POLİTİKA - 24 Mayıs 2021 Pazartesi 20:14

Başkan Demir: "Bir kısım insanlar siyasi arenada ergen çocuk gibi hareket ediyor

A
A
A
Başkan Demir: "Bir kısım insanlar siyasi arenada ergen çocuk gibi hareket ediyor

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, belediyeyle ilgili gündeme gelen konulara ilişkin, “Benimle mücadele etmek için şehirle mücadele ediyorlar.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, belediyeyle ilgili gündeme gelen konulara ilişkin, “Benimle mücadele etmek için şehirle mücadele ediyorlar. Ben hala söylüyorum. Beyinlerinde kompleks var bir kısım insanların. Bir kısım insanlar siyasi arenada ergen çocuk gibi hareket ediyor. Anlamak mümkün değil“ dedi.


Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi 2021 Yılı Mayıs Ayı Açılış Toplantısı Ömer Halisdemir Salonu’nda yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir yönetiminde gerçekleşen toplantıda 1 gündem maddesi görüşülüp kabul edilirken, 32 gündem maddesi komisyonlara havale edildi. Gündem dışı 4 madde de gündeme alınarak komisyonlara havale edildi.



Huzur hakları Filistin’e


Toplantıda ayrıca tüm meclis üyelerinin desteklediği, İsrail’e kınama Filistin’e destek amaçlı bir bildiri okundu. Bildiride meclisi üyeleri bu ayki huzur haklarını Filistin’e yardım olması için Kızılay’ın ilgili hesabına bağışlayacaklarını açıkladılar.


Başkan Demir kamuoyunu meşgul eden konularla ilgili de açıklamalarda bulundu.



Çiftlik’in maliyeti 500 binden az


Çiftlik Caddesi’yle ilgili eleştirilere cevap veren Başkan Demir, “Orada çok sık yağmur mazgalları bırakılmış. Biz bir kısmını kapatmayı düşündük ama doğru bulmadık. Çünkü başka problem çıkacaktı. Şimdi siz o mazgalı koyduğunuzda BSK dökemezsiniz oraya. Yek pare BSK dökme zorundasınız. Mazgalı yerleştirmek için mutlaka asfaltı kesip mazgalı koymak durumundasınız. Yapım tekniği bu. Mazgalın üzerinden trafik geçeceği için dar kenarlı olursa iyi olmayacaktı. Deforme olur diye de kesimi biraz geniş tuttuk. Yekpare 5 gün önce dökülmüştü kesilen yerlere son aşamada yeniden döküldüğü için arada bir renk farkı var. Buradaki çalışmayı ihale etmedik, tamamını ekiplerimiz yaptı. Orasının eski hali için 25 milyon TL diyorlar hiç alakası yok. O paranın içinde oranın altyapısı da binaların dış cephesi de var. Biz mevcut BSK döktüğümüz alandaki taşı kırmadan yükledik, başka bir yerde yine kullanacağız. Bütün Çiftlik’te BSK’nın bize maliyeti de 500 bin TL’nin altında oldu” diye konuştu.



Şehir Gazetesi birinci sırada


SBB TV’nin Belediye Meclisi’nde yaptığı yayını neden ilk günkü gibi 3-4 kamerayla değil de cep telefonuyla yapması da eleştirildi. Meclis üyesinin SBB TV’nin yayınlarını beğendiklerini söyleyerek mecliste de kaliteli bir yayın yapılmasını istemesi üzerine Demir, “Bundan sonra da aynı şekilde yayınlarız. Aynı şekilde devam ediyorsunuz arkadaşlar“ diye talimat verdi. Büyükşehir’in medya alanındaki faaliyetlerine ilişkinde bilgi veren Demir, “Türkiye’de sanıyorum bir ilki yapıyoruz. Bunu yaparken bir kısım insanlar; ‘Kendi medyasını…’. Hayır. Bizim tamamen hedefimiz yayınlara dikkat edin, Şehir Gazetesi de elektronik dergide yayında ve Türkiye’de bir ilk. Tıklanma oranları da bizi şaşırttı doğrusu. Şu anda da Şehir Gazetesi’nin tıklanma oranları Samsun’da birinci sırada. Biz bu iletişim platformlarını tamamen hizmet amaçlı oluşturduk. Daha önce bizim basın ve halkla ilişkilerde çalışan 18 kişiydi, şu anda 21 veya 22. Kurulu ve donanımla ilgili bazı alımlar yaptık. Bunun dışında bize hiçbir ek maliyeti yok. Burada Mustafa Demir’i anlatmayacak. Belediyenin de ağırlıklı yayın organı değil. Eğitimde, kültürde, sanatta. Bizim amacımız tanıtım, eğitim ve hizmet amaçlı çok etkin bir platform. Tüm yazılımları da bilgi işlem daire başkanlığımız yapmıştır” diye konuştu.



