SAĞLIK - 19 Aralık 2024 Perşembe 12:35

‘Akciğer kanseri 50-70 yaş arasında daha sık görülüyor’

A
A
A
‘Akciğer kanseri 50-70 yaş arasında daha sık görülüyor’

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Volkan Yılmaz, “Kansere bağlı ölümler, dünyada kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada yer alırken, bu ölümlerin en büyük sebebi akciğer kanseri olarak kaydediliyor. Akciğer kanseri görülme sıklığı yaşla birlikte artış gösteriyor ve genellikle 50-70 yaş arasında görülmektedir” dedi.


VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Volkan Yılmaz, akciğer kanseri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Kanserin günümüzde en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyleyen Opr. Dr. Yılmaz, “Kansere bağlı ölümler, dünyada kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada yer alırken, bu ölümlerin en büyük sebebi akciğer kanseri olarak kaydediliyor. Akciğer kanseri görülme sıklığı (insidansı) yaşla birlikte artış gösteriyor ve genellikle 50-70 yaş arasında görülüyor. Bu kanser türünde risk faktörlerinin büyük bir kısmı önlenebilir olmasıyla dikkat çekiyor” şeklinde konuştu.



“Sigara tüketimi kanseri tetikleyebilir”


Akciğer kanserinin etiyolojisinde (sebeplerinde) sigara kullanımının öncelikli risk faktörü olarak göze çarptığını dile getiren Opr. Dr. Yılmaz, “Sigara içmenin, akciğer kanserine yakalanma riskini 20 kat artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra, pasif içicilik, asbest, krom, arsenik ve nikel maruziyeti, radyasyon etkisi, radon gazı solunması, hava kirliliği ve altta yatan pulmoner hastalıklar gibi faktörler de akciğer kanserinin gelişiminde rol oynuyor. Sigara kullanımının etkisini belirleyen unsurlar ise sigaraya başlanan yaş, tüketim süresi, günlük miktar ve sigara tipi olarak özetlenebilir” diye konuştu.



“Öksürük ve nefes darlığı görülüyor”


Akciğer kanserine yakalanan hastaların çoğunun tanı anında semptomatik olduğunu belirten Opr. Dr. Yılmaz, “Sıklıkla öksürük, nefes darlığı, hemoptizi (kanlı balgam) ve göğüs ağrısı gibi spesifik belirtilerle başvuran hastalarda; halsizlik, kilo kaybı ve ateş gibi non-spesifik şikayetler de görülebilmektedir. Uzmanlar, akciğer kanserinin erken teşhis edilmesinin tedavi başarısını önemli ölçüde artırdığını vurguluyor. Son yıllarda tanı ve tedavi tekniklerinde yaşanan gelişmeler, minimal invaziv yöntemler ve hedefe yönelik tedaviler, bu kanser türüyle mücadelede önemli bir fark oluşturmaktadır” dedi.



“Gelişmiş tedavi yöntemleri”


Torakoskopik (VATS, video yardımlı göğüs cerrahisi) kapalı akciğer ameliyatları sayesinde hastalar, daha az ağrı hissederken, günlük hayata daha hızlı dönebildiğini söyleyen Opr. Dr. Yılmaz, “Ayrıca, bu yöntemler hastalara kemoterapi, immünoterapi ve radyoterapi gibi onkolojik tedavilerin daha kısa sürede başlama imkânı sunuyor. Akciğer kanserinde tedavi planı, büyük ölçüde tümörün evresine göre yapılmaktadır. Cerrahi tedavi, en uzun sağ kalım süresini sağlayan en etkili yöntem olarak kabul ediliyor” açıklamasında bulundu.



