EĞİTİM - 08 Haziran 2021 Salı 14:25

SAÜ’de ‘Fıkhi Bilgi Üretiminde Çok Mezhepli Yaklaşım’ çalıştayı

A
A
A
SAÜ’de ‘Fıkhi Bilgi Üretiminde Çok Mezhepli Yaklaşım’ çalıştayı

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İslami İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) iş birliğiyle düzenlenen fıkıh çalıştayları serisinin ikincisi “Fıkhi Bilgi Üretiminde Çok Mezhepli Yaklaşım” başlığıyla 5-6 Haziran 2021 tarihlerinde çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İslami İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) iş birliğiyle düzenlenen fıkıh çalıştayları serisinin ikincisi “Fıkhi Bilgi Üretiminde Çok Mezhepli Yaklaşım” başlığıyla 5-6 Haziran 2021 tarihlerinde çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.


Pandemi sebebiyle online platform üzerinden gerçekleştirilen ve sunuculuğunu İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Numan Ünver’in yaptığı çalıştayın açılış konuşmaları, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı, İSAV Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Bedreddin Çetiner ve Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan tarafından gerçekleştirildi. Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan çalıştayın açılışında yaptığı konuşmasında günümüzde birtakım dini meseleler hakkında derinliğine vakıf olunmadan ve İlahiyat eğitimi almamış kişiler tarafından ekranlarda ve çeşitli platformlarda yorumlar yapıldığını kaydederek bu tür ilmi çalışmaların önemine dikkat çekti.


2019 yılında çalıştayın birincisinin kendisinin de katılımıyla yüz yüze gerçekleştirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Savaşan, İSAV gibi 50 yılı geride bırakmış bir kurumun işbirliğiyle düzenlenen bu çalıştayın bilgi birikimine, oluşan bilginin elde edilmesine, yayılmasına katkı sağlayacağını belirterek İlahiyat Fakültesi hocalarına programı düzenledikleri için teşekkürlerini iletti ve toplantının hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasını sonlandırdı. İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı da, yaptığı açılış konuşmasında çalıştayın geçtiğimiz yıl yüz yüze yapılmasının planlandığını ancak bütün dünyayı etkisi altına alan salgın sebebiyle yüz yüze yapılması ümit edilerek ileriki bir tarihe ertelendiğini, ancak benzer şartların devam ediyor olması dolayısıyla online olarak gerçekleştirildiğini ifade etti.


Mezhep yapılanmasının Müslüman toplumun hukuki istikrar ve dini yaşayıştaki tutarlılığı gerçekleştirmek maksadıyla geliştirdiği tecrübeyi yansıttığını, bu uygulamanın çok uzun asırlar boyunca herhangi bir farklı düşünce ile karşılaşmaksızın 20. yüzyıla kadar devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Bostancı,1917 tarihli Hukuk-ı Âile Kararnamesinin bu konuda tarihte önemli kırılma noktalarından birini olduğunu, günümüzde de ‘belirli bir mezhebe endeksli’ fıkıh faaliyetinde bulunmak yerine mezhepler arası bir yaklaşım sergilenmekte olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bostancı, “Bu çalıştayda bu çerçevede günümüzde geldiğimiz noktada tek mezhepli yaklaşımın mümkün olup olmadığı, fıkhi hükümlerde farklı mezheplerden istifade etmenin bir zaruret mi olduğu hususları Diyanet İşleri Başkanlığının uygulamaları da göz önünde bulundurularak ele alınacaktır. Tertip ettiğimiz bu çalıştayın amacı; tartışmalara sağlıklı bir zemin oluşturulması, konunun akademik seviyede ele alınması ve ülkemizin bu husustaki ilmi birikimin ortaya konulması, nihayetinde de bu birikimin yazılı bir esere dönüşmesidir” dedi.


