TEKNOLOJİ - 27 Nisan 2025 Pazar 16:45

Ordu sokaklarında ‘Tazı’ dönemi

A
A
A
Ordu sokaklarında ‘Tazı’ dönemi

Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde hayata geçirilen ve ‘Tazı’ adı verilen elektrikli bisiklet ve skuterler, düzenlenen törenle hizmet vermeye başladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, çevreyi koruyan uygulamalara ağırlık verdiklerini söyledi.


Ordu Büyükşehir Belediyesi çevreci, enerji verimliliği yüksek ve trafik dostu ulaşım sistemlerini bir tanesini daha şehre kazandırdı. Sıfır karbon salınımı hedefiyle çevrenin korunmasında önemli katkıları olacak olan ve Tazı adı verilen elektrikli skuter ve bisikletler için hizmete alım ve tanıtım töreni düzenlendi.


Tayfun Gürsoy Parkı’nda düzenlenen törene Ordu Valisi Muammer Erol ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in yanı sıra Tazı uygulamasının ev sahibi teknoloji firması yetkilileri, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


"Çevreyi koruyan uygulamalara ağırlık veriyoruz"


Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, programda yaptığı konuşmada Ordu’ya yeni bir eser daha kazandırdıklarını söyledi. Sıfır salınımlı, çevreyi koruyan bisiklet ve skuterlere Orduluların hizmetine sunduklarını aktaran Başkan Güler, "Bu güzel günde Ordu’muza yeni bir eser kazandırıyoruz. Yaptığımız bu çalışmalarla, Ordu’muz yeni bir mukayeseli avantaja sahip olacak. Çünkü Ünye’den Gülyalı’ya kadar bisiklet sahamız var. Böyle güzel bir yer, Allah bize bahşetmiş. Bundan sonra bisiklete ağırlık veriyoruz. Sıfır salınımlı hava kirliliğine de sebep olmayacak şekilde güzel bir çalışma olacak. Saatte 25 km hıza ulaşabilecek. Dikkatli bir şekilde kullanarak Ordu’muzun güzelliklerini izleyelim. 55 km’de menzile ulaşabiliyor. Sağlıklı bir şekilde spor yapmış olacağız. İnşallah daha güzel çalışmaları 19 ilçemizde 772 mahallemizde de yapacağız" diye konuştu.


"Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’in vizyonu, tüm Türkiye’ye örnek olacak"


Programda konuşan Tazı uygulaması sahibi Yapı Drom Teknoloji Genel Müdürü Eser Özdil, dünyadaki en gelişmiş teknolojiye sahip elektrikli skuter ve bisikletleri Ordu’da hizmete sunduklarını belirtti.


Ordu’daki uygulamanın tüm Türkiye’ye örnek olacağının altını çizen ve kendilerini destekleyen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e teşekkürlerini ileten Özdil, şöyle konuştu:


"Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’in vizyoner önderliği sayesinde dünyadaki en gelişmiş teknolojiler arasında yer alan elektrikli skuterler ve bisikletleri bugün Ordu’da hizmete almaktan büyük onur duyuyoruz. Kendisinin vizyonunu da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemden çok iyi biliyoruz. Bugün hizmete sunduğumuz bisiklet ve skuterler türünün son örneği. Türk üretim kapasitesi ile üretilmiş Türk mühendislerin elinden geçmiş cihazlar. Ordu’da gerçekleştirdiğimiz bu proje Türkiye’nin geri kalanına da örnek teşkil edecek ve Ordu’nun vizyonunu diğer belediyelerde takip edecek ve Türkiye’de yaygınlaşacak. Bize öncü olduğu için Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’e bir kez daha teşekkür ediyorum."


Protokol üyeleri Tazı’yı test etti


Konuşmaların ardından kurdele kesilmesi ile Tazı uygulaması Ordu’da hizmetlerine başladı. Kurdele kesiminin akabinde ise Ordu Valisi Muammer Erol ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, elektrikli skuter ve bisikletler hakkında firma yetkililerinden bilgiler aldı.


Açılışın ardından törene katılan protokol üyeleri ve vatandaşlar elektrikli bisiklet ve skuterleri kullanma fırsatı yakaladı.