“Erken tanı hayati önem taşıyor”


Dr. Yılmaz, “Öksürük, nefes darlığı, hemoptizi, göğüs ağrısı, halsizlik, kilo kaybı ve ateş gibi belirtiler yaşayan kişilerin zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmaları gerekir. Erken tanı ve cerrahi tedavi şansını kaçırmamak için harekete geçmek hayati önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Temizlik işçileri, buldukları içi para dolu poşeti sahibine videolu görüşerek teslim ettiler Zonguldak’ta iki temizlik işçisi, buldukları içi para dolu poşeti sahibine videolu görüşerek teslim etti. Terakki Mahallesi Soğuksu Semtinde kurulan halk pazarında akşam saatlerinde temizlik yapmak için gelen Zonguldak Belediyesi temizlik işçileri Barış Aydın (43) ve Rıza Koçaklı (28) tezgahlara yakın yerde içi para dolu bir poşet buldu. İşçiler, buldukları parayı belediye temizlik işleri sorumlusu Metin Çapar ve İsmail Çelik’e teslim etti. Metin Çapar ise konuyu pazarcılar odasına ileterek güvenlik kamerası görüntülerinden paranın sahibi pazarcı esnafı Mustafa Toprak (37) olduğunu tespit ederek kendisine ulaştı. Ancak Mustafa Toprak parayı teslim almaya gelemeyince arkadaşından yardım istedi. Telefonla ulaşılan Toprak, görüntülü görüşme yaparak belediye işçilerine teşekkür ederek parayı Zonguldak Pazarcılar Odası Başkanı Tunay Küçük’ün teslim almasını istedi. Pazar yerinde parayı bulan Zonguldak Belediyesi’nde temizlik işçisi Barış Aydın, “Ortada bir alın teri var. Biz de alın teri ile çalıştığımız için her şeyin farkındayız. Kimsenin alın terini yemek istemiyoruz ve bu da bizim için bir şereftir. Sabahın beşinden akşamın geç saatlerine kadar bu insanlar parayı kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Her zaman içinde saygı duyarım” dedi.
Artvin Fırtınada denizdeki kafesten kaçan balığı derede eliyle yakaladı Artvin’in Hopa ilçesinde yaşayan Hasan Derici, derede gördüğü balığı elleriyle yakaladı. O anlar ise arkadaşı tarafından saniye saniye kayıt altına alındı.Artvin’in Hopa ilçesi açıklarında geçtiğimiz hafta sonu etkili olan fırtına sonrasında bir balık üretim tesisine ait balık kafesleri parçalanmış kaçan somonlar da akıntıyı takip ederek derelere akın etmişti. Binlerce somon balığı akıntıyla birlikte Arhavi’deki Kapisre Deresi ile Hopa’daki Sundura Deresi’ne ulaşırken, bölgede bunu duyan bir çok balıkçı derelere akın etmişti. Bu durumu takip eden İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri bölgede incelemelerde bulunmuş, oltayla avlanma haricinde yasa dışı yöntemlerle balık avlayan şahıslara 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu uyarınca idari para cezası uygulamıştı. Tüm bunlardan sonra Hopa ilçesinde Hasan Derici isimli bir vatandaş da hem ceza yememek hem de somonları avlamak için ilginç bir yöntem geliştirdi. Derici’nin gerçekleştirdiği ilginç balık avı, görenleri hem şaşırttı hem de gülümsetti. Derici, derede gördüğü balığı yakalamak için dereye inerek elleriyle yakalamaya denedi. Bunda başarılı olurken, o anlar hem kendini hem arkadaşlarını güldürdü. O anları ise yanında bulunan arkadaşı tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler kısa sürede büyük ilgi gördü. Videoda, Derici’nin sakin bir şekilde dereye eğildiği ve aniden yaptığı hamleyle balığı yakaladığı anlar yer alıyor.
