GENEL - 05 Aralık 2019 Perşembe 12:35

Başkan Deveci: “Hayat birlikte anlamlı”

A
A
A
Başkan Deveci: “Hayat birlikte anlamlı”

Atakum Belediyesi ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle ‘Kadına Karşı Şiddete Dur De’ programı düzenlendi.

Atakum Belediyesi ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle ‘Kadına Karşı Şiddete Dur De’ programı düzenlendi. Etkinliğe katılan Başkan Deveci, “Hayatına anlam katamamış olanlar kadına karşı şiddet gösterirler. Kadına karşı şiddeti engelleyebilmenin birinci ve öncelikli yolu, hayata anlam katmak ve hayatı birlikte yaşanabilir kılmaktır” dedi.


Atakum Belediyesi, Hayata Anlam Katanlar Derneği ve Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği ortaklığıyla ‘Kadına Şiddete Dur De’ programı düzenlendi. Programda, Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ile eşi Av. Gülay Deveci, Hayata Anlam Katanlar Derneği Başkanı Onur Murat Değirmenci, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği yetkilisi ve çok sayıda katılımcı yer aldı. Atakum Yalı Kafe’de gerçekleşen etkinlikte, Av. Merve Selin Cengiz, toplumumuzda kadının maruz kaldığı şiddet karşısında sahip olduğu hukuksal haklarını detaylandırırken, Uzm. Psikolog Elif tutkun ise kadınların maruz bırakıldığı psikolojik şiddete değindi. Gecede, Atakum Belediyesi Sanat Merkezi müzisyenleri de kadınlara dair yazılmış şarkılarla da katılımcılara müzik ziyafeti verildi.



Kadınlar yalnız değil


Hayata Anlam Katanlar Derneği Başkanı Onur Murat Değirmenci, sosyal sorumluluk gerektiren ve insanların hayatlarına bir şekilde dokunan faaliyetler göstermenin haklı gururunu yaşadıklarını ifade ederek, “Kadına karşı şiddete dur demek için eğitimin öneminin farkındayız. Bu bilinçle bu paneli düzenleme kararı aldık. Konuşmacılarımız da bizi kırmayıp panele katıldığı için teşekkür ederim. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göğe yükselmeye layıksın’ sözünden yola çıkarak kadına karşı şiddetin kabul edilemez olduğu hepimizin malumu. Amacımız, şiddete karşı mücadele ve kadınlara yalnız olmadıklarını göstermek. Şiddetin, dini, dili, ırkı, siyaseti ve haklı sebepleri asla olamaz. Maalesef hala birçok kadın şiddete maruz kaldığında, ne yapacağını, nasıl korunacağını, nereye başvuracağını ve hangi haklara sahip olduğunu bilmiyor. Bir sivil toplum kuruluşu olarak bize düşen görev ise ilimizde özellikle kadınları, çocuklarımızı ve diğer aile bireylerini bu konuda bilinçlendirmek, kanuni haklarını anlatmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek ve tüm süreçlerde yanında olmaktır. Bu düşüncelerden desteğini esirgemeyen Atakum Belediyesi Başkanımız Av. Cemil Deveci’ye ve Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliğine teşekkür ediyorum” diye konuştu.



“Hayat birlikte anlamlı”


