POLİTİKA
26 Kasım 2024 Salı - 21:04 AK Parti ile CHP arasında kreş tartışması TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti ile CHP arasında kreş tartışması yaşandı. TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Antalya Belediyesi’ne kreşlerle ilgili gönderilen yazıyı okudu. Başarır, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşmış, aynen şu. ’Belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğu tespit edilmiş, bunlar okul öncesi eğitim faaliyeti gösteriyormuş.’ Bakın, yazı aynen bu, kreş. Ben bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Bir ülkeyi yönetenler bu kadar kötülük yapabilir mi? Düşünün, bir bebek İstanbul’da dünyaya geliyor, yeni doğan setini, pudrasını, ilacını, çocuk bezini belediye veriyor; o çocuk büyümeye başlıyor, sütünü veriyor, 3 yaşına geliyor kreşini veriyor; ilköğretim, ortaöğretim, lisede çantası kırtasiye malzemesini veriyor, bunu o belediye başkanı yapıyor, Milli Eğitim Bakanı ’kreşleri kapat’ diyor. Türkiye’de 653 tane kreş var, bunun 210 tanesi İstanbul’da, 105 tanesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, 4 defa yemek veriliyor bu çocuklara ama bugün okullarda, ilköğretimde, çocuklara bir dilim ekmek veremeyen Milli Eğitim Bakanı bu kreşleri sorguluyor. Sen kimsin kardeşim, sen ne hakla bunu yapıyorsun" ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta da, belediyelerin, özel sektörün kreş kurma hakkı olduğunu söyleyerek, “Buna kimse dokunmuyor ancak İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de vadettikleri kreşleri kuramadıkları için ’engelleniyoruz’ marifetiyle böyle yavuz hırsız gibi üste çıkmaya çalışıyorlar. Kreş adı altında açtıkları yerlerin başına getirdikleri sorunlu insanların da LGBT faaliyeti içerisinde olan bir derneğin, vakfın mensubu olduklarını çok iyi biliyoruz. Bunlardan bir tanesi sessiz sedasız görevden alındı, diğeri de aynı şekilde devam ediyor" şeklinde konuştu. Başarır, Usta’ya şöyle cevap verdi: "Okul öncesi eğitimle ilgili CHP, Anayasa Mahkemesi’ne gitti. İlköğretim ya da anaokulundaki çocukların tarikat benzeri yapıların elinde olmaması, eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nda görülmesi gerektiğini söyledi."
Ömer Çelik: “İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni artık sona ermiştir”
23 Kasım 2024 Cumartesi - 13:06 Ömer Çelik: “İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni artık sona ermiştir” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yaov Galant hakkında verdiği tutuklama emrine yönelik, “Artık İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni artık sona ermiştir. Gerçekleşen soykırımın katillerinin ceza alması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz” dedi. AK Parti’nin Yüreğir 8. Olağan İlçe Kongresi Yüreğir Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi. “AK Parti bir siyaset okuludur” Burada konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti’nin bir okul olduğunu anlatarak, “Bir siyasi parti, siyasetçi yetişiyor mu, kendi siyasetçilerini, kendi siyasi partilerinde bir okul olarak yetiştirebiliyor mu? Bu çok önemli bir örnektir. Bugün pek çok görev alan kardeşimizin siyasete AK Parti’de başlamış olması, Türkiye’nin gerçek kuşatıcı siyasetini nasıl ortaya koyduğunu göstermesi bakımından çok önemlidir. Arkadaşlarımızdan bazıları kurulduğu zaman AK Parti’de görev aldılar. O dönem şimdiki gibi değildi, zifiri karanlık vardı. Her türlü siyasi tehdit ve suikastle karşı karşıyalardır. Şimdi onların kardeşleri, çocukları teşkilatlarımızın çeşitli birimlerinde görev alıyorlar. Tabi, hepinizin çok çalıştığını biliyoruz. Ancak şunu unutmamak lazım. Hepimizden daha çalışkanı, en çok emek vereni Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu. “Cumhurbaşkanımızın 