GÜNDEM - 04 Nisan 2025 Cuma 12:34

Depremde yıkılan evinin yerine yaptırdığı yuvası başına yıkıldı

A
A
A

Osmaniye’de depremde evi yıkılan Zübeyde Can’ın çocukları tarafından yaptırılan yeni yuvasının tavanı üzerine çöktü. Hayallerle kavuştuğu evinin tavanı çöken Can, deprem korkusunu yeniden yaşadığını söyledi.

Osmaniye’nin Düziçi ilçesi Yarbaşı beldesinde yaşayan 70 yaşındaki Zübeyde Can’ın yaşadığı ev 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alarak ekiplerce yıkıldı. Evi yıkıldıktan sonra konteynerde yaşayan Zübeyde Can’ın çocukları annelerinin rahat etmesi için yaklaşık 6 ay önce yıkılan evlerinin arsasına 1+1 ev yaptırdı. Başını sokacak bir yuvası olduğu için mutlu olan Zübeyde Can, akşam saatlerinde evde oturduğu sırada yeni yaptırdığı evin tavanı üzerine çöktü. Mutluluğu yarım kalan yaşlı kadının çocukları evi yapan ustadan davacı olacaklarını söyledi.

Depremde yıkılan evinin yerine yaptırdığı yuvası başına yıkıldı

"Seviniyordum şimdi tavan üzerime çöktü, dünyam yıkıldı"

Depremde evinin yıkıldığını, ardından konteynerde yaşadığını ve evlatlarının kendisine ev yaptırdığını ifade eden Zübeyde Can, "Yemeğimi yaptım tespih çekiyordum çekyatın üstünde gürültüyle üstüme çöktü ne yapacağımı şaşırdım. Telefon yere düştü. Telefonu aldım oğlumu aradım tavan çöktü oğlum gel dedim. Oğlum geldi. Hastaneye gittik. Tansiyonum yükselmiş düşüremediler, şekerim 500 çıkmış. Depremde yaşamıştım, korktum içim titredi. Yenice rahata kavuşmuştum seviniyordum evimin içine geldik diye. Konteynerde yağmur yağdı ıslandım perişan oldum. Seviniyordum şimdi tavan üzerime çöktü, dünyam yıkıldı benim. İyi ki altında kalıp ölmedim" diye konuştu.

Depremde yıkılan evinin yerine yaptırdığı yuvası başına yıkıldı

"Anneme bir şey olsaydı bunun vebalini kim verecekti"

Depremde yıkılan evlerinin yerine annelerinin yaşaması için ev yaptırdıklarını dile getiren Mustafa Can, "Kahramanmaraş depremlerinde dolayı annemin evi yıkılmıştı. Devlet de anneme konteyner vermişti. Kardeşler arasında beraber olup bu evi anneme yaptırdık. Sağlıklı bir inşaat yapmamışlar. Akşam saatlerinde çatısı yıkılmış. Annem beni aradı geldim, evi bu halde buldum. Anneme bir şey olsaydı veya gece olmuş olsaydı bunun vebalini kim verecekti. Hastaneye götürdük annemi 4 saat gözetim altında kaldı. Şekeri ve tansiyonu yükselmişti ağrı kesici verildi. Bu inşaatı yeni yaptırmıştık. Yaklaşık 6 ay oldu. İnşaatı yapan ustalar baştan savma bir iş yapmış. Ustaya ulaştık bize ’istediğiniz yere şikayet edebilirsiniz’ dedi" şeklinde konuştu.

Müslüm Balko - Merden İslah

Depremde yıkılan evinin yerine yaptırdığı yuvası başına yıkıldı

Depremde yıkılan evinin yerine yaptırdığı yuvası başına yıkıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.