İstanbul Emlakçılıkta yapay zekanın yaygınlaşması ile evleri sanal ortamdan incelemek mümkün olabilir Yapay zekanın gelecekte emlak sektörüne yön vermesini beklediklerini söyleyen Gayrimenkul Uzmanı Şule Alp Duman, özel teknolojiler ile tasarlanacak 3 boyutlu ev modellerini dijital ortamdan incelemenin mümkün olabileceğini ifade etti. Teknolojinin her geçen gün gelişmesiyle birçok sektörde yapay zeka kullanımı yaygınlaşıyor. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’deki çeşitli sektörlerde de bu yönde önemli çalışmalar başlatılırken, geçtiğimiz günlerde yapay zeka destekli bir arazi fonu geliştirildi. Arazi geliştirme alanında değerleme hizmeti için kullanılan yapay zeka hakkında konuşan Gayrimenkul Şule Alp Duman, bu tür teknolojik gelişmelerin önümüzdeki günlerde emlak sektörüne de yön vermesini beklediklerini belirtti. Yapay zeka desteği ile zamandan tasarruf edilerek 3 boyutlu ev modelleri tasarlanabileceğini dile getiren Duman, vatandaşların kiralayacakları veya satın alacakları evleri gitmeden görmelerinin gelecekte mümkün olabileceğini söyledi. "İyice yayılmaya başlayan yapay zeka elbet bir gün emlak sektöründe de kullanılacak" Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gayrimenkul Uzmanı Şule Alp Duman, "Geçtiğimiz günlerde farklı bir girişime imza atılarak, yapay zeka destekli arazi fonu hayata geçirildi. Bu fondaki yapay zekanın arazi geliştirme alanında değerleme hizmeti için kullanıldığı açıklandı. Arsalar için yapay zekaya dayalı sistemle çalışılması bizim için de önemli bir gelişme. Hepimiz biliyoruz ki, teknoloji her geçen gün gelişiyor. İyice yayılmaya başlayan yapay zeka elbet bir gün emlak sektöründe de kullanılacak. Şu anda bu tür bir proje gündemde değil ancak gelecekte yapay zekanın bizim sektörümüzde yaygınlaşmasını bekliyoruz. Peki emlakçılar olarak biz yapay zekadan nasıl faydalanabiliriz? Bildiğiniz üzere vatandaş kiralayacağı ve satın alacağı evi gidip görmek istiyor. Ev alacak vatandaşların merak ettiği tüm daireleri tek tek incelemesi bazen uzun zaman alabiliyor. Bu noktada, yapay zeka desteğiyle 3 boyutlu ev modelleri tasarlamak mümkün olabilir. Vatandaşın görüntüleyebileceği şekilde dijital ortama yansıtılacak bu modeller hem müşterilere hem de bize büyük kolaylık sağlayabilir" dedi.
İstanbul Beyoğlu’nun özel çocukları atlı terapide buluşuyor Beyoğlu Belediyesi tarafından Otizm ve Down Sendromlu çocuklara yönelik başlatılan atlı terapi etkinliğinde buluşan özel gereksinimli çocuklar hem ata binmenin heyecanını yaşadı hem de atların barınaklarını gezerek keyifli bir gün geçirdi. 10 hafta sürecek programdan 120 çocuk faydalanacak. Beyoğlu Belediyesi, Otizm ve Down Sendromlu çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla atlı terapi hizmeti başlattı. Beyoğlu’nda yaşayan 8-12 yaş arasındaki özel çocuklara yönelik başlatılan bu anlamlı proje, Türkiye Jokey Kulübü işbirliğiyle hayata geçirildi. Zeytinburnu Veliefendi Hipodromu’nda 10 hafta boyunca devam edecek Atlı Terapi Hizmeti, her hafta 12 otizm ve Down sendromlu çocuğu ağırlayacak. Toplamda 120 çocuğun faydalanacağı programda çocukların konsantrasyon, denge, kas yapısı ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunulması hedefleniyor. Özel gereksinimli çocuklar ata binmenin heyecanını yaşadı Projenin ikinci hafta etkinliği Zeytinburnu Veliefendi Hipodromu’nda gerçekleştirildi. Beyoğlu Belediyesi tarafından araçla etkinliğin düzenleneceği alana getirilen özel gereksinimli çocuklara aileleri ve yakınları da eşlik etti. Hipodromda uzman eğitmenler ve fizyoterapistler eşliğinde ata binmenin heyecanını yaşayan çocuklar, atların kaldığı barınakları da gezerek hayvanlarla keyifli vakit geçirdiler. İki saat süren etkinlikte atların sevimli dostluklarıyla tanışma imkanı bulan çocuklar, hem eğlendi hem de unutulmaz bir deneyim yaşadı. Etkinliğe katılan aileler de bu tür etkinliklerin daha da artırılması gerektiğini ifade ederek, çocukları için böylesine faydalı ve keyifli bir hizmet sunduğu için Beyoğlu Belediyesine teşekkür ettiler.