40 günde yoğun mesaisi oldu” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 40 günde yoğun diplomasi teması sürdürdüğünü anlatan Çelik, “Yaklaşık 30-40 gün içerisinde Cumhurbaşkanımız Balkanları, Kırgızistan’ı, Suudi Arabistan’ı, Azerbaycan’ı, Brezilya’yı ziyaret etti ve bunun dışında pek çok kabulü oldu. Birincisi mesafe, ikincisi tematik açıdan kat ettiği mesafe ve değindiği konular 30-40 gün içerisinde gerçekleşti. İddia ediyorum ki, geçmişteki bazı başbakanların ve cumhurbaşkanlarının bu kadar mesaisi yoktur. Gittiğimiz her yerde sol ve sağ siyasetten liderlerle karşı karşıya geliyoruz. Gerek sol, gerek sağ siyasi liderlerden duyduğumuz ortak bir cümle var. ‘Ülkeniz için, bölge için, dünya için gerçekleştirdiklerinize büyük bir hayranlık duyuyoruz’ diyorlar” ifadelerini kullandı. “Soykırımın katillerinin ceza alması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz” Gazze’deki soykırıma değinen Çelik, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yaov Galant hakkında verdiği tutuklama emrini de değerlendirerek şunları söyledi: “Gazze’deki soykırım en önemli meselemizdir. Uluslararası ceza mahkemesinin aldığı karar bizim açımızdan, insanlık onurunu yüceltmesi bakımından kıymetli olmuştur. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Galant’ın yargılanması ve tutuklanması gerektiğine hükmetti. Dünyadaki ve Avrupa’daki pek çok ülke bu kararın uluslararası hukuk çerçevesinde gerektiğini ve Netanyahu ile Galant denen katillerin ülkelerine ayak basmaları halinde onları derhal tutuklayacaklarını söylediler. Cumhurbaşkanımız ilk günden ifade etti. Bu soykırım çetesi eninde sonunda, insanlık mahkemesinde yargılanacak ve gereken cezayı alacak dedi. Burada gerçekleşen soykırımın katillerinin ceza alması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.” “Dünyadaki belirsizlikler giderek artıyor” Türkiye’nin zorlu bir coğrafyada olduğunu ifade eden Çelik, “Dün gece bir resim gördüm sosyal medyada ve bu gerçekten sorumluluğumuzu hatırlatması bakımından beni çok üzdü. Bir çocuk Gazze’de sabaha karşı 04.00’de ders çalışıyor. O resmi gördüm ve dünyanın gözünün üzerinde olduğu ittifak olarak yolumuza devam edeceğiz. İnşallah Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararı tecelli edecek ve bu soykırım şebekesi insanlık huzurunda yargılanacak. Bütün bu kapsayıcılık içerisinde yukarımıza Rusya-Ukrayna savaşı, aşağıda Gazze soykırımı, solda Balkanlar’daki sıkıntılar ve sağda komşumuz İran’a dönük olarak İsrail saldırıları ve bunların ortasında Türkiye var. Son birkaç gün içerisinde yeni bir aşamaya geçildi. Amerika Başkanı Biden’ın belli füzelerin kullanılmasına müsaade etmesiyle Rusya’da buna karşılık vereceğini gösteren somut bir adım attı. Dünyadaki belirsizliğin giderek arttığı, bütün coğrafyaların sıkıntılı bir sürece girdiği dönemde Türkiye’nin istikrarını korumak ve doğru bir istikamette, doğru bir navigasyonla yoluna devam etmek son derece önemlidir. Ne mutlu bize ki bu kaptanlığı yapacak kişi cumhurbaşkanımızdır” dedi. “Dünya siyaseti türbülansa giriyor” Dünya siyasetinin türbülansa girdiğini aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Önümüzde dünyanın gidişatı bakımından sıkı durmamız gereken günler var. Dünya siyaseti büyük bir türbülansın içerisine giriyor. Artık İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni artık sona ermiştir. Geçmiş konuşmalarımızda sona eriyor diyorduk ama artık sona ermiştir diyoruz. Dolayısıyla böyle geçiş zamanları dünyanın zor zamanlarıdır. Bizim coğrafyamızı da bu geçişler çarpıcı şekilde etkilemiştir. Türkiye’nin bu sıkıntılı zamanlarda geçmesi, bu türbülansın aşılması için son derece önemli bir lidere sahibiz" diye konuştu. Konuşmaların ardından kongre gerçekleştirildi.
