POLİTİKA - 28 Temmuz 2024 Pazar 22:50

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Mahmut Abbas’ı biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Mahmut Abbas’ı biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mahmut Abbas’ı biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi. Tabii bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonunu geçirdiği baba ocağı Rize’de bir dizi programa katıldı. AK Parti Rize İl Teşkilatı ile bir araya geldiği toplantıda teşkilat mensuplarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayrisafi milli hasılanın 1 trilyon 411 milyar dolara ulaştığını dile getirdi. Merhum annesi Tenzile Erdoğan’dan örnek veren Erdoğan, Türkiye’nin geçmişten bugüne gayrisafi milli hasılasının arttığının altını çizerek, “Anam Vonit sırtlarından çarşıya gelirken, tabii o zaman çarık giyiyorlar ama çarığı evde giymezlerdi. Aron Tepesi’ne gelinceye kadar yalınayak, Aron Tepesi’ne gelince orada onu suya sokar, yumuşatır yumuşatır oradan çarığını giyerek çarşıya öyle inerlerdi. Bak ne günlerden ne günlere geldik. Ve Rabbim lütfetti, o anadan bizler doğduk. Mekanı cennet olsun inşallah. Şu anda gayrisafi milli hasılası 1 trilyon 411 milyara çıkmış bir Türkiye var. Biz göreve geldiğimizde böyle bir para yoktu. İhracatımız 36 milyon dolardı, ama şimdi artık iki 250’yi yakaladık. Daha iyi olacak” dedi.

 

Savunma sanayisinde ülkenin geldiği noktaya dikkat çekerek, bu noktanın kimseyi aldatmaması ve gelişme noktasında atılan adımların devam etmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, “Savunma sanayinde bizim ithalat ihracatımız neydi, nereye geldik? Ama sevgili kardeşlerim bunların hiçbiri bizi aldatmasın. Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin’e bu akara makarayı yapamasın. Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek, bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları da ne yapalım? Atalım. Eğer biz bugün İsrail’e karşı önünüze gelen evelallah lafları yapıyorsak, onlarla bütün ticareti kestiysek, ilişkilerimizi kestiysek, çıktı bir tanesi affedersin terbiyesizin teki ‘Parlamentomuzda Mahmut Abbas konuşturulmalı.’ Kim bu? Yeniden Refah’ın bir tane var, kafadan da galiba sıkıntısı var onun. Mahmut Abbas’ı davet etmediğimizi sana kim söylüyor? Biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi. Tabii bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz. Bütün bu adımları biz atarken kendi içimizden ne yazık ki vuruluyoruz. Biz bu parlamentoyu kimlere açmadık ki, evelallah hak yolda olan herkese açarız ama bunların bu işlerden haberi yok. Eğer bugün partiden birkaç kişi parlamentoya girdiyse sayemizde girdi ya. Bunu gör. Ama bunu göremeyecek kadar gözü var görmüyor” şeklinde konuştu.

 

Partililere "Kucaklayıcı olalım, kaybeden olmayalım" diyerek seslenen Erdoğan, “Biz bulunmamız gereken yerde değiliz. Eğer siz bulunmamız gereken yere geldik diyorsanız benim de söyleyecek hiçbir lafım yok. Çünkü gönlümüz farklı çok şey bekliyor. Biz de bu konuda örnek olmalıyız. Ve bundan sonraki süreçte bütün köylerdeki kardeşlerim, mahallelerdeki, ilçelerdeki kardeşlerimin Rize’yi farklı yere taşımaları lazım. Biz de ‘Sen nerelisin’ dediklerinde ‘Ben Rizeliyim’ dediğinde Rize’den farklı bir ses çıkması lazım. Gerek ana kademe, gerek kadın kolları, gerek gençlik kolları bu sesi çıkarması lazım. Belediyelerimizin olduğundan farklı çalışma ortaya koymaları lazım ve Rize’de yaşayan kardeşlerimin belediyesinden şikayetçi olmaması lazım. İşte dün ve evvelsi gün bazı doğal gaz şikayetleri vardı. Bu doğalgaz şikayetlerini de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız da yanımızdaydı. Onlar da notlarını aldılar ve oraları takip ediyorlar. İnşallah en kısa zamanda doğal gaz sıkıntılarını da buraların gidereceğiz. Belediyelerimiz de kendi üstlerine düşen bütün görevleri yerine getirmek suretiyle Rize’de bulunmamız gereken yere bir an önce ulaşalım. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Diyorum ki yoğun bir şekilde kucaklayıcı olalım, sakın kaybeden olmayalım. Ve bu şekilde olursak darıltmadan, gücendirmeden tüm hemşehrilerimizle bütünleşirsek inşallah sonuç çok daha farklı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Hasan Fehmi Demir - Tolga Şahin



Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Mahmut Abbas’ı biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Lise öğrencileri ‘Kadına Şiddete Dur’ demek için kameraların karşısına geçtiler Van’ın Çaldıran ilçesindeki 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi öğrencileri, ‘Kadına şiddete dur’ demek için kameraların karşısına geçti. Çaldıran 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi öğrencileri, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için film çektiler. Yaklaşık 6 dakika süren kısa filmde kadınların yaşadığı sıkıntıları anlatan öğrenciler, kadına şiddetin artık son bulmasını istediler. Film ile ilgili konuşan 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Şükrü Hurma, kadına şiddet denildiği zaman akla ilk olarak fiziksel şiddetin geldiğini ifade ederek, bunun psikolojik şiddetinin de olduğunu söyledi. Üniversite okuduğu yıllarda gerek kendi çevresindeki arkadaşların gerekse yaptığı çalışmalar ve izlediği haberlerde kadınların en çok muzdarip olduğu konular üzerine bir film çektiklerini belirten Hurma, “Senaryo gereği okulumuzda bir öğrencisi bu tarz durumlara maruz kalmış ve hiç kimseyle konuşmayıp her şeyi içine atmış. Resim yeteneği olan bu öğrencimiz, bunları resme dökmüş. Bizlerde bu resimleri gerçek hayatta canlandırarak kadınların en çok muzdarip olduğu durumları filme aktardık. Biz daha önce de Filistin için klip çekmiştik, şimdi de kadınlar için klip çektik. Bize ‘bir kliple savaşı mı durduracaksınız? Bir kliple kadına şiddeti mi durduracaksınız?’ Diyorlar. Bizler de bir kliple savaşın veya kadına şiddetin durmayacağını çok iyi biliyoruz ama bir öğretmen olarak kendi öğrencilerimde bir bilinç oluşturmak amacıyla böyle bir klip hazırlama gereği duydum. Geçmişe müdahale edemem ama geleceği değiştirebilirim. Bu sebeple öğrencilerimde bir duyarlılık oluşturmak için bir klip çektik. Bizlere destek veren Okul Müdürümüz Melik Uzunay ve öğrencilerime çok teşekkür ediyorum. Öğrencilerin çektiği filmi izlemek için ‘caldiran15tsal’ instagram sayfamızda bulabilirler” dedi. Öğrenciler ise böyle bir klipte yer aldıkları için mutlu olduklarını ifade ederek, kadına şiddetin son bulmasını arzu ettiklerini söylediler.
Adana Uzmanından ‘Boyun Kütletme’ uyarısı Beyin, sinir ve omurilik cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, “Son yıllarda sosyal medyada popüler hale gelen boyun kütletme videoları, eğlenceli ve masum bir işlem gibi görünse de ciddi sağlık riskleri taşıyor. Kontrolsüz yapılan bu işlemler, omurga sağlığını tehlikeye atarak felç gibi geri dönülmez sorunlara yol açabiliyor” dedi. Son günlerde özellikle sosyal medyada popüler hale gelen boyun ve bel kütletme videoları büyük ilgi görüyor. Ancak bu işlem, uzman kişiler tarafından yapılmayınca büyük risk oluşturuyor. “Felç riski var” Konuyla ilgili Şen, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Şen, “Özellikle erkek kuaförlerinde siz tıraş olurken, tam rahatlamışken bir anda boynunuz kütletilir. Ancak her zaman ben yapmayın diye uyarıyorum. Hastaların içerisinde öncesinde başka rahatsızlığı olanlar olabiliyor. O bahsettiğimiz ani hareket, uzman fizyoterapistler tarafından uygun mekan ve uygun zamanlarda yapılmadığı zaman hastalar boyunda aşağı felç kalabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bilim ışığında ilerleyelim” Boyunda ana damarların geçtiği yerlerin olduğuna dikkat çeken Şen, ani hareketler sırasında o damarların zarar görüp beyine giden kan akışının azabileceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Berber koltuğunda oturduğunuzda boynunuzu kütletmeyin. Birçok kişiye olmaz ama bir kişiye olduğunda boyundan aşağı felç kalabilirsiniz. Ayrıca, genelde toplumda sırt ağrısı çekenler uzanıp üzerine 70-80 kilogram ağırlığındaki insanları alıp yürütüyorlar. Sizde kemik erimesi olabilir, öyle bir ağırlık çıktığı zaman omurganızda kırıklar gelişebilir. Bilimin ışığında ilerleyip, bu tarz hareketleri yapmayalım.”
