YEREL HABERLER - 14 Ağustos 2017 Pazartesi 12:56

OMÜ’den ‘logo’ açıklaması

A
A
A
OMÜ’den ‘logo’ açıklaması

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ), Diş Hekimliği Fakültesi logosuyla ilgili açıklama yaptı.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ), Diş Hekimliği Fakültesi logosuyla ilgili açıklama yaptı.


OMÜ’den yapılan yazılı Açıklamada, “Yerel ve yaygın basında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi logosundan Atatürk resminin çıkarıldığı yönünde haberler yer almıştır. Üniversitemizin tüzel kişiliğini temsil eden tek bir logomuz vardır. O da üzerinde Atatürk Heykeli’nin bulunduğu, bilinen logomuzdur. Bunun dışında isterlerse diğer birimlerimiz üniversite logomuzu da kullanmak şartıyla kendilerini temsil eden logo oluşturabilmektedir. Ancak birimlerimizin böyle bir karar almaları hâlinde bunu üniversite senatosunun onayına sunmaları gerekmektedir. Söz konusu haberde konu edilen logo çalışması, üniversitemiz senatosunun resmi onayından geçmemiştir ve bu nedenle yok hükmündedir” denildi.



“Atatürk’ü logomuzdan çıkarmaya kimsenin gücü yetmez”


Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “04 Ağustos 2017 tarihinde üniversitemiz tarafından yapılan kamuoyu açıklamasında belirtildiği üzere; Millî Mücadelemizin kahramanı Ulu Önderimiz Atatürk’ü logomuzdan çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Bu bağlamda; ‘ilk adım şehri’ olan Samsunumuzda kurulan Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini logomuzda taşımaktan onur duymaktayız. Kamuoyunun konuyla ilgili duyarlılığını anlıyoruz ve aynı hassasiyeti tüm samimiyetimizle taşıyoruz. Bir bilim ve eğitim kurumu olan üniversitemizin bundan sonra bu ve benzeri konularla gündeme gelmemesi için de gerekli çalışmaları titizlikle yerine getireceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli itfaiyesi gecen yıl 7 bin 497 olay müdahale etti Denizli’de geçen yıl 5 bin 263 yangında vatandaşların imdadına koşan Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, bin 765 kurtarma operasyonu ve 469 trafik kazası olmak üzere toplamda 7 bin 497 olaya müdahale etti. Yangın, trafik kazaları ve doğal afetlere profesyonel ekiplerle anında müdahale edebilmek için itfaiye teşkilatını hazır tutan Denizli Büyükşehir Belediyesi bu kapsamda ilk kez üç kadın itfaiyeci ile kadrosunu güçlendirdi. Modern araç, ekipman ve personeli ile Türkiye’nin önde gelen itfaiye teşkilatları arasında bulunan Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, 2024 yılında yoğun bir mesai geçirdi. Gece gündüz demeden 7/24 Denizli merkez ve 19 ilçedeki 41 ayrı istasyonda, 505 personel ve 97 aracıyla vatandaşların can ve malını korumak için nöbet tutan Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı geçtiğimiz yıl 5 bin 263 yangına müdahale etti. Ayrıca bin 765 kurtarma operasyonu gerçekleştiren itfaiye ekipleri 469’u trafik kazası olmak üzere toplam 7 bin 497 olaya müdahalede önemli rol oynadı. En çok yangın sayısı Çivril’de Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekiplerinin merkez dışındaki ilçelerde müdahale ettiği yangın sayısında 959 vaka ile Çivril başı çekerken bu ilçeyi sırasıyla Sarayköy, Acıpayam ve Tavas izledi. En az yangın 40 vaka ile Çameli’de yaşandı. Kurtarma operasyonu sayısında ise 90 sayısı ile Çivril ilk sırada yer alırken, en az kurtarma operasyonu 8 vaka ile Beyağaç’ta gerçekleştirildi. 