Baki Ersoy: “Türk milletinin kadim mirası ve kültürel koruma projeleri önem verdiğimiz projelerdir”
23 Kasım 2024 Cumartesi - 12:34 Baki Ersoy: “Türk milletinin kadim mirası ve kültürel koruma projeleri önem verdiğimiz projelerdir” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, “Türk milletinin kadim mirası ve kültürel koruma projeleri önem verdiğimiz projelerdir” dedi. Ersoy; TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşma yaptı. Kültürün Türk milletinin köklü varlığını geleceğe taşıyan en büyük güç olduğunu söyleyen Baki Ersoy, “Sayın bakanım sunumunuzda değindiğiniz veriler, Türkiye yüzyılında, kültür ve turizm alanında yapılan yatırımların ne denli hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha görmemize vesile oldu. Teşekkür ediyoruz. Kültürümüz, tarihimiz ve medeniyetimiz, Türk milletinin köklü varlığını geleceğe taşıyan en büyük güçtür. Bu düşüncede, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesi, sadece bir finansal plan değil, aynı zamanda milletimizin tarihine, kimliğine ve değerlerine yapılan bir yatırımdır. Özellikle de Yüce Türk Milletinin Kadim Mirası ve Kültürel Koruma Projeleri oldukça önem verdiğimiz projelerdir. Bakanlığımız, “Geleceğe Miras” ve “Neolitik Çağ Araştırma Projesi” gibi çalışmalarla Türk tarihini ve medeniyetini gün yüzüne çıkarmaya devam etmektedir. Bu kapsamda, Şanlıurfa’daki Göbeklitepe ve Karahantepe gibi alanlarda yapılan kazılar, Türk milletinin dünya tarihindeki yerini bir kez daha göstermektedir. 2024 yılı itibarıyla 765 arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmasının yürütülmesi, ülkemizin kültürel mirasının korunması için gösterilen yoğun çabayı ortaya koymaktadır. Bu kazılar, sadece geçmişimizi aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda kültür turizmi alanında da Türkiye’yi bir cazibe merkezi haline getiriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yürütmüş olduğu projelerle, kültürümüzün Dünya Sahnesindeki Yeri git gide daha ileri seviyelere gelmektedir. Bakanlığımız, Türk milletinin dilini, sanatını ve tarihini dünyaya tanıtma misyonunu başarıyla sürdürmektedir. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan 30 değerimiz, Türkiye’yi bu alanda dünya lideri konumuna taşımıştır. Bunun yanında, 2024 yılı içinde 4 bin 122 eserin farklı dillere çevrilmesi, Türk kültürünün evrensel düzeyde tanıtılmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki eserlerinin sayısının artırılması, Anadolu’nun zenginliklerinin korunması ve tanıtılması için atılan adımlar, milli kimliğimizi güçlendiren çalışmalardır. Özellikle de yurt dışından 2024 yılında iade edilen 45 eser, kültürel varlıklarımızın korunması konusundaki kararlılığımızın ifadesidir. Türk milletinin misafirperverliği, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleri, ülkemizi dünya turizminde zirveye taşımıştır. 2024 yılında 49,2 milyon turist ağırlamış ve 46,9 milyar dolar gelir elde etmiş olmamız, bu alandaki başarımızın somut göstergesidir. 2025 yılı için hedeflenen 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir, Türk turizminin sürdürülebilirlik ve kalite odaklı gelişimini kanıtlamaktadır. Bakanlığımız tarafından yürütülen, Türk Dilinin ve Sanatının Gücü üzerinde çalışmalar da dikkat çekmektedir. Türkçe, Yunus Emre Enstitüsü ve “Tercihim Türkçe Projesi” ile 68 ülkede 20 binin üzerinde öğrenciye öğretilmiştir. Türk tiyatrosu, opera ve balesi hem yurt içinde hem de uluslararası alanda dikkat çeken başarılara imza atmıştır. 