"Statta 2 bin kişi vardı"


Başkan Demir, Samsunspor-Altınordu karşılaşmasında tramvayların çalışmaması ilgili olarak, “Tramvayların o saatte bakımda olması, bizi bilmeyen insanlarımızı farlı şekilde yönlendirici ifadeler. Dün Samsunspor’un oynadığı maçta bayağı bir insan vardı. 2 bin kişi. Samsun’da artık şunu yapmayalım, yani yapmasak çok iyi olur. Başka şehirleri bir şekilde örnek vermenin çok anlamı yok. Samsunspor noktasında Samsunlu idarecilerin, siyasetçileri her zaman bu işe sahip çıkmıştır ve her zaman da çıkar” şeklinde konuştu.



Levha bakıma alındı


Şehitlik Anıtı’nda bulunan Atatürk ve Samsun’a birlikte çıktığı 18 silah arkadaşının isimlerinin bulunduğu levhanın yerinde olmaması ile ilgili iddiaya Demir, “Allah aşkına yakın zamana o şehitliklere gittiniz mi hiç. Gidin orada yapılan hizmete bir bakın. Biz şu anda Asri Mezarlık’ta şehitlik mezarları kaymış, arkadaşlar ona çalışıyor. Oradaki anıtı yazıyı da bakım için aldık arkadaşlar. Efendim biri yazacak art niyetli ben de ona cevap vereceğim. Bizi işimize, vizyonumuza bakıyoruz. Bunların bunu neden dile getirdiği malum. Tekrar ifade ediyorum, bu şehirde aleyhimizde yazmasın, iftiralarla yalanlarla birlikte algı yapmasın diye kimseye bir kuruş ödemedik ve ödemeyeceğiz” cevabını verdi.



"Kuş Cenneti’ne düğün salonu mümkün değil"


Başkan Demir, Kuş Cenneti’ne düğün salonu iddiaları hakkında şunları söyledi: “Dün salonu konusu... Böyle bir şey yok. Oraya arkadaşımız masa belli bir şeyler attı. Bizim arkadaşla kiralama sözleşmemiz belli. İsteyen bakabilir. Böyle şeyler yapılması mümkün değil. Kuş Cenneti’ni yayın yapmanın, konu etmenin anlamı yok. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi. Subasar ormanı orası. Ben hala söylüyorum. Benimle mücadele etmek için, şehirle mücadele ediyorlar. Ben hala söylüyorum. Beyinlerinde kompleks var bir kısım insanların. Bir kısım insanlar siyasi arenada ergen çocuk gibi hareket ediyor. Anlamak da mümkün değil.”


Başkan Demir korona virüsü nedeniyle hayatını kaybeden Makine İkmal ve Onarım Dairesi Başkanı Birol Erdin’in isminin uygun bir yere verilerek yaşatılacağını belirtti. Meclis çalışmalarından son derece memnun olduğunu da ifade eden Demir, "Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi şu anda en üretken meclis. Planlamalarla ilgili biraz daha hızlı dediniz ya sanıyorum Türkiye’de SBB Meclisi’nin hızına yetişecek başka bir meclis olmaz" sözlerine yer verdi.