Dekan Bostancı, çalıştaya katkı sunan katılımcılara, İSAV’dan ve İlahiyat Fakültesi’nden çalıştayın organizesine emek veren hocalara, koordinatörlüğünü yürüten Prof. Dr. Osman Güman’a ve desteklerinden dolayı Rektör Prof. Dr. Fatih Savaşan’a teşekkürlerini ilettikten sonra konuşmasını tamamladı. İSAV Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Bedreddin Çetiner, yaptığı konuşmada İslami İlimler Vakfı olarak bu tür toplantıları çok önemsediklerini ifade etti. Mezhep, mezheplere intisap ve mezheplerin telfîki gibi konuların çeşitli bahane ve gerekçelerle istismar edilebilen, Müslümanları birbirine düşürme tehlikesi olan konulardan olduğunu belirten Prof. Dr. Çetiner, halkın önünde yapmak yerine ilmi ihtisas toplantılarında bu konuların ele alınmasının önemli olduğunu söyledi.


İki gün süren çalıştayda Prof. Dr. Murat Şimşek tarafından “Çağdaş Dönemde Tek Mezhepli Yaklaşım Mümkün müdür”, Prof. Dr. Kâşif Hamdi Okur tarafından “Çağdaş Dönemde Çok Mezhepli Yaklaşım Bir Zaruret midir?” ve Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı tarafından “Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Fetvalarında Çok Mezhepli Yaklaşımlar” konulu tebliğler sunuldu ve sayıları kırkı bulan katılımcılar tarafından müzakere edildi. Çalıştay, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Prof. Dr. Halit Çalış, Prof. Dr. Mehmet Görmez, Prof. Dr. Orhan Çeker, Prof. Dr. H. Mehmet Günay, Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın ve Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez’in yer aldığı değerlendirme oturumu ile İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı’nın yaptığı kapanış konuşmasının ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Vali Coşkun; “Öğretmenlerimiz, bir meşale gibi toplumumuzu aydınlatmaktadır” DENİZLİ (İHA) – Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı. Vali Coşkun, mesajında; “Millet Mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Başöğretmenlik’ unvanının verildiği bu anlamlı günde, mesleğini büyük bir özveriyle ifa eden, gelecek nesillerin yetişmesinde, değerlerin yarınlara aktarılmasında bir meşale gibi toplumları aydınlatan irfan ordusunun neferleri tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. Binbir meşakkatle, yılmadan, yorulmadan yüreğinde taşıdığı sevgiyle öğrencilerine rehber olan; birlik ve beraberliğin önemini, kardeşlik bilincini ve evrensel değerleri evlatlarımıza öğreten öğretmenlerimiz, bir meşale gibi toplumumuzu aydınlatmaktadırlar. Bizler ‘Bir harf öğretene kırk yıl kölelik yapmaya razı olan’ bir medeniyetin çocuklarıyız. Bizler öğretmenleri İrfan Ordusuna benzeten, milletleri kurtaranların yalnız ve yalnız öğretmenler olduğunu savunan bir anlayışın temsilcileriyiz” dedi. Mesajında öğretmenlere seslenen Vali Coşkun, “Yetiştirdiğiniz her insan, bu topraklara ekilen bir fidandır. İstikbale güvenle bakan ve bu yolda fedakârca çalışan sizler, ülkemiz için daima umut kaynağısınız. Eğitmeyi ve öğretmeyi bir ideal olarak benimseyip, ülkemizin ilerlemesi için gayret gösteren öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu vesileyle, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehit öğretmenlerimiz olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nüzü kutluyor, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı bir ömür diliyor, başarı dileklerimle sizleri saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Öğretim programlarımızı, bilimsel gelişmeler ışığında, eğitim bilimlerindeki yenilikleri, insan hakları ilkelerini ve milletimizin kadim değerlerini esas alarak yeniden yapılandırıyoruz. Bugün artık, hem kendi kökleriyle barışık hem de dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı "24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda konuştu. Tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayan Bakan Tekin, "24 Kasım, herhangi bir meslek grubunun onurlandırıldığı sembolik bir günü değil, hayatımızın her anına eşlik eden katkılarıyla üzerimizdeki hakları baki olan öğretmenlerimizin şahsında ve rehberliğinde idrak ettiğimiz Büyük Türkiye idealini yansıtmaktadır. Daha adil ve daha özgür bir dünyanın inşası için talipli olduğumuz büyük medeniyet vizyonumuzun her