Ankara Sağlık-Sen hekimlerle toplantı gerçekleştirdi Sağlık-Sen Hekim Komisyonu İl Temsilcileri Toplantısı’nda konuşan Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan, “Nasıl hemşirenin, ebenin, paramediğin hakkını koruyan Sağlık-Sen ise hekimin hakkını koruyacak tek yer de Sağlık-Sen’dir. Biz hekimimizin hakkını korumak ve geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Sağlık-Sen Hekim Komisyonu İl Temsilcileri Toplantısı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen hekimlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık-Sen Hekim Komisyonu Başkanı Dr. Hüseyin Alperen Güldiken, SASAM Hekim Koordinatörü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli ve şube başkanları katıldı. "Hekim komisyonumuz kısa sürede çok önemli çalışmalara imza attı" Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğan, yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Bir buçuk yıl önce göreve başladıklarını ve ilk yaptıkları işlerden birinin Hekim Komisyonu’nu kurmak olduğunu ifade eden Doğan, “Hekim komisyonumuz kısa sürede hekimlerimiz için çok önemli ve kıymetli çalışmalara imza attı, atmaya da devam ediyor. Çalıştaylar düzenledik, yaşanan sorunlara çözümler aradık. Hekim komisyonumuzun hekimlerimiz için çalışmaları devam edecek. Bu toplantı önümüzdeki günlerde yapılacak çalışmalar için çok kıymetli” diye konuştu. “Hekimin hakkını korumak ve geliştirmek için çalışıyoruz” “Biz sağlığın tüm branşlarının beraber hareket ettiğinde daha güçlü olduğuna inanıyoruz” diyen Doğan, “Nasıl hemşirenin, ebenin, paramediğin hakkını koruyan Sağlık-Sen ise hekimin hakkını koruyacak tek yer de Sağlık-Sen’dir. Toplu sözleşme masasına oturan yetkili sendika Sağlık-Sen’dir. Biz hekimimizin, hakkını korumak ve geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Genel Merkez olarak şubelerimizle hekimimizin, hemşiremizin, paramediğimizin mali, özlük ve sosyal haklarının geliştirilmesi için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı. “Derdimiz aile hekimimiz ile aile sağlığı hemşire ve ebemizin yaşadığı sorunu çözmek” Yeni yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile ilgili de konuşan Doğan, “Sağlık-Sen olarak bizim tek derdimiz üzüm yemek. Popülizm üzerinden sendikacılık yapmak değil. Bakın yönetmeliğe dair taslak metin kamuoyuna yansıdıktan sonra biz Sağlık-Sen olarak taleplerimizi hem TBMM’de hekim kökenli milletvekilleri ile hem de Sağlık Bakanlığı bürokratları ile paylaştık. Yönetmelik yayınlandıktan sonra da akılcı ilaç uygulaması, 6 ayda bir hastayı muayeneye çağrılma zorunluluğu, subjektif değerlendirme getiren memnuniyet oranı gibi konulara dair önerilerimizi yeniden Bakanlık yetkililerine ilettik. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz’ı da ziyaret ederek bu konuya dair raporumuz paylaştık. Sağlık-Sen olarak bu konuda mücadelemizi sürdürüyoruz. Derdimiz aile hekimimiz ile aile sağlığı hemşire ve ebemizin yaşadığı sorunu çözmek” diye konuştu. Ünüvar: "Sağlık-Sen sağlık sektörü için bir şans" Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık-Sen’in sağlık çalışanlarının haklarının ve sağlık sisteminin geliştirilmesi noktasında önemli işler yaptığını kaydederek, “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’yle ilgili konular gündemde. Hiçbir bakanlık çalışanların memnuniyetini azaltmaya yönelik düzenleme yapmaz. Ama eğer uygulamada bir sıkıntı varsa bu konunun yeniden ele alınacağını düşünüyorum. Sağlık-Sen de gerçekten çok dikkatle konuyu ele alıyor. Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan’ın buna yönelik talepleri usulünce ilettiğini biliyorum. Ben bunu Türk sağlık sistemi için bir şans olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. “Sağlık okuryazarlığını artıracak çalışmalar yapılmalı” Sağlık okuryazarlığının artırılması gerektiğinden de bahseden Ünüvar, “Sağlık okuryazarlığı konusunda vatandaşın bilgilendirilmesi gerekiyor. Filmler, diziler, kamu spotları ve sosyal medya ile sağlık okuryazarlığını artıracak çalışmalar yapılmalı” dedi Hekimlik mesleğinin geleceğine yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydeden Hekim Komisyonu Başkanı Dr. Hüseyin Alperen Güldiken, “Hekimlik mesleği adına, devletimize ve milletimize hizmet yolunda haklarımızı koruyarak ve geliştirerek geleceğe emin adımlarla ilerlemek kararlılığındayız. Nitekim bu kararlılık, sadece mesleğimize yönelik değil aynı zamanda mesleğimiz mensubu olacak gelecek nesillerimizin haklarını koruma noktasında da büyük öneme sahiptir. Bugün ortadan kaldırdığımız ya da kaldırılması noktasında mücadele ettiğimiz her bir sorun, şüphesiz bizden sonra gelecek meslektaşlarımızın, çalışma hayatında daha güvenli, huzurlu ve mutlu kamu hizmeti sunmasını sağlayacaktır. Sağlık hizmeti sunumunun vazgeçilmezi ve en önemli etkeni olan hekimlerimizin, çalışma hayatından sosyal hayata geniş bir perspektifte sorunlarına çözüm üretme noktasında kararlı adımlarla yol almayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.