Başkan Mustafa Demir, kentsel dönüşümle ilgili çalışmaların da son hızla devam ettiği bilgisini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistinlilerin kanı elinde olanların hadsizliği teneke tıngırtısı hükmündedir Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Elinde 70 binden fazla Filistinli kardeşimizin kanı olanların hadsizliklerinin bizim nazarımızda teneke tıngırtısından farkı yoktur ve olamaz. Oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Tahriklere kapılmadık, kapılmayacağız" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Ankara’dan Trablus’a giderken Haymana ilçesi yakınlarında kaza-kırıma uğrayan uçukta vefat eden Libya heyetine rahmet ; Libya halkına, silahlı Kuvvetlerine ve hükümetine başsağlığı dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan," Bizleri derinden üzen elim hadiseyle ilgili gerekli tahkikat başlatılmıştır; safahatına dair bilgilendirme ilgili bakanlıklarımız tarafından yapılacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 ayları tebrik ederek, "Önceki gün itibarıyla Peygamber Efendimizin (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) "Allah’ın ayıdır" diyerek ehemmiyetine işaret ettiği Receb-i Şerif’le müşerref olduk. İnşallah yarın akşam da Regaip Gecesini idrak ve ihya edeceğiz. Evvelemirde siz kardeşlerimle birlikte teşkilatımızın bütün mensuplarının ve elbette aziz milletimizin mübarek üç aylarını tebrik ediyorum. Bizleri, 3 ay sürecek bu rahmet, mağfiret, muhabbet ve bereket iklimine kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd ediyor; hepimizi sağlık ve afiyet içinde 11 ayın sultanı Ramazan’a da ulaştırmasını niyaz ediyorum. AK Parti olarak, her sene yaptığımız gibi, inşallah önümüzdeki 3 ayı da en verimli şekilde değerlendireceğiz. Genel Merkeziyle, Meclisiyle, belediyesiyle, il, ilçe ve belde teşkilatlarıyla hep beraber daha fazla çalışacak, daha fazla insanımızla temas kuracak, halkımızla hemhal ve hemdert olmanın yollarını arayacağız" diye konuştu. Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti döneminde büyüyen genç kuşakların "eski Türkiye" yi hatırlamamasının doğal olduğunu belirterek, geçmişte yaşanan istikrarsız dönemlerin millete doğru bir üslupla anlatılması gerektiğini vurguladı "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" sözünü hatırlatan Erdoğan, bir dönem sabah erken kalkanın siyasete yön verdiği, hizmetin ve icraatın üretilmediği yılların, son 23 yılda hayata geçirilen yoğun hizmet ve eser siyaseti nedeniyle hafızalardan silinmesinin yadırganmaması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, "Dünü yarınlara unutturmamalıyız. Hem eski Türkiye’yi hatırlatmak hem de 23 yılda ülkemizi nereden alıp nereye taşıdığımızı milletimize anlatmak bizim vazifemizdir" dedi. Vatandaşla doğrudan ve samimi bir iletişim kurulmasının önemine dikkat çeken Erdoğan, bu sürecin nezaket, sabır ve müspet bir üslupla yürütülmesi gerektiğini belirterek, dolayısıyla bir taraftan insanımızla ruberu iletişim kurarken, aynı zamanda Türkiye’yi nereden aldığımızı, 23 yılda nereye taşıdığımızı nezaketle, sabırla ve müspet bir üslupla halkımıza tek tek izah edeceğiz. 86 milyonun her bir ferdine ulaşmanın çabası içinde olacağız " ’Üslub-u beyan, ayniyle insandır’ sözünün ışığında, meramımızı en veciz şekilde vatandaşımıza aktaracağız" ifadelerini kullandı. Muhalefetten farklı olarak yalnızca kendi seçmenlerine hitap etmediklerini vurgulayan Erdoğan, "Bizim derdimiz, yankı odalarında konuşmak değil; Türkiye’nin tamamına seslenmek, 86 milyonun tamamını kucaklamaktır" diye konuştu. AK Parti’nin belli ideolojik çevrelerin değil, tüm Türkiye’nin partisi olduğunu ifade eden Erdoğan, etnik köken, dil, din, mezhep ve görüş ayrımı gözetmeksizin 86 milyonun her bir ferdine ulaşma gayreti içinde olacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mübarek üç ayları kapsayan kış dönemi için AK Parti Teşkilat Başkanlığı tarafından kapsamlı bir saha programı hazırlandığını açıkladı. Erdoğan, kış boyunca en üst kademeden en ücra teşkilat birimine kadar sahada olunacağını belirterek, hane ziyaretleri, ev sohbetleri, kahvehane buluşmaları, sivil toplum kuruluşları ve esnaf ziyaretleriyle milletle birebir temas kurulacağını ifade etti. Muhalefetin ülkeye dair somut bir vizyon ortaya koyamadığını dile getiren Erdoğan, ana muhalefetin gündeminin belediyeleri yağmalayanları adaletten kaçırmakla sınırlı olduğunu kaydetti. Erdoğan, siyasette öne çıkan bazı isimlerin ise yalnızca kendi ikballeriyle meşgul olduğunu belirtti. "Onlar kendi dertleriyle uğraşadursun, biz milletin derdiyle dertleneceğiz" diyen Erdoğan, hazırlanan programın uygulanmasını bizzat takip edeceğini