POLİTİKA
22 Eylül 2024 Pazar - 13:51 Taşkın, vatandaşların sorunlarını yerinde dinledi Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Tandoğan Mahallesi’nde düzenlenen "Mahalle Sizin, Söz Sizin" buluşmasında vatandaşlarla bir araya gelerek sorunları dinledi. Programa AK Parti Malatya İl Başkanı Namık Gören ve AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci de katıldı. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, AK Parti Malatya İl Başkanı Namık Gören ve AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci, Tandoğan Mahallesi’nde düzenlenen "Mahalle Sizin, Söz Sizin" programında mahalle sakinleriyle buluştu. Vatandaşların sorunlarını ve taleplerini dinleyen Başkan Taşkın, çözüm odaklı çalışmaların sürdüğünü belirtti. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, konuşmasında, Tandoğan Mahallesi sakinlerinin sorunlarına odaklanarak şunları söyledi: “Beş aydır her hafta bir mahallemizde siz vatandaşlarımızla bir araya geliyoruz. Programın konsepti gereği biz az konuşuyoruz, sözü size bırakıyoruz. Mahalle muhtarımızla sürekli temas halindeyiz ve sorunları ondan dinliyoruz. Bugün de sizlerden dinleyerek çözüm yolları bulmaya gayret edeceğiz. Hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum.” AK Parti Malatya İl Başkanı Namık Gören, programda yaptığı konuşmada, mahalle sakinlerinin sorunlarını yerinde dinleyip çözüm bulmanın öncelikli hedefleri olduğunu vurguladı. Gören, “Bugün Tandoğan Mahallesi’ndeyiz. Amacımız, mahallenin sorunlarını bizzat sizlerden dinleyip çözümler üretmek. Bu buluşmalarla sizlere hizmet etmeye devam edeceğiz. Asıl olan burada uzun siyasi nutuklar atmak değil, sizlerin problemlerini çözmek için gayret göstermektir. Bu buluşmayı organize eden Bayram Başkanımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci, Mahalle Sizin, Söz Sizin programlarının önemine dikkat çekerek, “Bu buluşmaları düzenli aralıklarla yaparak mahallelerimizdeki sorunları ve eksiklikleri yerinde tespit ediyoruz. 6 Şubat depremi sonrası Malatya’mız büyük bir yıkım yaşadı, ancak tüm olumsuzluklara rağmen yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz. Tandoğan Mahallesi’ndeki eksikleri de ilgili müdürlerimiz not aldı, bizler de takipçisi olacağız” dedi.
22 Eylül 2024 Pazar - 12:58 Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Görgel: "İmar planımızı bilim insanlarımızın raporuna göre revize edeceğiz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile bir araya gelen Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, “Şehrimizin batısında, şehir merkezinde ve şehrimizin doğusunda fay hattı sebebiyle uygun olmayan alan ilan edilen bölgelerde deprem üretme potansiyeli görülmedi ve gerekli tedbirler alınarak yapılaşma yapılabilecek. Şehrimizin güneyinde, yapılaşmanın olmadığı bölgede ise sakınım bandı oluşturulacak. Şehrimizin geleceği için büyük önem taşıyan bu çalışmayla imar planlarımızı bilim insanlarımızın raporuna göre revize edeceğiz” dedi. Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya giden Görgel, Bakan Kurum ile bir araya geldi. AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Ömer Oruç Bilal Debgici, Dr. Tuba Köksal ve Mevlüt Kurt ile bakanlık yetkililerinin de yer aldığı toplantıda, yeni Kahramanmaraş’ın imar ve inşası noktasında yürütülen ve planlanan yatırımlar değerlendirildi. Toplantıda Bakan Murat Kurum, uygun olmayan alanlara ilişkin son gelişmeleri de paylaştı. “Yerleşime Uygunluk Durumları Netleşti” Uygun olmayan alanlara ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, “Kahramanmaraş Mikro Bölgeleme Etüt Raporumuzu bilimsel çalışmalar eşliğinde tamamladık. Çalışmalar sırasında hendekler kazdık, numuneler aldık. Londra’daki laboratuvara gönderdik, sonuçlarımız geldi ve bu sonuçlara göre bölgede yerleşime uygunluk durumlarını artık net olarak belirlemiş olduk. Kahramanmaraş fay zonlarından bazılarında deprem üretme potansiyeli bulunmadığı, dolayısıyla fay sakınım zonu konulmasına gerek olmadığı sonucuna vardık. Bu çerçevede, bu alanları uygun olmayan alan tanımı yerine önlemli alan olarak yeniden düzenledik. Kentin güneyinden geçen fay segmentinde deprem üretme potansiyeli tespit edilmiştir. 70 metre genişliğinde fay sakınım bandı bırakılmıştır. Sonuç olarak mikro bölgeleme etüt raporunda belirtilen yerleşime uygunluk durumları göz önüne alınarak belediyemizce imar planı revizyonları yapılacak plan kararı ve gerekli önlemler doğrultusunda yapılaşmaya gidilebilecek” diye konuştu. “İmar Planlarımızı Bilim İnsanlarımızın Raporuna Göre Revize Edeceğiz” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında gerçekleştirilen toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Görgel, “Milletvekillerimizle birlikte Bakanımız Sayın Murat Kurum’u ziyaret ederek şehrimize dair istişare ve değerlendirmelerde bulunduk. Sayın Bakanımız mikro bölgeleme etüt raporunu bizler ve vatandaşlarımızla paylaştı. Şehrimizin batısında, şehir merkezinde ve şehrimizin doğusunda fay hattı sebebiyle uygun olmayan alan ilan edilen bölgelerde deprem üretme potansiyeli görülmedi ve gerekli tedbirler alınarak yapılaşma yapılabilecek. Şehrimizin güneyinde, yapılaşmanın olmadığı bölgede ise sakınım bandı oluşturulacak. Şehrimizin geleceği için büyük önem taşıyan bu çalışmayla imar planlarımızı bilim insanlarımızın raporuna göre revize edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”