49 müdahale ile en fazla trafik kazası müdahalesi yapılan ilçe Acıpayam olurken, bu ilçeyi 38 müdahale ile Çivril takip etti. Baklan ilçesinde hiç trafik kazası yaşanmazken, en az trafik kazası müdahalesi yapılan toplam 1 trafik kazası ile Babadağ, Bekilli, Beyağaç ve Güney ilçeleri dikkat çekti. 58 bin 280 kişiye yangın eğitimi Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, yangın, trafik kazası ve kurtarma operasyonu gibi olayların yanı sıra istenmeyen olayların yaşanmasını engellemek için de çeşitli kamu kurum ve kuruluşlara yönelik eğitim çalışması gerçekleştirdi. Bu kapsamda gerçekleştirilen eğitim çalışmalarında 58 bin 280 kişiye yangın eğitimi verildi. "Önce tedbir" politikası ile çalışmalarını sürdüren Büyükşehir İtfaiye, kentteki 1039 işyerini de herhangi bir yangın ve kaza gibi tehlikelere karşı denetleyerek, yangın güvenlik raporu verdi. Hizmet içi eğitim çalışmalarına da önem veren itfaiye, bünyesinde yer alan personele teorik ve pratik eğitimlerini de aralıksız sürdürüyor. Yangın, trafik kazaları ve doğal afetlere profesyonel ekiplerle anında müdahale edebilmek için itfaiye teşkilatını hazır tutan Denizli Büyükşehir Belediyesi bu kapsamda ilk kez üç kadın itfaiyeci istihdam ederek kadrosunu güçlendirdi.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta bir okul mavi önlüğe geri döndü Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde Eşe ve Yusuf Gülkaynak İlköğretim Okulu mavi önlük uygulamasına geri döndü. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğrenci kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelikte değişiklik yapılmasının ardından Koçova Mahallesi’ndeki Koçovası Eşe ve Yusuf Gülkaynak İlkokulu’nda mavi önlük uygulamasına geçildi. Afşin’de mavi önlük uygulamasına geçen ilk ve tek okul olan Koçovası Eşe ve Yusuf Gülkaynak İlkokulu’nun tek öğretmeni Semanur Kızıltaş, velilerin mavi önlüğe geçişi olumlu karşıladığını söyledi. Kızıltaş, "Koçovası köyünde tek okul var. Mavi önlük uzun zamandır düşündüğümüz bir projeydi. Okulumuzu yaptıran Hasan Gülkaynak’ın maddi manevi desteğiyle böyle bir proje yaptık. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okulların kılık-kıyafet yönetmeliğinin değişmesiyle okulumuzun, köyümüzün, coğrafi şartlarına, maddi imkanlarına uygun bir şekilde mavi önlüklere geçmeyi düşündük. Velilere külfet olsun istemedik. Bir üniforma belirlenecekti ve okulumuzun coğrafi şartlarına, çocukların gelişimine, ekonomik şartlarına uygun olacaktı ve bunu bizler karşıladık. Velilerden de görüş aldık. Çok olumlu tepkiler verdiler. Velilerimiz sağ olsunlar her konuda destek oldular. Mavi önlüğe geçmeyi onlar da çok istedi. Nostalji olacağını, geçmişe döneceklerini söylediler. Birlikte karar verdik. Sürpriz yaptım ve öğrencilerle önlüklerimizi birlikte giydik. Buna vesile olan yardım eden herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Kayseri İlişkilerde hızlı tüketim yalnızlaştırıyor Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, hızlı tüketim çağının artık ilişkilere de yansıdığını söyleyerek, “İlişkilerdeki hızlı tüketim insanların yalnızlığı tercih etmesine sebep oluyor” dedi. Toplumun ve kültürün artık tüketim çağında olmasının ilişkilere de yansıdığını söyleyen Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, “Son zamanlarda yapılan