vurgulayarak, tüm teşkilat mensuplarından aktif katılım beklediğini söyledi. Soğuk kış günlerinde sosyal sorumluluğun önemine dikkat çeken Erdoğan, bacası tütmeyen evlerin mutlaka tespit edilmesini, ihtiyaç sahiplerinin kapılarının çalınmasını ve imkanlar dahilinde herkese el uzatılmasını istedi. Bu yaklaşımın bir tercih değil, millet karşısındaki sorumluluğun gereği olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Uzak-yakın demeden her mahalleye gitmek, kime oy verdiğine bakmadan her sokağa ve her haneye ulaşmak, AK Parti’nin siyaset anlayışının özüdür" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoğun çalışma temposu ve ağır sorumlulukların vatandaşla araya mesafe koymanın gerekçesi olamayacağını vurgulayarak, teşkilat mensuplarına önemli uyarılarda bulundu. Erdoğan, "İşimiz çok olabilir, mesuliyetimiz ağır olabilir, vaktimiz kısıtlı olabilir; ama bunların hiçbiri vatandaşla arayı soğutmanın mazereti olamaz" dedi. Erdoğan, kibir, gurur, böbürlenme ve halktan kopuk bir tavrın AK Parti siyaset anlayışıyla bağdaşmadığını belirterek, "Sokakta, çarşıda kasılarak yürüme gibi karakter zafiyetleri bu çatı altında, Tayyip Erdoğan’la yol arkadaşlığı yapan hiç kimseye yakışmaz. Buna, en başta AK Parti Genel Başkanı olarak biz izin vermeyiz" dedi. Milletle arasına mesafe koyanların, partiyle de arasına mesafe koymuş sayılacağını ifade eden Erdoğan, vatandaşa tavır alan, hürmetsizlik eden ya da hizmet ederken yüksünen anlayışın kabul edilemez olduğunu vurguladı. AK Parti’nin önceliğinin her zaman vatandaşın gönlünü kazanmak olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bizim gayemiz sorunları çözmektir; çözemiyorsak bile elimizden geleni yapmak, ihtiyaç duyduğu her an vatandaşımızın yanında olmaktır" diye konuştu. Bu anlayışın 24 yıldır titizlikle korunduğunu hatırlatan Erdoğan, il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, meclis üyeleri ile kadın ve gençlik kollarının bu değerlere hep birlikte sahip çıkması gerektiğini belirterek, tüm teşkilata güvendiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyaların asla ihmal edilmeyeceğini vurgulayarak, Türkiye’nin insani yardım ve dayanışma çabalarını kararlılıkla sürdüreceğini söyledi. Erdoğan, 11 Ekim’den bu yana Gazze’de ateşkes sağlanmış olsa da İsrail’in saldırılarıyla enkaza çevrilen yerleşim alanlarında sıkıntıların devam ettiğine dikkat çekti. Kış şartlarının ağırlaşmasıyla birlikte Gazze halkının yaşadığı zorlukların daha da arttığını belirten Erdoğan, şiddetli yağışlar nedeniyle su altında kalan çadırları ve aşırı soğuk sebebiyle hipotermi geçiren bebek ve çocukların durumunun yürekleri dağladığını ifade etti. Ateşkes mutabakatına göre Gazze’ye günlük 600 TIR insani yardım girmesi gerektiğini hatırlatan Erdoğan, İsrail’in bu konuda taahhütlerini yerine getirmediğini, insani yardım girişlerine çeşitli bahanelerle sürekli engel çıkardığını söyledi. Tüm bu engellere rağmen Türkiye’nin imkanlarını seferber ettiğini vurgulayan Erdoğan, geçen hafta bin 300 ton insani yardım malzemesi taşıyan 19’uncu "İyilik Gemisi"nin Mısır’ın El Ariş Limanı’na ulaştığını açıkladı. İsrail saldırılarının başladığı günden bu yana Gazze’ye gönderilen yardım miktarının ise 105 bin tona yaklaştığını kaydetti. Gazze halkının ilaca, gıdaya, giyeceğe ve ısınma amaçlı yakıta acil ihtiyacı olduğunu belirten Erdoğan, "Hepsinden öte Gazze’nin umuda, dayanışmaya ve manevi desteğe ihtiyacı var" dedi. Bu nedenle duaların artırılacağını ifade eden Erdoğan, mübarek üç aylarda Filistin’e yönelik yardımların daha da çoğaltılacağını vurgulayarak, "Türkiye olarak sinmeyeceğiz, susmayacağız, unutmayacağız. Gazzeli mazlumları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye’nin tarih boyunca yalnızca hakkın, haklının ve mazlumun yanında yer aldığını vurgulayarak, bu duruşun dün olduğu gibi bugün de değişmeden sürdüğünü söyledi. Erdoğan, ecdadın "Allah Allah" nidalarıyla üç kıta yedi iklimde adalet için mücadele verdiğini hatırlatarak, Türkiye’nin tarih boyunca mazlumlar için bir "eman yurdu" olduğunu ifade etti. Din, dil ve köken ayrımı gözetmeksizin zulme uğrayan herkese kapıların açıldığını belirten Erdoğan, Engizisyondan kaçan Musevilerden Nazi zulmünden kaçan bilim insanlarına kadar pek çok mazlumun bu topraklarda güven bulduğunu dile getirdi. Kafkaslardan Balkanlara, Afrika’dan Asya’ya kadar dara düşenin yardımına koşmanın Türkiye’nin değişmeyen karakteri olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu anlayışın geçmişte olduğu gibi gelecekte de süreceğini söyledi. Ay-yıldızlı al bayrağın, mahzun gönüllere umut vermeye devam edeceğini ifade etti. Türk tarihinin adalet, merhamet, şefkat, cesaret ve kahramanlıkla