Ordu’da kullanılmaya başlanan Tazı uygulaması Altınordu, Fatsa, Ünye ve Perşembe ilçelerinde hizmet verecek. Ulaşım ve eğlence için kullanılacak ve yüzde 16’ya kadar ki eğimli rampalarda dahi çok rahatlıkla kullanabilecek olan bu araçlar maksimum 25 kilometre hızla, 55 kilometreye kadar yol kat edilebilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis’te ilk defa yüz germe ameliyatı başarıyla yapıldı Bitlis’te sağlık alanında önemli bir ilke imza atılarak ilk kez derin plan (deep plane) yüz germe ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi. İleri düzey estetik cerrahi teknikleri arasında yer alan bu operasyon, Bitlis’te de modern ve nitelikli sağlık hizmetlerinin verilebildiğini gözler önüne serdi. Alanında uzman hekimler tarafından yapılan ameliyat, klasik yüz germe yöntemlerinden farklı olarak yüzün yalnızca derisini değil, kas ve bağ dokularını da kapsayan derin plan üzerinden uygulandı. Yapılan bu ameliyatla daha doğal, uzun süre kalıcı ve yüz ifadesini bozmayan sonuçlar elde edilmesi hedeflendi. Bitlis’te ilk kez gerçekleştirilen bu ameliyat, hem kentteki sağlık altyapısının geldiği noktayı ortaya koydu hem de estetik cerrahi alanında bölge halkı için önemli bir avantaj sağladı. Yetkililer, bundan sonraki süreçte benzer nitelikteki ileri cerrahi işlemlerin Bitlis’te daha sık yapılmasının hedeflendiğini ifade etti. Ameliyatı gerçekleştiren Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Çağhan Benli, ameliyathane şartlarının bölgedeki birçok hastaneye göre daha iyi olduğunu belirterek, "Hastamıza ilimizde bir ilk olarak derin plan yüz germe ameliyatı uyguladık. Bu ameliyat sadece cildi değil, aynı zamanda cilt altı dokularının da ve boyun bölgesinin de hassas bir diseksiyonun kesilmesi, açılması uygun planların ve bu planların yine uygun cerrahi planlarda, uygun açılarda gerilerekten bir hastanın 10-15 sene önceki haline döndürülmesini amaçlayan bir ameliyat. Şimdi ilk kez gerçekleşen bir ameliyat. Hem hasta çok bilinçli, uyumlu bir hasta hem bu sayede süreçte çok iyi geçti. Hem de bu ilk kez yapıldığı için de oldukça mutluyuz. Artık hani bu tarz daha nitelikli ameliyatlar da şehrimizde yapılabiliyor. Bunun dışında her ne kadar daha önce yapılmamış olsa da artık hani o kadar kompleks olmayan uygulanabilen bir ameliyat. İyileşme süreci de oldukça hızlı. Hastalar günlük hayata hızlı dönebiliyor. Bu açıdan hani uygun hastada uygun endikasyonlar yapılabilecek güzel bir ameliyat. Bölge şartlarında yapılabilmesi için herhangi bir eksiğimiz yok" dedi. Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Çağhan Benli, hastane şartlarının bu tür ameliyatlar için yeterli olduğunu da ifade ederek, "Hastanenin ekipmanları olsun, ekibi olsun bu konuda oldukça yardımcılar, bilgililer, tecrübeliler hani her ne kadar ilk kez yapılmış bir ameliyat olsa da tüm ekip bu süreçte oldukça İyi bir şekilde süreci yönetti, yardımcı oldular. Yani o açıdan bölgenin hiçbir eksiği yok. Hatta bazı açılardan fazlası dahi var" diye konuştu Yüz gerdirme ameliyatı olan Fatih Sirek ise, "Uzun zamandır bu ameliyatı yaptırmayı düşünüyordum. Devlet hastanesinde olması aslında benim için de çok isabet oldu. Çağhan Bey’in yanına geldim. Sağ olsun çok ilgilendi. Birlikte ameliyat olmama karar verdik. Ameliyat oldum. Son derece de iyi geçti ameliyatım. Herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Tabii ki ameliyat sonrası çehremizde değişiklik oluyor. Sarkan yerler daha deli toplu hale geliyor. Dolayısıyla yüz daha gençleşiyor. Sosyal hayatımızda da değişiklik oluyor. Kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. O anlamda da çok katkısı oldu bana. Hocamız da çok ilgili. Buradaki personeller de çok ilgili. Sağ olsun günde 3-4 defa servise kadar gelip bizi ziyaret etmiştir. Bakmıştır. Kontrol etmiştir. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi.
