GÜNDEM - 12 Kasım 2024 Salı 09:44

49 yıllık hatıralarını okulun müzesine hediye etti

A
A
A
49 yıllık hatıralarını okulun müzesine hediye etti

49 yıl önce mezun olduğu okula müze açıldığını duyan 68 yaşındaki emekli eğitimci mezun olduğu yılın anı defterini vakit kaybetmeden okula hediye etti.


1975-1976 Eğitim Öğretim Yılı’nda Rize’nin Çayeli ilçesinde bulunan Çayeli Lisesi’nden mezun olan 68 yaşındaki Fethi Karadeniz, eğitim öğretim hayatının ardından camiayı terk etmedi. 7 yıl öğretmenlik, 8 yıl okul idareciliği yapan Karadeniz sonrasında 17 yılda Milli Eğitim Müfettişliği görevini yürüttü. Emekliliğin tadını çıkaran Karadeniz mezun olduğu yılki adı ile Çayeli Lisesi, şimdiki adıyla ise Çayeli Anadolu Lisesi’nde bir müze kurulduğunu öğrendi. Okul Müdürü Dilek Kantarcı’nın çağrısına kulak veren Karadeniz 49 yıldır gözü gibi sakladığı anı defterini alarak Rize’ye geldi. ’49 yıl ben sakladım, şimdi sıra sizde’ diyen Karadeniz anı defterini müzesinde sergilemek üzere okula hediye etti.


Yeni nesillere bir örnek olması, ışık tutması için 49 yıl önce tuttuğu hatıra defterini okulun yeni açılan müzesine hediye ettiğine vurgu yapan Karadeniz “1975-1976 yılında okulumuz öğrencileri, öğretmenleri ile ilgili bir hatıra defter tutmuştum. Bundan 49 sene önce o tuttuğum hatıra defterini okulda bir müzeye açıldığını öğrenince gelip okula hediye ettim. Yalnız bende kalmasın herkes faydalansın, herkes görsün. Herkes kendini görsün. Alttan gelen nesiller de onlara da bir ışık tutsun diye düşündüm” dedi.



“Hepsiyle can ciğerdik”


Bazı arkadaşlarıyla halen irtibatta olduklarını ve anı defterinin yazıldığı 1975 yılına geri dönüp baktığında hiç kötü bir anısının olmadığını dile getiren Karadeniz “Hepsiyle görüşemiyorum da 5 - 6 tanesiyle çok yakinen görüşüyorum. Vallahi hepsiyle çok güzel hatıralarımız var. Hiç kötü anımız yok. Hepsiyle can ciğerdik, o zamanlar iyiydik. Defterde öğretmenlerimiz var, okul müdürümüz var, okul müdür başyardımcımız var, felsefe öğretmenimiz var. Felsefe öğretmeni deyince; benim derslerim çok iyiydi hep 10 alırdım. Felsefe öğretmenim de bana o kadar güvenirdi ki yazılı yapınca ‘Kağıtları sen oku’ derdi. Cevap anahtarı verirdi, ona göre yapardım. Derdi ki ‘Bak benden iyi not veriyorsun’. Hatta ben biraz da fazla verirdim arkadaşlarıma. Öyle bir anı var yani” ifadelerini kullandı.



“49 sene sonra geldim, çok duygulandım”


49 yıl sonra mezun olduğu okula adım atmanın kendisini duygulandırdığının ve okulda çok iyi ağırlandığının altını çizen Karadeniz “Çok duygulandım. Yani kendi mezun olduğun okulda tekrar geri gelmek çok değişik bir duygu yani. 49 sene sonra geldim. Hele yeni müdürümüz Dilek Hanım. Sağ olsun. Çok iyi davrandılar. Çok iyi karşıladılar. O bakımdan çok memnunum yani” şeklinde konuştu.



Okul müdürü: “Kuruluş yılını duyunca ‘Bana buradan malzeme çıkar’ dedim”


Okulun eski mezunlarından belgeler istediklerinde gelen belgelere çok şaşırdıklarını dile getiren Çayeli Anadolu Lisesi Müdürü Dilek Kantarcı “Ben zaten idarecilikten önce tarih öğretmeniydim. Buraya geldiğimde okulun 1970 yılında kurulduğunu öğrendim. ‘Tamam’ dedim. ‘Bana buradan malzeme çıkar’. Arşivleri seviyorum. Bu tarz belgeleri biriktirmeyi seviyorum. Benden önceki müdür tarafından küçük bir arşiv oluşturulmuştu. Onu toparladık. Daha sonra eski mezunlardan belge istedik. Gelen belgeleri bir araya getirdik. Bizi bile çok şaşırtan belgeler geldi” ifadelerini kullandı.



“1970’li yıllarda basılmış üniversite kitapçığı”


Gelen materyaller arasında kendisini en çok Fethi Karadeniz’in hediye ettiği anı defteri ve bir başka mezunun getirdiği 1970’li yılların Üniversite Seçme Sınavı (ÜSS) yani bu zamanın ÖSYM kitapçığının şaşırttığını sözlerine ekleyen Kantarcı “Fethi Bey’in anı defteri, ya da 1970’li yıllarda basılmış üniversite kitapçığı, çok farklı belgeler geldi. Eski fotoğraflar var içerisinde. Eski gazete kupürleri var. Vefat etmiş öğretmenlerin, öğrencilerin yazıları var. Gerçi artık öğrenci diyemiyorum. Şu an hepsi 70 yaş üstü, 65 yaş üstü büyüğümüz. Hepsi iyi yerlere gelmiş insanlar” dedi.