yoğrulduğunu belirten Erdoğan, devletine sığınan mazlumu asla teslim etmeyeceğini söyleyen bir ecdadın mirasçısı olunduğunu dile getirdi. Kudüs’ün dört asır boyunca adaletle yönetildiğini hatırlatan Erdoğan, Filistin toprakları için yapılan tekliflerin, "Bir karış dahi toprak satılamaz" diyerek reddedildiğini vurguladı. Türkiye’nin bin yıldır bu coğrafyada bedel ödeyerek var olduğunu ifade eden Erdoğan, Çanakkale’den Millî Mücadele’ye, 15 Temmuz’a kadar istiklal ve istikbale kasteden tüm girişimlerin bozguna uğratıldığını söyledi. Türkiye’nin her zaman barıştan yana olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu, haksızlığa rıza göstereceğimiz, zulme sessiz kalacağımız anlamına gelmez. Asla" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Ege’ye kadar her alanda hak ve menfaatlerini kararlılıkla savunduğunu vurgulayarak, "İster Doğu Akdeniz’de, ister Ege’de, isterse başka bir yerde olsun; biz ne hak yeriz, ne de hakkımızı yediririz" dedi. Kıbrıs Türkü’nün hak ve çıkarlarının gasp edilmesine asla müsaade edilmeyeceğini belirten Erdoğan, "Anlaşmalar yapılabilir, imzalar atılabilir, sipariş sorularla çeşitli mesajlar da verilebilir. Bunların hiçbiri bizi bağlamaz, bizim politikamızı değiştirmez. Elinde 70 binden fazla Filistinli kardeşimizin kanı olanların hadsizliklerinin bizim nazarımızda "Teneke tıngırtısından" farkı yoktur ve olamaz. Oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Tahriklere kapılmadık, kapılmayacağız. Türkiye olarak, uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalarımız çerçevesinde, tarihi tecrübemize ve köklü devlet geleneğimize yakışır şekilde; vakarla, basiretle, sağduyuyla, sükûnetle hareket etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete hizmet aşkını her geçen gün büyüterek, coşku ve heyecanı artırarak tüm Türkiye için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyledi. Sorunlara çözüm bulmak, dertlere derman olmak amacıyla bütün enerji ve gayretlerini, bilgi birikimlerini ve tecrübelerini ortaya koyduklarını ifade eden Erdoğan, bu mücadelenin kalpten ve samimiyetle yürütüldüğünü vurguladı Liyakatli ve tecrübeli kadroların liderliğinde Türkiye’nin büyüdüğünü, güçlendiğini ve küresel bir güç olma hedefine sağlam adımlarla ilerlediğini belirten Erdoğan, doğudan batıya 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının her karışında olduğu gibi dünyanın birçok yerinde de Türkiye’ye yönelik muhabbetin arttığını, ülkeye gösterilen teveccühün çoğaldığını memnuniyetle müşahede ettiklerini kaydetti. Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecinde mesafe kat edildikçe yalnızca ülke içinde değil, sınırların ötesinde de karamsarlık havasının dağılmaya başladığını söyledi. Erdoğan, Arap, Kürt, Türkmen, Sünni ve Şii’lerin geleceklerine artık daha büyük bir umutla baktığını belirterek. u umutları güçlendirmek adına Türkiye’nin meşru zemin içinde üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirdiğini vurguladı. Sürece ilişkin yürütülen istişareler neticesinde "efradını cami, ağyarını mâni" bir anlayışla hazırlanan raporun geçen hafta Komisyona teslim edildiğini ifade eden Erdoğan, ittifak ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin de büyük emek verildiği anlaşılan raporunu Komisyona sunduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Ağustos’tan bu yana fedakârca çalışan Komisyon üyelerini tebrik ederek, her birine ayrı ayrı teşekkür etti. Cumhur İttifakı olarak sürecin ilk gününden itibaren yapıcı, kuşatıcı, makul, mutedil ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerin ölçülüp biçilerek, bir değil bin kez düşünülerek sarf edildiğini ifade etti. 86 milyonun emanetini taşımanın bilinciyle son derece dikkatli ve serinkanlı, aynı zamanda samimi ve kararlı bir politika izlediklerini belirten Erdoğan, bu sürecin hiçbir şekilde siyasi ikbal hesabıyla yürütülmediğinin altını çizdi. Türkiye’nin önünde açılan tarihi fırsat penceresini ardına kadar açarak ülkeyi terör belasından ilanihaye kurtarmayı hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, bunun da şehitlerin aziz hatıralarını incitmeden, şehit yakınlarını ve gazileri rahatsız edecek hiçbir adıma izin vermeden gerçekleştirileceğini söyledi. Bugüne kadar bu hassasiyetin dışına çıkılmadığını vurgulayan Erdoğan, bundan sonra da böyle bir durumun asla söz konusu olmayacağını kaydetti. Erdoğan, ne kendilerinin ne de ittifak ortağı Devlet Bahçeli’nin bu yönde bir girişim içinde bulunmasının dahi düşünülemeyeceğini belirterek, atılan her adımın Türkiye’nin selameti için atıldığını, milletin de bu hüsnüniyeti açıkça gördüğünü ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan her adımın yalnızca