GÜNDEM - 01 Eylül 2024 Pazar 12:50

Gülten ninenin 108 yaşına rağmen hiçbir hastalığı yok

A
A
A

Rize’de yaşayan 108 yaşındaki Gülten Saruhan, yaşının ilerlemesine rağmen hiçbir hastalığı yokken hiçbir ilaç da kullanmıyor.

Rize merkeze bağlı Hamidiye mahallesinde 65 yaşındaki kızı Sunay Balıkçı ile birlikte yaşayan 108 yaşındaki Gülten Saruhan, neşesiyle birlikte bütün herkesi kendine hayran bırakıyor.

Küçük bir kız iken annesinin vefatı üzerine babasının sırtında Erzurum’dan Rize’ye getirilen Saruhan, bir aileye evlatlık olarak verildi. Uzun yıllar evlatlık edinildiği aileyle beraber yaşayan Saruhan, sonrasında evlendi. Evlenmesi üzerine 4 çocuk sahibi oldu. Yetim olarak büyüyen Saruhan, buna rağmen hayatta gülmeye devam ediyor. Saruhan, 108 yaşına gelmesine rağmen ne kötü bir hastalığı var ne de ilaç kullanıyor. Yaklaşık 3 yıl öncede Korona virüse yakalanan Saruhan, yoğun bakıma bile yatmadan virüsü atlattı. Yürümekte problem yaşayan Saruhan, evden çıkabilmek için bir tekerlekli sandalye istedi. Bunun üzerine kızı Sunay Balıkçı da Rize’de gönüllü olarak hayır işleri yapan Yasemin Özçelik’e ulaştı. Özçelik’te gelen bu isteği geri çevirmeden 10 gün içerisinde sandalyeyi bularak Gülten nineye teslim etti. Gülten nine, çocukluğunda mutlu hatıraları bile olmasa 108 yaşında dışarıya verdiği pozitif enerjiyle herkese örnek oluyor. Gülten nine boş zamanlarında ise yattığı yerden çorap örerek vakit geçiriyor.

“Beni köyde çok severler”

Kendisinin herkes tarafından çok sevildiğini küçük yaşlardan itibaren yetim büyüyerek bu yaşa kadar geldiğini söyleyen 108 yaşındaki Gülten Saruhan, “Gençliğimde çok açlık çektim. Annemi tanımam. Bir babam vardı. Babam ben ufakken arkasına aldı. Eskiden araba yoktu. Annem öldü, babamda dedi ki, ‘ben yarın ölürsem bu çocuk buralara yokluk çekecek. Babam şehre indirdi beni. Arkasına aldı. Koluma tuttu. Gece olurdu hanlarda kalırdık. Yoldayken bir evden ekmek istedi. O da gitti karısına ‘biz alalım onu’ dedi. Onlar beni aldı baktı ama anne ve baba gibi değildi. Yetim büyüdüm. Vücuttan iyiyim de bacaklarım iyi değil. Korona oldum. Başka hastalıklarda geçirdim. Buraya evlendim, çocuk sahibi oldum. Beni köyde çok severler” şeklinde konuştu.

“15 gün içerisinde belki de 15 kişi yanımızda öldü ama anam atlattı”

Annesinin koronaya yakalandığını fakat yoğun bakıma bile girmeden sadece tedavi ile virüsü atlattığını belirten Sunay Balıkçı, “Anne ve kız burada yaşıyoruz. Her şeyini yapıyorum. Kendisi gezmek istediği için tekerlekli sandalye istedi. Bende Rize’mizin Müge Anlı’sı var. Ona yazdım. Hemen bana karşılık verdi. Bana 10 gün içerisinde buldu getirdi. Annem korona oldu. Hastaneye götürdük. Koronayı atlattı. 15 gün içerisinde belki de 15 kişi yanımızda öldü ama anam atlattı. Koronayı annem tedavi ile atlattı. Doktorların hepsi şaşırdı. Annemin vücudunda hiçbir sıkıntı yok. Annem normal yemek yemez. Hep kahvaltı eder” ifadelerini kullandı.

“Bana gelen bu çağırıya kayıtsız kalmadım”

Sandalye isteği üzerine hemen arayışa geçtiğini ifade eden yardımsever Yasemin Özçelik, “Sosyal medya üzerinden beni takip eden kardeşimiz bana 108 yaşında bir annesi olduğunu ve sandalyeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Bana gelen bu çağırıya kayıtsız kalmadım. Eşimize dostumuza söyledik. Çamlıhemşin’den bir yardımsever arkadaşımız beni aradı. Hayırseverimizin bağışladığı sandalyeyi alıp teyzemize getirdim” dedi.

