KÜLTÜR SANAT - 25 Ekim 2019 Cuma 13:45

SAÜ’de ‘ Günümüz İnanç Sorunları ve İlahiyat Fakülteleri’ konferansı gerçekleşti

A
A
A
SAÜ’de ‘ Günümüz İnanç Sorunları ve İlahiyat Fakülteleri’ konferansı gerçekleşti

SAÜ’de “Günümüz İnanç Sorunları ve İlahiyat Fakülteleri” konferansı gerçekleşti.

SAÜ’de “Günümüz İnanç Sorunları ve İlahiyat Fakülteleri” konferansı gerçekleşti.


Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından Arapça Dil Grubu Öğrenci Topluluğunun katkılarıyla “Günümüz İnanç Sorunları ve İlahiyat Fakülteleri” konulu konferans düzenlendi. SAÜ İlahiyat Fakültesinde yapılan konferansa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Diş İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cağfer Karadaş konuşmacı olarak katıldı. konferansa İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Osman Güman, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.



Prof. Dr. Cağfer Karadaş, konuşmasının başında günümüzde ilahiyat fakültelerinin tartışıldığına değinerek, yüz yirmi yıllık bir geçmişe sahip olan ilahiyat fakültelerinin geçmişte de tartışma konusu olduğunu, dışardan yapılan eleştirilerin haklı olanlarını da göz önünde bulundurarak bizzat İlahiyat mensupları tarafından yapıcı bir şekilde sorgulama ve muhasebe yapılmasının gerekli olduğunu ifade etti. İlahiyat fakültelerinin şimdiye kadar çok önemli hizmetler yaptığını ifade eden Prof. Dr. Karadaş, ilahiyat fakültelerini eleştirenlerin bir kısmının art niyetli olduğunu, bir kısmının ise ilahiyat fakültelerini kendilerine mal etmeye çalıştığını söyledi. Devamında ilahiyat fakültelerinin tarihi hakkında bilgiler veren Karadaş, öğrenci sayısının çok fazla olmasının günümüzde ilahiyat fakültelerindeki problemlerden biri olduğunu söyledi.



Karadaş, konuşmasının devamında günümüzdeki inanç sorunları üzerinde durdu. Sömürge döneminden sonra İslam inancına yönelik sorunların arttığını belirten Karadaş, bu sorunları içeriden ve dışarıdan gelenler olmak üzere iki kısımda değerlendi. İslam inancına yönelik içeriden gelen sorunlardan birinin indirgemecilik olduğunu belirten Karadaş, günümüzdeki Kur’ancılık anlayışının bunun örneğini oluşturduğunu kaydettikten sonra bu anlayışın içine düştüğü çelişkiler hakkında bilgiler verdi. İçeriden gelen sorunlardan bir diğerinin de eklemeci anlayış olduğunu belirten Karadaş, bu anlayışın dine her şeyi eklemeye çalıştığını ve dinin önceliklerini ıskaladığını ifade etti. Eklemeci anlayışla mehdilik, tıbb-ı nebevi gibi meselelerin abartılarak kesin inançların önüne geçirildiğini kaydeden Karadaş, bu bağlamda birleştirme unsuru olarak ortaya çıkan Ehl-i sünnet’in bugün ayrıştırma aracı yapıldığını söyledi. Karadaş, islamofobi ve Batının Müslümanlardan bazı gruplar ile radikal grupları desteklemesinin dışarıdan gelen sorunlar arasında yer aldığını söyleyerek, konuyla ilgili açıklamalara yer verdi. Programın sonunda ise izleyiciler tarafından sorulan sorular Prof. Dr. Karadaş tarafından cevaplandırdı.