2023-2024 sanat sezonunda 2,2 milyon seyirciye ulaşan Devlet Tiyatrolarımız, milli kültürümüzün sanat yoluyla aktarılmasında öncü bir rol oynamaktadır. Sunumunuzda, tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, ekonomisiyle, turizm imkanlarıyla ve gastronomisiyle, cennet vatanımızın her bir köşesini tanıtmak amacıyla yapılan Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin önümüzdeki dönemlerde seçim bölgem olan Kayseri’de de yapılacağından bahsettiniz. Kayserimiz, tarihi ve doğal güzellikleriyle, Türkiye’nin gözde turizm şehirlerinden biridir. Binlerce yıllık geçmişe sahip şehrimiz, Kapadokya’ya olan yakınlığı, Selçuklu ve Osmanlı eserleriyle dolu şehir merkezi, Erciyes Dağı’nın eşsiz kayak ve doğa sporları imkanlarıyla dört mevsim ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Ayrıca Kayseri mutfağı, pastırma ve mantısıyla gastronomi turizmi açısından da önemli bir cazibe merkezidir. Bütün bu özellikler, Kayseri’yi yerli ve yabancı turistler için eşsiz bir destinasyon yapmaktadır. İlimizin, turizm potansiyelini artırmak adına tanıtım çalışmalarını güçlendirmek ve altyapı yatırımlarını sürdürmek bu sebeple büyük önem taşımaktadır” dedi. Ersoy, Kayseri’ye yapılan yatırımlar için teşekkür ederek, “Kayseri’mize yapılan yatırımlar için sizlere teşekkürlerimizi sunarız. Özellikle de yapımı tamamlanan İl Halk Kütüphanesi hizmet binası ve Kocasinan halk kütüphanesi hizmet binasının yapımı hemşerilerimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Develi, Bünyan ve Sarıoğlan ilçelerimizde halk kütüphanelerinin yapımı ise; Kamu Eliyle Destek Projeleri kapsamında 2025 yılı yatırım programına alınmıştır. Bu kütüphaneler, ilçelerimizdeki vatandaşlarımız için bilgiye ve kültürel etkinliklere erişimi kolaylaştırarak, bölgenin kültürel ve eğitsel yaşamına katkı sağlayacaktır. Konuşmamın devamında, seçim bölgem olan Kayseri’nin önemli bir ilçesi olan Bünyan’ın turizm potansiyeline dikkat çekmek istiyorum. Bünyan, sahip olduğu doğal güzellikler, tarihi yapılar ve kültürel değerlerle Kayseri’nin ve ülkemizin turizm potansiyelini artıracak önemli bir destinasyondur. Bünyan, dünya çapında tanınan ve yüzyıllardır devam eden el dokuma halı kültürü meşhurdur. Bünyan halıları, ince işçiliği ve zarafetiyle hem yerel hem de uluslararası düzeyde büyük ilgi görmektedir. Bu zanaatın desteklenmesi, kültürel mirasımızın yaşatılması ve tanıtımı açısından büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, Bünyan, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok esere sahiptir. Özellikle Ulu Cami ve Köprübaşı Camii gibi tarihi yapılar, bölgenin geçmişten günümüze gelen kültürel zenginliklerini yansıtmaktadır. Ayrıca, ilçede bulunan türbeler ve mezarlıklar, inanç turizmi açısından önemli bir çekim merkezi olma potansiyeline sahiptir. Kayseri Valiliği tarafından desteklenen ve hayata geçirilen cam teras projesi turistler tarafından büyük ilgi görmüş, yapıldığı günden bu yana Bünyan’a akın akın turist çekmiştir. Bu durum Bünyan’ın turizm potansiyelini gözler önüne sermiştir. Bakanlığımızın tarafından, bölgenin turizm potansiyelini artırmak adına yapılacak tanıtım çalışmaları, ilçenin kültürel ve doğal zenginliklerini hem ulusal hem de uluslararası platformlarda daha görünür hale getirecektir. Ayrıca, Sarımsaklı Vadisi ve Bünyan halıları gibi öne çıkan değerlerin tanıtımı ve altyapı çalışmaları, bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimine önemli katkılar sunacaktır. Bu anlamda, Kayseri ve Bünyan halkı desteklerinizi beklemektedir. Bu duygu ve düşüncelerle başta sizler olmak üzere, Bakanlığınızın tüm bürokratlarına emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 2025 yılı bütçemizin de vatanımıza ve milletimize hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum" şeklinde konuştu.
