1974 yılında üretilen Renault Saviem SG2 marka minibüs, o yıl Rizeli Mustafa Arıcan tarafından da satın alındı. Aldığı minibüs ile uzun yıllar boyunca Rize-Artvin-Erzurum arasında hizmet verdi. Arıcan, yıllar sonrasında hayatını kaybetti. Babalarını kaybeden Şakir İsmailoğlu ve İsmail İsmailoğlu, bu aracı baba yadigarı olarak saklamaya başladı. Türkiye’de yürür halde olan ve trafiğe çıkabilen tek Renault Saviem SG2 marka araç olan minibüs, Artvinli Adem Demirkıran’ın ısrarları üzerine kendisine satıldı. Baba yadigarlarını satmalarının üzüntüsünü yaşayan İsmailoğlu ailesi bir taraftan da aracın yaşatılmaya devam edeceği için mutlu durumdalar. Artvin Yusufeli’nden aracı satın alan Adem Demirkıran, baba yadigarı olan bu araca gözü gibi bakacağına dair İsmailoğlu ailesine söz verdi.
“Bizim hayatımız bu araç”
Baba yadigarını sattıkları için duygulandıklarını ifade eden Şakir İsmailoğlu, “1974 yılında babam Mustafa Arıcan bu arabayı Samsun Fuarından almış. O zamanlar bu araçlar yeni çıkmıştı. Firma bunu yurt dışından getirerek Bursa’da dizayn ettiler. Bunu 1974 yılında piyasaya sürdüler. Babamda o zaman bir tane aldı. Uzun yıllar Salarha deresi yolunda hizmet verdi. Yazın amcam ise bu araç ile Erzurum’da çalıştı. Kışın Hopa-Artvin güzergahında çalıştı. O gün bugündür araç elimizde. Türkiye’de tek yürür halde olan Renault Saviem araçtır. O gün bugündür tescildir. Muayeneden geçirdik. Hazırladık. Aile olarak karar aldık. Yusufeli’nden Adem Demirkıran arkadaşımız talep etti. Ona devrettik. Çok duygulandık. Bizim çocukluğumuz bu araba ile geçti. Bu araba babam aldığı zaman ben 10 yaşındaydım. Biz arabayla beraber büyüdük. Biz şoförlüğü bu araçtan öğrendik. Paramızı buradan kazandık. Bizim hayatımız bu araç” ifadelerini kullandı.
“Yeni bir ilçeye Rize’nin çınarını getirmiş olacağız”
Aracın içerisine ilk oturduğu zaman Rize’nin bütün hâtıralarını gördüğünü belirten Adem Demirkıran, “Bundan 2 ay önce Şakir ve İsmail abiyi ziyarete gelmiştim. Onlarla meslektaşız. Geldiğim zaman aracı gördüm. Aracın kapısından içeri girdiğim zaman benim dikiz aynasından bakışım ile sanki bu Rize’nin bütün nüfusunu bu araçta hissettim. Gurbeti gideni, askere gideni, evleneni, o dikiz aynasından gördüm. O koltuklarda binlerce hatıranın olduğunu gördüm. Satar mısınız diye sordum. Baştan aile aracıdır satmıyoruz dendi. Ben çok ısrar ettim. Onlar da bana bu sefer olumlu cevap verdiler. Noter satışımızı yaptık. 1974 yılında trafiğe çıkmış bir araç, bu kadar sene Rize-Artvin-Erzurum hattında çalışmış. Bu kadar yıllar gören araç halen daha muayeneden geçmiş olması ve trafikten yürüyor olması gurur verici. Yeni bir ilçeye Rize’nin çınarını getirmiş olacağız” şeklinde konuştu.
“Bunda şoförlüğü öğrendim”
İsmail İsmailoğlu ise “Babam bu arabayı aldığı zaman ben 4 yaşındaydım. Büyüdüğümde bu arabaya muavinlik yaptım. Bunda şoförlüğü öğrendim. Babam öğrencilerin dostuydu. Rize’de çok kişi bu araba ile seyahat etmiş. Aynı zamanda bu araç Salarha-Karasu bölgesine çalışıyorduk” diye konuştu.
Ali Maşalacı