Program, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Osman Güman’ın Prof. Dr. Cağfer Karadaş’a hediye takdim etmesinin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğu, "Türkiye Yüzyılı’nda Ulaştırma Koridorları ve Transit Taşımacılık Toplantısı"na katıldı. TOBB ev sahipliğinde düzenlenen toplantı çerçevesinde Türkiye’nin dış ticaret faaliyetlerinde; uluslararası kara yolu eşya taşımacılığı, hava kargo taşımacılığı, demiryolu yatırımları, limancılık sektörü ve denizyolu taşımacılığı, yaşanan önemli gelişmelerin yanı sıra, ulaştırma şuralarında ortaya konulan hedefler, Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksinde kaydedilen ilerlemeler gibi unsurlar ve gelişmeler ele alındı. Burada konuşan Hisarcıklıoğlu, pandemi döneminin geride kalmasıyla uluslararası ticaretin büyüdüğüne dikkati çekerek, bu çerçevede küresel ticaret hacminin bu sene rekor kırarak 33 trilyon dolar olmasının beklendiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 3 kıtayı birleştiren konumuyla stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, bu coğrafi avantajı en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini ve transit taşımacılıktaki rekabet gücünü arttırmaları gerektiğini ifade etti. “Bakanlıklarla ortak çalışma yürütülüyor” Lojistikte, dijitalleşmeye ve yeşil dönüşüme öncelik veren, sınır geçişlerinde beklemeyi en aza indiren, çok modlu taşımacılık modellerine ihtiyaç duyulduğunu işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Bu açıdan gerekli mevzuat düzenlemeleri ve altyapı çalışmaları gerçekleştirilerek, ticaretin ve taşımacılığın önündeki engelleri kaldırmalıyız. Bu noktada, taşımacılığın kolaylaştırılması ve ticaretin geliştirilmesi amacıyla birlikte çalıştığımız, ortak projeler yürüttüğümüz Bakanlıklarımızın da hakkını teslim etmek isterim” ifadelerine yer verdi. Hisarcıklıoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’yla ortak çalışmaların 1992 yılında geçiş belgelerinin dağıtımı ile başladığını hatırlatarak, 30 yılı aşan iş birliği sürecinde, Bakanlığın taşımacılığın geliştirilmesi yolundaki çabalarını sayesinde emin adımlarla ilerlemeye devam ettiklerini vurguladı. “Gümrük Turizm İşletmeleri şirketiyle bugüne kadar 15 gümrük kapısını yeniledik” Rifat Hisarcıklıoğlu, Ticaret Bakanlığı’yla sektörün hak ve hukukunu korumak, rekabet gücünü arttırmak, sınır geçişlerini kolaylaştırmak için ulusal ve uluslararası düzeyde birlikte hareket ettiklerini ifade ederek, “Ticaret Bakanlığımızın onayı ve destekleriyle, kara gümrük kapılarını modernize etmeye başladık. TOBB ve 137 oda-borsamızın ortak kuruluşu olan Gümrük Turizm İşletmeleri şirketiyle bugüne kadar 15 gümrük kapısını yeniledik. BM tarafından en başarılı kamu-özel sektör iş birliği projesi seçildik ve diğer ülkelere de örnek olarak gösterildik” şeklinde konuştu. “Tır karnelerinin dijitalleştirilmesi, nakliyecilerimizin e-TIR Sistemi’nden en yüksek verimi almasını sağlayacak” Taşımacılık sektörünün durmayan, 7 gün 24 saat esasıyla çalışan bir sektör olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, pandemide tüm dünyanın evlere kapanırken, tedarik zincirinin devamını sağlayan nakliye sektörünün öneminin bariz bir şekilde ortaya çıktığını dile getirdi. Taşımacılık sektörüne destek veren kurumların sorunları gidermesi, çözümler üretmesi, gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, Ticaret ve Ulaştırma Altyapı Bakanlıklarının bu anlayışla hareket ediyor olmasının son derece değerli olduğunu dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Ticaret Bakanlığımızla birlikte uluslararası alanda yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda, e-TIR konusunda öncü ve lider ülke konumundayız. Bu konumumuzu korumak için, şu an tamamlanma aşamasında olan sürecin hızlandırılması ve bir an önce hayata geçirilmesi, nakliye sektörü açısından büyük önem taşımaktadır. Uluslararası paydaşlarımız, Birleşmiş Milletler ve IRU, TIR Sistemi’nin en büyük kullanıcılarından biri olan ülkemizdeki e-TIR konusundaki gelişmeleri yakından