ÇEVRE - 16 Nisan 2025 Çarşamba 16:21

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "65 ilimizde zirai don zararı var"

A
A
A
TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "65 ilimizde zirai don zararı var"

Zirai dondan etkilenen Sakarya’nın Geyve ve Pamukova ilçelerinde bahçe ve tarlaları gezen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "İşin üzüncü tarafı, çoluğuyla çocuğuyla gayret edenlerin emeği bir gecede yok oldu. Afet ayın 10’unda başladı ve 4 gün sürdü. Bugün Türkiye’nin birçok bölgesinde hâlâ risk devam ediyor. Bize intikal eden son duruma göre, 65 ilimizde maalesef don zararı var ve belki de bu artacak, bilemiyorum" dedi.


TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarımsal üretimi olumsuz etkilendiği illerden biri olan Sakarya’nın Geyve ve Pamukova ilçelerinde çiftçi ve bahçe sahipleriyle bir araya gelerek arazilerde inceleme yaptı. Zirai don olayının 10-13 Nisan arasında hava sıcaklıklarının eksi 15’lere kadar düşmesiyle Türkiye’nin birçok bölgesinde zirai don yaşandığını aktaran Bayraktar, bu sebeple tarımsal üretimde büyük zarar meydana geldiğini belirtti.



"Son 30 yılda böyle bir sıcaklık düşmesi görülmedi"


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Tabii iklim değişikliği hem dünyada hem de Türkiye’de maalesef bütün üreticileri etkiliyor. Son yıllarda Türkiye’de doğal afet hususunda artış gözlemliyoruz. 2014-2024 yılında yaklaşık olarak bin 257 afet yaşadık. Bu 10 sene önce 500’dü. Afetlerin sayısı ve şiddeti artıyor. Bu sayı artarken şiddette artıyor. Afetleri uç noktada yaşamaya başladık. Mevsimler kaymaya başladı. Biz, ilkbahar aylarında kış, kışın sonbahar, sonbaharda yazı yaşadık. Ocak ayı kurak geçti, şubat ayı da kurakta geçti ve don olayları yaşadık, Çukurova bölgesinde narenciye kalmadı. Mart ayında da gerekli yağışlar olmadı. Nisan başında yağışlar geldi ve biz bundan memnun olduk, hububat üretimi için güzeldi ama böyle bir kar beklemedik. Arkasından bir don olayı yaşandı. Son 30 yılda böyle bir sıcaklık düşmesi görülmedi. Eksi 15, hatta Kahramanmaraş gibi bölgelerde eksi 20 dereceye vurdu. Bu bir afettir" dedi.



"İşin üzüncü tarafı çoluğuyla çocuğuyla gayret edenlerin emeği bir gecede yok oldu"


Don felaketinin ülke genelinde 65 ilde yaşandığını belirten Bayraktar, "Tabii fevkalade bir büyük afetle karşı karşıya kaldık ve Sakarya’ya baktığımızda Pamukova ve Geyve bölgesinde bazı ürünlerde çok büyük zararlar var. Bunlardan bir tanesi ayva. Türkiye üretiminin yüzde 50’ye yakınını Sakarya karşılıyor ve bu ayva bahçelerimiz zarar gördü. Sadece o değil, üzüm bahçelerimiz, erik, şeftali, ceviz ağaçlarımız zarar gördü. Aldığımız bilgilere göre, yüzde 90’a varan oranlarda çok ciddi bir hasar var ve bu rakam büyük bir rakam. Aldığımız diğer bilgilere göre, dallarda da, gövdelerde de yanmalar var. Bu yanan ağaçlar önümüzdeki yılda meyve vermez. İşin üzüncü tarafı, çoluğuyla çocuğuyla gayret edenlerin emeği bir gecede yok oldu. Afet ayın 10’unda başladı ve 4 gün sürdü. Bugün Türkiye’nin birçok bölgesinde hala risk devam ediyor. Bize intikal eden son duruma göre, 65 ilimizde maalesef don zararı var ve belki de bu artacak, bilemiyorum" diye konuştu.



TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "65 ilimizde zirai don zararı var"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Orman yangınlarıyla mücadelede yerli güç: Yeni nesil itfaiye arazözü "Koca Yusuf" teslim edildi Yerli mühendislik gücüyle geliştirilen ve özellikle orman yangınlarına müdahale için tasarlanan yüksek donanımlı itfaiye arazözü, Yakın Doğu Üniversitesi’nce KKTC Sivil Savunma Teşkilatı’na teslim edildi. GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğinde tamamlanan araca; gücü, cesareti ve azminden esinlenilerek "Koca Yusuf" adı verildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yerli mühendislik kapasitesini somut bir başarıya dönüştüren önemli bir proje daha hayata geçirildi. GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğinde tasarlanarak kullanıma hazır hale getirilen yüksek donanımlı itfaiye arazözü, düzenlenen törenle KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’na teslim edildi. Teslim töreni; KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ve Sancaklı İtfaiye Genel Müdürü Halil Erçin, protokol üyeleri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Yakın Doğu Üniversitesi kampüsünde geliştirilen yerli mühendislik projeleri kapsamında geçtiğimiz Temmuz ayında, GÜNSEL mühendislerince tasarlanıp üretilen 8 adet arama-kurtarma aracı üstyapısı, KKTC Sivil Savunma Teşkilatı’na teslim edilmişti. Dün gerçekleştirilen itfaiye arazözü teslimi ile bu stratejik iş birliğine yeni bir halka eklendi. "Gücü, cesareti, azminden esinlenilerek "Koca Yusuf" adı verildi" GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğiyle geliştirilen itfaiye arazözü, üstün teknik özellikleriyle KKTC Sivil Savunma Teşkilatı’nın yangınla mücadele kapasitesini güçlendiren, çağdaş ve stratejik bir acil müdahale aracı olarak hizmete alındı. Gücü, cesareti, azminden esinlenilerek "Koca Yusuf" adı verildi. Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ve KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban’ın konuşmalarının ardından gerçekleştirilen teslim töreni, SSTB personelinin aracın teknik kabiliyetlerini uygulamalı olarak sergilediği gösteriyle sona erdi. Hakan Balaban: "Afetlerin ilk anlarında umut olacak, canlar kurtaracak" GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğinde tamamlanan itfaiye arazözünü teslim alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, bu adımın ülkenin afetlere müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi açısından çok değerli olduğunu vurguladı. Ülkenin, orman yangınları ve farklı afetler sonrasında ortaya çıkabilen çok yönlü risklerle sıkça karşı karşıya kaldığını hatırlatan Balaban, envantere dahil edilen modern yangın söndürme aracının zorlu arazi şart larında etkin görev yapabilme kabiliyeti, yüksek su kapasitesi ve gelişmiş teknik donanımıyla yangınlara daha hızlı, daha güçlü ve daha güvenli müdahale imkanı sağlayacağını söyledi. Söz konusu aracın yalnızca yangınlarla mücadelede değil, afetlerin ilk anlarında da umut olacağını vurgulayan KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, "Bu araç sadece alevlerle mücadele etmeyecek; afetlerin ilk anlarında umut olacak, canlar kurtaracak ve milletimizin yanında dimdik duracaktır" dedi. Araca verilen "Koca Yusuf" isminin özel bir anlam taşıdığını da ifade eden Balaban, "Koca Yusuf, Türk spor tarihinin en önemli pehlivanlarından biridir. Gücü, cesareti, azmi ve vatan sevgisiyle milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir. O, yalnızca cüssesiyle değil; iradesi ve kararlılığıyla zorluklar karşısında asla pes etmeyen bir duruşu temsil etmektedir" ifadelerini kullandı. "Koca Yusuf" adının taşıdığı sembolik anlamlara da değinen Balaban, "Bu isim, afetler karşısında sergilediğimiz güçlü duruşu, durmadan mücadele eden teşkilatımızın ve milletimizin kararlılığını simgeliyor. Tıpkı ismini aldığı büyük pehlivan gibi bu aracımız da en zorlu şartlarda görev alacak ve gücünü milletimiz için kullanacaktır" diye konuştu. KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, aracın mühendislik ve üretim süreçlerini tamamlayan GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye çalışanlarına ve Yakın Doğu Oluşumu’na teşekkür etti. