EKONOMİ - 25 Kasım 2024 Pazartesi 10:51

Arıcılıkta kışlatma dönemi başladı

A
A
A
Arıcılıkta kışlatma dönemi başladı

Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, arıcılıkta kışlatma döneminin başladığını ifade ederek, “Arılar ya kışlaklarda ya da gerekli tedbirler alındıktan sonra dışarıda kışlatılmalıdır. Arılar kış uykusuna yatmazlar, petekler üzerine kümelenerek kışı geçirirler” dedi.


Arıları kışa hazırlama ve kışlatma döneminde arıcıların dikkat etmesi gereken konuları hatırlatan Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, “Arıcılık ekonomik anlamda yapılan tarımsal bir faaliyettir. Ülkemizde ve dünyada birçok aile arı yetiştiriciliği ile geçimini sağlamaktadır. Bal arıları arı ürünlerinin çeşitliliği ile polinasyona katkı sağlamaktadırlar. Arıcılık dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik ve sürdürülebilirlik açısından önemli bir yere sahiptir. Genel anlamda arıcılık arıyı, bitkisel kaynakları birlikte harmanlayarak bal, polen, perga (arı ekmeği), propolis, arı sütü gibi ürünlerin ve ana arı, oğul arı gibi canlı materyal üretilmesini sağlayan tarımsal bir faaliyettir” diye konuştu.


Samsun’da 2023 yılı TÜİK verilerine göre arıcılık yapan işletme sayının bin 846, toplam arılı kovan sayısının ise 97 bin 448 olduğunu belirten Sağlam, “Arılarda kış ölü bir mevsimdir. Bu nedenle arılar ya kışlaklarda ya da gerekli tedbirler alındıktan sonra dışarıda kışlatılmalıdır. Arılar kış uykusuna yatmazlar, petekler üzerine kümelenerek kışı geçirirler. Ortam ısısı arının biyolojik faaliyetleri için 33-36 derece, uçabilmesi için asgari 7-8 derece ve besin toplayabilmesi için en az 10-14 derece olması gerekir. Kolonilere kış yiyeceği olarak bal ve polen depolanmış petekler bırakılır. Ancak petekler tamamen balla dolu olmayıp, alt yarılarındaki gözler boş olmalıdır. Çünkü kışın arılar bal dolu gözler üzerinde değil, peteklerin balla dolu kısmının hemen altındaki boş gözler üzerinde salkım kurarlar. Özellikle ilkbaharda taze polen gelmeye başlayıncaya kadarki dönemde arıların yavru yetiştirmeyi başlatıp sürdürebilmeleri için bırakılan ballı peteklerin 3-4 tanesinde aynı zamanda yeterince polen de olmalıdır. Genel kural olarak kuluçkalıktaki bal hasat edilmeyip, arıya bırakılmalıdır” şeklinde konuştu.


Ana arının durumu, zayıf koloniler ve hastalık kontrolü ile ilgili önemli uyarılarda bulunan İbrahim Sağlam şu bilgileri verdi:


“Yapılacak kontrollerde arı mevcudu az olan zayıf koloniler, anasız, ana arısı yaşlanmış, verimsiz ve sakat olan koloniler birleştirilmelidir. Başarılı kışlatma için mutlak surette sonbaharda bir dönem yavru üretimi sağlanarak kışa genç arı ve ana arı ile girilmelidir. Yapılacak denetimlerde herhangi bir hastalık tespit edilen kolonilerde gerekli önlemler alınmalı ve tedavi edilmelidir. Sonbahar teşvik yemlemesinden sonraki kuluçka aktivitelerinin çok azaldığı dönemlerde sonbahar dönemi varroa mücadelesi mutlaka yapılmalıdır. Bu şartlar dikkate alındıktan sonra diğer önemli hususlar ise kovanların sağlamlığı gözden geçirilerek, gerekirse değiştirilmeli, kovandaki arılı, yavrulu ballı-polenli çerçeveler düzenlenerek fazla petekler alınmalıdır. Kovanda herhangi bir hastalık ve zararlı varsa gerekli müdahaleler yapılmalı, en sondaki çerçevenin yanına bölme tahtası konularak boş kalan kısımdan soğuğun girmesi engellenmelidir. Kovanlar bir sehpa üzerine oturtulmalı, koloniler rüzgâr almayan ve mümkünse üstü kapalı bir arılıkta kışlatmaya bırakılmalı, kovan uçuş delikleri daraltılmalı, kovan örtü bezi soğuğu geçirmeyen bir malzemeden seçilmeli, örtü beziyle kovan arasına kovanda oluşacak nemi çekmesi için gazete kâğıdı örtülmeli. Kabartılmış petekler arıcıya tekrar gerekli olacağından muhafazası çok önemlidir. İyi muhafaza edilmeyen petekler mum güvesi ve fare gibi zararlılara maruz kalabilir. Petekler izole edilmiş bir odada kükürt yakılarak çıkan dumanla böceklenme engellenmeli. Arıların kışlatılacağı arılık kuzeyi kapalı, güneyi açık ve mümkünse üstü kapalı yerler seçilmelidir. Açık arılıklar ise rüzgâr almayan, su tutmayan ve nem biriktirmeyen yerler olmalıdır. Kovanlar mutlaka yerden 30-40 cm yüksekliğinde bir sehpa üzerine konulmalıdır. Kovan içi sıcaklık 14 dereceye düştüğünde arılar kış salkımı yaparlar. Salkımın merkezi 33 derece, dış yüzeyinde ise 5-8 derecedir. Salkımdan herhangi bir nedenle düşen arı tekrar salkıma çıkamaz ve ölür. Bu nedenle kışlatma yeri olarak arıların kış salkımını bozacak gürültü ve sesten uzak yerler seçilmelidir. Kovanların uçuş delikleri içindeki arılı çerçeve sayısı dikkate alınarak, uygun malzeme ile daraltılmalıdır. Dışarıda kışlatmada kovan uçuş deliği 1x5 cm’ye kadar küçültülür. Kovan içindeki boşluk bölme tahtası ile kapatılır. Kovaları sert rüzgârlardan korumak için güneydoğu yönünde hafif eğimli, su tutmayacak ve gürültüsüz bir yere koymak uygundur. Bütün ihtiyaçları karşılanan koloniler için soğuk havanın hiçbir sakıncası yoktur. Havasızlık, nem ve direk rüzgârlar sorun oluşturabilir. Kovanlarda ısı izolasyonu sağlanmalıdır. Paketleyerek kışlatmada kovan uçuş deliği açık kalacak şekilde kovanın dışı ve içi izole edilir. Kapalı yerlerde kışlatmada kış soğuk geçen bölgelerde arılar içeride kışlatılabilir. Uçuş deliklerine tel takılarak kovanlar içeri alınır. Havasızlık ve rutubetten korunmalıdır. Aksi takdirde ahır rutubeti ve pis kokusu gibi koşullar arıları öldürür. Bütün bu bilgiler dikkate alındığında arıcılarımızın arılarına besin vermeleri, varroa ve güve mücadelesini mutlaka yapmaları ve detaylı bilgiler için İl ve İlçe Müdürlüklerimize müracaat etmeleri gerekir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Uzungöl beyaz gelinliğini giydi Trabzon’un Çaykara ilçesinde kar yağışının ardından dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl beyaz gelinliğini giydi. Trabzon’un Çaykara ilçesinde bulunan yaz aylarında bölgeyi kaplayan çam ağaçları ve yemyeşil bitki örtüsü ile ilgi gören Uzungöl, kış aylarında ise beyaz örtüsüyle ayrı bir güzelliğe büründü. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği beyaz örtüyle kaplı Uzungöl’de kimi göl manzarası ile birlikte bol bol fotoğraf çektirirken, kimi ise kar yağışı altında yürüyüş yapmanın keyfini yaşadı. Son yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Uzungöl, her mevsim turistlerin ve doğa tutkunlarının cazibe merkezi olmayı sürdürüyor. 1 metreyi aşan kar kalınlığının bulunduğu Uzungöl’de az sayıda yerli ve yabancı turist eşsiz doğanın tadını çıkardı. Uzungöl’ü ziyaret ederek kar yağışı ile eşsiz manzaranın tadını çıkartan Beşir Ersan, “Uzungöl’de kar yağışını duyduktan sonra nöbet çıkışı hiç uyumadan arkadaşla buraya geldik. BU beyaz örtüyü ve birkaç anı için fotoğraf çekmeye geldik. Çok güzel bir ortam. Yaz aylarında da geliyoruz. Ama kaşın burası bambaşka bir yer oluyor. Çok fazla kişi yok. Bence kışın daha çok tanıtım yapılması lazım. Bu güzelliği herkesin görmesi lazım. Biz her sene bu anı yaşamak istiyoruz. Şükürler olsun her sene buraya geliyoruz. Yaz aylarında burası Las Vegas gibi kalabalık oluyor. Gürültüden hoşlanmayan birisi için zor. Ama kışın keyifli ve sakin oluyor” dedi. Serdar Kalay isimli ziyaretçi ise “Uzungöl her zaman güzel ama karda bambaşka. Özellikle kış aylarında çam ağaçları ile beyazlık çok güzel oluyor. Fırsatı olan herkesin gelmesini tavsiye ederim. Sonbahar mevsiminde de Uzungöl güzel ama benim tercihim kış olur” ifadelerini kullandı.
