EKONOMİ - 12 Aralık 2024 Perşembe 15:49

Bağımlılar, ’endüstriyel kenevir’ tarlalarına dadanmaktan vazgeçti

A
A
A
Bağımlılar, ’endüstriyel kenevir’ tarlalarına dadanmaktan vazgeçti

SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tarım ve Islah Anabilim Dalı Başkanı, Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, bir dönem uyuşturucu müptelalarının kenevir tarlalarına dadanıp, çuval çuval ürün çaldığını ancak bu endüstriyel kenevirlerin keyif verici madde olarak kullanılmadığını öğrendiklerinden beri vukuatın yok denecek kadar azaldığını söyledi.


OMÜ Tarım ve Islah Anabilim Dalı Başkanı, Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ve Ürünleri Paneli’ne konuşmacı olarak katıldı. Panelde kenevir hakkında uzun bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Selim Aytaç, üretime başladıkları ilk dönemden bu güne kadar geçen süreç ve yaşadıkları olaylara değindi. Endüstriyel kenevirler ile diğer amaçla kullanılan kenevirler hakkında açıklamada bulunan Aytaç, ilk dönemde tarlalara dadanan bağımlıların artık bu kenevirlerin uyuşturucu madde olarak kullanılmadığını öğrendiğine değindi.



“Bağımlılar, çuval çuval endüstriyel kenevir çalıyordu ama artık uyuşturucu olarak kullanılamayacağını anladılar”


2005-2010 arası Samsun’daki endüstriyel kenevir tarlalarında çok sayıda vukuat yaşandığına değinen Prof. Dr. Selim Aytaç, “Kenevir erkek ve dişi olarak ikiye ayrılır. Fransız tiplerinde ise erkek ve dişiler aynı kökte bulunabilir. Kenevirler endüstriyel ve tıbbi olarak ayrılabilir. Keyfi ya da marihuana olarak kullanılan kenevirler de var. THC dediğimiz bir kannabinoid var. Kenevirde yüzlerce kannabinoid var bunun bir tanesi THC. Bu psikoaktif uyuşturucu özelliği olan, bağımlılık yapan bir kannabinoid. Ancak her kannabinoid böyle değil. 150 kannabinoidin 8-9 tanesinin uyuşturucu özelliği var. Geri kalanlar psikoaktif değil. Hatta başka bir kannabinoid olan CBD ile ilgili çalışma ve ilacı da var. Birçok hastalık tedavisinde de kullanılıyor. THC, uyuşturucu madde olduğu için endüstriyel kenevirdeki değeri çok az olmalı. Yasadışı amaçla kullanılmasına mani olacak düzeyde düşük olması gerekiyor. Bir müptelanın kenevirden keyif alması ya da haz vermesi için THC oranının yüzde 10’un üzerinde olması gerekiyor. Endüstriyel kenevirde ise bu oran AB’de binde 2’den 3’e çıkarttı. ABD, Kanada, Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri, binde 3 oranından daha fazla oranda THC içeren kenevirleri endüstriyel kenevir saymıyor. İtalya binde 6, İsviçre yüzde 1 olarak karar aldı. Bu oranlarda THC yüzde 10’un altında kaldığından endüstriyel kenevirler müptelaların işine yaramıyor. Biz endüstriyel kenevir tarlalarını ektiğimizde 2005-2010 arası çok darbe görüyorduk. Gece operasyonlar yapılıyordu. Çuval çuval malzeme götürüyorlardı ama bir giden bir daha gelmiyordu. Çünkü aldığı malzeme işine yaramaz, samandan farksızdı. Bu yıl Bafra’da 10 dekar ektik. Geçen yıl bir vukuat oldu, bu yıl ise hiç vukuat olmadı. Hatta vukuat olmasın diye erken uyarı sistemleri ve kamera sistemleri kurduk. Bu sistemler tarlaya insan yaklaştığında kolluk kuvvetlerine haber veriyordu. Neyse ki bu sene böyle bir olaya rastlamadık” dedi.