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: "Bu aracın, insan hayatını ve doğamızı koruma yolunda önemli bir rol üstlenmesini temenni ediyorum" Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yerli üretim gücünü, mühendislik yetkinliğini ve kurumsal iş birliği vizyonunu somut bir başarıya dönüştüren çok anlamlı bir projeyi daha tamamladıklarını söyleyen Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ise, "Dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında yer alan Yakın Doğu Üniversitesi, bilimsel üretimini sahaya yansıtan; bilgiyi, insan hayatını koruyan stratejik projelere dönüştüren bir anlayışla yoluna devam ediyor" ifadelerini kullandı. Temmuz ayında, KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’na 8 aradet arama kurtarma aracı üstyapısı teslim ettiklerini hatırlatan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, "Bugün ise bu iş birliğini bir adım daha ileri taşıyoruz. Teslimini gerçekleştirdiğimiz itfaiye arazözü; yalnızca bir araç değil, yerli mühendislik aklının, sanayi iş birliğinin ve kamu kurumlarıyla kurulan güçlü ortaklığın somut bir ürünüdür" dedi. Projede, GÜNSEL mühendislerinin teknik birikimi ile Sancaklı İtfaiye’nin saha deneyiminin birleştiğini belirten Prof. Dr. Günsel, bu iş birliği sayesinde zorlu arazi şartlarında ve özellikle orman yangınlarına karşı yüksek etkinlik sağlayan çağdaş bir acil müdahale aracının ortaya çıktığını ifade etti. "Bizler Yakın Doğu Oluşumu olarak yerli üretimin yalnızca ekonomik bir tercih değil; bağımsızlığın, sürdürülebilirliğin ve gelecek güvenliğinin temeli olduğuna inanıyoruz. Üniversiteler ise bu sürecin sadece izleyicisi değil, öncüsü, taşıyıcısı ve sorumluluk sahibidir" diyen Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, "Sivil Savunma Teşkilatımızın yangınla mücadele kapasitesine güç katacak bu aracın, sahada görev yapan tüm personelimize destek olmasını; en önemlisi de insan hayatını ve doğamızı koruma yolunda kritik bir rol üstlenmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Orman yangınları için yüksek performans Özellikle orman yangınları ve zorlu arazi şartlarında yüksek etkinlik sağlamak üzere tasarlanan itfaiye arazözü, 20 ton su taşıma kapasitesine sahip. Araç; hem sabit pozisyonda hem de hareket halindeyken su atabilme kabiliyetiyle müdahale esnekliğini en üst seviyeye taşıyor. Yüksek performanslı pompa sistemi, uzaktan kontrollü ve manuel su monitörleri, gelişmiş kamera sistemleri ve elektronik kontrol altyapısı sayesinde yangınlara hızlı, güvenli ve hassas müdahale imkanı sunuyor. Dayanıklı ve hafif alüminyum üstyapısı, gelişmiş ikaz ve güvenlik sistemleriyle desteklenen araç; kişisel koruyucu donanımlar ve solunum setleriyle birlikte eksiksiz donanımla teslim edildi.
