarı" olarak bilinen Gerdek Boğazı Kaya Mezarı incelendi. Program kapsamında, Safranbolu çevresinin Antik Dönem’de Paphlagonia olarak adlandırılan bölge içerisinde yer aldığına dikkat çekilerek, son yıllarda bölgede gerçekleştirilen yüzey araştırmaları hakkında katılımcılara bilgi verildi. Kaya mezarlarının plan, cephe ve tavan süslemeleri üzerinden bölgenin mimari çeşitliliğini yansıttığı vurgulandı. Safranbolu Turizm Fakültesinden Prof. Dr. Nuray Türker, sempozyumun Safranbolu odaklı olarak uzun yıllar sonra yeniden düzenlenmesinin önemine dikkat çekti. Türker, sempozyum tarihinin Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dâhil edilişinin 31. yılına denk gelmesinin de ayrıca anlam taşıdığını ifade etti. Afyon Kocatepe Üniversitesinden Prof. Dr. Sadık Sarısaman, sempozyumda sunulan bildirilerin Safranbolu tarihinin daha iyi anlaşılmasına ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlayacağını belirterek organizasyonda emeği geçen kurumlara teşekkür etti. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesinden Prof. Dr. Hüseyin Çeken ise sempozyumun Safranbolu’nun kültürel ve turistik değerlerinin sürdürülebilirlik anlayışıyla ele alınmasına önemli katkılar sunduğunu belirtti. Çeken, bölgenin yalnızca tarihi değil, doğal yapısıyla da bütüncül bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. İki gün süren sempozyumun ardından düzenlenen saha programında katılımcılar, kısa yürüyüşlerle kaya mezarları ve nekropol alanlarını gözlemleyerek detaylı bilgi aldı. Programın, Safranbolu ve çevresindeki arkeolojik mirasın bilimsel yöntemlerle tanıtılmasına katkı sağladığı ifade edildi.
Sivas Ayakkabı tamircilerinde kış yoğunluğu başladı Kış aylarının gelmesiyle birlikte vatandaşlar, botlarının taban ve açılma tamirleri için ayakkabı ustalarına yöneldi. Sivas’ta 40 yılı aşkındır mesleğini icra eden Gökhan Uygur, artan talepleri yetiştirmek için gece yarısına kadar çalıştığını söyledi. Kış aylarının gelmesiyle birlikte ayakkabı tamircilerinde yoğun mesai başladı. Vatandaşlar, botlarını tamir ettirmek için ayakkabı tamircilerine başvurdu. Yeni bot almak yerine elindeki botları tadilatla bir yıl daha kullanmak isteyen vatandaşlar, özellikle taban değişimi, dikiş sökükleri ve yan açma gibi tamiratlar için ayakkabı ustalarının kapısını çalıyor. Sivas’ta 40 yılı aşkın süredir ayakkabı tamirciliği yapan Gökhan Uygur, artan talepler nedeniyle mesaisini gece saatlerine kadar sürdürüyor. Sabah saatlerinde iş başı yapan Uygur, gecenin ilerleyen saatlerine kadar çalışarak tamiratları yetiştirmeye çalışıyor. Uygur; vatandaşların mümkün olduğunca deri ayakkabı kullanmaları gerektiğini söyleyerek, "İmitasyon ayakkabıya yaklaşmasınlar. Özellikle deri ayakkabıdan vazgeçmesinler" diye konuştu. "Yoğun bir mesai ile çalışmaya devam ediyorum" Bot tamiri yaparak günü bitirdiklerini söyleyen Gökhan Uygur, "Halkımız artık botları kar ve yağmur yağmadan tadilatını yaptırmaya başladılar. Biraz yoğunluk var ve gündüzler de yetmiyor artık geceleri de 11-12’ ye kadar çalışıyoruz. İnsanların ayak sağlığı için kendimizden bir şeyler feda ediyorum. Şuan genellikle yanda sökükler, alt açma dikişi, özellikle de taban değiştirme gibi tadilatlar yapıyorum. Vatandaşlar, ufak ücretlerle 1 sene daha kullanabilir miyim derdinde. O yüzden mecburen tamirini yapıp insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hem sipariş hem tamirat günümüz böyle geçiyor. Kış mesaisi başladı dedik. İnsanların ayak sağlığı için botlarının tamiratını yapıp, insanların ayağı sıcakta kalsın diye yoğun bir mesai ile çalışmaya devam ediyorum. Bu işin dördüncü göbeği benim ve atadan gelme bir iş yapıyorum. 4’üncü kuşağın vermiş olduğu mutluluğu da yaşıyoruz. Halkımıza mümkün olduğunca deri ayakkabı almalarını öneriyorum. İmitasyon ayakkabıya yaklaşmasınlar. Özellikle deri ayakkabıdan vazgeçmesinler. Şuan malzeme var ama kalite yok" dedi.