Önemli bir farkındalık haftası yaşandığını vurgulayan Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ise, “Derneğin adı ne kadar da güzel, Hayata Anlam Katanlar Derneği. Kadının olmadığı yerde hayatın anlamı olur mu? Hayatına anlam katamamış olanlar kadına karşı şiddet gösterirler. Kadına karşı şiddeti engelleyebilmenin birinci ve öncelikli yolu, hayata anlam katmak ve hayatı birlikte yaşanabilir kılmaktır. Biz bunun için çalışıyoruz. Atakum Belediyesi onun için var. Ben bugüne kadar Atakum Belediyesinde hiçbir sivil toplum kuruluşuna hayır demedim. Çünkü biz hayatı birlikte anlamlandırabiliriz. Yerel yönetimler, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, kadınlar, erkekler, gençler ve çocuklar ile birlikte yaşanabilir bir kent oluşturabiliriz. Yaşanabilir, mutlu ve geleceğe dair umutlu bir kent kurabilirsek, anlamlı hayatlar kurmuş oluruz ve orada kadına yönelik şiddet olmaz. Kadına şiddet tükenmiş olur. Bunu yapmalıyız ve bunun için buradayız. Toplumun bir değerine dikkat çekmek istiyoruz. Eğer toplumda var olmak istiyorsak, bu toplumda kendini saydırmak istiyorsan, hayatına anlam katan kadına değer vermemiz gerekir. Konuşmacılara başarılar diliyorum ve umuyorum ki, toplumumuz, kadın, erkek, çocuk, yaşlı ve genç, geleceğinden umutlu olsunlar. Son yirmi yılda bu değerler azaldı. Umudumuz azaldı ama biz umutla bakmak istiyoruz. Onun için umudumuzu azaltmayalım birbirimizden bağımızı kesmeyelim ve sabah kalktığımızda hayata anlam katmak gibi bir görevimizin olduğunu unutmayalım” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Otizmli çocuğa darp iddiasında sanığa 11 bin 200 lira ceza Isparta’da ev sahibi ile kiracı arasındaki tartışmada, 4 yaşındaki otizmli çocuğun darbedildiği iddiasıyla açılan davada sanığa 11 bin 200 lira adli para cezası verildi. Ailenin bu karara itirazı sonrası görülen ikinci duruşmada da karar değişmeyince aile, "Bir çocuğun canının bedeli 11 bin 200 lira olmamalı. Evde birbirimizle konuşamaz hale geldik. İçimiz yanıyor, adalet istiyoruz" dedi. Geçtiğimiz yıl Isparta’nın Bağlar Mahallesi’nde yaşanan olayda, İbrahim Halil Sökmen ve eşi Nurcan Sökmen, ev sahibi Z.D. ile kapı önüne çöp bırakılması nedeniyle tartıştı. İddiaya göre polis müdahalesi sırasında Z.D., polislerin elinden kurtularak Nurcan Sökmen’in kucağındaki 4 yaşındaki otizmli kızı Sinem Ece Sökmen’in boğazını sıktı, yere düşürdü ve tekmeledi. Olayın ardından darp raporu alan aile şikâyetçi oldu. Yaklaşık bir yıl süren yargılama sonunda sanığa, 11 bin 200 TL adli para cezası verilmesine tepki gösteren aile, mahkeme sürecinde çocuklarının otizm raporunun dikkate alınmadığını öne sürerek kararı adaletsiz bulduklarını ve adalet istediklerini ifade etti. Ailenin karara itirazı üzerine görülen ikinci duruşmada da hüküm değişmedi ve davada istinaf yolunun kapalı olduğu belirtildi. Baba İbrahim Halil Sökmen, "Yaklaşık iki yıl önce kızım darp edildiği için dava açıldı. Açılan davada, basit yargılama usulüyle sanığa belli bir miktar para cezası verildi. Kızıma uygulanan şiddetin karşılığının bu olmaması gerektiğini düşündüğümüz için karara itiraz ederek dosyanın yeniden yerel mahkemede görülmesini talep ettik. Yazdığımız dilekçe sonucunda ilk duruşmada bir karar çıkmadı. İkinci duruşmada ise, kızımın devlet tarafından verilmiş otizm raporu bulunmasına rağmen sanığa yalnızca iyi hal indirimi uygulanarak 11 bin 200 lira para cezası verildi ve dosyanın istinaf yolu kapatıldı" dedi. "Bir anne olarak sesimi duyurmak istiyorum" Anne Nurcan Sökmen, "Biz burada