POLİTİKA - 28 Mart 2025 Cuma 12:44

SAÜ’lü profesörden İsrail açıklaması:

A
A
A
SAÜ’lü profesörden İsrail açıklaması:

‘Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’ konulu söyleşiyle ‘SUBÜ Konuşmaları’nın 92’inci konuşmacısı olan SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, "Türkiye’nin Suriye’de geçmişten gelen bir askeri varlığı var. Şimdi daha kalıcı askeri üsler kurulması gündemde. Bu da tabii İsrail’i ciddi şekilde rahatsız ediyor" dedi.


Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 92’inci konuşmacısı, ‘Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’ konulu söyleşiyle Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörlüğü’nden Öğretim Görevlisi Ömer Çiçek’in üstlendiği söyleşide; Türkiye’nin Filistin ve Suriye politikası başta olmak üzere Ortadoğu’daki yumuşak güç uygulamaları ve geleceğe yönelik politika perspektifi gibi konular üzerine konuşuldu. Türkiye’nin birçok batılı ülkenin aksine İsrail’in Filistin’deki soykırımına karşı çıktığını belirten İnat, "Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin desteklediği bir İsrail saldırganlığı söz konusu olunca gerek Türkiye’nin, gerek Müslüman Ortadoğu ülkelerinin ve hatta bütün İslam ülkelerinin ekonomik ve askeri bünyesine baktığımızda bu soykırımı önleme hususunda maalesef çok da yeterli olmadığını görüyoruz. Bunun yanında bir de maalesef birlik içerisinde hareket etmemek de söz konusu. O yüzden Türkiye elinden geleni yapmaya çalışıyor ama şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla bu yetersiz kaldı. Ekonomiyi bir yaptırım aracı olarak devreye sokabilecek olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de burada Türkiye, İran ve Cezayir gibi İsrail’e karşı duran ülkelerin safına katılması gerekiyor. Türkiye neler yaptı? Bir kere söylem düzeyinde ciddi şekilde İsrail’e karşı çıkıyor ve ağır eleştiride bulunuyor. İkincisi Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı soykırım davasına Türkiye müdahil oldu. Üçüncüsü ticareti kesti ve dördüncüsü diplomatik ilişkileri asgari düzeye indirdi. Bütün bunların yanında Türkiye uluslararası toplum nezdinde de aslında bir farkındalık oluşturmaya çalışıyor" dedi.



"Siyonist lobinin Gazze’nin ötesinde Ortadoğu’da bir takım planları söz konusu"


Netanyahu’nun Siyonist ekibin sadece bir parçası olduğunu vurgulayan İnat, "Belki de en önemli parçası değil. En önemli parçalarını Amerika’da aramak gerekiyor. Siyonist lobinin Gazze’nin ötesinde Ortadoğu’da bir takım planları söz konusu. Bunlardan bir tanesi de İran’ın tahrip edilmesi. İran’da mümkünse rejimin değiştirilmesi. Mümkün değilse bir şekilde İran’ın gücünün budanması. Ondan sonraki aşamada belki Türkiye. Türkiye de İsrail’i bu şekilde eleştiren bu şekilde karşı çıkan ve uzun vadede İsrail açısından ve Siyonizmin planları açısından tehdit olarak görülen bir ülke. Türkiye’nin de aynı şekilde gücünün yıpratılması isteniyor. Kaldı ki son 10 yıl içerisinde 15 yıl içerisinde Türkiye’nin yaşadığı bir takım sorunları düşünürsek bunları Washington ve İsrail merkezli o Siyonist lobinin çabalarından ayrı görmemek gerekir" diye konuştu.



"Türkiye Suriye’de devlet inşasına destek vermeye çalışıyor"


Suriye için tüm risklerin ortadan kalkmadığını söyleyen İnat, "Türkiye Suriye’de devlet inşasına destek vermeye çalışıyor. Bu konuda tecrübesi de var. Somali’de, Libya’da devlet inşası konusunda ve meşru hükümetlerin desteklenmesi konusunda bir tecrübesi var. Türkiye’nin yapmaya çalıştığı ikinci şey yeni yönetimle Avrupa arasında bir bağlantı kurmak. O diyalog zemininde Türkiye ciddi bir rol oynuyor. Bu kısmen başarılı oldu ve Avrupa Birliği toplantısına Suriye’yi davet etti. Orada Suriye’ye yardım kararı aldılar. Suriye’nin en büyük sorunu ekonomik. Yaşanan iç savaştan dolayı ciddi şekilde tahrip olmuş bir ülkeden bahsediyoruz. Elbette güvenlik sorunları da var. Ama öncelikli sorun ekonomik ve ekonomik sorun çözülmezse güvenlik sorunları daha da artacaktır. Halkın memnuniyetsizliği devam ederse o ilk heyecan yani rejimin devrilmesi sonrası oluşan heyecan zamanla ortadan kalkacaktır. Yaptırımların kaldırılması çok kritik öneme sahip. Türkiye bu yaptırımların kaldırılması konusunda ciddi bir çaba gösteriyor. Türkiye’nin Suriye’de geçmişten gelen bir askeri varlığı var. Şimdi daha kalıcı askeri üsler kurulması gündemde. Bu da tabii İsrail’i ciddi şekilde rahatsız ediyor. Geçmişte İran’ın Şam’da üstlenmiş olduğu pozisyonu şimdi Türkiye’nin üstlenmesi İsrail’in çok da hoşuna gitmiyor" şeklinde konuştu.