Türkiye ve Türkiye’nin selameti için atıldığını vurgulayarak, milletin bu süreçteki hüsnüniyeti açıkça gördüğünü söyledi. Erdoğan, bazı çevreler görmezden gelse de 86 milyonun neyin başarılmaya çalışıldığını çok iyi anladığını belirterek, Türkiye’nin huzurun, güvenliğin, kalkınmanın ve refahın olduğu bir yola girdiğini, bu yolun sabırla ve kararlılıkla sonuna kadar yürüneceğini ifade etti. Terörden beslenen odakların, coğrafyayı kan gölüne çevirmek isteyen katliam şebekelerinin ve bu yapılarla aynı kayığa binmeye hevesli marjinal unsurların provokasyonlarının bu süreci engelleyemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, ortak tarih ve ortak gelecek vizyonu ekseninde kardeşliğin güçlendirilmesi, bölgede barış ve istikrar kuşağının tesis edilmesi için gereken her adımın atılmaya devam edileceğini söyledi. Muhalefete de eleştiriler yönelten Erdoğan, ülkenin her meselesinde olduğu gibi komisyon raporu sürecinde de muhalefetin kolaya kaçtığını, hasbi değil hesapçı bir tutum sergilediğini dile getirdi. Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin vesayete teslim olduğunu, baskılara direnemediğini ve sürecin önünü açacak somut hiçbir teklif ortaya koyamadığını ifade eden Erdoğan, rapor sayısıyla övünen CHP’nin iş çözüm üretmeye ve risk almaya gelince yine geri durduğunu kaydetti. Meclisin, neredeyse yarım asırdır Türkiye’nin ayağına bağ olan bir meselenin çözümü için büyük bir sorumluluk üstlendiğini belirten Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın çözüm için tüm gövdesiyle taşın altına elini koyduğunu, buna rağmen ana muhalefetin sunduğu rapor niteliğindeki evrak yığınlarında somut bir öneri bulunmadığını söyledi. Muhalefetin ezberleri tekrar etmekten öteye geçemediğini ve sürekli yön değiştirdiğini dile getiren Erdoğan, bu rotasızlığın yalnızca rapor sürecinde değil, yurt dışı ziyaretlerinde de açıkça görüldüğünü ifade etti. CHP Genel Başkanı’nın verdiği sözlere rağmen yurt dışında Türkiye Partisi olma sorumluluğunu sergileyemediğini söyleyen her seyahatin millet adına mahcubiyet oluşturduğunu, gaf ve skandallarla 86 milyonu zor durumda bıraktığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin yabancılara şikâyet edilmesini ve uluslararası platformlarda küçük düşürücü tutumlar sergilenmesini eleştirerek, siyasi rakipleri olsa dahi CHP’nin yabancılar karşısında zafiyet içinde olmasını istemediklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ana muhalefet partisi genel başkanının uluslararası bir toplantıda muhataplarına "yalnızca 5 dakika" için yalvarır görüntüler vermesini kabul edilemez bulduklarını söyledi. Erdoğan, bırakın siyasetçiyi, bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen hiç kimsenin Türkiye’yi böyle bir duruma düşürmeye hakkı olmadığını vurgulayarak, "Sayın Özel, ülkesini yabancılara kötülemeyi belki kendisine yakıştırabilir Sayın Özel, muhatabından "5 dakika" dilenmekten belki gocunmayabilir. Ama biz bunu Türkiye’nin ana muhalefet partisine ve genel başkanına asla yakıştırmıyoruz. Milletimizin desteğiyle 23 yıldır Türkiye’yi uluslararası arenada iftiharla temsil eden bir siyasetçi olarak, batı karşısındaki bu kompleksli tavrı, ben içime sindiremiyorum. Hatta Sayın Özel’in tüm Türkiye’nin başını öne eğdiren içler acısı hallerini gördükçe, inanın onun adına ben hicap duyuyorum. Cumhuriyet Halk Partili vatandaşlarımın da, böyle bir ezikliği, böyle bir lakaytlığı kendi gönül dünyalarında kabul etmediklerine inanıyorum. Hoş Daha mezar başında nasıl davranacağından habersiz, kabristanda kadeh tokuşturmayı maharet zanneden birisinden, yurt dışında diplomatik temsil beklemek, beyhude bir uğraştır. Kendi müteveffa milletvekiline saygı duymayan, millete saygı duyar mı? Kendi örfünü, adetini bilmeyen, diplomasinin teamüllerini bilir mi? Çıkmışlar, bir de bu edepsizliği savunmaya kalkıyorlar. Ne diyelim, Allah CHP’li vatandaşlarımıza sabır; bunlara akıl-fikir versin" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güçlü bir AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, safların genişletilmesi, muhabbetin güçlendirilmesi ve birlik ile beraberliğin daha da kuvvetlendirilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, siyaseti hizmet aracı değil rant vasıtası olarak gören anlayışın belediyeleri hangi noktaya sürüklediğinin açıkça görüldüğünü belirterek,"86 milyonun geleceğini, gözlerini rant hırsı bürümüş kifayetsizlerin insafına terk etmeyeceğiz. Sizlerden omuzlarınızdaki yükün bilinciyle daha fazla çalışmanızı, daha fazla eser ve hizmet üretmenizi bekliyorum. Milletin bir kör kuruşunu dahi boşa harcamadan, tek bir lirasına dahi kirli ellerin uzanmasına müsaade etmeden çalışacağız, koşturacağız. Sözlerimi bitirmeden önce, 2026 yılı için 28 bin 75 lira olarak açıklanan yeni asgari ücretin, işçi ve işverenlerimize hayırlı olmasını diliyorum .Böylece, net asgari ücreti, geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Ayrıca, geçtiğimiz yıl Bin lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl Bin 270 lira olarak uygulamayı sürdüreceğiz. Bundan sonra da emekçimizin, çalışanımızın, işverenimizin, velhasıl 86 milyonun her bir ferdinin yanında olacağız" açıklamasını yaptı.