kızım için adalet arıyoruz. Davada istinaf yolunun kapatılması nedeniyle birkaç avukata başvurduk ancak yeniden dava açmak için bizden yüksek ücretler talep edildi. Ben sadece kızıma yapılan haksızlığın karşılığının verilmesini istiyorum. Her gün haberlerde çocuklara yönelik şiddet olaylarını görüyorum. Sesimi duyurabilmek umuduyla birçok haberin altına yorum yazıyorum ama kimseye ulaşamıyorum. Bir anne olarak artık sesimin duyulmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Evlerini su basan aile, geçici olarak lojmana yerleştirildi Samsun’un Terme ilçesinde yaşadıkları evi su basan bir aile, geçici olarak cami lojmanına yerleştirildi. Ailenin ihtiyaçlarının kaymakamlık ve belediye tarafından karşılanacağı bildirildi. Terme’nin Haydarağa Mahallesi’nde yaşayan 38 yaşındaki Tuncay Yılmaz, annesi 70 yaşındaki Ayşe Yılmaz ile birlikte eski bir evde ikamet ediyordu. Yapısal sorunları bulunan evin çatı, kapı ve ana duvarlarının zarar gördüğü, yağışlı havalarda su baskınlarının yaşandığı belirtildi. Son yağmurda evde bulunan eşyaların da zarar gördüğü öğrenildi. Yaşanan su baskınının ardından Yılmaz ailesi, Terme Kaymakamlığı tarafından geçici olarak mahalle camisinin lojmanına yerleştirildi. Lojmanda geçici olarak kalmaya başladıklarını ifade eden Tuncay Yılmaz, "Her yağmur yağdığında evimizi su basıyor. Yaşlı ve hasta annemle birlikte mecburen burada kalıyorduk. Son yağmur sonrası oluşan su baskını nedeniyle tüm eşyalarımız kullanılamaz hale geldi. Evde soba bile kuramıyoruz. Çatı da çökmek üzere. Duvarlar da su geçiriyor. Kaymakamlık tarafından geçici olarak cami lojmanına yerleştirildik. Önümüzde zorlu bir kış var" dedi. Babasının vefat ettiğini ifade eden Yılmaz, diğer 3 kardeşinin uzakta olduğunu ve kendilerini zor geçindirebildiklerini, hurda toplayarak ve annesinin yaşlı aylığıyla geçinmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi. Terme Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın(SYDV) aileye kira yardımı yapacağı, belediyenin ise yakacak ve diğer temel ihtiyaçlar konusunda destek sağlayacağı bildirildi. Yardım derneklerinin de sürece katkı sunacağı kaydedildi.
Malatya Malatya Valisi Yavuz’dan marka şehir vurgusu Malatya Kent Konseyi 11. Olağan Genel Kurulu bugün gerçekleştirildi. Kurul’da konuşan Malatya Valisi Seddar Yavuz, kentte deprem işinin artık bittiğini belirterek, Malatya markasının parlatılması gerektiğini söyledi. Nikah Sarayı’nda yapılan Kent Konseyi 11.Olağan Genel Kurulu’na Malatya Valisi Seddar Yavuz, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Baro Başkanı Onur Demez, kurum temsilcileri, oda ve vakıf başkanları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan Genel Kurul toplantısında konuşan Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Batar, Malatya’da ortak akıl sinerjisi oluşturduklarını söyledi. Batar, "Malatya Kent Konseyine gelen önerileri genel kurulumuza taşıyoruz. Önerileri merkeze aldık. 11.Genel Kurulumuz tavsiye niteliğinde kararlar alacak" dedi. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise ortak akıl çerçevesinde geleceğin Malatya’sını inşa ettiklerini söyledi. Başkan Er, "Başta Sayın Valimiz olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız, siyasi partilerimiz, başlı mensuplarımız ve şehre gönül vermiş siz kıymetli hemşerilerimizle birlikte ortak bir gelecek inşa ediyoruz. Attığımız her adımda, hayata geçirdiğimiz her projede sizlerin görüşlerini referans aldık. Önerilerinizi, eleştirilerinizi ve beklentilerinizi yol haritamızın merkezine