13 Eylül 2024 Cuma - 15:21 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız” Denizli’de AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin AK Parti döneminde değişen adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık” dedi.Bir dizi ziyaret kapsamında kente gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlenen AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katıldı. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Bakan Tunç, “2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde vesayetçi anlayış devreye girdi. ’Cumhurbaşkanını meclise seçtirmeyiz’ dediler. Anayasa değişti mi? Hayır. Eskiden meclis seçiyordu. Mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldığında geçerli bir seçim olmasına rağmen dönemin YÖK Başkanı ‘Bu seçim geçersizdir’ diyebildi. YÖK Başkanı TBMM’de yapılan bir seçim için geçersizdir diyebiliyordu. O günlerden bugüne gelindi. Bugün duayen denilen gazeteciler, köşe yazılarında ahkam kesen gazeteciler, sosyal medyada kanalları olan yaşlı başlı, kelli felli gazeteciler o gün Genelkurmay Başkanının karşısına geçip ‘Meclisteki yapılan seçim ile ilgili karşı çıkmayacak mısınız’ dediler. O da ‘Evet, karşı çıkıyoruz’ dedi. Maalesef böyle dönemlerden geldik. Mecliste yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal edildi. Referandumda bu kez Türkiye’nin ana muhalefeti bu kez halkta seçemez dedi. Böyle bir ortamlardan geçtik biz” dedi.“Darbecilerin yanında saf tutan, milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı”Türkiye’nin yakın tarihinden hatırlatmalar yapan Bakan Tunç, AK Parti’nin 2008 yılında Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını ve 1 oy ile partisinin kapatılmaktan kurtulduğunu söyledi. 2012 yılında yaşanan MİT krizine de değinen Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye ekonomisinin en parlak dönemi olarak gösterilen 2013 yılında Gezi Olayları ile Türkiye’de sokak darbesi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Vesayetçi anlayışın başarılı olamadığı bu girişimlerin ardından önce emniyet yargı darbesi ardından ise 2016 yılında FETÖ’nün darbe girişimiyle hükümeti düşürebilmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Tunç, “2016 yılına geldiğimiz zaman 15 Temmuz’da AK Parti iktidarını sona erdirmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için dışarıdan destekli eli kanlı FETÖ teröristleri 15 Temmuz gecesi tankları milletimizin üzerine sürdü. Cumhurbaşkanımız ‘Haydi milletim meydanlara ülkemize sahip çıkıyoruz’ dediğinde milletimiz meydana koştu. Yargı mensuplarımız adliyelere koştu ve o kahraman savcılarımız hemen o teröristler hakkında yakalama kararları çıkarttılar. Şimdi onların yargılamaları birçoğu bitti ve hapiste cezalarını çekiyorlar. Bu ülkede geçmişte de darbeler oldu. Bu ülkede 27Mayıs Darbesine bu ülkenin yargısı karşı gelmediler ve darbecilerin yanında durdu. Milletin hakkını savunacaklarına darbecilere savundular. Böyle bir yargı vardı. 12 Eylüle geldiğimiz zaman bir sağdan bir soldan idam kararları veren bir yargı vardı. Darbecilerin yanında saf tutan milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı. Sonrasında 28 Şubatta da aynı şekilde darbecilere destek veren bir yargı vardı. Bu bizim yargı tarihinin üzülerek söylüyoruz kara lekeleridir ama 15 Temmuz’a geldiğimizde Türk yargısının halka nasıl savunduğunu, nasıl milli iradenin yanında olduğunu hep beraber gördük” şeklinde konuştu.“Darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz”Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, “İnşallah Türkiye Yüzyılının başında darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz. 184 kez değişikliğe uğrayan anayasanın maddeler arasındaki bütünlüğü bozulduğunu görüyoruz. Burada anayasamızın gerçekleştirmiş olduğumuz gerek 2010 gerek 2017’de değişikliklerinde özellikle demokratik hukuk devletlerinde standardını daha da güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi ülkemize kavuşturan değişikleri de muhafaza ederek, bir toplum sözleşmesi yaparak Türkiye Yüzyılına başlamamız lazım. Anayasamızda hak arama yollarını arttıran çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunları uygulamamız lazım. Kamu denetçiliği kurumunu geliştirmemiz lazım. Vatandaşlarımızın idare ile ilgili bir sorunu olduğunda mahkemeye gitmeden kamu denetçisine giderek sorunu çözebilmesi imkanını biz getirdik. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması bunlar önemli insan hakları. Bu ülkede bir daha darbe olmasın yargımız, hukukumuz, milli irademizin yanında olsun, hukuk devletinin yanında olsun diye önemli yapısal reformlar yaptık. Anayasa Mahkemesinin yapısı, HSK’nın yapısı, askeri şuranın yapısı. Yeni anayasa için bir sebep bile yeterli. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasa ile demokratik hukuk devletinde yolumuza devam etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.“Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek”6 Şubat depremleri ve çevre ülkelerde yaşanan olumsuzlukların Türkiye için ekonomik etkileri olduğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemiz 6 Şubatta büyük bir deprem yaşadı. Şimdi hızlı bir şekilde şehirleri yeniden inşa etme gayretindeyiz. Bir taraftan yukarımızda Rusya ile Ukrayna savaşı ekonomik anlamda en çok bizi etkiledi. Hemen aşağıda Gazze savaşı bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurma çabaları onu önlemek için çabamız devam ediyor. Öncesinde pandemi ile geçen kapalı kaldık. Tüm bunlar üst üste geldi. Bu etkenlerle ekonomimiz olumsuz etkilendi bunu kabul etmemiz lazım. Son 5 yıl özellikle ülkemizin dışındaki gelişmelerle de ekonomimizi etkileyen olumsuzluklarla karşılaştık. Enflasyon çift haneli rakamlara çıktı. Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek. Halkımızın alım gücünü yine yükselterek, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun enflasyona ezdirmeden yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.“Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacağız”Dünyadaki adaleti ve hakkı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Bakan Tunç, 7 Ekim’den günümüze kadar Gazze’de bir soykırım yaşandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu soykırımın sonlanması için diplomatik çalışmalara ve insani yardımları sürdürdüklerini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası sistemin oradaki zulmü durdurmaya yetmediğini söyledi. İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Türk vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacaklarını ifade eden Bakan Tunç, “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz İsrailli terörist askerlerce şehit edildi. Onun hakkını hukukunu koruyacağız. Hemen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık. Uluslararası hukukta da Ayşenur’un hakkını savunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine ve Uluslararası Adalet Divanına Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimizin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız. Bir kez daha ailesine, milletimize başsağlığı diliyorum. Yarın inşallah onun cenaze merasiminde olacağız, dualar edeceğiz ve ailesine başsağlığı dileyeceğiz. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durdurulması. Türkiye olarak da Uluslararası Adalet Divanına katılma dilekçemizi verdik. Uluslararası Ceza Mahkemesinde de sivil toplum kuruluşlarımız, o teröristlerin, Netanyahu başta olmak üzere bunların yargılanmasıyla ilgili çalışmaları biz Türkiye olarak sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
Bakan Işıkhan: “Türkiye, artık yüz yıllık kalkınma planları yapan bir ülke haline gelmiştir”
13 Eylül 2024 Cuma - 15:01 Bakan Işıkhan: “Türkiye, artık yüz yıllık kalkınma planları yapan bir ülke haline gelmiştir” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye’nin artık kısa vadeli değil, yüz yıllık kalkınma planları yapan bir ülke haline geldiğini söyleyerek, “Ekonomik reformlarımız, sosyal güvenlik sistemimiz ve çalışma hayatında gerçekleştirdiğimiz dönüşümlerle dünya ölçeğinde örnek alınan bir ülke konumundayız” dedi. Sabah saatlerinde Van’a gelen Bakan Işıkhan, AK Parti ziyaretinin ardından Elite World Van Otel’de düzenlenen ‘İş İnsanlarıyla Buluşma’ programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Vedat Işıkhan, Van’ın gerek tarihi gerekse de ekonomik potansiyeliyle ülkemizin önemli illerinden biri olduğunu belirterek, “Bugün burada, iş dünyası temsilcileri olarak sizlerle bir araya gelerek şehrimizi ve bölgemizi değerlendirmek; kalkınma için yapabileceklerimizi istişare etmek istiyoruz. Gerek Ankara’da, gerek ziyaret ettiğimiz şehirlerde; Çalışma hayatı temsilcilerimizle bir araya gelip, bu tür istişare ortamları oluşturuyoruz. Sizleri daha çok dinleyebilmek, şehrimizin ihtiyaçlarını yerinde tespit edebilmek için bu buluşmaları çok önemli buluyorum. Özellikle sahadan gelen geri dönüşleri ilk ağızdan duymak, sorunların çözümü noktasında önemli bir işleve sahip olduğunu düşünüyorum” dedi. “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın mimarı olduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde, ülkemizi her alanda güçlü ve bağımsız bir yapıya kavuşturmak için yoğun bir çalışma dönemi içerisindeyiz” diyen Bakan Vedat Işıkhan, şöyle devam etti: “Ekonomik kalkınma ve çalışma hayatındaki attığımız yeni adımlar bu vizyonun en temel unsurlarından birisidir. Amacımız, tam bağımsız bir kalkınma sürecini yerli ve milli unsurlar temelinde gerçekleştirmek. Bunu başarmanın yolu ise sağlıklı işleyen bir çalışma hayatı ve sosyal güvenlik sisteminden geçiyor. Bu hedef doğrultusunda, işverenlerimizin karşılaştığı zorlukları azaltmak, bürokratik yükleri hafifletmek ve iş gücümüzün niteliklerini artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu doğrultuda, İŞKUR aracılığıyla işverenlerimizle iş arayanları bir araya getiriyor, iş piyasasındaki hareketliliği ve istihdamı artırmayı hedefliyoruz. Teşviklerimiz ve desteklerimizle, işletmelerinizin büyümesine ve istihdamın artmasına katkı sağlıyoruz. İstihdamın artırılması noktasında önümüzdeki dönemlerde de işverenlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin çalışma hayatını, yüz yıllık vizyonumuza uygun bir şekilde yeniden yapılandıracağız. Bu süreçte, siz değerli iş insanlarımızın desteği büyük önem arz ediyor. Van, özellikle ticaret, turizm ve tarım açısından büyük fırsatlar barındıran bir ilimiz. Genç nüfusu ve üretim potansiyeli ile ülkemizin kalkınma hedeflerine büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. Van’ın yatırım çekme potansiyeli ve ekonomik büyümesi ile hep birlikte Van’ı daha güçlü bir konuma taşımak için çalışmaya gayret edeceğiz.” Sahadaki çalışmaların karşılığını görmenin kendilerini memnun ettiğini de dile getiren Vedat Işıkhan, “TÜİK verilerine göre; istihdam edilenlerin sayısı 2024 yılının II. çeyreğinde, geçtiğimiz senenin aynı dönemine göre 1 milyon 105 bin kişi artarak 32 milyon 661 bin kişi, istihdam oranı ise 1,3 puanlık artış ile yüzde 49,6 oldu. İşsiz sayısı ise 2024 yılının II. çeyreğinde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine 244 bin kişi azalarak 3 milyon 156 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı ise 0,9 puanlık azalış ile yüzde 8,8 seviyesine geriledi. Bu güzel verilerde dönemsel olarak bazı dalgalanmalar görülebilir. Bu normaldir. Önemli olan istikrarlı şekilde enflasyonla mücadele