"Trump Çin’e odaklanmak istediği için Suriye’den çekilmek istiyor"


İsrail’in de Suriye’de kendi bölgesel politikaları çerçevesinde hedefleri olduğunu söyleyen İnat, "İsrail, Suriye topraklarının zaten bir kısmını işgal altında tutuyordu. Golan Tepeleri’ndeki işgali biraz daha genişletti. Suriye’de azınlık olan Dürzilere ve Kürtlere onları destekleyeceği yönünde bir takım yanlış mesajları söz konusu. Ben sizin arkanızdayım siz mevcut yönetimle barışmak zorunda değilsiniz diyor. Bu da Suriye’nin toprak bütünlüğünün önündeki ciddi engellerden bir tanesi. Ruslar ve İranlıların etkisi azaldı ama tamamen ortadan kalkmadı. Amerikalılar hala oradalar. Trump aslında çekilmeyi istemesine rağmen Siyonist lobinin baskısıyla bir şekilde Amerikan askerleri orada kalmaya devam etti. YPG’nin riskinin ortadan kaldırılması konusunda bu ay içerisinde bir gelişme oldu. Şam yönetimi ile YPG arasında bir anlaşma imzalandı. Bu aslında Suriye’nin bölünmesinin önüne geçebilecek pozitif bir gelişme. Bu Türkiye için de iyi bir anlaşma. Çünkü Türkiye’nin temel hedefi zaten PKK’nın oradaki kolu olan YPG’nin bir şekilde silah bırakması ve orada bir özerk yönetim oluşturmamasıydı. Bu çözümle aslında Amerikan askerlerine de ihtiyaç kalmayacaktır. Burada bir Amerikan ikilemi söz konusu. Trump Çin’e odaklanmak istediği için Suriye’den çekilmek istiyor. Türkiye’yi daha fazla rahatsız etmek istemiyor. Çin’e karşı politikasında Türkiye’yi yanına çekmek istiyor. Ama Siyonist aktörler Suriye’de bir şekilde Amerikan varlığının devamını istiyorlar" ifadelerini kullandı.



"Mezhepsel ve etnik farklılıklar bizi savaşa sürüklememeli"


Ortadoğu’da etnik ve mezhepsel farklılıkların aşılarak Avrupa Birliği benzeri bir yapının oluşturulmasının mümkün olup olmadığına yönelik soruyu yanıtlayan İnat, "Avrupa’nın tarihine baktığımızda Ortadoğu’dan daha fazla etnik, mezhep ve bölgesel üstünlük savaşları söz konusu. Onlar da farklılıkları yönetemedikleri dönemlerde çok büyük savaşlara sürüklendiler. I ve II. Dünya Savaşlarını başlattılar. Bu savaşlarda 80 milyon civarında insan hayatını kaybettiği söyleniyor. Ama Dünya Savaşı ile birlikte dibi gördükten ve felaketi yaşadıktan sonra artık farklı bir yol tercih etmeye karar verdiler. ‘Farklılıklarımızı yönetmeyi öğrenmemiz gerekir. Mezhepsel ve etnik farklılıklar bizi savaşa sürüklememeli, bölgesel üstünlük mücadelesi bizi savaşa sürüklenmeli, ortak hareket etmeliyiz’ dediler ve bunda başarılı oldular. 70 yıldır Avrupa’da bir savaş yok. Bunun yanında ekonomik olarak getirdiği ciddi avantajlar söz konusu. Ortadoğu ülkelerinin de bunu öğrenmesi gerekiyor. Ancak oradan çok uzağız. Ama 27 ülke dünyanın başka bir bölgesinde bunu yapabiliyorsa 16 tane ülke Ortadoğu’da bunu neden yapamasın. Yapmaları gereken şey mezhepsel farklılıkları yönetmeyi öğrenmek, etnik farklılıkların çatışmalara sürüklemesini önlemek ve bölgesel güç mücadelesinde birbiriyle çatışmanın değil birlikte hareket etmenin kendilerine daha büyük bir güç getireceğini ve kapasitelerini geliştireceğini öğrenmek. Böyle olmuş olsa İsrail bu soykırımı gerçekleştirebilir miydi? Cesaret edemeyebilirdi. Bu saldırganlığın Müslümanların birbirlerine karşı çatışmaları savaşmaları birbirlerini öldürmeleriyle alakası yoktur diyebilir miyiz?" dedi.