takip etmektedirler. e-TIR Sistemi, halen tüm dünyada kullanılan tek gümrük transit rejimidir. Dolayısıyla, TIR karnelerinin dijitalleştirilmesi, nakliyecilerimizin bu sistemin faydalarından en yüksek verimi almasını sağlayacaktır.” “Nakliye sektörüne yeni pazarlar açılabilmesi adına gerek Irak gerekse Mısır çok önemli ülkelerdir” Hisarcıklıoğlu, yeni pazarlara açılımın ticaret ve taşımacılık sektörleri açısından elzem olduğunu belirterek, “Taşımacılığın daha yaygın hale getirilmesi ve ülkemiz nakliye sektörüne yeni pazarlar açılabilmesi adına gerek Irak gerekse Mısır çok önemli ülkelerdir. Ticaret Bakanlığımızın yoğun çalışmaları ve desteği sonrasında Irak, TIR sistemine taraf olmuştur. Irak’ın TIR sistemine hızlı entegrasyonu, güvenli ve sürdürülebilir ticaret açısından önem arz etmektedir. Ayrıca, Irak’ın bir transit ülkesi haline getirilerek, Körfez ülkelerine yönelik ticaretimizin, bu ülke üzerinden gerçekleştirilmesi yönünde temaslarda bulunulması son derece önemlidir. TOBB olarak, Ticaret Bakanlığımızla birlikte, Irak’a bu konuda gerekli tüm desteği sağladık ve buna devam etmeye hazırız. Bu sayede, son dönemlerde gündemde olan Kalkınma Yolu Projesi de desteklenmiş olacaktır. Arap Körfezi’nin, ülkemiz üzerinden Avrupa’ya bağlanmasının önü açılacaktır” değerlendirmesinde bulundu. “Türkiye ile Mısır arasında kara yolu anlaşmasının bir an önce imzalanması çok önemlidir” Hisarcıklıoğlu, yeni pazarlara açılım noktasında, Mısır ile olan mevcut ticaretin, potansiyelin çok altında kaldığını vurgulayarak, “Burayı, Kuzey Afrika ülkelerinin giriş noktası da olarak görmeli ve planlamamızı buna göre yapmalıyız. Bu kapsamda, ülkemiz ile Mısır arasında kara yolu anlaşmasının bir an önce imzalanması çok önemlidir” dedi. “Ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak için çalışmalarımıza devam etmeliyiz” Hisarcıklıoğlu, toplantı kapsamında ele alınan konuların, Türkiye’nin ticari ve lojistik ağlarını sürdürülebilir bir kalkınma modeline öncülük edecek şekilde geliştirmeyi hedeflediğini paylaşarak, “Türkiye’nin lojistik yatırımları, uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi çözümleri küresel ticarette lider ülkelerden biri olma yolunda büyük bir önem taşımaktadır. Bu anlayışla, ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz. En önemlisi, Türkiye’nin geleceğini inşa ederken, kamu ve özel sektör olarak omuz omuza çalışmaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Program, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmalarıyla devam etti.
Gaziantep Tahmazoğlu: “Şehrimiz gazilik unvanını sonuna kadar hak ediyor” Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Kurtuluş Savaşı sırasında Gaziantep halkının destansı bir direniş sergilediğini belirtti. Kentin Kurtuluş Savaşı’nda verdiği 6 bin 317 şehit ile “Gazilik” unvanını hak ettiğini ifade eden Başkan Mehmet Tahmazoğlu, “Bu şehrin halkı, ülkemiz işgal altındayken milli mücadele ateşini yakan, namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için muhteşem bir direniş destanı yazan unutulmaz bir halktır. Bu halk ki millet olmanın ve geleceğe güvenle bakmanın bedelini kanıyla canıyla ödemiştir. Antep halkı, hiçbir yerden destek almadan düşman işgaline karşı yaptığı savunma ile Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını ve Milli Mücadelemizin meşalesini yaktı. Vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, inanç ve kararlılıkla mücadele eden Antep halkı, Şahinbey’lerin, Şehitkamil’lerin Karayılan’ların ve daha nice adsız kahramanların öncülüğünde, 6 bin 317 şehit verme pahasına bu şehri düşman işgalinden kurtarmışlardı. Gaziantep, Gazilik unvanını fazlasıyla hak eden, değerli şehitlerimizin, gazilerimizin, o mücadeleyi gören, yaşayan ve bilen insanlarımızın dünyaya tanıttığı kahramanlık destanının sahibidir. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümünü kutluyor, vatan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması yolunda aziz canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla anıyorum” dedi.