Ali Maşalacı - Hasan Fehmi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: "Bahçeli’nin daveti; parlamento çatısı altında sözde siyaset yapan bir partiye, DEM’e, emperyalizmin taşeronu olmaktan vazgeçme çağrısıdır" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından 27 ilde düzenlenecek olan “Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye Toplantıları”, Ankara’da gerçekleşti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin davetinin DEM’e emperyalizmin taşeronu olmaktan vazgeçme çağrısı olduğunu belirterek, devletin terörle mücadelesinin tavizsiz sürdürüleceğini vurguladı. Ankara’da bir otelde düzenlenen toplantıya Eskişehir ve Kırıkkale teşkilatlarından da katılım oldu. Programın açılış konuşmasını yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, yeni yüzyılda değişen şartlar ile Türkiye’nin kendi yağıyla kavrulmaya zorlandığını belirterek, ekonomiden güvenliğe, bölgesel adımlardan uluslararası ilişkilere kadar hemen her alanda kendi göbeğini kesmek durumunda olduğunu kaydetti. Savaş ateşinin Türkiye’ye sıçramaması ve küresel aktörlerin Türkiye’yi kaosa sürükleyecek tahriklerinin etkisiz kılınması için caydırıcı adımlar atılması gerektiğini söyleyen Yalçın, “Kendi mevcudiyetini koruyacak, kendi güvenliğini sağlayacak askeri güç ve imkânlara sahip olan Türkiye, iş başa düşünce ihtiyaç duyulan siyasi kararlılığı da gösterecektir. Ancak bunun yanında içeride bütünlüğün sağlanması ve mevcut siyasi aktörlerin ortak tutum takınması lazımdır. Dile getirdiğimiz bu endişe verici tablo, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin gerek PKK’nın siyasi kanadına, gerekse bütün iç siyaset aktörlerine yaptığı birlik ve beraberlik çağrısının sıradan bir paradigma değişikliği hamlesi olmadığının delilidir. Ne var ki idraksizlik hummasından, akıl tutulmasından kurtulamayan bazı siyaset erbabı ve medya çevreleri, küçük düşünerek meseleyi dar kalıplara hapsetme ısrarından hâlâ vazgeçmemiştir. Üstelik malum tarihî daveti karalama fırsatı olarak gören aynı çevreler, MHP’yi zarara uğratma gayretine düşmüştür. Bütün sabrımız ve iyi niyetimizle malum maksatlı çevrelere buradan bir kere daha sesleniyoruz: Resmin tamamına odaklanın, ayrıntıya takılmayın. Büyük düşünün. Hayat sürdüğümüz ve sınırlarını kanla, canla çizdiğimiz coğrafyayı kuş bakışı, hatta uydu bakışı inceleyin” diye konuştu. “Bahçeli’nin daveti DEM’e emperyalizmin taşeronu olmaktan vazgeçme çağrısıdır” Devlet Bahçeli’nin tavrının asla terörizme verilmiş bir taviz olmadığının altını çizen Yalçın, “Bahçeli’nin daveti; parlamento çatısı altında sözde siyaset yapan bir partiye, DEM’e, emperyalizmin taşeronu olmaktan vazgeçme çağrısıdır. Safını ve yerini netleştirme, dostunu düşmanını belli etme uyarısıdır. ABD’nin mayın eşeği PKK ile bağlarını tamamen koparıp, Türkiye partisi olma tavsiyesidir. Sayın Genel Başkanımız tarafından ısrarla, sabırla iyi niyet ve ferasetle dillendirilen çağrı; birlik, beraberlik ve bin yıllık kardeşliğin korunmasını hedeflemektedir. Bu çağrının temel gayesi, terörü ülkemizin gündeminden sonsuza kadar kaldırmaktır. Şehit cenazelerine, anaların ağıtlarına son vermektir. Bu davete ne cevap verilirse verilsin, devletimizin terörle mücadelesinin tavizsiz sürdürülmesi noktasındaki azim ve kararlılığı asla değişmeyecektir. Teröristlerle asla müzakere edilmeyecek, bilakis terörle mücadele amansız surette sürdürülecektir. Bahis konusu davet, kamuoyundan da büyük destek almıştır. Mesaj, aziz milletimizce alınmıştır. Muhatabına da mehil verilmiştir. Yani ilanihaye geçerli değildir. Kimse kendini de başkalarını da kandırmasın. Kimse beyhude yere ucuz algı oyunlarına başvurmasın. Doğruyu eğriltme ve haklıyı haksız, masumu suçlu çıkarma çabası boşunadır. Sayın Genel Başkanımızın duruşu, MHP’nin tutumu; ucuz ve hamasi yaklaşımlarla, oy avcılığıyla, tribünlere oynamakla basite indirgenecek bir mesele değildir" dedi. Türk milliyetçiliğinin siyaset meydanındaki sahibinin MHP olduğunu aktaran Yalçın, taklitçiliğin maya tutmayacağını ve rol çalmaya çalışanların kendilerini gülünç duruma düşürdüğünü söyledi. Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye Toplantıları kapsamında bugüne kadar 16 bölgesel toplantı gerçekleştirdiklerini dile getiren Yalçın, 48 ile eriştiklerini ve bugün itibari ile bölgesel toplantı sayısının 20’ye, katılımcı il sayısının da 60’a ulaştığını belirtti.
Erzurum Erzurumspor FK - Fatih Karagümrük maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 13. haftasındaki Erzurumspor FK-Fatih Karagümrük maçının ardından teknik sorumlular mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Erzurumspor FK, sahasında Fatih Karagümrük’ü 3-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fatih Karagümrük Teknik Sorumlusu Atılay Canel, kendilerini desteklemeye gelen Karagümrük taraftarlarına teşekkür ederek, “Oyuna iyi başladık. Oyunun bütün kontrolü bizdeydi. Nitekim buradan üç puanla dönüyoruz. Erzurumspor’a bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Buraya galibiyet için geldik. Maçın başında da söyledim. İyi bir şekilde oynadık ve iyi mücadele ettik. Gerçi zaman zaman orta sahada bazı topları kaybetmemize rağmen istediğimiz golleri bulduk” diye konuştu. "Oyun dışı faktörler konuşmak zorunda kalıyoruz" Erzurumspor FK Yardımcı Antrenörü Yusuf Randa ise, Karagümrük takımını tebrik ederek, “Kazandılar, kazandıkları için kendilerini tebrik ediyoruz. Maçtan önce sahada dolaşırken Cihan Hoca ile karşılaştık. Hakan Hocamız, Cihan Hocaya şu sözleri söyledi: ’Ben senin 20 yaş büyüğünüm. Sizler genç, pırlanta gibi insanlarsınız, hata yapabilirsiniz. Bugün skor ne olursa olsun verdiğin kararlara itiraz etmeyeceğim.’ Ancak maçta yaşanan bazı olaylar bu samimi tavrı gölgede bıraktı. Birinci golde bize göre bir faul var, fakat bu pozisyonu tekrar izlememiz gerekiyor. Hakemler de bunu değerlendirebilir. Ancak hakem faulü vermedi ve taç atışını kullandırdı, sonrasında gol yedik. Buna bağlamıyoruz ama kurala göre yerde yatan bir oyuncu varsa, oyun durdurulmalıydı. İkinci golde ise topun bizim lehimize çıkmasına rağmen hakem kararını değiştirdi ve taç atışını rakibe verdi. Devre arasında Hakan Hoca, hakeme çok saygılı bir şekilde bu pozisyonları sordu. Fakat hakem, ’Beni ilgilendirmez’ diyerek yanıt verdi. Sonrasında ofsayt pozisyonunda hızlı başlamak isteyen kalecimiz Ataberk’in oyununu durdurdu. Bu da tamamen çelişkili bir karar oldu. Hakan Hoca bu durumu dile getirdiğinde kırmızı kart gördü. Hakemlere son derece saygılı davranmaya çalışıyoruz. Hakan Hoca, iki buçuk sezondur genelde oyunla ilgili değerlendirmeler yapar, hakem kararlarına odaklanmaz. Ancak bugün oyun dışı faktörler konuşmak zorunda kalıyoruz. Bu noktada hakemlerden de aynı saygıyı görmek istiyoruz. Karagümrük takımını tebrik ediyorum, bu söylediklerim onların galibiyetini gölgelemek için değil. Geçen hafta Manisa maçında da benzer hakem hataları yaşandı. Biz kurallara göre hareket etmek istiyoruz, ancak hakemlerin bu kuralları esnetmesi bizi zor durumda bırakıyor. Biz organize, sistemli ve formasyon anlamında takdir edilen bir takımız. Bu sezon altı iç saha maçında gol yemedik ve ligin en az gol yiyen takımıyız. Rakiplerimizle 11’e 11 mücadele etmek istiyoruz. Fakat hakem kararları oyunumuzun güzelliğini ve konsantrasyonumuzu etkiliyor. Son olarak taraftarlarımız hakkında da bir şey söylemek istiyorum. 2022-2023 sezonunun devre arasından beri bu takımda görev alıyorum ve taraftarlarımızın son derece saygılı olduğunu düşünüyorum. Ancak ilk defa bugün, hakemin agresif bir şekilde tepki gördüğüne şahit oldum” dedi.