araştırmalar, artık insanların daha fazla yalnızlığı tercih ettiğini gösteriyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri olarak artık yaşadığımız kültürün, yaşadığımız toplumun bize çok hızlı bir tüketim çağında olduğundan dolayı olduğunu biliyoruz. Bu hızlı tüketim çağı bizim için artık ilişkilere de yansıyor ve ne yazık ki ilişkileri de çok hızlı tüketiyoruz. Beklentilerimizi çok azaldı. Tahammül sınırlarımız çok azaldı. İnsanlara güvenimiz çok azaldı ve hepsini çok kısa bir zamanda bütün ilişkiden bekliyor oluyoruz. Olmadığında da hayal kırıklığı yaşama seviyesine gelmeden bile o ilişkiden vazgeçiyoruz. Bunu yapabilmek için de artık sosyal medyanın, tanışma uygulamalarının, online platformlarının artık sayısız ve sınırsız olduğu ve insanların alternatiflere yöneltebileceği birçok uygulamanın olduğunu biliyoruz. Bunun ilişkilere artık negatif anlamda çok zararlar verdiğini söyleyebilirim. Çünkü biz ilişkilerde bağlılığı, sabır ve emeği savunuyoruz. Bu noktada tabi ki de yüzeysel ilişkiler yerine derin ve anlamlı ilişkiler kurmamız gerekiyorsa eğer bu sağlıklı ilişki zemininde önce bizim zaman vermemiz gerekiyor. Karşı tarafa değil ama kendimize. İlişkide ne arıyoruz, ne bekliyoruz, ne tanımlıyoruz ve neyi istiyoruz? Bunu tanımadan her şeyi karşı tarafa yüklediğimiz zaman elbette ilişkilerimizde bütün çatırdamaları görüyor oluyoruz. Bu da bize hayal kırıklığını son noktada gösteriyor. Bu yüzden önce karşı taraftan değil, kendimizden bir ilişkide neleri beklediğimizi tanımamız gerekiyor. Birini sevmek, birinde vakit geçirmek ve birini anlamak için onu tanımamız lazım. Biz kendimizle ne kadar vakit geçiriyor, kendinizi ne kadar seviyor ve kendinizi ne kadar tanıyoruz” dedi. Hamurcu, kişilerin kendilerini tanıdıktan sonra yapacağı en önemli şeyin diğerlerini tanımak olduğunu söyleyerek, “Kendimizi tanıdıktan sonra, yapabileceğimiz en önemli aşama artık diğerlerini tanımak. Diğerlerinden beklentilerim ne? Eğer ben kendimde veremediğim şeyi onlardan bekliyorsam zaten bir tüketime giriyor oluyorum. Artık herkesten parça parça bir şeyler almak istiyorum. İlgi olabilir, alışveriş olabilir, bir madde olabilir. Ne koyuyorsanız oraya. Ben kendime onu veremiyorsam, karşı taraftan o manevi ya da maddi kısmı almak istiyorum ve kendimi bir başkasının ya da bir başka maddenin aracılığıyla takdim etmeye başlıyorum. Bu noktada önce beni doyuran şeyin, beni bağlayan şeyin ne olduğunu bulmak Kendimi tanımak ve sonrasında da bunu ben kendime verebiliyor muyum diye sormak lazım. Daha sonrasında ben kendime verdikten sonra zaten karşı taraftan istediğimiz de bunun seviyesinin daha da çok azaldığı ve bağımlı ilişkilerden, bağlı ilişkilere daha çok yöneldiğimizi görüyor olacağız” ifadelerini kullandı. (EK
İstanbul İstanbul’da kadınları bayıltıp taciz eden taksicinin ifadesi ortaya çıktı İstanbul’da müşterilerini sarhoş ederek veya ilaçla bayıltarak taciz eden ve görüntüleri taksicilerin telefon gruplarında paylaşan taksi sürücüsü, emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. Taciz iddialarını reddeden B.N., aracına aldığı kadınla sabaha kadar gezdiğini ardından uyuyakalan kadının görüntülerini çekerek boşanma aşamasındaki eşine kıskandırmak için yolladığını öne sürdü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, müşterilerini sarhoş ederek veya ilaçla bayıltıp taciz eden