“Kenevir tarlalarını kuşlardan koruyamıyoruz”


Tarlaların şu andaki en büyük düşmanının kuşlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aytaç, “Kenevirin kullanımı Şamanlar ve Çinliler döneminden beri süregelmiştir. Anadolu’ya gelişinde Van civarında görebiliriz. Bugün kenevirin gen merkezi Kırgızistan ve Türkmenistan’dır. Bu ülkelerde doğada kendiliğinden yetiştiğini görebilirsiniz. Anadolu’da 2-3 bin yıldır kenevir tarımı yapıldığını Ankara’daki ve Göbekli Tepe’deki kazılardan görebiliyoruz. Liflerinin kullanımı Cilalı Taş Devrine kadar uzanıyor. Dünyada kenevir üretiminde tohum üretimi, lifin üretiminden daha hızlı artıyor. Çünkü tohumun bünyesinde bulunan besleyici maddelerin fazlalığı hissedildi. Kenevir tarımında en büyük sıkıntımız kuş zararıdır. Kuşlar, ihtiyaç duyduğu besin ve vitaminlerin hepsinin kenevirde olduğunu bilir. O bakımdan kenevir tarlalarını kuşlardan koruyamıyoruz. Binlerce kuş, bulut şeklinde kenevir tarlalarına geliyor. Kamikaze şeklinde dalıyor ve her kuş bir tane kenevir tohumu alıyor. 10 bin kuş gelse, 10 bin adet tohum demektir. Bu saldırının toplamda 130 gram tohuma denk geldiğini zannediyorsunuz ama aslında çarparak döktüğü tohumlar bunun 20 katı daha fazla. O bakımdan tohumun ne kadar besleyici olduğunu söylemek için bu örneği verdim. Bunun kıymeti bilindiğinden tohum üretimi, lif üretiminden daha fazla artıyor” diye konuştu.



“Kristof Kolomb, Amerika’yı keşfe plastik bidonlarla gitse, o bidonlar hâlâ doğada kalacaktı”


Plastiklere göre kenevirin hem sağlıklı hem doğal hem de doğada kaybolduğunun altını çizen Aytaç, “Plastiği parçalayan bakteri henüz doğada yok. O nedenle plastikler doğada 200 yıl parçalanmadan kalabiliyor. Kristof Kolomb, Amerika’yı keşfe plastik bidonlarla gitse, o bidonlar hâlâ doğada kalacaktı. Bu maddeler, kenevirden de yapılıyor. Kenevirden yapılan bu malzemelerin ömrü de yaparken belirlenebiliyor. Kenevirden yapılan bir ayakkabının ’3 yıl ömrü var’ denmişti. ’3 yıl kullan veya kullanma, parçalanacak’ dediler. 3 yıl sonra parçalandı. Ömrü de tayin ediliyor. İnşaat malzemeleri dendiğinde kenevirden bunlar da üretilebiliyor. Tuğla yapılabiliyor, hem de izolasyonu harika. 0,6 katsayısı ısıl geçirgenlik için sınırdır. Kenevirinki 0,61-62 olarak çıkıyor. Arkadaşlar uğraşıyor bu katsayıyı düşürmek için. Düştüğü zaman da izolasyon malzemesi için patenti alınacak. Kaplama malzemesi olarak dış-iç cephe, tavan arası malzemesi ya da levha yapımında, masa yapımında, sandalye yapımı, kaporta ve torpido yapımında da kullanılabilir. Hatta 1937’de tamamen kenevirden yapılan ve kenevir yağından yakıtla çalışan araba da yapılmıştır. Kenevir artık tıbbi ve aromatik bitki statüsüne girmiştir. 2023 yılında çıkartılan kanunla kenevirin ilaç etken maddesi olarak kullanılabileceği belirtilmiştir” şeklinde konuştu.