SAÜ’lü profesörden İsrail açıklaması:

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Çayeli Bakır’dan Çayeli Fen Lisesi’ne eğitim desteği Çayeli Bakır İşletmeleri’nin desteği ile Çayeli Fen Lisesi’nde kurulan yenilikçi sınıf ve bilgisayar sınıfı ile yenilenen spor salonu düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış törenine Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi, Madenli Belediye Başkanı Mustafa Çalışkan, Büyükköy Belediye Başkanı Hamza Saruhan, Rize İl Milli Eğitim Müdürü H. İbrahim Akmeşe, okul yöneticileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan Rize İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe, kamu-özel sektör iş birliğiyle hayata geçirilen bu tür projelerin eğitim altyapısının güçlendirilmesi açısından çok kıymetli olduğuna dikkat çekerek, Çayeli Bakır’ın eğitime sunduğu katkıdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Açılışta konuşan Çayeli Bakır Genel Müdür Yardımcısı Ali Can ise şirketin eğitime ve spora verdiği desteğin, gençlerin dijital çağa uyum sağlaması ve sağlıklı bir yaşam kültürü edinmesi açısından kritik rol oynadığını vurguladı. Can, konuşmasında "Bilgisayar ve Yenilikçi sınıfı ve yenilenen Spor Salonumuz, gençlerimizin dijital çağa uyum sağlamaları ve sağlıklı bir yaşam kültürü edinmeleri için güçlü birer adım. Bizler, bu topraklarda yetişen her gencin potansiyeline inanıyor ve onların geleceğine yatırım yapmayı görev biliyoruz. Eğitimde teknolojiye erişim, gençlerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmelerine imkân tanırken; spor ise disiplin, dayanışma, azim ve hızlı düşünme gibi değerleri hayatlarına katıyor. Çayeli Bakır olarak, gençlerimizin eğitimine katkı sunmayı sürdüreceğiz" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Sultangazi’de D Caddesi zeminaltı otopark, hizmet tesisi, park ve aile sağlığı merkezi birçok ihtiyaca çözüm oldu Sultangazi Belediyesi’nin bu yıl hizmete açtığı 50. Yıl Mahallesi D Caddesi Zeminaltı Otopark, Hizmet Tesisi, Park ve Aile Sağlığı Merkezi, mahallelilerin birçok ihtiyacına çözüm oldu. Otopark, bölgenin park yükünü önemli ölçüde alırken oyun grupları da minik ziyaretçilerin uğrak noktası oldu. İlçeyi önemli projelerle buluşturan Sultangazi Belediyesi, trafik sirkülasyonunun yoğun olduğu noktalardan biri olan 50.Yıl Mahallesi’nde inşa ettiği hizmet tesisini bu yılbaşında hizmete açmıştı. 50. Yıl Mahallesi D Caddesi Otopark, Yeşil Alan, Hizmet Tesisi ve ASM bölgedeki önemli bir boşluğu da doldurdu. Vatandaşlar 3 katlı yeraltı otoparkına güvenli bir şekilde araçlarını bırakırken aynı zamanda sokak aralarındaki park yükünü de hafifletmiş oldu. Yeşil alanlar ile oturma grupları, basketbol sahası ve çocuk oyun grupları ziyaretçilerin akınına uğruyor. Gençler spor yapmanın keyfine varırken, minikler gönüllerince eğleniyor. Anne- babalar da rahat bir nefes alıyor. Ayrıca tesiste yer alan aile sağlık merkezi ve çok amaçlı salon ilçe sakinlerine hizmet veriyor. Belediyecilik çözüm demek Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun; "Mahalle Tesislerimiz gerçekten bizim en önemli hizmetlerimizden birisi. Çünkü burada bir yaşam oluşturuyoruz, farklılık katıyoruz. 7’den 77’ye herkese hitap eden özellikleriyle vatandaşımızın tek bir çatı altında birçok ihtiyacını giderebilmesine imkan sağlıyoruz. Bu nokta trafik sirkülasyonunun yoğun olduğu ve mahalle aralarında araç park sorununun yaşandığı bir noktaydı. Tesiste yer alan yaklaşık 300 araçlık kapasiteli otoparkımızla bölgemizin önemli bir sorunumuzu daha çözüme kavuşturmuş olduk" dedi.