Edirne Edirne’de mera ıslah projeleri ile hayvancılığa destek Edirne’nin Keşan ve Havsa ilçelerinde hayvancılığın geliştirilmesi, mera alanlarının verimliliğinin artırılması ve üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması amacıyla yürütülen Mera Islah ve Amenajmanı Projesi kapsamında çalışmalar aralıksız devam ediyor. Keşan ilçesine bağlı Karahisar köyünde projeyle ilgili toplam 25 dönüm mera alanında ıslah çalışmaları sürdürülüyor. Geçtiğimiz yıl mera verimliliğini artırmak amacıyla ön bitki olarak yulaf ekimi yapılan alanda, bu yıl 7’li karışım mera otu ekimi gerçekleştirildi. Ekim çalışmaları, modern tarım tekniklerinden biri olan drone destekli ekim yöntemi kullanılarak yapıldı. Karahisar Köyü Muhtarı Cavit Ateş, "Geçen yıl yapılan ekipleri çok iyi verim aldık. Bu yıl da biraz daha fazla alana ekim yaparak hayvancılığa katkı yapmak için ekimi gerçekleştirdik. Bize bu imkanı sağlayan il müdürlüğümüze ve bakanlığımıza saygı sunuyoruz" dedi. Taptık köyünde suni mera alanı 600 dekara ulaşıyor Havsa ilçesine bağlı Taptık köyünde ise Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nce desteklenen proje çerçevesinde altılı karışım mera otu tohumu ekimi yapıldı. Bu yıl 400 dekar alanda gerçekleştirilen ekim çalışmalarıyla birlikte, daha önce ekimi tamamlanan 200 dekar alanla, köyde toplam 600 dekar suni mera alanı oluşturulmuş olacak. Mera ekim çalışmalarına; Havsa Kaymakamı Oğuzhan Aksoy, İl Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse, İl Müdür Yardımcısı Volkan Diriker, Havsa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Doğan, Havsa Ziraat Odası Başkanı Bülent Uzel, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şube Müdürü Metin Özkan, teknik personel ve üreticiler katıldı. Tohum ve gübre desteği Proje kapsamında Taptık köyünde yürütülen çalışmalar için 8 ton gübre, 4 ton yulaf tohumu, 2 ton altılı karışım mera otu tohumu kullanılarak toplam 600 dekarlık suni mera alanı tesis edilecek. Ekim çalışmalarının ardından yetkililer, köy kahvesinde üreticilerle bir araya gelerek vatandaşların talep ve önerilerini dinledi, karşılıklı istişarelerde bulundu. Yürütülen çalışmalarla mera alanlarının ıslah edilmesi, sürdürülebilir hayvancılığın desteklenmesi, üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması ve yem maliyetlerinin azaltılması hedefleniyor. Yetkililer, mera ıslah projelerinin Edirne genelinde artarak devam edeceğini vurguladı.
Bursa Gürsu’da sıfır atıktan sürdürülebilir tarıma geçildi Gürsu Belediyesi’ne bağlı Gürsu Tarımsal Araştırmalar Merkezi (GÜRTAM) tarafından yürütülen "Sıfır Atıktan Sürdürülebilir Tarıma; Kumlukalan Siyah Altın Projesi" keyifli bir sertifika töreni ile son buldu. ARGE Müdürlüğü tarafından geliştirilen proje, yerel kalkınmaya ışık tutan, çevresel sorumluluğu önceleyen ve üretim bilincini pekiştiren atığı bertaraf etmeyi değil; atıktan değer üretmeyi merkeze alan vizyoner bir yaklaşımla hayata geçirildi. Avrupa Birliği finansmanı ve ICMPD ENHANCER Hibe Programı desteğiyle yürütülen bu proje kapsamında; Kumlukalan’da hasat eğitimi, budama eğitimi, iş sağlığı ve güvenliği, kalite yönetim sistemleri ve soğuk hava depoları başta olmak üzere toplam 6 farklı eğitim programı başarıyla gerçekleştirildi. Bu eğitimler sayesinde üreticilerin bilgi ve uygulama kapasitesi sahada doğrudan güçlendirildi. Yine proje kapsamında kooperatifin kullanımına sunulan kompost makinesi, soğuk hava deposu altyapısı ve üretim süreçlerini destekleyen teknik ekipmanlar, çevre dostu ve verimli bir üretim yapısının kurulmasına önemli katkı sağladı. Üreticilere ve çiftçilere verilen eğitimlerin sertifikalandırıldığı törende konuşan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, "Belediye olarak bizler, sürdürülebilirliği yalnızca bir hedef değil; yerel yönetim sorumluluğu olarak görüyoruz. Bu nedenle; planlı, ölçülebilir ve çoğaltılabilir projeleri desteklemeye devam edeceğiz. Kumlukalan’da oluşturulan bu modelin, ilçemiz ve bölgemiz için güçlü ve örnek bir uygulama olacağına inanıyorum" dedi.