Erzurum Prof. Dr. Nimet Yıldırım’a İran’dan büyük ödül Farsça Dilbilgisi, İslam Öncesi İran Edebiyatı, İslam Sonrası İran Edebiyatı, İran Mitolojisi, Çağdaş İran Edebiyatı ve İran Tarihi konulu yayınlanmış ve yayına hazırlanan çalışmaları bulunan Prof. Dr. Nimet Yıldırım, ‘15. Uluslararası Farabi Festivali’nde “Seçkin ve Öncü Bilim Adamı ve Araştırmacı” ödülüne layık görüldü. İran İslâm Cumhuriyeti’nin her yıl düzenlediği ve sosyal bilimler alanında en büyük ve değerli bilimsel ödülü olarak ifade edilen “Farabi Ödüllerinin” verildiği “15. Uluslararası Farabi Festivali” kapsamında 37 bilim adamı ödüle layık görüldü. İran Cumhurbaşkanlığı, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ve UNESCO İran Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen uluslararası festivale bu yıl 2 bin 585 eser katıldı. Bu eserlerin 2 bin 202 tanesi İran’dan, 383 tanesi İran dışından İranologlar ve Fars Dili ve Edebiyatı araştırmacıları tarafından kaleme alındı. 485’i İranlı 24’ü İran dışından toplam 509 hakem bilim adamının yer aldığı komisyonlar tarafından incelenen ve değerlendirilen eserlerden 37 tanesinin yazarları ödüle layık görüldü. 35’i İran’dan ve 2’si İran dışından 37 bilim adamı seçkin bilim adamı olarak ilan edildi. Yıldırım’ın ödülünü Cumhurbaşkanı Pizişkiyan verdi 15. Uluslararası Farabi Festivali’nde Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nimet Yıldırım, uluslararası kategorisinde “Seçkin ve Öncü Bilim Adamı ve Araştırmacı” olarak seçildi. Yıldırım ödülünü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Mesud Pizişkiyan’ın elinden aldı. Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Mesud Pizişkiyan, Yıldırım’a ödülünü verirken takdim ettiği takdirnamesinde şu cümlelere yer verdi: "Uluslararası bilimsel araştırmalarınız ve samimi çalışmalarınız; kıymetli ve seçkin eserleriniz, üstün gayretleriniz, Anadolu’da Farsça ve Farsça edebiyat konulu çalışmaların öncüsü olmanız bizim için çok önemli olarak değerlendirilmektedir. Çabalarınızı çok değerli görüyorum" “Erzurum, Üniversitem ve Ülkem adına guru duydum” Yıldırım, çalışmalarının böylesi uluslararası bir kurum tarafından değerlendirilerek birinciliğe layık görülmesinin, kendisinin “Seçkin ve öncü bilim adamı ve araştırmacı” olarak ilan edilmesinden dolayı son derece mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Erzurum, Atatürk Üniversitesi ve Türkiye adına gurur duydum. Türkiye ile İran arasında kültürel alanlarda çalışmalarının hem ülkemizde hem Türkçe konuşan coğrafyalarda ve hem de İran’da büyük ilgi görüyor” şeklinde konuştu. Son yıllarda yayınlanan dört önemli eserini de İran Cumhurbaşkanı’na takdim eden Prof. Dr. Nimet Yıldırım daha önce İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından "Yılın Kitabı Ödülü" , Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından davet edilerek takdirle; İran Bilim Araştırma Ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Firdevsi Nişanı” ve Azerbaycan Kültür Bakanlığı tarafından "Nizami Madalyası" ile ödüllendirilmişti.