Bağımlılar, ’endüstriyel kenevir’ tarlalarına dadanmaktan vazgeçti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Ülkesine dönme hazırlığı yapan Suriyeli ailenin evi yangında küle döndü Hatay’ın Dörtyol ilçesinde Suriyeli bir ailenin evinde yangın çıktı. Harabeye dönen evdeki Kur’an-ı Kerim ve Türk bayrağı zarar görmedi. Yangın, Dörtyol ilçesi Özerli Mahallesi’ndeki 2 katlı binanın üst katında çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangında alevler kısa sürede daireyi sardı. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kısa sürede söndürüldü. Küle dönen evdeki Kur’an-ı Kerim ve Türk bayrağının yangında zarar görmediği görülürken, ailenin önümüzdeki aylarda Suriye’ye dönüş yapmayı planladığı öğrenildi. “Evim harabeye dönerken çok şükür evde bulunan Türk bayrağı ve Kur’an-ı Kerim hiç zarar görmedi” Yangında yaklaşık 200 bin TL’lik zararı olduğunu dile getiren 48 yaşındaki Ömer Urar, “Ben yatıyordum yangın başladığında. Bir anda ailemle birlikte kendimizi dışarı attık. Evden çıkarken üstümüzde hiçbir şey yoktu. Çevredeki komşular bize kıyafet verdi. Evim harabeye dönerken çok şükür evde bulunan Türk bayrağı ve Kur’an-ı Kerim hiç zarar görmedi. Evimizde eşyalarımız ve kıyafetlerimiz de kullanılmaz hale geldi. Yangında 200 bin TL zararım oldu. Aldığımız eşyaların çoğu bir haftalıktı. Suriye’ye, ülkemize dönecektik. Oraya buradaki eşyalarımızı götürecektik ama hepsi yandı. Suriye’de de evimiz yıkılmıştı” ifadelerini kullandı.
Ankara 2025 bütçe görüşmeleri Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Geçen yıl faiz ödemeleri bütçe açığını yüzde 49 kadarken bu yıl faiz ödemesi bütçe açığını yüzde 101’ne gelmiş, yani bütçe açığından fazla faiz ödenmiştir” dedi. Erbakan, TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 kesin Hesap Kanun Teklifi hakkında konuştu. Erbakan, bütçenin ezilenin ve vatandaşın bütçesi olmadığına dikkat çekerek, “2025 2 trilyon liraya yakın faiz ödenecektir. Ödenecek olan 1.95 trilyon lira, bu faiz 56 milyar dolara tekabül etmektedir. Geçen yıl faiz ödemesi 1.3 trilyon liraydı. Bu sene yüzde elli artışla 1.95 trilyon liraya çıkmıştır. Bir önceki yıla göre bütçe toplamı yüzde 32 büyürken faiz ödemeleri yüzde 50 oranında artmıştır. Geçen yıl faiz ödemeleri bütçe açığını yüzde 49 kadarken bu yıl faiz ödemesi bütçe açığını yüzde 101’ne gelmiş, yani bütçe açığından fazla faiz ödenmiştir. Bu rakamlar faiz ödemelerinin yılda yıla ciddi şekilde artış gösterdiğinin bir ispatıdır” dedi. Erbakan, verginin dar gelirliden alındığını belirterek, “Faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı yüzde 15 iken 2025 yılında ise toplanan verginin yüzde 17.5 faize gidecektir. Yani her geçen sene daha fazla vergi faize gitmektedir. Vergi dar gelirliden alınmaktadır. Doğrudan vergiler yüzde 34 seviyesinde ama dolaylı geldiği vergiler yüzde 66 seviyesinde. Bu bir adaletsizliktir. Vergi muafiyetleri yine vergi harcamaları kalemi altında 2.1 trilyon liralık bir kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti var. Bu vergi muafiyetlerinin de önemli bir kısmının iki elin parmaklarını geçmeyecek olan imtiyazlı gideceğini hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Yurtta hava durumu Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Bartın, Sinop ve Ordu çevrelerinin yağmur ve sağanak yağışlı, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Ardahan çevrelerinin karla karışık yağmur ve kar yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Rize ve Artvin kıyılarında kuvvetli yağmur ve sağanak, Ardahan ile Rize ve Artvin’in iç ve yüksek kesimlerinde yoğun kar yağışı şeklinde etkili olması bekleniyor. Rüzgarın Doğu Karadeniz kıyıları ile Ardahan çevrelerinde kuzeybatı, Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde batı ve güneybatı yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına(50-70 km/saat) şeklinde eseceği tahmin ediliyor. Bu sabah ve gece saatlerinde İç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don ile birlikte pus ve yer yer sis bekleniyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun yükseklerinin dik ve eğimli yamaçlarında çığ tehlikesi bulunmaktadır. Hava sıcaklığının iç ve batı kesimlerde 2 ila 4 artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle kuzeyli, iç kesimlerde yer yer güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Doğu Karadeniz kıyıları ile Ardahan çevrelerinde kuzeybatı, Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde batı ve güneybatı yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına(50-70 km/saat) şeklinde eseceği tahmin ediliyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve az bulutlu 7 İstanbul: Parçalı ve az bulutlu, bu sabah ve gece saatlerinde yer yer sisli ve puslu 13 İzmir: Az bulutlu 18 Adana: Parçalı ve az bulutlu 18 Antalya: Az bulutlu 19 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu 15 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 13 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu -2 Diyarbakır: Parçalı bulutlu 9