ve kalıcı refah artışıdır. Malumunuz olduğu üzere, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Yardımcımızın sunumlarıyla 2025-2027 yılları Orta Vadeli Programını açıkladık. Buradaki hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz. OVP’de yer alan 2024 yılı sonu işsizlik oranı hedefimiz yüzde 9.3’ü yakalamak ve altında kalmak adına her türlü tedbiri alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Günümüzde küresel rekabet gücümüzü artırmanın yolu, sahip olduğumuz işgücünü daha nitelikli hale getirmekten geçiyor. Dijitalleşmenin hızla arttığı, sürdürülebilirlik kavramının çalışma hayatının merkezine yerleştiği bir dönemde, işgücümüzün de iş dünyamızın da bu dönüşüme ayak uydurması gerekiyor. Bakanlık olarak politikalarımızı bu dönüşümü de dikkate alarak belirliyoruz. Türkiye, artık kısa vadeli değil, yüz yıllık kalkınma planları yapan bir ülke haline gelmiştir. Ekonomik reformlarımız, sosyal güvenlik sistemimiz ve çalışma hayatında gerçekleştirdiğimiz dönüşümlerle dünya ölçeğinde örnek alınan bir ülke konumundayız. Bu süreçte zaman zaman dalgalanmalar yaşansa da genel gidişat olumlu yöndedir ve bu dalgalanmalar uzun vadeli başarılarımızın doğal bir parçasıdır. Birlik ve beraberlik içerisinde çalışarak, ülkemizin geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz. Çalışanlarımızın, işverenlerimizin ve yatırımcılarımızın ortak menfaatlerini gözeten adil bir sistem kurmak temel hedefimizdir. Türkiye’yi yüzyıllık hedeflerine taşımak, bu topraklarda yaşayan her bir vatandaşımızın emeği ve katkısıyla mümkün olacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devlet ve millet el ele verip bu hedeflerin gerçekleşmesi, Van’ın kalkınması, ilerlemesi için tüm imkanlarımızı ortaya koyarak birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Sizlerin katkılarıyla, Türkiye Yüzyılı’nı emeğin, üretimin ve çalışmanın yüzyılı haline getireceğiz. Ben tekrar; bizleri burada misafir ettiğiniz, ağırladığınız için teşekkür ediyorum. Katılımlarınız ve destekleriniz için şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”
13 Eylül 2024 Cuma - 14:26 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız” Denizli’de AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin AK Parti döneminde değişen adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklanan soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık” dedi. Bir dizi ziyaret kapsamında kente gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlenen AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katıldı. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Bakan Tunç, “2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde vesayetçi anlayış devreye girdi. ’Cumhurbaşkanını meclise seçtirmeyiz’ dediler. Anayasa değişti mi? Hayır. Eskiden meclis seçiyordu. Mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldığında geçerli bir seçim olmasına rağmen dönemin YÖK Başkanı ‘Bu seçim geçersizdir’ diyebildi. YÖK Başkanı TBMM’de yapılan bir seçim için geçersizdir diyebiliyordu. O günlerden bugüne gelindi. Bugün duayen denilen gazeteciler, köşe yazılarında ahkam kesen gazeteciler, sosyal medyada kanalları olan yaşlı başlı, kelli felli gazeteciler o gün Genelkurmay Başkanının karşısına geçip ‘Meclisteki yapılan seçim ile ilgili karşı çıkmayacak mısınız’ dediler. O da ‘Evet, karşı çıkıyoruz’ dedi. Maalesef böyle dönemlerden geldik. Mecliste yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal edildi. Referandumda bu kez Türkiye’nin ana muhalefeti bu kez halk da seçemez dedi. Böyle bir ortamlardan geçtik biz” dedi. “Darbecilerin yanında saf tutan, milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı” Türkiye’nin yakın tarihinden hatırlatmalar yapan Bakan Tunç, AK Parti’nin 2008 yılında laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını ve 1 oy ile partisinin kapatılmaktan kurtulduğunu söyledi. 2012 yılında yaşanan MİT krizine de değinen Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye ekonomisinin en parlak dönemi olarak gösterilen 2013 yılında Gezi Olayları ile Türkiye’de sokak darbesi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Vesayetçi anlayışın başarılı olamadığı bu girişimlerin ardından önce emniyet yargı darbesi ardından ise 2016 yılında FETÖ’nün darbe girişimiyle hükümeti düşürebilmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Tunç, “2016 yılına geldiğimiz zaman 15 Temmuz’da AK Parti iktidarını sona erdirmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için dışarıdan destekli eli kanlı FETÖ teröristleri 15 Temmuz gecesi tankları milletimizin üzerine sürdü. Cumhurbaşkanımız ‘Haydi milletim meydanlara ülkemize sahip çıkıyoruz’ dediğinde milletimiz meydana koştu. Yargı mensuplarımız adliyelere koştu ve o kahraman savcılarımız hemen o teröristler hakkında yakalama kararları çıkarttılar. Şimdi onların yargılamaları birçoğu bitti ve hapiste cezalarını çekiyorlar. Bu ülkede geçmişte de darbeler oldu. Bu ülkede 27 Mayıs Darbesi’ne bu ülkenin yargısı karşı gelmediler ve darbecilerin yanında durdu. Milletin hakkını savunacaklarına darbecilere savundular. Böyle bir yargı vardı. 