49 yıllık hatıralarını okulun müzesine hediye etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Menopoz sürecinin zorlukları "menopoz okulu"nda ele alındı Beylikdüzü Belediyesi tarafından düzenlenen “Menopoz Okulu” seminerlerinde katılımcılara menopoz döneminde karşılaşabilecekleri sorunlar ve bu sorunlarla baş etme yolları anlatıldı. Beylikdüzü Belediyesi, Medicana Sağlık Grubu iş birliğiyle “Menopoz Okulu” seminerleri düzenledi. İki bölümden oluşan seminer ve söyleşilerin ilk bölümünde; diyetisyen Melek Aksoylu, ortopedi ve travmotoloji uzmanı Osman Görkem Muratoğlu ve kadın hastalıkları uzmanı Op. Dr. Burak Demirdelen, ikinci bölümünde ise psikolog Tuğçe Çolakoğlu, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Mehmet Fatih Kaya ve nefes teknikleri uzmanı ve psikolog Özge Aygan tarafından katılımcılara menopoz döneminde karşılaşabilecekleri sorunlar ve bu sorunlarla baş etme yolları anlatıldı. ‘Günde en az 30 dakika yürümezseniz, kilo almanız kaçınılmaz” Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşinin ikinci bölümünde menopoz psikolojisinin kişiden kişiye değiştiğini vurgulayan Tuğçe Çolakoğlu, kadınların yüzde 75’inin duygusal zorlanmalardan mustarip olduğunu ve uyku bozukluğunun baş edilmesi gereken en büyük sorun olduğunu açıkladı. Bu dönemde östrojen seviyesinin düşüşüne bağlı olarak vücut formunu korumanın zorlaştığını hatırlatan Mehmet Fatih Kaya ise “günde en az 30 dakika yürümezseniz, kilo almanız kaçınılmaz” dedi. Son olarak doğru nefes almanın önemini anlatan Tuğçe Çolakoğlu ise şunları söyledi: “Doğru nefes alırsanız kandaki oksijen miktarı artar, kronik ağrılarınız azalır. Metabolizmanız da hızlanır ve kilo vermekte zorlanmazsınız. Kaygılarınız azalır, zihniniz sakinleşir ve karar mekanizmanın işlemeye başlar.”
Ankara Bu akademide çocuklar sporla hayata kazandırılıyor Ankara’nın Altındağ ilçesinde kurulan Abdullah Öztürk Akademisi’nde masa tenisi kurslarına katılan çocuklar, sporla hayata ve topluma kazandırılıyorlar. Ankara’da engelli ve engelsiz çocukların sporla hayata kazandırılması amacıyla paralimpik masa tenisi dünya şampiyonu Abdullah Öztürk’ün adını taşıyan bir spor akademisi kuruldu. Akademi, Türkiye’nin farklı noktalarındaki yetenekli çocukları bulmayı amaçlıyor. "Abdullah Öztürk ülkemize olimpiyat şampiyonlukları kazandırmıştır" Akademide çocukları spora teşvik ettiklerini anlatan iş adamı Abdullah Tunç, “Şu anda aramızda bulunan Abdullah Öztürk, Türk spor tarihinin yaşayan efsanelerinden. Özellikle engelli bireylerimize örnek olmuş, onların hayata bakış açısını değiştirmiş, evde oturan ve toplum içine çıkmayan engelli anlayışını yıkarak ülkemize olimpiyat şampiyonlukları, dünya ve Avrupa dereceleri kazandırmıştır” dedi. "Geleceğe umutla bakan nesil yetiştirmek için devam edeceğiz" Akademinin Abdullah Öztürk gibi nice şampiyonlar yetiştirmeyi hedeflediğini belirten Tunç, “Topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek ve geleceğe umutla bakan bir nesil yetiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Ülke sporunun geleceğine böylesine anlamlı bir miras bırakacağımız için de marka olarak büyük bir gurur ve heyecan duyduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum” diye konuştu. "Nice şampiyonların yetişeceğine yürekten inanıyorum" Lider Engelliler Spor Kulübü Başkanı İlhami Kılınçkaya ise şunları kaydetti: “Yaklaşık 40 yıllık antrenörlük hayatımın en özel ve mutlu günlerinden birini yaşıyorum. Hayatım boyunca antrenörü ve ağabeyi olmaktan büyük gurur duyduğum sevgili Abdullah Öztürk’ün açtığı şampiyonluk yolunda ‘Abdullah Öztürk Akademi’ projesi ile nice şampiyonların yetişeceğine yürekten inanıyorum.” "Türk sporuna hizmet etmenin onurunu yaşayacağım" Şampiyon sporcu Abdullah Öztürk, “20 yıldır büyük bir gururla ve şerefle ay yıldızlı bayrağımızı dünyanın birçok noktasında onlarca kez başarıyla temsil etmenin gururunu yaşadım. Dünya sporunun zirvesi olan Paralimpik Oyunlar’dan herhangi bir uluslararası hazırlık turnuvasına kadar dünyanın birçok noktasında madalya için savaştım. Kariyerimin bu en olgun döneminde Türk sporuna sporculuğumun yanı sıra bambaşka bir alanda hizmet etmenin onurunu yaşayacağım” dedi.