EKONOMİ - 21 Nisan 2025 Pazartesi 12:23

7 bin üreticiye bilgilendirme mesajı atıldı

A
A
A
7 bin üreticiye bilgilendirme mesajı atıldı

Nisan ayında meydana gelen zirai don sonrasında Sakarya’nın Hendek ilçesindeki fındık ağaçlarında hasar yüzde 90’a ulaştı. Bu sene fındıktan verim alınamayacağını belirten Hendek İlçe Tarım ve Orman Müdürü Erhan Sunman, "Önümüzdeki senenin ürününde de zarar olması yönünde endişemiz var. Bu konuda da fındık üreticilerimize rutin bakım ve besleme hususunu aksatmamalarını özellikle istirham ediyorum" dedi.


Nisan ayında meydana gelen ve üretimin olumsuz etkilendiği zirai don sonrasında hasar tespit çalışmaları başladı. Sakarya’daki çiftçinin geçim kaynaklarından biri olan fındıkta ağaçlar kururken, hasar boyutu ise yüze 90’a ulaştı. Adeta çocuk gibi bakılan ve don sonrasında üreticinin emekleri çöp olan fındıkta bu sene verim alınamayacağı ön görülüyor.


Hendek ilçesinin Dikmen Mahallesi’nde hasar tespit çalışmalarına başlayan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, sadece fındığın zarar görmediğini, bölgede yetişen ceviz, armut gibi meyvelerinde hasara maruz kaldığını belirledi.


Dikmen Mahallesi’nde yaşayan Kader Köseoğlu, "Dikmen Mahallesi’ne yağan karın ardından bölgemizdeki fındık zarar gördü. Tabii sadece bu fındıkla da kalmadı, ceviz ve armut ağaçları da zarar gördü. Zirai don sebebiyle fındığımızın yüzde 70’in üzerinde yandı. Geçtiğimiz haftalarda yeşil olan fındık dalları şu anda kurumuş durumda" dedi.


Fındık üreticisi Aliye İrme ise "Soğuk havalar ve kar yağışıyla birlikte oluşan zirai don, fındıklarımızda zarara yol açtı" diye konuştu.



"Bu senenin ürününü kaybettik"


Hendek İlçe Tarım ve Orman Müdürü Erhan Sunman, "10-12 Nisan tarihlerinde ilçemiz ve bölgemizde meydana gelen zirai don zararını gözlemlemek üzere Dikmen Mahallesi’ndeyiz. Özellikle 300 rakımın üzerindeki fındık bahçelerinde kontrollerimizi gerçekleştirerek bu rakıma kadar geldik. Yaklaşık 650-700 rakımlı Dikmen Mahallesi’nde zararın yüzde 90 seviyesinde olduğunu öngörebiliyoruz. Geçtiğimiz hafta gerek Sakarya Valiliğimiz, gerek Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz tarafından yapılan uyarıların ardından 7 bin üreticimize bilgilendirme mesajı atıldı. Bu çerçevede, özellikle bitkisel materyallerin yakılması, yoğun sis ve duman oluşturulması tavsiye edilmişti. Geldiğimiz bu noktada özellikle yol üzerindeki birçok parselde ateş yakıldığına şahit olduk. Sıcaklıkların -5 ila -8 derecelere kadar düşmesi sebebiyle ne yazık ki bu tür uygulamalarda yeterli olmadı. Bu senenin ürününü kaybettik ama önümüzdeki senenin ürününde de zarar olması yönünde endişemiz var. Bu konuda da fındık üreticilerimize rutin bakım ve besleme hususunu aksatmamalarını özellikle istirham ediyorum. Zor bir süreç, Allah üreticilerimizin yardımcısı olsun. Bu bölgede zarar yüzde 90 seviyesinin üzerinde. Ziraat mühendisi arkadaşlarımız sahadalar, ön zarar tespitlerini yapıyorlar. TARSİM eksperleri de bölgede çalışma yürütüyor" diye konuştu.



7 bin üreticiye bilgilendirme mesajı atıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.