12 Eylül’e geldiğimiz zaman bir sağdan bir soldan idam kararları veren bir yargı vardı. Darbecilerin yanında saf tutan milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı. Sonrasında 28 Şubat’ta da aynı şekilde darbecilere destek veren bir yargı vardı. Bu bizim yargı tarihinin üzülerek söylüyoruz kara lekeleridir ama 15 Temmuz’a geldiğimizde Türk yargısının halka nasıl savunduğunu, nasıl milli iradenin yanında olduğunu hep beraber gördük” şeklinde konuştu. “Darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz” Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, “İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın başında darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz. 184 kez değişikliğe uğrayan anayasanın maddeler arasındaki bütünlüğü bozulduğunu görüyoruz. Burada anayasamızın gerçekleştirmiş olduğumuz gerek 2010 gerek 2017’de değişikliklerinde özellikle demokratik hukuk devletlerinde standardını daha da güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi ülkemize kavuşturan değişikleri de muhafaza ederek, bir toplum sözleşmesi yaparak Türkiye Yüzyılı’na başlamamız lazım. Anayasamızda hak arama yollarını artıran çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunları uygulamamız lazım. Kamu denetçiliği kurumunu geliştirmemiz lazım. Vatandaşlarımızın idare ile ilgili bir sorunu olduğunda mahkemeye gitmeden kamu denetçisine giderek sorunu çözebilmesi imkanını biz getirdik. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması bunlar önemli insan hakları. Bu ülkede bir daha darbe olmasın yargımız, hukukumuz, milli irademizin yanında olsun, hukuk devletinin yanında olsun diye önemli yapısal reformlar yaptık. Anayasa Mahkemesinin yapısı, HSK’nın yapısı, askeri şuranın yapısı. Yeni anayasa için bir sebep bile yeterli. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasa ile demokratik hukuk devletinde yolumuza devam etmemiz lazım” ifadelerini kullandı. “Ekonomi yönetimimiz enflasyonu tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek” 6 Şubat depremleri ve çevre ülkelerde yaşanan olumsuzlukların Türkiye için ekonomik etkileri olduğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemiz 6 Şubat’ta büyük bir deprem yaşadı. Şimdi hızlı bir şekilde şehirleri yeniden inşa etme gayretindeyiz. Bir taraftan yukarımızda Rusya ile Ukrayna savaşı ekonomik anlamda en çok bizi etkiledi. Hemen aşağıda Gazze savaşı bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurma çabaları onu önlemek için çabamız devam ediyor. Öncesinde pandemi ile geçen kapalı kaldık. Tüm bunlar üst üste geldi. Bu etkenlerle ekonomimiz olumsuz etkilendi bunu kabul etmemiz lazım. Son 5 yıl özellikle ülkemizin dışındaki gelişmelerle de ekonomimizi etkileyen olumsuzluklarla karşılaştık. Enflasyon çift haneli rakamlara çıktı. Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek. Halkımızın alım gücünü yine yükselterek, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun enflasyona ezdirmeden yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu. “Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacağız” Dünyadaki adaleti ve hakkı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Bakan Tunç, 7 Ekim’den günümüze kadar Gazze’de bir soykırım yaşandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu soykırımın sonlanması için diplomatik çalışmalara ve insani yardımları sürdürdüklerini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası sistemin oradaki zulmü durdurmaya yetmediğini söyledi. İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Türk vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacaklarını ifade eden Bakan Tunç, “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz İsrailli terörist askerlerce şehit edildi. Onun hakkını hukukunu koruyacağız. Hemen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık. Uluslararası hukukta da Ayşenur’un hakkını savunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine ve Uluslararası Adalet Divanına Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimizin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız. Bir kez daha ailesine, milletimize başsağlığı diliyorum. Yarın inşallah onun cenaze merasiminde olacağız, dualar edeceğiz ve ailesine başsağlığı dileyeceğiz. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durdurulması. Türkiye olarak da Uluslararası Adalet Divanına katılma dilekçemizi verdik. Uluslararası Ceza Mahkemesinde de sivil toplum kuruluşlarımız, o teröristlerin, Netanyahu başta olmak üzere bunların yargılanmasıyla ilgili çalışmaları biz Türkiye olarak sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”
13 Eylül 2024 Cuma - 14:18 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız” Denizli’de AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin AK Parti döneminde değişen adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık” dedi. Bir dizi ziyaret kapsamında kente gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlenen AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katıldı. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Bakan Tunç, “2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde vesayetçi anlayış devreye girdi. ’Cumhurbaşkanını meclise seçtirmeyiz’ dediler. Anayasa değişti mi? Hayır. Eskiden meclis seçiyordu. Mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldığında geçerli bir seçim olmasına rağmen dönemin YÖK Başkanı ‘Bu seçim geçersizdir’ diyebildi. YÖK Başkanı TBMM’de yapılan bir seçim için geçersizdir diyebiliyordu. O günlerden bugüne gelindi. Bugün duayen denilen gazeteciler, köşe yazılarında ahkam kesen gazeteciler, sosyal medyada kanalları olan yaşlı başlı, kelli felli gazeteciler o gün Genelkurmay Başkanının karşısına geçip ‘Meclisteki yapılan seçim ile ilgili karşı çıkmayacak mısınız’ dediler. O da ‘Evet, karşı çıkıyoruz’ dedi. Maalesef böyle dönemlerden geldik. Mecliste yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal edildi. Referandumda bu kez Türkiye’nin ana muhalefeti bu kez halkta seçemez dedi. Böyle bir ortamlardan geçtik biz” dedi. “Darbecilerin yanında saf tutan, milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı” Türkiye’nin yakın tarihinden hatırlatmalar yapan Bakan Tunç, AK Parti’nin 2008 yılında Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını ve 1 oy ile partisinin kapatılmaktan kurtulduğunu söyledi. 