yönüyle ve tüm hedefleriyle birlikte somutlaşmasına karşılık gelen bu ideal, hiç kuşku yok ki, maarif ordumuzun çabalarıyla hayat bulacaktır. Eğitim, temel hak ve hürriyetlerin en güçlü teminatıdır. Bizler, eğitim sistemimizi inşa ederken, demokrasi ve hukuk devleti prensibini, toplumumuzun her bir ferdine eşit ve adil fırsatlar sunan, inanç ve yaşam biçimlerini özgürce yaşayabilmelerini sağlayan bir teminat olarak görüyoruz. Her evladımızı aynı sevgi ve kararlılıkla kucaklayan bu yaklaşım, milletimizin kadim değerlerini çağın gerekleriyle mezcetmekte, güçlü ve özgür nesiller yetiştirmenin en sağlam zeminini oluşturmaktadır. Eğitim ailesi olarak 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde üç temel politikayı ana gündemimize almış bulunuyoruz: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uygulanması, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’nin hayata geçirilmesi ve Okul-Aile İş Birliği’nin güçlendirilmesi. Her biri, eğitim sistemimizi daha ileriye taşımak, bireyden topluma uzanan güçlü bir bağ kurmak ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla ulaşmak için stratejik bir adım niteliğindedir" dedi. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz öğretmenlerimizdir" Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin, klasik eğitim paradigmalarından farklı olarak yalnızca bilgiyi değil, insanı merkeze alan; öğrencilerin ilgi, yetenek ve potansiyellerini esas alan bir anlayışı temsil ettiğini belirten Bakan Tekin, "Maarif Modelimiz, madde ile manayı, akıl ile duyguyu, birey ile toplumu dengeleyen bir vizyonun adıdır. Evlatlarımıza evrensel değerler kazandırırken onların kendi kültürlerine, tarihine ve medeniyetine bağlı bireyler olarak yetişmesini sağlayacak bir altyapı sunmaktadır. Eğitim alanında gerçekleştirdiğimiz bu köklü dönüşümle, sadece bilgi üreten değil; aynı zamanda bu bilgiyi insanlık yararına dönüştüren, değerlerine bağlı nesiller yetiştiriyoruz. Öğretim programlarımızı, bilimsel gelişmeler ışığında, eğitim bilimlerindeki yenilikleri, insan hakları ilkelerini ve milletimizin kadim değerlerini esas alarak yeniden yapılandırıyoruz. Bugün artık, hem kendi kökleriyle barışık hem de dünyanın gelişen dinamiklerine uyum sağlayan bir eğitim anlayışına sahibiz. Kuşkusuz ki, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin başarıya ulaşmasında, en büyük güvencemiz ve dayanağımız, eğitim sistemimizin mimarları olan öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimiz, bu sürecin taşıyıcı sütunları, değişimin ve dönüşümün gerçek kahramanlarıdır. Bu süreçte, öğretmenlerimizin mesleki hareket alanlarını genişletmek, sınıf ve okul şartlarına uygun şekilde karar alabilmelerini desteklemek ve ihtiyaç duydukları teknik desteği eksiksiz sunmak en önemli hedeflerimizden biridir. Çünkü bizler biliyoruz ki her öğretmen, kendi öğrencilerini ve eğitim ortamını en iyi tanıyan rehberdir. Onlara sağlanacak özgürlük alanı ve destek, eğitimin niteliğini artıracak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirecek en büyük gücümüz olacaktır. Bunun bilinciyle, öğretmenlerimizin mesleki niteliklerini artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve onlara hak ettikleri itibarı kazandırmak için tarihi adımlar attık" diye konuştu. "Eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız" Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile öğretmenlik mesleğini yasal zeminde özel bir statüye kavuşturduklarını belirten Bakan Tekin, "Bu kanun, öğretmenlerimizin mesleki haklarını güvence altına alırken, uzmanlık ve başöğretmenlik gibi kariyer basamaklarıyla mesleki gelişimlerini teşvik eden bir yapıyı hayata geçirdi. Başarılı bir öğretmen yetiştirme sürecinin temelinde, öğretmenlerimizin görev öncesinde mesleğe tam anlamıyla hazır olmaları yatmaktadır. Bu doğrultuda, öğretmen adaylarımıza meslek öncesi deneyim kazandıran öğretmenlik uygulamalarını sistemimizin ayrılmaz bir parçası haline getirmek için aynı kanunla staj ve öğretmenlik uygulaması süreçlerini güçlendirecek biçimde Milli Eğitim Akademisini kurduk. Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz için mesleki gelişim süreçlerini bütüncül bir yaklaşımla ele aldık. Bu doğrultuda, alan bazlı mesleki gelişim planları oluşturulmasını sağladık. Tüm öğretmen ve yöneticilerimizin eşit şekilde yararlanacağı mesleki gelişim faaliyetleri için, görev yaptıkları okul türü, kademesi ve alanları gözeten, beşer yıllık periyotlarla hazırlanmış programlar hayata geçiriyoruz. Attığımız bu adımlarla öğretmenlerimizle omuz omuza vererek, eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, öğretmenlerimiz bizim geleceğe dair en güçlü umut kaynağımızdır. Belirtmek isterim ki, ülkemizin kaybedecek tek bir dakikasının dahi olmadığının bilinciyle, milli manevi değerlerimizle barışık ve çağın gerekleriyle uyumlu her türlü düzenlemeyi hayata geçirme gayretimiz ve eğitim alanındaki yeniden yapılanma sürecimiz bütün hızıyla devam edecektir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonraki süreçte de alandaki bütün paydaşlarla ve ilgili tüm aktörlerle diyalog kurmaya, onların görüş ve önerilerini almaya büyük bir özen gösterecek; öğretmenlerimizden, öğrencilerimizden, velilerimizden, ilgili STK temsilcilerinden ya da akademisyenlerimizden gelecek her türlü katkıya açık olacağız. Sizlerle birlikte yürümek, sizlere hizmet etmek bizim en büyük bahtiyarlığımızdır" ifadelerini kullandı.
Bolu Boluspor - Şanlıurfaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Boluspor-Şanlıurfaspor maçının ardından teknik direktörler mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında haftasında Boluspor sahasında Şanlıurfaspor’u 1-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Boluspor Teknik Direktörü Arif Ufuk Kahraman, "Bir hafta boyunca çalışılan Urfa maçı planı ve stratejisi, bugün Bolu’daki hava şartları yüzünden tamamen farklı bir boyuta taşındı. Maçın hikayesi çok farklı oldu. Burada artık teknik ve taktik konuşmanın bir anlamı yoktu. Tamamen fizik güce dayalı, ikili mücadeleye dayalı ve ayakta kalan bir takımın kazanacağı bir maçtı. Oyuncularımı ilk önce kutluyorum; çok iyi mücadele ettiler bu hava şartlarında. Nasıl oynanması gerektiğini de o şekilde oynamaya çalıştık” ifadelerini kullandı. Kahraman atıkları golün hafta içi çalışmalar neticesinde geldiğini belirterek, “Devre arası gereken şeyleri söylemeye çalıştık özellikle attığımız golden sonra. Attığımız gol, geçiş oyununda oldu. Berk, süratli bir oyuncu. Daha önceki maçlarda gol vuruşu becerisi yüksek olmasına rağmen bunu çok fazla kullanmayan bir oyuncuydu. Bir hafta boyunca aslında sonlandırma çalışmaları yaptık oyuncularımızla. Bu da katkısını verdi. Bu zor zeminde iyi bir buluşla 1-0 kazanmayı başardık. Takımımı tekrar tekrar kutluyorum” dedi. "Sakaryaspor maçını kazanarak yerimizi sağlamlaştırmak istiyoruz" Deplasmanda karşılaşacakları Sakaryaspor maçına değinen Kahraman, “Özellikle önümüzdeki hafta Sakarya deplasmanı var. Bunun için evimizde kaybetmemiz gerekiyordu, bu da çok iyi oldu. Evimizde kazanmaya devam ediyoruz. Bu alışkanlığımızı asla bırakmak istemiyoruz. Ama bunun karşılığında, önümüzdeki hafta Sakarya maçında deplasmanda kazanarak yerimizi daha da sağlamlaştırmak istiyoruz. Urfa takımına ise bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum” diye konuştu. Sait Karafırtınalar: "Oyuncularımı kutluyorum" Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Sait Karafırtınalar ise, “Oyuncularımı kutluyorum, sahada gösterdikleri mücadeleden dolayı. Oyunu çirkinleştirmeden mücadele etmeye çalıştılar. Baştan da söyledik, bu zemini gördükten sonra atanın kazanacağı bir maçtı. Rakip attı, biz hata yaptık. Ama gerçek şu ki, fırsat da vardı. Belki de haftanın en güzel maçına aday bir maçtı, saha şartları düzgün olsaydı. Ancak böyle bir durum var” diye konuştu. Karafırtınalar, saha zemininden memnun olmadığını dile getirerek, “Ligin marka değerinden bahsediyoruz. Yani bu oyuncuların sağlığı, her şeyden önce geldiğini düşünüyorum. Bu sahada maç oynatmak ne kadar doğru? Burada üç yıl çalıştım, evet hep ağır şartlarda maçlar oynadık ama ben hiç böyle bir sahada maç oynamadım. İlk defa başıma geldi. Oyuncularımın da çoğu ilk defa böyle bir zeminde top oynadılar. Kolay bir şey değildi. İyi mücadele ettik. Dediğim gibi, atanın kazanacağı bir maçtı. Bu maça fazla takılmayacağız. Önümüzde hemen Keçiören maçı var. Ona konsantre olacağız” diye konuştu.
