EKONOMİ - 16 Nisan 2025 Çarşamba 13:03

Başkan Türkel: "Kariyer buluşmaları gençler için fırsat"

A
A
A
Başkan Türkel: "Kariyer buluşmaları gençler için fırsat"

Samsun’un Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, katıldıkları Orta Karadeniz Kariyer Fuarı’nda (OKAF) yaptığı açıklamada, "Kariyer buluşmaları, ülke olarak yaşadığımız ekonomik kriz ve artan işsizlik düşünülürse gençlerimize, iş arayanlara ve kariyerlerini planlamak isteyenlere son derece önemli fırsat sunuyor" dedi.


Orta Karadeniz Kariyer Fuarı(OKAF), Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonuyla ve Samsun Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, Samsun Fuar ve Kongre Merkezi’nde 14-15 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin paydaşlığıyla ‘Yetenek Her Yerde’ ve ‘Kariyerin için Bir Başlangıç Noktası: Harekete Geç’ sloganlarıyla düzenlenen fuarda, Atakum Belediyesi katılımcılar arasında yerini aldı. Belediyenin standı, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. İki gün boyunca iş dünyasından bilim, sanat ve siyasete alanında uzman isimleri ile üniversite gençleri ile buluşturan OKAF’25’te kariyer söyleşileri, firma tanıtımları, paneller, atölyeler, iş görüşmesi simülasyonları, yarışmalar gibi birçok etkinlik yer aldı.



"Önemli fırsatlar sunuyor"


Kariyer fuarını gezen Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, gençlerle bir araya gelerek bir süre sohbet etti. Başkan Türkel organizasyonun önemine değinerek, "Atakum Belediyesi olarak, merkezlerimizde gençlerimize kendilerini geliştirme ve potansiyellerini değerlendirme fırsatı sunan, istihdamlarına yönelik son teknoloji eğitimler veriyoruz. Kişisel gelişim ve mesleki kursların yanı sıra bilimsel, kültürel, sosyal ve sportif hizmetlerle ulusal ve uluslararası platformlarda seslerini en gür şekilde duyurmaları hedefiyle çalışıyoruz. Standımızda kentimizde vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerimizi, çalışmalarımızı ve hayata geçireceğimiz projeleri anlattık. Kariyer buluşmaları, ülke olarak yaşadığımız ekonomik kriz ve artan işsizlik düşünülürse gençlerimize, iş arayanlara ve kariyerlerini planlamak isteyenlere son derece önemli fırsat sunuyor. Bu açıdan Atakum Belediyesi olarak, OKAF’25’te bulunmaktan son derece mutluyuz" diye konuştu.



Geniş kapsamlı hizmetler


Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yıldız, Atakum Belediyesinin sanattan istihdama, eğitime ve spora sunduğu geniş hizmetleri anlatarak, "Samsun Üniversitesinin organize etmiş olduğu, Orta Karadeniz Kariyer Fuarı’na katıldık. Atakum Belediyesinin hizmetlerini Samsun halkıyla buluşturuyoruz. Bu noktada hizmetlerimiz arasında, gençlerimizi özellikle ilgilendiren Atakum Belediyesi İstihdam Merkezi (ATİM) var. ATİM’e başvuran gençlerimizi onların mesleklerine göre yönlendiriyoruz ve onlara bir şekilde belediye dışında iş bulmaya çalışıyoruz. Onun haricinde yine dönemimizde oluşturmuş olduğumuz Kent Lokantalarımızı, anlatıyoruz. Ayrıca evde destek hizmetlerimiz, Hasan Ali Yücel Gençlik Bilim ve Sanat Merkezimiz hakkında bilgi veriyoruz. Orada bir kütüphanemiz ve kafemiz var. Öğrencilerimiz, genç Ata Kartla yüzde elli indirimli yiyecek ve içecek hizmetinden faydalanabiliyor. Ata Çocuk Çocuk Gelişim Merkezimizde, 5 ayrı noktada 400 çocuğa hizmet vermekteyiz. 12 ay boyunca her akşam dolu olan Ata Sahne’yi, kültürel, sosyal ve sportif faaliyetlerimizi anlatıyoruz" ifadelerini kullandı.