2012 yılında yaşanan MİT krizine de değinen Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye ekonomisinin en parlak dönemi olarak gösterilen 2013 yılında Gezi Olayları ile Türkiye’de sokak darbesi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Vesayetçi anlayışın başarılı olamadığı bu girişimlerin ardından önce emniyet yargı darbesi ardından ise 2016 yılında FETÖ’nün darbe girişimiyle hükümeti düşürebilmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Tunç, “2016 yılına geldiğimiz zaman 15 Temmuz’da AK Parti iktidarını sona erdirmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için dışarıdan destekli eli kanlı FETÖ teröristleri 15 Temmuz gecesi tankları milletimizin üzerine sürdü. Cumhurbaşkanımız ‘Haydi milletim meydanlara ülkemize sahip çıkıyoruz’ dediğinde milletimiz meydana koştu. Yargı mensuplarımız adliyelere koştu ve o kahraman savcılarımız hemen o teröristler hakkında yakalama kararları çıkarttılar. Şimdi onların yargılamaları birçoğu bitti ve hapiste cezalarını çekiyorlar. Bu ülkede geçmişte de darbeler oldu. Bu ülkede 27Mayıs Darbesine bu ülkenin yargısı karşı gelmediler ve darbecilerin yanında durdu. Milletin hakkını savunacaklarına darbecilere savundular. Böyle bir yargı vardı. 12 Eylüle geldiğimiz zaman bir sağdan bir soldan idam kararları veren bir yargı vardı. Darbecilerin yanında saf tutan milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı. Sonrasında 28 Şubatta da aynı şekilde darbecilere destek veren bir yargı vardı. Bu bizim yargı tarihinin üzülerek söylüyoruz kara lekeleridir ama 15 Temmuz’a geldiğimizde Türk yargısının halka nasıl savunduğunu, nasıl milli iradenin yanında olduğunu hep beraber gördük” şeklinde konuştu. “Darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz” Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, “İnşallah Türkiye Yüzyılının başında darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz. 184 kez değişikliğe uğrayan anayasanın maddeler arasındaki bütünlüğü bozulduğunu görüyoruz. Burada anayasamızın gerçekleştirmiş olduğumuz gerek 2010 gerek 2017’de değişikliklerinde özellikle demokratik hukuk devletlerinde standardını daha da güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi ülkemize kavuşturan değişikleri de muhafaza ederek, bir toplum sözleşmesi yaparak Türkiye Yüzyılına başlamamız lazım. Anayasamızda hak arama yollarını arttıran çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunları uygulamamız lazım. Kamu denetçiliği kurumunu geliştirmemiz lazım. Vatandaşlarımızın idare ile ilgili bir sorunu olduğunda mahkemeye gitmeden kamu denetçisine giderek sorunu çözebilmesi imkanını biz getirdik. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması bunlar önemli insan hakları. Bu ülkede bir daha darbe olmasın yargımız, hukukumuz, milli irademizin yanında olsun, hukuk devletinin yanında olsun diye önemli yapısal reformlar yaptık. Anayasa Mahkemesinin yapısı, HSK’nın yapısı, askeri şuranın yapısı. Yeni anayasa için bir sebep bile yeterli. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasa ile demokratik hukuk devletinde yolumuza devam etmemiz lazım” ifadelerini kullandı. “Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek” 6 Şubat depremleri ve çevre ülkelerde yaşanan olumsuzlukların Türkiye için ekonomik etkileri olduğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemiz 6 Şubatta büyük bir deprem yaşadı. Şimdi hızlı bir şekilde şehirleri yeniden inşa etme gayretindeyiz. Bir taraftan yukarımızda Rusya ile Ukrayna savaşı ekonomik anlamda en çok bizi etkiledi. Hemen aşağıda Gazze savaşı bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurma çabaları onu önlemek için çabamız devam ediyor. Öncesinde pandemi ile geçen kapalı kaldık. Tüm bunlar üst üste geldi. Bu etkenlerle ekonomimiz olumsuz etkilendi bunu kabul etmemiz lazım. Son 5 yıl özellikle ülkemizin dışındaki gelişmelerle de ekonomimizi etkileyen olumsuzluklarla karşılaştık. Enflasyon çift haneli rakamlara çıktı. Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek. Halkımızın alım gücünü yine yükselterek, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun enflasyona ezdirmeden yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu. “Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacağız” Dünyadaki adaleti ve hakkı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Bakan Tunç, 7 Ekim’den günümüze kadar Gazze’de bir soykırım yaşandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu soykırımın sonlanması için diplomatik çalışmalara ve insani yardımları sürdürdüklerini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası sistemin oradaki zulmü durdurmaya yetmediğini söyledi. İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Türk vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacaklarını ifade eden Bakan Tunç, “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz İsrailli terörist askerlerce şehit edildi. Onun hakkını hukukunu koruyacağız. Hemen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık. Uluslararası hukukta da Ayşenur’un hakkını savunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine ve Uluslararası Adalet Divanına Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimizin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız. Bir kez daha ailesine, milletimize başsağlığı diliyorum. Yarın inşallah onun cenaze merasiminde olacağız, dualar edeceğiz ve ailesine başsağlığı dileyeceğiz. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durdurulması. Türkiye olarak da Uluslararası Adalet Divanına katılma dilekçemizi verdik. Uluslararası Ceza Mahkemesinde de sivil toplum kuruluşlarımız, o teröristlerin, Netanyahu başta olmak üzere bunların yargılanmasıyla ilgili çalışmaları biz Türkiye olarak sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Karaman’da