Antalya Dövizcilerden sahte dolar uyarısı Alanya Dövizciler Birliği Başkanı Turgay Kırbaş, Ortadoğu, Asya ve Balkanlar’da basılıp Türkiye’ye sokulmaya çalışılan sahte 50 dolarlık banknotların Alanya’da da piyasaya sürülmeye çalışıldığını belirterek, sahte paraların gerçeklerinden ayırt edilmesinin neredeyse imkansız olduğunu, hatta para sayma makinelerinden geçebildiğini söyledi. Konu ile alakalı konuşan Alanya Dövizciler Birliği Başkanı Turgay Kırbaş, sahte 50 dolarlık banknotların piyasaya sürülmesini engellemek için, vatandaşları yalnızca bankalar ile yetkili döviz bürolarından döviz alım satımı yapmaya ve dikkatli olmaya çağırdı. Sahte dolarlar Alanya’ya girmeye çalışıyor Kırbaş, Alanya’da son günlerde yabancı uyruklu şahısların sahte 50 dolarlık banknotlarla işlem yapmaya çalıştıklarını tespit ettiklerini açıkladı. Bankalar ve bazı döviz bürolarının, sahte paraların yayılmasını engellemek adına 50 dolarlık Amerikan Doları alımını durdurduğunu söyledi. Alanya ve çevresinde dövizle işlem yapmanın yaygın olduğuna dikkat çeken Kırbaş, vatandaşların ve esnafın çok dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Güvenli yerler bankalar ve yetkili döviz büroları Kırbaş, Alanya halkına önemli bir uyarıda bulunarak, döviz alım satımı için sadece bankalar ve yetkili döviz bürolarını tercih etmeleri gerektiğini belirtti. Bunun, vatandaşları sahte paralardan korumanın en etkili yolu olduğunu ifade eden Kırbaş, "Hiçbir koşulda, bankalar ve yetkili döviz büroları dışında döviz alım satımı yapmamalıyız" dedi. Sahte paralarla mücadelede dikkatli olunmalı Alanya Dövizciler Birliği Başkanı Turgay Kırbaş, bu tür sahte paralardan zarar görmemek için vatandaşların döviz bürolarına yaptıkları alım satımlar sırasında dikkatli olmalarını ve aldıkları 50 dolarlık banknotları mutlaka kontrol ettirmelerini önerdi. Kırbaş, konunun ciddiyetle takip edilmesi gerektiğini belirterek, halkın zarar görmemesi için tüm önlemlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Antalya Gebe okulunda babalara tam not Anne adaylarının kaygılardan uzak mutlu bir gebelik, sağlıklı bir doğum süreci ve bilinçli bir lohusalık dönemi geçirmesine yardımcı olmak amacıyla Medical Park Antalya Hastane Kompleksi tarafından düzenlenen ‘Gebe Okulu’na anne ve baba adayları büyük ilgi gösterdi. Doğum öncesi ve sonrası hakkında bilgi sahibi olmaları, normal doğum korkusunu yenmeleri ve doğum ağrısı gibi problemlerle baş etmelerini öğretmek amacıyla Medical Park Antalya Hastane Kompleksi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Gebe Okulu’na bu yıl da anne ve baba adayları yoğun ilgi gösterdi. Anne adaylarının doğum ve doğum sonrası dönemlerine ilişkin bilgi sahibi olmalarını ve daha güvenli doğum yapmalarını sağlamak, anne adaylarına normal doğum eylemi, ağrı yönetimi ve ebeveynlik rollerini benimsemeleri konusunda bilgi ve beceri kazandırmak amacıyla düzenlenen “Gebe Okulu”nda baba adayları maket bebeklerin bezini değiştirirken zor anlar yaşadı. “Anne sütü ve emzirmenin önemi” Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Bilgesoy, ‘Gebelik takibi süreçleri ve Doğum Yöntemleri’, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Beşir Akpınar, ‘Gebelikte varis’, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Çakçak, ‘Yenidoğan takibi ve bir yıllık izlenimi’, Dermatoloji Uzmanı Dr. Erkan Davarcı, ‘Gebelikte cilt bakımı’, Kadın Doğum Servisi Hemşiresi Büşra Gün ‘Doğum sonrası ilk bakım’; Doğumhane Sorumlusu Ebe Hicran Gültekin ise ‘Anne sütü ve emzirmenin önemi’ hakkında anne ve baba adaylarını bilgilendirdi. “Baba adaylarına bez bağlama eğitimi” Gebe Okulu’nun son bölümünde baba adaylarına maket bebekler ile uygulamalı olarak bez bağlama, gaz alma ve bebeğin üstünü değiştirme gibi yeni doğan bebek bakımı gösterildi. Uygulama sırasında baba adayları heyecandan zor anlar yaşadı. Okula gelmeden önce babalıkla ilgili korkularının bulunduğuna değinen baba adayı Ahmet Şentürk, "Baba olarak bez bağlamasını, gaz almasını, kıyafet giydirilmesini öğrendim. Eşime daha fazla destek olacağıma inanıyorum. Bu okul ile kendimizi anne ve baba olmaya daha hazır hissettik. Umarım bebeğimizi sağlıklı bir şekilde kucağımıza alır ve burada öğrendiğimiz bilgileri en güzel bir şekilde uygularız” ifadelerini kullandı.