Samsun Samsun’da yolcu uçağı martı sürüsüne çarptı Samsun’dan İzmir’e gitmek üzere kalkışa hazırlanan SunExpress’e ait yolcu uçağı, havalanma anında martı sürüsüne çarpınca sefer iptal edildi, uçak aprona geri döndü. Edinilen bilgiye göre, Samsun-İzmir seferini yapacak SunExpress yolcu uçağı, saat 08.20’de Samsun-Çarşamba Havalimanı’nda pistte kalkış için harekete geçti. Uçak, tam havalanacağı sırada martı sürüsüne çarptı. Olay sırasında uçak içinde kısa süreli panik yaşanırken, pilot kalkıştan vazgeçerek uçağı güvenli şekilde aprona geri döndürdü. Aprona çekilen uçakta teknik ekip tarafından inceleme yapıldı ve uçağın bakıma alındığı öğrenildi. Yolcular ise terminal binasında bekleme salonuna alındı. Firmadan yolculara bilgilendirme SunExpress tarafından yolculara yapılan bilgilendirmede, 25 Aralık 2025 tarihli XQ9159 sefer sayılı SZF-ADB uçuşunun mücbir sebeplerle tehir edildiği, uçuşun aynı gün saat 11.00’de yeniden planlandığı bildirildi. Açıklamada, check-in ve bagaj işlemlerinin uçuşun orijinal tarifeli saatine göre yapılacağı, yolcu haklarına ilişkin detaylı bilginin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün SHY-Yolcu düzenlemeleri kapsamında internet sitesinde yer aldığı ifade edildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre, uçağın kalkış esnasında henüz havalanmadan martıya çarptığı, bu nedenle pilotun kalkıştan vazgeçtiği belirtildi. Açıklamada, teknik personel ve uçak teknisyenlerinin kontrolleri sürdürdüğü, yolculara terminal salonunda ikram verildiği ifade edildi. Kontrollerin tamamlanmasının ardından herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesi halinde uçağın aynı yolcularla yeniden kalkış yapacağı, teknik bir sorun belirlenmesi durumunda ise firmanın başka bir uçakla planlama yapacağı kaydedildi. Uçakta yaklaşık 160 yolcunun bulunduğu, olayın uçağın havalanmasından önce meydana geldiği ve operasyon sürecinin devam ettiği vurgulanarak, yaşanan durumun havacılıkta karşılaşılabilen olağan bir durum olduğu bildirildi.
Yozgat Babasıyla tartıştı, vadeli koyun alarak kendi sürüsüne sahip oldu Yozgat’ta yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan İbrahim Tamer, 40 yıldır küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapıyor. Babası ile tartıştıktan sonra vadeli koyun ve kuzu alarak hayvancılığa başlayan ve yıllar içerisinde sürüsünü büyüten Tamer, zorlu kış şartlarına rağmen sürüsünü yaylıma çıkarıyor. Boğazlıyan ilçesinde yaşayan İbrahim Tamer, çocuk yaşlarında baba mesleği olan hayvancılıkla ilgilenmeye başladı. Sürüye çobanlık yapan Tamer, 1996 yılında babası ile tartışarak yollarını ayırdı. Sıfırdan başlamak isteyen Tamer, vade ile koyun ve kuzu satın aldı. Zaman içerisinde sürüsündeki hayvan sayısını artıran Tamer, yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvan sahibi oldu. Kış şartlarına rağmen sürüsünün peşinden ayrılmayan İbrahim Tamer, hayvancılıkla uğraşan kişilere sağlanan destekler için teşekkür etti. "Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız" Baba mesleği olan hayvancılığı yıllardır aynı heyecanla sürdüren İbrahim Tamer, 12 kardeş olduklarını ve hepsinin de tarımla uğraştığını söyledi. Tamer "1996 yılında dağda yaylaya gelmiştik. Çobanımızla koyun otlatıyorduk. Ben babamın koyunlarını aldım, ovaya indirdim. Babam da koyunları yayladan indirdiğim için kızdı, beni evden kovdu. Ondan sonra ben ayrıldım, sıfırdan başladım. Vadeli koyun, kuzu aldım. Bugünlere geldik. Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız. Hayvanı bırakıp eğlence merkezlerinde gezersen para kazanamazsın" dedi. "Masa başında memur olsaydım bu kadar para kazanamazdım" Hayvancılıkla uğraşan kişilere sağlanan destekleri geçmiş ile kıyaslayan İbrahim Tamer, "Şimdiki devletin verdiği kredileri bize verseler daha çok zengin olurduk. Yüzde 45 faizle kredi çekiyorduk hayvancılıkta. Şimdi devlet 20-24 yaşında traktör, koyun, ahır desteği veriyor. Masa başında memur olsaydım bu kadar para kazanamazdım. Rahatım, sıhhatliyim, hastalığım yok, derdim yok. Yürüyorum, geziyorum, stresim yok. Bu işten zevk alarak yapıyorum. Tarımı, hayvancılığı seviyorum. 2-3 bin dönüm yer ekip biçiyorum. Hayvancılık evdeki çocuğa benzer. Bakarsan olur bakmazsan olmaz. İlacını, iğnesini ben yaparım" ifadelerine yer verdi.