EKONOMİ - 15 Ağustos 2024 Perşembe 16:14

Yılda sadece 1,5 ay çalışıyorlar, saatte 3 bin 500 TL kazanıyorlar

A
A
A

Ordu’da hasat edilen fındıkta ayıklama mesaisine başlayan patozcular, yılda sadece 1,5 çalışıyor ve saatte 3 bin 500 TL kazanıyorlar.

Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynaklarından birisi olan fındık hasadı, sahil kesimlerinde resmi olarak 5 Ağustos tarihinde toplanmaya başlandı. Türkiye’de en fazla üretiminin yapıldığı, orta ve yüksek kesimlerde hasadı devam eden fındıklarını harmana getirip kurutan üreticilerin kabuğundan ayırmak için kullandığı patozların mesaisi ise sürüyor.

Yılda sadece 1,5 ay çalışıyorlar, saatte 3 bin 500 TL kazanıyorlar

Zor şartlar altında 1,5 ay çalışılıyor, saatlik ücreti 3 bin 500 TL

Zorlu çalışma şartları olan ve her yıl ortalama bir buçuk ay kadar, iş yoğunluğuna göre günün yaklaşık 20 saatini çalışarak geçiren, diğer günlerde farklı işler ile uğraşan patozcular için mesai yoğun bir şekilde sürüyor. Güneşli hava ve işlerinin gereği toz içerisinde çalışan patozcular, geçen 2 bin TL olan saatlik çalışma ücretini, bu yıl 3 bin 500 TL olarak belirlediklerini belirtiyor.

Yılda sadece 1,5 ay çalışıyorlar, saatte 3 bin 500 TL kazanıyorlar

"Yeri geliyor sabaha kadar çalışıyoruz"

Patoz ortaklarından Yiğit Çağan, yeni başlayan sezon ile birlikte yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyledi. Sahil kesimlerindeki işlerinin 10 güne kadar biteceğini aktaran Çağan, “Sahil kesimi yaklaşık 20 gün sürüyor, sonraki süreçte orta ve yüksek kesimlere gidiyoruz. Bir 20 gün kadar da orası sürüyor, yani toplamda 1,5 ay kadar çalışıyoruz. Yeri geliyor gece sabahlara kadar uykusuz ve toz içerisinde çalışıyoruz. Bu yıl patoz saatlik ücretimiz 3 bin 500 TL’den’ de çalışıyoruz” dedi.

Yılda sadece 1,5 ay çalışıyorlar, saatte 3 bin 500 TL kazanıyorlar

"Hasat ve sonraki süreç zor"

Fındık üreticisi Mustafa Yıldırım, fındık hasadına devam ettiklerini, toplanan fındıkları ise patoz işleminden geçirdiklerini söyledi. Kahverengi kokarcanın fındıklara zarar verdiğini ifade eden Yıldırım, “Kokarca Ordu’da fındığa yüzde 20 civarında zarar verdi. Bakalım bizim fındığımız nasıl olacak. Fındık hasadı ve patoz işleri zor, işçi ücretleri de yüksek. fındığın yüzde 80’i işçiliğe gidiyor. Benim 20-30 ton civarında fındığım oluyor” ifadelerine yer verdi.

"Güneş ve toz bizleri zorluyor"

Hasadını yaptıkları fındıklarını patoza veren Mustafa Yıldırım, güneşin altında saatlerce patoz için çalıştıklarını söyledi. fındığın hasat işleminin de yorucu olduğunu ifade eden Yıldırım, “Süreci komple 2-3 hafta sürüyor. Burada kurutuyoruz, sonra patoz işlemi ve tane olarak da kurutuyoruz. Sonrasında da inşallah satılacak" diye konuştu.