13 Eylül 2024 Cuma - 14:08 Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Karaman’da Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Türkiye’yi sağlık hizmeti sunumunda olduğu gibi sağlık biliminin ve teknolojisinin üretilmesi bakımından da dünyanın lider ülkelerinden biri yapmaya çalışıyoruz" dedi. Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Karaman’a gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ilk olarak Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim’i makamında ziyaret etti. Burada şeref defterini imzalayan Bakan Memişoğlu, daha sonra valilik toplantı salonunda Karaman İl Değerlendirme Toplantısına katıldı. Ardından, Karaman Sağlıklı Hayat Merkezi’ne geçen Memişoğlu, burada yaptığı konuşmada, Karaman’ın hem üniversitesi hem sağlık hizmetleriyle iyi bir yerde olduğunu söyledi. Yapılan çalışmalarla Karaman’ı sağlık alanında daha iyi bir yer haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Memişoğlu, şöyle konuştu: "Önümüzdeki hafta büyük ihtimal inşaatına başlayacağımız 200 yataklı hastane ek binamız da başlıyor. Emeği geçen sağlık yöneticisi arkadaşlarımıza ve Valimize çok teşekkür ediyorum. Bazı eksikliklerimizi inşallah yakın zamanda tamamlayacağız. Bazı branşları destekleyeceğiz. Ama şunu gördük ki Karaman uyum içinde. Karaman, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen sağlıkta büyük gelişimin örnek şehirlerinden bir tanesi. Bizler daha iyi, daha güzelini oluşturmak için uğraşıyoruz. İnşallah Türkiye’yi sağlık hizmeti sunumunda olduğu gibi sağlık biliminin ve teknolojisinin üretilmesi bakımından da dünyanın lider ülkelerinden biri yapmaya çalışıyoruz.” Sağlıklı Hayat Merkezleri, Aile Sağlığı Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezlerinin sağlık hizmetleri noktasında önemli bir yeri olduğunu aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti: "Temel sağlık hizmetleri dediğimiz koruyucu hekimliği hastalanmadan sağlığımızı nasıl koruyacağımızı merkezleri burada. Biz aile hekimleri ve sağlıklı kalmayı önemsiyoruz. 40 yaşından sonraki grup hastalarımızın ücretsiz kanser taramalarının yapıldığı sağlıklı hayat merkezleri ve KETEM’ler milletimizin hizmetinde. Bunları daha çok geliştireceğiz. Burası örnek bir yer. Bunun yanında sağlık hizmet kurumlarından 3. basamaklar, 2. basamaklar gerçekten Türkiye’ye iyi hizmet ediyorlar. Dünyaya örnek hizmetlerde bulunuyorlar. Ben onlara da teşekkür ediyorum. Toplumumuza da teşekkür ediyoruz." Memişoğlu, Türk toplumunun sağlıkçılarına sahip çıktığını da ifade ederek, "Türk toplumu sağlıkçılarına sahip çıkıyor. Bazı münferit olayları da esefle kınıyoruz. Çünkü biz sağlıkçılar hayatımızı insanlığa adamış insanlarız. İnsanları iyileştirmeye çalışıyoruz. İnsanlara faydalı olmaya çalışıyoruz. Dertlere derman olmaya çalışıyoruz. Onun için toplumun da bununla beraber bize sahip çıktığını görüyoruz. Daha da iyi olacağız. Münferit olayları da hep beraber engelleyeceğiz” dedi. Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, daha sonra Karaman’dan ayrıldı. Programa, Bakan Memişoğlu, Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim, AK Parti Karaman Milletvekilleri Selman Oğuzhan Eser, Osman Sağlam, Belediye Başkanı Savaş Kalaycı, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı ile daire müdürleri katıldı.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Karaman’da
13 Eylül 2024 Cuma - 14:03 Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Karaman’da Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye’yi sağlık hizmeti sunumunda olduğu gibi sağlık biliminin ve teknolojisinin üretilmesi bakımından da dünyanın lider ülkelerinden biri yapmaya çalışıyoruz" dedi. Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Karaman’a gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ilk olarak Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim’i makamında ziyaret etti. Burada şeref defterini imzalayan Bakan Memişoğlu, daha sonra valilik toplantı salonunda Karaman İl Değerlendirme Toplantısına katıldı. Ardından, Karaman Sağlıklı Hayat Merkezi’ne geçen Memişoğlu, burada yaptığı konuşmada, Karaman’ın hem üniversitesi hem sağlık hizmetleriyle iyi bir yerde olduğunu söyledi. Yapılan çalışmalarla Karaman’ı sağlık alanında daha iyi bir yer haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Memişoğlu, şöyle konuştu: " Önümüzdeki hafta büyük ihtimal inşaatına başlayacağımız 200 yataklı hastane ek binamız da başlıyor. Emeği geçen sağlık yöneticisi arkadaşlarımıza ve Valimize çok teşekkür ediyorum. Bazı eksikliklerimizi inşallah yakın zamanda tamamlayacağız. Bazı branşları destekleyeceğiz. Ama şunu gördük ki Karaman uyum içinde. Karaman, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen sağlıkta büyük gelişimin örnek şehirlerinden bir tanesi. Bizler daha iyi, daha güzelini oluşturmak için uğraşıyoruz. İnşallah Türkiye’yi sağlık hizmeti sunumunda olduğu gibi sağlık biliminin ve teknolojisinin üretilmesi bakımından da dünyanın lider ülkelerinden biri yapmaya çalışıyoruz.” Sağlıklı Hayat Merkezleri, Aile Sağlığı Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezlerinin sağlık hizmetleri noktasında önemli bir yeri olduğunu aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti: "Temel sağlık hizmetleri dediğimiz koruyucu hekimliği hastalanmadan sağlığımızı nasıl koruyacağımızı merkezleri burada. Biz aile hekimleri ve sağlıklı kalmayı önemsiyoruz. 