Başkan Türkel: "Kariyer buluşmaları gençler için fırsat"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Villaya silahlı saldırı İstanbul’da bir iş adamının villasına silahlı saldırı gerçekleştirildi, zanlılardan birinin hem ateş edip hem o anları telefonla görüntülemesi güvenlik kamerasına yansıdı. İş adamının avukatı Adem Ay, "Önce tel örgüleri demir makasla kesiyor sonra evi tespit edip önündeki araçlara zarar veriyorlar. Müvekkil, ailesi, misafirleri zarar görme ihtimaliyle karşı karşıya kaldı. Bir şahıs hedef gözetmeksizin hem eve hem araçlara gelebilecek şekilde bir elinde telefon bir elinde silah eylemi gerçekleştiriyor. Çektiği video kaydını kimlere gönderdiği noktasında sorgulanması gerektiği kanaatindeyiz" dedi. İstanbul’un Sarıyer ilçesinde yaşayan bir iş adamının villasına 7 Aralık tarihinde sabah saatlerinde iddiaya göre ailesinin, çalışanlarının ve misafirlerinin bulunduğu sırada henüz bilinmeyen bir nedenle silahlı saldırı düzenlendi. Villanın çevresindeki demir tellerin kesilerek alana girildiği belirtilirken 2 zanlının çevreye ateş açtığı anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde zanlılardan birinin hem ateş edip hem de yaşananları telefonla çektiği görüldü. Saldırı sonrası Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlatırken iş adamının Avukatı Adem Ay, saldırının öncesi ve sonrasına ilişkin konuştu. "Büyük bir zarar görme tehlikesi altında kaldı" Olaya ilişkin konuşan Avukat Adem Ay, "Öncesinde müvekkil İzmir’de alışveriş yapmak üzere şehir merkezine ulaştı. Alışverişini gerçekleştirirken ne yazık ki aracına bir saldırı yapıldı. Bu saldırıda plaka zarar görmesi ve aracın belli başlı yerlerinde ezikler mevcut. İstanbul ilindeki Sarıyer ilçesine bağlı olan bir semtte oturmakta. Buradaki saldırı çerçevesinde malına zarar veriliyor. Kendisinin evde bulunması, çocuğu ve ailesiyle evde ikamet etmesi sebebiyle büyük bir zarar görme tehlikesi altında kaldığını açıkça belirtmek isteriz. Biri misafir aracı olmak üzere toplamda 2 araç zarar görüyor ve bir kurşunlama olayı olarak gerçekleşiyor" şeklinde konuştu. "Bir elinde telefon bir elinde silah olmak üzere eylemi gerçekleştiriyor" Sözlerini sürdüren Avukat Ay, "Güvenlikli bir site olmasına rağmen sitenin içerisine giren şahıslar önce tel örgüleri demir makasla kesiyor. Kestikten sonra içeri kolay bir şekilde girip, evi tespit edip önündeki araçlara zarar veriyorlar. Müvekkil, orada bulunan ailesi ya da yurt dışından gelen misafirleri de zarar görme ihtimaliyle karşı karşıya kaldı. Sarıyer Emniyet Müdürlüğü’müze de teşekkür etmek isteriz çünkü desteklerinin yanımızda olduğunu her zaman hissettik. Olay, İzmir’deki olaydan hemen hemen 1 ay sonra gerçekleşti. Hem devletimize hem emniyet güçlerimize sonsuz bir inancımız var. Kişiler, edindiğimiz bilgiye göre şu anlık yakalanmadı. Ne yazık ki 2 şahıs birlikte hareket ederek 1 şahıs yukarı doğru çıkıyor, yan komşunun bahçesinden, yukarıdan araçları hedef alıyor. Diğer şahıs ise hedef gözetmeksizin hem eve hem araçlara gelebilecek şekilde bir elinde telefon bir elinde silah olmak üzere eylemi gerçekleştiriyor. O çektiği video kaydını kimlere gönderdiği noktasında sorgulanması gerektiği kanaatindeyiz" dedi.
Bitlis Van Gölü yüzeyinde ilginç görüntü şaşırttı Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü yüzeyinde oluşan köpüklenme ilginç görüntüler oluşturdu. Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Adabağ köyünün Van Gölü açıklarında görünen köpüklenme böyle görüntülendi. Alkali karaktere sahip olduğu için köpüklenmeye yatkın olan Van Gölü yüzeyinde oluşan kilometrelerce uzunluğundaki beyaz köpüklenme akademisyen ve fotoğraf sanatçısı Veysel Akşahin tarafından görüntülendi. Van Yüzüncü Yıl Üniversite (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, rüzgârların yoğun olduğu bu dönemde rüzgârlarla beraber yüzey suları ile dip suları, dip sularının kıyıya yakın yerlerde yer değiştirdiğini belirtti. Gölün altındaki karbonatça zengin suyun yüzeye doğru hareket ettiğini ifade eden Akkuş, rüzgarın etkisiyle köpürmeler oluştuğunu söyledi. Akkuş, "Van Gölü 3 bin 712 kilometre karelik yüzey alanı ile beraber ülkemizin en büyük gölü ve sahip olmuş olduğu