Erzurum YÖK, 2025 yılı üniversite izleme ve değerlendirme raporunu yayımladı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu" açıklandı. Sonuçlara göre, Atatürk Üniversitesi pek çok temel göstergede Türkiye’nin en başarılı yükseköğretim kurumları arasındaki yerini güçlendirdi ve stratejik alanlarda yükselişini sürdürdü. Atatürk Üniversitesi, eğitim kalitesini belgeleyen "Akredite Lisans Programı Sayısı" göstergesinde 52 programla Türkiye genelinde 1. sırada yer alarak bu alandaki liderliğini tescilledi. Nitelikli akademik çıktıların bir göstergesi olan "Doktora Mezun Sayısı"nda 385 mezun ile 8. sıraya yerleşen Atatürk Üniversitesi, Türkiye’nin doktoralı insan kaynağı ihtiyacına en büyük katkıyı sunan kurumlardan biri oldu. Ayrıca, 238 aktif öğrenci topluluğu ile sosyal kampüs imkânları açısından da Türkiye’nin en zengin 4. üniversitesi olma başarısını gösterdi. Ar-Ge ve inovasyonda Türkiye’nin öncü gücü olan, araştırma ve yayın performansıyla göz dolduran üniversite, bilimsel dünyanın en saygın dergilerinde yayımlanan makaleler baz alındığında, "İlk yüzde 10’luk Dilimde Bulunan Dergilerdeki Yayın Sayısı" kriterinde Türkiye’nin en başarılı 4. üniversitesi oldu. Teknoloji ve inovasyon alanındaki verimliliğini de kanıtlayan Atatürk Üniversitesi, "Olumlu Sonuçlanan Patent, Faydalı Model veya Tasarım Sayısı" göstergesinde ise Türkiye genelinde 3. sıraya yerleşti. Atatürk Üniversitesi, Kapsayıcı Bir Eğitim Ortamı Sunma Kararlılığı İle Yoluna Devam Ediyor Üniversite, proje geliştirme süreçlerinde de hem ulusal hem de uluslararası arenada etkinliğini artırdı. Buna göre, Atatürk Üniversitesi, 2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporunda; Ulusal Destekli Ar-Ge Proje Sayısında Türkiye genelinde 4. sırada (189 proje), Uluslararası Destekli Ar-Ge Proje Sayısında Türkiye genelinde 8. sırada (63 proje), TÜBİTAK Proje Desteği Sayısında ise Türkiye genelinde 20. sırada (141 proje) yer aldı. Toplumsal Katkıda "Öğrenci Odaklı Başarı" sosyal sorumluluk projelerinde, öğrenci katılımını teşvik eden modelleriyle fark oluşturan üniversite; öğrenciler tarafından yürütülen 1.305 sosyal sorumluluk projesi ile Türkiye genelinde 2. sıraya yerleşti. Üniversite yönetiminin bizzat yürüttüğü 291 proje sayısı ile Türkiye 5’incisi oldu. Ayrıca, "Kampüs Erişilebilirliği" ve "Engelsiz Üniversite" çalışmaları kapsamında çıkarılan 239 erişilebilirlik envanteri ile Atatürk Üniversitesi, Türkiye’de 7. sırada yer alarak kapsayıcı bir eğitim ortamı sunma kararlılığı bir kez daha gösterildi. Rektör Hacımüftüoğlu: "Bu Başarı, Sürdürülebilir Gelişim Stratejimizin Bir Tecellisidir" Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, elde edilen verilerin üniversitenin sürdürülebilir gelişim stratejisinin bir sonucu olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Yükseköğretim Kurulumuzun 2025 yılı izleme raporunda, özellikle akredite program sayısındaki Türkiye birinciliğimiz ve patent verimliliğindeki üçüncülüğümüz, eğitimde kalite ve Ar-Ge’de katma değer odaklı yaklaşımımızın en somut göstergeleridir. "Bölgesel Güçten, Küresel Markana" vizyonumuzla sadece bilgi üreten değil, ürettiği bilgiyi teknolojiye ve toplumsal faydaya dönüştüren bir kurum olma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Bilimsel yayınlarımızın niteliği ve öğrencilerimizin sosyal sorumluluk projelerindeki öncü rolü, üniversitemizin hem küresel rekabet gücünü hem de toplumsal aidiyetini pekiştirmektedir. Bu başarı grafiğinde emeği geçen tüm akademik ve idari personelimiz ile geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimize şükranlarımı sunuyorum. Atatürk Üniversitesi olarak, ülkemizin milli teknoloji hamlesine ve 2071 vizyonuna en üst düzeyde katkı sunmaya devam edeceğiz."
Eskişehir ’Antik Çağ’da Seramik Kaplar Işığında Yemek Kültürü’ semineri düzenlendi Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından düzenlenen "Antik Çağ’da Seramik Kaplar Işığında Yemek Kültürü" başlıklı seminer gerçekleştirildi. Seminere Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rahşan Tamsü Polat, Doç. Dr. Bekir Sıtkı Alptekin Oransay ve öğrenciler katıldı. Antik dönem yemek kültürü seramikler üzerinden anlatıldı Seminerde konuşmacı olarak yer alan Doç. Dr. Bekir Sıtkı Alptekin Oransay, antik döneme ait seramik kapların boyutları ve üretim tekniklerinden hareketle dönemin yemek alışkanlıklarını, mutfak kültürünü, estetik anlayışını ve damak zevkini ele aldı. Oransay, seramik kapların yalnızca işlevsel değil; aynı zamanda dönemin sosyal, hiyerarşik, bireysel ve kültürel yapısını yansıtan önemli göstergeler olduğunu vurguladı. Kottabos oyunu ve içki kaplarının önemi Konuşmasında Antik Yunan’daki Kottabos oyununa da değinen Doç. Dr. Oransay, "Sempozyomlarda kullanılan kaplar arasında içki içme kaplarının fazla olmasının nedenlerinden biri Kottabos adı verilen oyundur. Bu oyun sırasında kapların kırılması nedeniyle sıklıkla yeni kapların üretilmesi gerekmiştir." ifadelerini kullanarak içki kaplarının sosyal pratikler ve statü göstergeleriyle olan ilişkisini katılımcılarla paylaştı. Seminer, soru-cevap bölümünün ardından Doç. Dr. Bekir Sıtkı Alptekin Oransay’a katılım belgesinin takdim edilmesiyle sona erdi.