Selim Kuşcu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezinin temeli atıldı Manisa’nın Sarıgöl ilçesi Karacaali Mahallesi Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezinin temeli düzenlenen törenle atıldı. Sarıgöl’ün sevilen hayırsever iş insanı merhum Hacı Hüseyin Gümüşlü tarafından başlatılan ve vefatının ardından aile üyeleri tarafından devam ettirilen Karacaali Mahallesi Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezi projesinin temel atma töreni gerçekleştirildi. Temel atma töreninde bir konuşma yapan hayırsever iş insanının torunu Hüseyin Gümüşlü, "Merhum dedem hayır yapmayı çok severdi. Bizlere hep şunu öğretti. İnsanları sevin. Paylaşmayı sevin. Hayır yapmayı sevin. Bizde dedemin bizlere öğrettiklerini yapmaya devam edeceğiz." dedi. Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca ise yaptığı konuşmasında, "Bugün Manisa olarak çok sevinçliyiz. Yeni bir ASM açılmasını birlikte yaşıyoruz. Allah rahmet eylesin hayırsever Hüseyin Gümüşlü Amcamızı burada saygıyla anıyoruz. Yapımı başlanan Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlık Merkezi mahallemize hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu. Temel atma törenine Alaşehir Kaymakamı Sarıgöl Kaymakam Vekili Alper Faruk Güngör, Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, Sarıgöl Belediye Başkanı Tahsin Akdeniz, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen İsmet Altun, İlçe Sağlık Müdürü Uzm Dr. Recep Kılıç, Sarıgöl Eski Belediye Başkanı Ömer Karcı, siyasi partilerin ilçe başkanları ve yöneticileri, oda ve dernek başkanları ile Gümüşlü ailesi ve vatandaşlar katıldı.
Bayburt İkiz kardeşler ve aynı apartmanda yaşayan kuzenler karın keyfini hep beraber kayarak çıkardılar Bayburt’ta kar sonrası yaşanan buzlanma ve soğuk hava hayatı olumsuz yönde etkilerken, karın keyfini çıkaran yine çocuklar oldu. Aynı apartmanda yaşayan kuzenler, çocukluklarını yaşayarak, doya doya karın keyfini sürdüler. 6 kuzen evden kaptıkları poşetlerle, marangozda kestirdikleri tahta parçalarıyla dik yokuştan kayarak, gönüllerince eğlendiler. Çocukların poşetli, tahtalı kar keyfi renkli görüntülere sahne olurken, çocukların mutlulukları yüzlerine yansıdı. Bayburt’ta 4 gün önce etkili olan kar yağışı sonrası eğitime ara verilerek, okullar tatil edilmişti. Kar tatilini fırsat bilen çocuklar ise kendilerini sokağa attılar. Cemre-Ceyhun Yıldırım ikizlerin kar heyecanına, Yusuf Yıldırım, Furkan Yıldırım, Nafiz Yıldırım, Deniz Kayra Yıldırım ve Yavuz Selim Yıldırım isimli kuzenler eşlik etti. Kara doyan sevimli minikler, hem poşetlerle kaydılar, hem kartopu oynadılar, hem de kardan adam yaptılar. 6 kuzenin kar keyfi ise, annelerinin eve çağırmasıyla son buldu. "Sosyal medyadan uzak çocukluğumuzu yaşıyoruz" Kar tatilinde daha çok kitap okuduğunu, kardeşiyle, kuzenleriyle vakit geçirdiğini belirten ikiz kardeşlerden Cemre Yıldırım, "Kardeşim Ceyhun ile birlikte karın tadını çıkarıyoruz. Okullar kar nedeniyle tatil edildi, biz de sosyal medyadan uzak bir şekilde çocukluğumuzu yaşıyoruz" dedi. Sosyal medyanın hayatlarını kısıtladığını söyleyen bir diğer ikiz Ceyhun Yıldırım da, sosyal medyayı terk ederek oyunlar oynamaya karar verdiklerini vurguladı. "Üşüyor musunuz" sorusuna, Ceyhun Yılmaz, "Eğlencemiz sayesinde üşümüyoruz. Yani eğlendiğimiz için bir nevi soğuğu hissetmiyoruz diyebiliriz" yanıtını verdi. "Yine karın tadını biz çocuklar çıkardı" Keyifli vakit geçirdiğini, çok mutlu olduğunu dile getiren kuzenlerden Nafiz Yıldırım, karın keyfini çocukların çıkardığını, "Yine karın keyfini biz çocuklar çıkardı. Çok eğleniyoruz, çok mutluyuz. Buradan herkese selamlar" sözleriyle belirtti. "Bayburt’ta karın keyfi kayarak çıkarılır bu da en çok biz çocuklara yakışıyor" Bayburtlu çocukların karın keyfini doyarak yaşadığını belirten bir diğer kuzen Furkan Yıldırım ise, "Bayburt’ta karın keyfi kayarak" çıkarılır diyerek, "Bayburt bilindiği üzere kış memleketi. Burada karın keyfini en iyi çocuklar çıkarıyor. Bayburt’ta karın keyfi kartopu oynayarak, kayarak çıkarılır. Bu da en güzel çocuklara yakışıyor" sözlerini kullandı. Renkli görüntülere sahne olan kar keyfinin sonunda, neşeli kuzenler Bayburt’tan tüm çocuklara el sallayarak, selam göndermeyi de unutmadılar.
Bayburt Bayburt’ta fıkra gibi olay: Kayak tutkunu Bayburtlu vatandaş caddede kayak yaptı Kar kalınlığının 80 santimetreyi bulduğu Bayburt’ta, nalbur işiyle uğraşan İhsan Kocabey isimli vatandaş, caddede kayak yaptı. En büyük tutkusu kayak olan Kocabey’i görenler ise şaşkınlıklarını gizleyemedi. Yoğun kar yağışının yaşandığı Bayburt’ta kar kalınlığı yer yer 80 santimetreyi buldu. 4 gün önce yağan karda kendi kayak sezonunu açan Kocabey, dükkanda bulunan kayak takımlarını giyerek, vatandaşların meraklı bakışlarına aldırmayıp, cadde boyunca kaydı. Ekiplerce temizlenen yolların buz tutmasını fırsat bilen Kocabey, dükkanında hazırda beklettiği kayak takımlarını alarak, bugün de yeniden kayak yaptı. Çevreden geçenlerin şaşkın bakışları altında kayan Kocabey’in yüzleri güldüren keyifli ve bir o kadar da ilginç aktivitesi ise fıkraları aratmadı. "En büyük sevdam, en büyük hobim kayak yapmak" Bayburt Kop Kayak Merkezi kışa hazır olmayınca, dükkanı önünde kendi kayak pistini oluşturan Kocabey, kayağa çocuk yaşlarda başladığını söyledi. En büyük tutkusunun kayak yapmak olduğunu belirten Kocabey, "Bayburt’ta nalbur işleriyle uğraşıyorum. Kayak takımlarım dükkandaydı, karın yağdığı ilk gün dükkanda bulunan kayak takımlarımı giyerek, dükkanımın caddesinde kayak yaptım. Bugün de yine aynı şekilde kayak yaptım. Şimdilik bu şekilde yetiniyorum ama Kop Dağı’nda kayak sezonunun başlamasını dört gözle bekliyorum. Kayağa olan merakım çocukluktan geliyor, en büyük aşkım kayak yapmak. Hobi olarak en çok sevdiğim aktivite bu" dedi.