su kalite kriterleri olaraktan özel bir ekosistem. Yani pH seviyesi 9.2’lerde, tuzluluk ise binde 21’lerde. pH seviyesinin yüksek oluşuyla beraber aynı zamanda dünyanın en büyük sodalı gölünü oluşturuyor. Alkali karaktere sahip olan Van Gölü’nün son günlerde Tatvan tarafında kıyıya yakın bölgelerinde köpüklenme olduğunu gösteren görüntüler görüyoruz. Yani adeta gölün yüzeyi kar yağmış gibi köpük öbeklerinden oluşuyor. Öncelikle alkali karakterdeki göller köpürmeye daha yatkın konumda bulunuyorlar. Özellikle rüzgârların yoğun olduğu bu dönemde rüzgârlarla beraber yüzey suları ile dip suları, dip suları kıyıya yakın yerlerde yer değiştiriyor. Yani alttaki karbonatça zengin su yüzeye doğru hareket ediyor. Yüzey daha planktonlarca yoğun, organik madde yüzeye geliyor ve Van Gölü’nün yüzeyinde biz köpürmeler olduğunu görüyoruz. Bu tip durumları hemen kirlilikle veya olumsuz bir durumla bağdaştırmak aslında doğru değil. Bu durum aslında Van Gölü’nün bize ne kadar özel bir ekosistem olduğunu gösteriyor. Alkali karakteriyle beraber Van Gölü adeta kıyıdaki insanlara görsel bir şölen oluşturuyor. Rüzgarla beraber dalgalar ortaya çıkıyor ve su köpürmeye başlıyor. Köpüren su ana akıntı hatlarıyla beraber hepsi birden bir alana toplanıyor ve akıntı yönünde harekete başlıyor. Bu elbette ki fotoğrafçılar ya da dron çekimi yapan insanlar için bulunmaz fırsatlardan birisi. İşte bu Van Gölü’nün ne kadar özel bir ekosistem olduğunun göstergelerinden birisi" dedi. (ÖO-MSA-Y
Eskişehir Eskişehir’de ‘Ortak Kimliğimiz ve Medeniyet Hafızamız’ başlıklı program Eskişehir’de Dünya Türk Dili Ailesi Günü anısına düzenlenen "Ortak Kimliğimiz ve Medeniyet Hafızamız" başlıklı program, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Taciser Tüfekçi Sivas Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi ve ilgi gördü. Türk dilinin tarihi derinliği, Türkoloji çalışmaları ve çağdaş dünyadaki yeri çok yönlü sunumlarla ele alındı. Programın sunuculuğunu diksiyon ve tiyatro eğitimcisi Şeker Aybala üstlendi. Etkinlikte günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Anadolu Rektör Yardımcısı Erkan Erdemir yaptı. Açılış konuşmasını ise Edebiyat Fakültesi Dekanı Fuat Güllüpınar gerçekleştirdi. Program kapsamında Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum, Türk Dilinin ve Türkolojinin Tarihî Gelişimi üzerine kapsamlı bir sunum yaparak alanın akademik birikimini dinleyicilerle paylaştı. Ardından Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar, ‘Rusya’da Türkler ve Türkoloji’ başlıklı sunumunda, Rusya Federasyonu’nda yaşayan Türk boylarının dil, kültür ve din politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bayraktar, ‘’Rusya’da Türkçeye ve Türk kültürüne artan ilgiye dikkat çekerek Türkçenin ‘Bir Dilden Fazlası, Bir Dostluğun Dili’ olduğunu’’ söyledi. Bayraktar konuşmasında, "Türkiye ve Rusya dostluğuna Türk dili ve kültürünün derin bir katkısı söz konusu. Türkçe, Rusya’da artık yalnızca kelimelerden ibaret bir dil değil; sıcaklık, empatî ve anlayışın ifadesi haline gelmiştir. Türkçeyi her yeni öğrenen, kültürel bağların bir temsilcisidir. Bu sürecin kazananı sadece dost iki ülke değil; ortak bir kültürel geleceği inşa eden genç kuşaklardır’’ dedi. Programın son bölümünde Doç. Dr. Ferdi Bozkurt, ‘Türk Dili için bireyler olarak neler yapabiliriz?’ sorusunu merkeze alan sunumunda, ‘’Dilin korunması ve yaşatılmasının yalnızca akademik çevrelerin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekti. Günlük hayatta Türkçenin doğru, özenli ve bilinçli kullanımının önemine değindi. Özellikle sosyal medya, dijital platformlar ve kamusal alanlarda dil hassasiyetinin artırılması gerektiğini’’ ifade etti. Program; akademisyenler, öğrenciler ve davetlilerin yoğun ilgisi ve katılımıyla tamamlandı. Etkinlik sonunda katılımcılar, ‘’Türk dilinin tarihi, kültürel ve toplumsal boyutlarını farklı perspektiflerden ele alan sunumların bilgilendirici ve ufuk açıcı oldu. Benzer programlar, Türk dili ve kültürü bilincinin güçlenmesine önemli katkılar sundu. Bu yönüyle program, ortak kimlik ve medeniyet hafızasının canlı tutulmasına yönelik anlamlı bir akademik ve kültürel buluşma olarak hafızalarda yer aldı’’ dediler.