İYİ Parti Lideri Dervişoğlu: “Şiddetin önlenmesi ertelenemez ve ihmale gelmez”
23 Kasım 2024 Cumartesi - 12:25 İYİ Parti Lideri Dervişoğlu: “Şiddetin önlenmesi ertelenemez ve ihmale gelmez” İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "İktidara buradan da çağrıda bulunuyoruz; şiddetin önlenmesi ertelenemez ve ihmale gelmez. Şiddet, bir insanlık sorunudur. Bugün alınmayan önlemler, yarının toplumsal felaketlerin temelini oluşturacaktır. Artık mazeret üretmek yerine harekete geçmek zamanıdır” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığınca düzenlenen, "Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı"nın sonuç bildirgesinin paylaşılacağı programa katıldı. “Çözüm, her birimizi sorumluluk almaya çağıran bütüncül bir yaklaşımla mümkündür” Dervişoğlu bu programda yaptığı konuşmada, “Geçen hafta iki gün boyunca şiddetin bireyden topluma, toplumdan insanlığın geleceğine uzanan yıkıcı etkilerini tüm yönleriyle masaya yatırdık. Bilimin ışığında ve sizlerin katkılarıyla ortaya konan çözüm önerileri yalnızca bir çalıştay kurulundan ibaret değil. Çalıştığımız en başından beri gördük ki kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik şiddet, medyada şiddet ve dijital platformda yaşanan taciz ile zorbalık gibi konular birbirinden bağımsız değil esasında aynı köklere dayanan bir sistem sorunudur. Bu köklerin arasında toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ekonomik sıkıntılar ve eğitimdeki eksiklikler ile medyadaki eksikliklerin birçok sorun alanları vardır. Ancak çözüm, her birimizi sorumluluk almaya çağıran bütüncül bir yaklaşımla mümkündür” diye konuştu. “Şiddetin önlenmesi ertelenemez ve ihmale gelmez” Medya ve dijital platformlarda şiddeti teşvik eden içeriklere yönelik ciddi bir çözüm mekanizması uygulanmadığını belirten Dervişoğlu, “Gereken eğitim programları yaygınlaştı. Bu sorunların çözümü güçlü bir siyasi irade ve kararlı adımlarla mümkündür. İktidara buradan da çağrıda bulunuyoruz şiddetin önlenmesi ertelenemez ve ihmale gelmez. Şiddet, bir insanlık sorunudur. Bugün alınmayan önlemler, yarının toplumsal felaketlerin temelini oluşturacaktır. Artık mazeret üretmek yerine harekete geçmek zamanıdır. Biz İYİ Parti olarak bu konuda üzerimize düşen sorumluluğun tüm icraatlarını yerine getirmeye kararlıyız” açıklamasında bulundu.
Sur Belediyesi, tasarruf tedbirlerine aykırı olarak lüks araç kiraladı
23 Kasım 2024 Cumartesi - 12:09 Sur Belediyesi, tasarruf tedbirlerine aykırı olarak lüks araç kiraladı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM’li) Diyarbakır’ın Sur ilçe belediye başkanı ve eşbaşkan olarak adlandırılan belediye meclis üyesi için mevzuata uygun olmayan 2 adet lüks araç kiralandığı ortaya çıktı. Borçlar nedeniyle işçi maaşlarını ödemekte zorluk yaşayan Sur Belediyesi mevzuata uygun olmadığı halde Skoda Süper B marka 2 makam aracı kiralarken, kiralamanın da yine yasal olmadığı için belediye bütçesinden değil, farklı bir yolla araç kiralama firmasına yapıldığı ileri sürüldü. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinin ardından Sur İlçe Belediyesi DEM Partili yönetime geçti. Belediye başkanı Adnan Örhan ve meclis üyesi olan Fatma Önkol seçimin ardından son model makam araçları kiraladı. 21 AFH 829 ve 21 AFH 825 plakalı 2024 trafiğe çıkışlı, 2023 model araçların yakıtlarının ise belediye tarafından farklı plakalar üzerinden karşılandığı ileri sürüldü. Mevzuata uygun olmadığı için kiralanan araçların ödemesinin nereden yapıldığı ise merak konusu oldu. Resmi olarak belediye bütçesinden yapılmadığı belirtilen bu kiralama, halk arasında "Belediye ödemeleri yapamazken lüks harcamalar nasıl finanse ediliyor" sorusunu gündeme getirdi. Belediye maaşları ödeyemiyor Sur Belediyesi DEM Parti tarafından görevi devraldıktan sonra işçi maaşlarını ödemekte zorlanıyor. Seçim sonrasında ilk iki ayda maaşlar gecikmeli ödenirken, daha sonra maaşların yalnızca yüzde 80’i yatırılabildi. İşçilere ikramiye ödemeleri yapılmazken, belediye esnaf borçlarını da kapatamıyor. Bu mali zorluklara rağmen başkan ve meclis üyesine lüks araç kiralama kararı, halk arasında tepkiye neden oldu.