koyduk. Herhangi bir şeye karar verirken Malatya halkının öncelikleri bizim için önemli oldu. Malatya’mız hepimizin bildiğimiz gibi yeniden ayağa kalkıyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekten çok büyük bir operasyon yapılıyor. Sadece Malatya değil, deprem bölgelerin tamamında büyük bir operasyon. Ama Allah’a hamdolsun, ilk başladığımız dönemlerde biraz sıkıntılarımız vardı. Allah’a şükürler olsun, Murat Kurum Bakanımızın gelişiyle birlikte Sayın Valimiz ile ele, kol kola verdik, gönül birlikteliği yaptık. Allah’a hamdolsun, bizler de bu şekilde iyi bir birliktelik yakalayarak, diğer kamu kurum kuruluşlarımızla birlikte ve siyasi partililerimizle, STK’larımızla çok ahenk ve bir uyum içerisinde çalışma prensibini oluşturduk ve bunu hayata geçirdi" şeklinde konuştu. Başkan Er, Malatya’ya Fırat Havzasından alternatif su kaynağı getireceklerini, projenin hazırlandığını söyledi. Dünya üzerindeki en büyük milletlerden bir tanesinin de şüphesiz Türk milleti olduğunu söyleyen Malatya Valisi Seddar Yavuz, "6 Şubat depreminden sonra hepimizin bir araya gelmesi, birlik, beraberlik, kardeşlik ve bir ekip ruhuyla çalışması gerekiyordu. Büyük milletlerin en önemli özelliği, büyük meydan okumalar ve sınavlar karşısında gösterdiği dirençtir. Dolayısıyla dayanıklılık testinden geçmeyen hiçbir şeyin güçlü olduğunu söyleyemeyiz. Devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bütün imkanlarını bölgeye seferber etti. Ve geldiğimiz noktada başımızı kaldırın ve dimdik yürüyün. ‘En güçlüyüm, en zenginim’ diyen devletlerin altından kalkabileceği bir yük değil, bir organizasyon da değil. Dolayısıyla öylesine büyük başarılara alıştık ki, biz neredeyse yaptıklarımızı veya yapıyor olduklarımızı da itibarsızlaştırma konusunda maalesef algılara da yetişiyoruz. 104 bin konut ve iş yerini yapabilen, bunun yaklaşık 80 binini de cumartesi günü itibariyle teslim eden bir devletten bahsediyoruz. Malatya’da 500 bin nüfuslu yeni bir şehir kuruyoruz." ifadelerine yer verdi. Malatya markasının parlatılması gerektiğini dile getiren Vali Yavuz, "Konteyner kentleri istismar ettirmeyin. Bu şehrin normalleşmesi lazım. Ekonomik durumu iyi insanlar konteynerde oturmasının mantığı yok. Konteyner Kent sayısını azalacağız. Çıkmak istemeyen, direnenler ve bunu destekleyenler var. Ben bu kenti düşünüyorum. Bu şehrin olumlu düşünmeye ihtiyacı var. Şehrin takım olgusuna ihtiyacı var. Burası ego yarıştırma yeri değil. Bu başarı, Malatya’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Malatya ailesinin başarısı. Bizi geri götüren işlerden uzak duralım. Konteyner kentleri boşaltmaya gerideyiz. İnsanları ikna edelim. Adam son model arabayla orada kalmaya çalışıyor. İmkanı olmayana yardımcı oluyoruz. Çözülemeyecek sorun yok. Bu şehir 2022 yılından daha güvenli. İşimiz gece gündüz uyuşturucu ile mücadele. Zehir tacirleriyle mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Hırsızlık oranlarında düşüş oldu. Trafik kazalarını azaltamadık. Olmadık kazalar bizde meydana geliyor. EDS sistemini aktif ediyoruz, Malatya’yı en güvenli şehir haline getireceğiz. Şehri imar ve inşa ederken nesli ihmal etmiyoruz. Toplumu kurallara uymaya zorlamalıyız. Bin 235 sınıf yaptık. Daha da iyisini yapacağız. 2,5 milyarlık spor yatırımı yapılıyor, Malatya spor şehri oluyor. Sizlerden daha fazla aksiyon almanızı istiyorum. Siz bu şehrin eşrafısınız. Bizim amacımız; depremde sarsılmış insanların yüzünde tebessüm olmak istiyorum. Bu şehirde takım olma konusunda eksiklik var. Takım olmalıyız" diye konuştu.