ve bu görüntüleri telefon gruplarından paylaşan taksi sürücüsünü yakalamak için çalışma başlatmış, şüphelinin B.N. isimli şahıs olduğu ve taksi şoförlüğünden 4 ay önce ayrıldığı tespit edilmişti. Şüpheli bulunduğu adreste yakalanarak gözaltına alınmıştı. Şüphelinin cep telefonunu inceleyen ekipler, videodaki kadın ile geçmişte tanışan B.N.’nin boşanma aşamasında olduğu ve kayda aldığı görüntüleri kıskandırmak amacıyla eşine gönderdiği belirlenmişti. Emniyette sorguya alınan şüphelinin işlemleri tamamlandı. Taksici adliyeye sevk edildi. Taksicinin ifadesi ortaya çıktı, taciz iddialarını reddetti Gündemi sarsan olayda B.N.’nin emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. B.N., aracına aldığı kadının kendisinden sigara yakmak için ateş istemesi üzerine tanıştıklarını ve ardından gece boyu beraber gezdiklerini belirtti. Kadının sabaha karşı yan koltukta uyuyakaldığını söyleyen B.N., kendisinin yaklaşık 1,5 yıldır evli olduğunu ve boşanma aşmasına geldiği karısını kıskandırmak için video çektiğini ifade ederek taciz iddialarını da reddetti. Şüphelinin yaklaşık 8 ay önce eşine çektiği videoyu gönderdiği öğrenildi. İfadesinde boşanma aşamasındaki karısının abileri tarafından tehdit edildiğini öne süren B.N., eşinin kendisini rezil etmek için bu şekilde ihbarda bulunduğunu belirtti. Eşiyle arasında sıkıntılar olduğunu iddia eden B.N., aile içi şiddet dosyası olduğunu ve eşinin kendisini bıçakladığını öne sürdü. B.N. ayrıca eşinin kendisine de zarar verdiğini iddia etti.
Tokat 110 yıl önceki hatıralar Tokat Mevlevihanesi’nde sergileniyor Tokat Mevlevihanesi, 1. Dünya Savaşı’nda şehit olan 31 Mevlevi dervişinin hatıralarına ev sahipliği yapıyor. Tokat Mevlevihanesi, 14 Ocak 1915 tarihinde 1. Dünya Savaşı’na katılan Mevlevi dervişlerin hatırasını günümüze taşıyan eşyalara ev sahipliği yapıyor. 110 yıl önce, dönemin Mevlevi topluluğunun önemli bir kısmı cephelere uğurlanmıştı. Tokat Mevlevi Dergâhında da gerçekleşen uğurlama töreninde dervişler dualarla vatan savunmasına gitmişti. O anlara ait fotoğraflar, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından korunan Tokat Mevlevihanesi’nde ziyaretçilerle buluşturuluyor. Sergide yer alan diğer bir önemli parça ise savaşa katılanlar tarafından taşınan sancak alemi. Bu sancak, Mevlâna’nın torunları tarafından hediye edilerek Tokat Mevlevihanesi’ne teslim edildi. Hem tarihi hem de manevi anlam taşıyan bu hediye, geçmişin izlerini günümüzle buluşturuyor. Tokat Mevlevihanesi, geçmişin derin izlerini koruyarak savaşın sadece askeri değil, kültürel ve manevi boyutlarını da gözler önüne seriyor. Sancak aleminin Mevlevi şeyhinin torunları tarafından bağışlandığını söyleyen sanat tarihçisi Mustafa Yanmaz, "Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü himayesi ve koruması altında bulunan Mevlevihane Vakıf Eserleri Müzesinde bulunmaktayız. Mevlevihane’mizdeki tekke sancak alemimiz 1915 yılında Abdülhadi Efendi ve 31 mevlevi dervişinin Halep’te bulunan Mevlevi alayına katılmasındaki Gülbahar Hatun Camisi’nin önünde namazgah kısmındaki uğurlama törenini gösteren bir eserimiz. 1925 yılında Mevlevihane tekkesinin kapatılmasından sonra sancak alemi Abdülhadi Efendi’nin ailesi tarafından muhafaza edilmiş. 2018 yılında Abdülhadi Efendi’nin torunu Nurten Üstün hanımefendi tarafından tekrar Mevlevihane’mize bağışlanmıştır" dedi.