Afyon Sarı serumdan ölüm olayında ilk duruşma görüldü Afyonkarahisar’da geçtiğimiz yaptırdığı sarı serum sonrası fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Mehmet Gündoğan olayında hakim karşısına çıkan doktor kendisini gerekli yasal prosedürleri yerine getirdiği şeklinde savunarak, "Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Olay, geçtiğimiz 13 Ocak 2025’te kent merkezindeki özel bir klinikte meydana geldi. İddiaya göre, mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın sahibi olan ve umre yolculuğu hazırlığı yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle kliniğe başvurdu. Burada Gündoğan’a herhangi bir tetkik yapılmadan sarı serum bağlandı. Ancak Gündoğan serumun bitmesine yakın nefes almakta güçlük çektiğini söyleyerek fenalaştı. Sonrasında ise Gündoğan’a iddiaya göre klinik çalışanları müdahale edemedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Gündoğan’ın refakatçi olarak yanında götürdüğü arkadaşı Gündoğan’ın durumunu görünce 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine kliniğe gelen ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesine kaldırılan Gündoğan müdahalenin ardından yoğun bakıma alındı. Ancak Gündoğan girdiği yoğun bakımdan 20 saatin sonunda yaşama tutunamayarak hayatını kaybetti. "Sözlü onayıyla tedaviye başlandı" Olayın ardından Afyonkarahisar 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanık doktor S.E. ile tanıklar olayda yaşamını Mehmet Gündoğan’ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada sanık S.E. verdiği ifadesinde Gündoğan’ın kliniğe 13 Ocak’ta grip, bademcik şikayetiyle birlikte hızlı bir şekilde iyileşmek istediği üzerine başvurduğunu ve Gündoğan’ın sözlü onayıyla tedaviye başlandığını kaydetti. "O gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekti" İçerikleri hakkında bilgi verdiği iki serumun maktule takıldığını söyleyen S.E, hastanın o gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekmesi üzerine 112 Acil Sağlık ekibini çağırdıklarını kaydederek, "Bir süre sonra ambulansla entübe edilerek hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Sanık S.E., son olarak beraatini talep etti. Duruşmada söz alan Göndoğan’ın eşi Songül Gündoğan ise özel klinikte ihmallerin olduğu gerekçe göstererek suçluların cezalandırılmasını istedi. Tanık beyanlarının alınması sonrası, mahkeme duruşmayı 3 Mart 2026’ya erteledi.
Edirne Edirne’de mera ıslah projeleri ile hayvancılığa destek Edirne’nin Keşan ve Havsa ilçelerinde hayvancılığın geliştirilmesi, mera alanlarının verimliliğinin artırılması ve üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması amacıyla yürütülen Mera Islah ve Amenajmanı Projesi kapsamında çalışmalar aralıksız devam ediyor. Keşan ilçesine bağlı Karahisar köyünde projeyle ilgili toplam 25 dönüm mera alanında ıslah çalışmaları sürdürülüyor. Geçtiğimiz yıl mera verimliliğini artırmak amacıyla ön bitki olarak yulaf ekimi yapılan alanda, bu yıl 7’li karışım mera otu ekimi gerçekleştirildi. Ekim çalışmaları, modern tarım tekniklerinden biri olan drone destekli ekim yöntemi kullanılarak yapıldı. Karahisar Köyü Muhtarı Cavit Ateş, "Geçen yıl yapılan ekipleri çok iyi verim aldık. Bu yıl da biraz daha fazla alana ekim yaparak hayvancılığa katkı yapmak için ekimi gerçekleştirdik.Bize bu imkanı sağlayan il müdürlüğümüze ve bakanlığımıza saygı sunuyoruz" dedi. Taptık köyünde suni mera alanı 600 dekara ulaşıyor Havsa ilçesine bağlı Taptık köyünde ise Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen proje çerçevesinde altılı karışım mera otu tohumu ekimi yapıldı. Bu yıl 400 dekar alanda gerçekleştirilen ekim çalışmalarıyla birlikte, daha önce ekimi tamamlanan 200 dekar alanla, köyde toplam 600 dekar suni mera alanı oluşturulmuş olacak. Mera ekim çalışmalarına; Havsa Kaymakamı Oğuzhan Aksoy, İl Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse, İl Müdür Yardımcısı Volkan Diriker, Havsa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Doğan, Havsa Ziraat Odası Başkanı Bülent Uzel, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şube Müdürü Metin Özkan, teknik personel ve üreticiler katıldı. Tohum ve gübre desteği Proje kapsamında Taptık köyünde yürütülen çalışmalar için 8 ton gübre, 4 ton yulaf tohumu, 2 ton altılı karışım mera otu tohumu kullanılarak toplam 600 dekarlık suni mera alanı tesis edilecek. Ekim çalışmalarının ardından yetkililer, köy kahvesinde üreticilerle bir araya gelerek vatandaşların talep ve önerilerini dinledi, karşılıklı istişarelerde bulundu. Yürütülen çalışmalarla mera alanlarının ıslah edilmesi, sürdürülebilir hayvancılığın desteklenmesi, üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması ve yem maliyetlerinin azaltılması hedefleniyor. Yetkililer, mera ıslah projelerinin Edirne genelinde artarak devam edeceğini vurguladı. (MÇ-