40 yaşından sonraki grup hastalarımızın ücretsiz kanser taramalarının yapıldığı sağlıklı hayat merkezleri ve KETEM’ler milletimizin hizmetinde. Bunları daha çok geliştireceğiz. Burası örnek bir yer. Bunun yanında sağlık hizmet kurumlarından 3. basamaklar, 2.basamaklar gerçekten Türkiye’ye iyi hizmet ediyorlar. Dünyaya örnek hizmetlerde bulunuyorlar. Ben onlara da teşekkür ediyorum. Toplumumuza da teşekkür ediyoruz. Memişoğlu, Türk toplumunun sağlıkçılarına sahip çıktığını da ifade ederek, "Türk toplumu sağlıkçılarına sahip çıkıyor. Bazı münferit olayları da esefle kınıyoruz. Çünkü biz sağlıkçılar hayatımızı insanlığa adamış insanlarız. İnsanları iyileştirmeye çalışıyoruz. İnsanlara faydalı olmaya çalışıyoruz. Dertlere derman olmaya çalışıyoruz. Onun için toplumun da bununla beraber bize sahip çıktığını görüyoruz. Daha da iyi olacağız. Münferit olayları da hep beraber engelleyeceğiz.” Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, daha sonra Karaman’dan ayrıldı. Programda Bakan Memişoğlu’na Karaman Valisi Hüseyin Engin Sasıibrahim, AK Parti Karaman Milletvekilleri Selman Oğuzhan Eser, Osman Sağlam, Belediye Başkanı Savaş Kalaycı ile daire müdürleri eşlik etti. (AKO-MD-
Ulus’ta doğal gaz yapım çalışmalarına Amasra’da ise abonelik açma işlemlerine başlanacak
13 Eylül 2024 Cuma - 13:30 Ulus’ta doğal gaz yapım çalışmalarına Amasra’da ise abonelik açma işlemlerine başlanacak AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartın’ın Ulus ilçesinde doğal gaz hattı yapım çalışmalarına, Amasra ilçesinde ise doğalgaz abonelik işlemlerine başlanacağını açıkladı. K Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz AK Parti hükümeti zamanında doğalgaz ile tanışan Bartın’da yeni doğalgaz yatırımlarının hız kesmeden devam ettiğini belirtti. Milletvekili Aldatmaz, “Bu yıl yapılan yatırımlarla birlikte Bartın’da şu anda 316 bin 500 metre polietilen, 73 bin 200 metre de çelik borudan oluşan bir doğalgaz ana hattımız var. Bunu da 126 bin metrelik servis hattı ile abonelere ulaştırıyoruz. Şu an Bartın Merkezde 39 bin 214, Kozcağız’da bin 691 olmak üzere toplam 40 bin 905 aktif abonemiz var" dedi Ulus’ta ilk kazma vurulacak Milletvekili Aldatmaz yerel seçimler öncesinde Ulus ilçesine verdikleri doğalgaz sözünü hatırlatarak, "Önümüzdeki günlerde Ulus İlçemizde doğalgaz için ilk kazmayı vuracağız. Ulus Doğalgaz boaltım istasyonu inşaatına başlıyoruz. Bunun akabinde de ilçe merkezinde doğalgaz borularını döşemeye başlayacağız. Ulus’umuza verdiğimiz sözü yerine getiriyoruz. Her zaman dediğim gibi laf değil icraat üretiyoruz. İnşallah takvim yılı sonunda da Ulus ilçe merkezinde bu yıl planlanan bölgelerdeki abonelerimize doğalgaz vereceğiz" şeklinde konuştu. "Doğalgaz hükümet yatırımıdır" Doğalgaz yatırımlarını sahiplenenlerin olduğunu da vurgulayan Aldatmaz, doğalgazın bir hükümet yatırımı olduğunu vurgulayarak, "Öyle eline kazma alıp çukurun başına geçmekle, kepçenin başında durmakla ’doğalgaz getiriyorum’ diye insanları kandırmaya gerek yok. Sonuçta bu bir hükümet yatırımı ve bu yatırımın Bartın’a, Amasra’ya Ulus’a, Kozcağız’a gelmesini sağlayan AK Parti hükümetleridir. Atalarımızın dediği gibi, ’yiğidi öldürüp, hakkını yememek lazım’. Doğalgazı Bartın’da yaygınlaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bartın merkezde bu yıl Gürgenpınarı mahallemizde çalışmalarımızı tamamladık. Sanayi sitesinde çalışmalarımızın büyük bölümü bitti. Dallıca bölgesinde yeni yapılan TOKİ konutları içinde hat döşeme çalışmaları devam ediyor. Orada da hemşehrilerimiz evlerine taşındıklarında doğalgaz altyapısı tamamlanmış olacak. Böylece Bartın merkezde konutların tamamına yakınına doğalgaz altyapısı sağlamış olacağız. Aynı zamanda Bartın OSB genişleme alanında doğalgaz altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Burası da tamamlanınca Organize sanayi bölgemizin tamamı doğalgaz altyapısına kavuşmuş olacak" ifadelerine yer verdi Amasra’da abonelik işlemlerine başlanacak Amasra’daki doğal gaz hattı yapım çalışmalarının büyük bir bölümünün tamamlandığına da dikkat çeken Milletvekili Aldatmaz, "Amasra ilçemizde meşakkatli bir yoldan boru hattı döşeme çalışması yürütüldü. Kaleşah Mahallesi, Fatih Mahallesi ve Kum Mahallesinin önemli bir kısmında çalışmalarımızı tamamladık. Kalan mahallelerde de çalışmalarımız devam edecek. Bu takvim yılı içerisinde Amasra’da da doğalgaz kullanmaya başlayacağız. Kısa süre içerisinde Amasra ve Ulus İlçelerimizde Abonelik işlemlerine başlayacağız" ifadelerini kullandı. Kozcağız’da izin sorunu çözüldü Doğalgazın kullanılmaya başlandığı Kozcağız Beldesindeki izin sorunun da çözüldüğünü hatırlatan Yusuf Ziya Aldatmaz, Kozcağız’ın Türkiye’de doğalgaz kullanan nadir beldelerden biri olduğunu da hatırlatarak, "Kozcağız’da Yayla Sokak’ta yolun karayolu ağında olması nedeniyle doğalgaz boru hattı döşenmesi esnasında izin işlemlerinde sorun yaşanmıştı. Bu durum üzerine devreye girerek yolu karayolu ağından çıkartılarak Kozcağız Belediyesine devredilmesini sağladık. Böylece izin sorununu hallettik ve Kozcağız Yayla sokak ve Değirmenci Mahallesine de Doğalgaz getirilmesini sağlayacağız. İnşallah hemşehrilerimiz yıl sonunda Yayla sokak ve değirmenci mahallesinde de doğalgaz kullanmaya başlayacak" diye konuştu.