Muğla Trendyol Süper Lig: Bodrum FK: 0 - Galatasaray: 1 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Galatasaray deplasmanda karşılaştığı Bodrum FK’yı 1-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 54. dakikada sol tarafta topla buluşan Mertens’in ortasında kale önünde iyi yükselen Michy Batshuayi, kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 0-1 66. dakikada orta sahada aldığı topla ceza sahası içine kadar giren Osimhen, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda pasını müsait durumdaki Ziyech’e aktardı. Ziyech’in boş kaleye yaptığı vuruşta meşin yuvarlak direğin üzerinden dışarı çıktı. 71. dakikada sol tarafta topu alan Mertens, pasını Sara’ya aktardı. Sara’nın ceza sahası dışı sol çaprazından bekletmeden şutunda kaleci Sousa meşin yuvarlağı çeldi. 72. dakikada sağ tarafta aldığı topla rakiplerinden sıyrılıp ceza sahası içine giren Ziyech’in sağ çaprazdan şutunda kaleci Sousa meşin yuvarlağı ayaklarıyla çeldi. Pozisyonun devamında kale önünde Sallai dönen topa vuruşunu yaptı ancak kaleci Sousa meşin yuvarlağı bir kez daha ayaklarıyla çeldi. 84. dakikada Sara’nın savunma arkasına attığı pasa hareketlenen Osimhen, ceza sahası içi sol çaprazda kaleciyle karşı karşıya kalıp şutunu çekti ancak kaleci Sousa meşin yuvarlağı çeldi. 90. dakikada sağ taraftan Brazao’nun pasında ceza yayında topla buluşan Gökdeniz’in vuruşunda meşin yuvarlak direğe çarpıp oyun alanına döndü. Hakemler: Muhammet Ali Metoğlu, İbrahim Çağlar Uyarcan, Mehmet Kısal Bodrum FK: Gökhan Akkan (Diogo Sousa dk. 29), Üzeyir Ergün (Ahmet Aslan dk. 62), Ondrej Celustka, Arlind Ajeti, Ege Bilsel, Samet Yalçın (Taulant Seferi dk. 62), Gökdeniz Bayrakdar, Fredy, Taylan Antalyalı (Pedro Brazao dk. 80), Zdravko Dimitrov, George Puşcaş (Celal Dumanlı dk. 80) Yedekler: Kenan Özer, Gabriel Obepka, Enes Öğrüce, Yusuf Sertkaya, Oğulcan Başol Teknik Direktör: Volkan Demirel Galatasaray: Fernando Muslera, Metehan Baltacı (Michy Batshuayi dk. 46), Kaan Ayhan (Victor Nelsson dk. 90+2), Abdülkerim Bardakcı, Barış Alper Yılmaz, Lucas Torreira, Gabriel Sara (Kerem Demirbay dk. 90+2), Roland Sallai, Yunus Akgün (Hakim Ziyech dk. 62), Dries Mertens (Elias Jelert dk. 72), Victor Osimhen Yedekler: Günay Güvenç, Eyüp Aydın, Berkan Kutlu, Yusuf Demir, Efe Akman Teknik Direktör: Okan Buruk Gol: Michy Batshuayi (dk. 54) (Galatasaray) Kırmızı kart: Ege Bilsel (dk. 45) (Bodrum FK) Sarı kartlar: Samet Yalçın, Volkan Demirel (Teknik Direktör) (Bodrum FK), Abdülkerim Bardakcı, Roland Sallai (Galatasaray)