ÇEVRE - 04 Haziran 2024 Salı 16:24

Vali Çelik: “Çevreyi bir emanet olarak görmek, korumak herkesin ortak görevidir.”

A
A
A
Vali Çelik: “Çevreyi bir emanet olarak görmek, korumak  herkesin ortak görevidir.”

Niğde Valisi Cahit Çelik 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle mesaj yayınladı.


Vali Çelik mesajında; “1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan Çevre Konferansı’nda 133 ülkenin katılımı ile alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Bu konferansta Birleşmiş Milletler, temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insanlık hakkı olduğunu karar altına almıştır. Bu tarihten itibaren Dünya Çevre Günü, ülkemizde de dünya çevre korumacılığının yaygınlaştırılması, çevresel kalitenin iyileştirilmesi ve bilinçli bir katılımın sağlanması amacıyla evrensel bilinçlendirme günü olarak kabul edilmekte ve değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün bulunduğu haftanın ülkemizde Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanmasına ilişkin 2022/3 sayılı ’Türkiye Çevre Haftası’ konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 21 Mayıs 2022 tarih ve 31842 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Her yıl bir temayla kutlanacak olan Türkiye Çevre Haftası; 2024 yılında ’Hepimizin Bir Dünyası Var’ temasıyla kutlanacaktır” ifadelerine yer verdi. "Yaşadığımız çevreyi bir emanet olarak görmek, korumak ve istikbale bırakmak herkesin ortak görev ve sorumluğudur" diyen Vali Çelik; "Bu şuurla, var olan tabiî zenginliğin korunmasına ve doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma yaklaşımıyla yönetilmesine imkân sağlayacak tedbirleri hayata geçirmek, bizler için hayati öneme sahiptir. Doğaya saygılı, çevreye duyarlı, israf yerine kanaati esas alan bir tüketim anlayışını toplumsal hayatta yerleştirmemiz gerekmektedir. Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konularında gösterilen çabaların gayesi, insanların daha sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamalarını sağlanmasıdır. Unutulmamalıdır ki, çevreye verdiğimiz zarar aslında insanlığa verilen zarardır. Bu nedenle, çevreye verilen önem insan varlığına verilen önemle eşdeğerdedir" şeklinde konuştu.


Niğde’nin sanayi, tarım ve turizm alanında kalkınması için çalışırken çevreye karşı sorumluluğumuzu unutmadan adımlar atmaya çaba gösterildiğini söyleyen Vali Çelik; doğal kaynakların bilinçli kullanıldığı ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının yaygınlaştığı, yeşil, ve temiz bir çevreyi gelecek nesillere bırakabilmek temennisinde bulundu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Öldürülen imam tarafından taciz edildiği öne sürülen kız o anları anlattı Adana’da 14 yaşındaki kızı taciz ettiği öne sürülerek öldürülen imamın taciz ettiği iddia edilen kız çocuğu, yaşadıklarını anlattı. Olay, 24 Kasım günü Yüreğir ilçesine bağlı Sinanpaşa Mahallesi’ndeki Fet Ahmet Camii’nde meydana gelmişti. İddiaya göre, cami imamı Tarık Karadağ, M.A. (16) isimli genç tarafından bıçaklanmış kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Genç daha sonra polise teslim olmuş, imamın cenazesi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılmıştı. İmamın cenazesi olaydan bir gün sonra otopsinin ardından yakınları tarafından alınarak Buruk Mezarlığında dün toprağa verilmişti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen genç ise M.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. “Babamdan büyük adam, imamdan asla beklemezdim” İmam tarafından tacize uğradığı öne sürülen F.A. (14) ise yaşadıklarını anlattı. F.A., ”Ben hafızlık yapıyordum, okuldayken oğlunu tanıyordum. Hafızlık kursuna sürekli gelip gidiyordu kız yurduna yasak olmasına rağmen. Orada törenler verirken sürekli görüyordu, zamanla bana ayrı bir ilgi gösterip yaklaşıma başladı. Bu ilgiyi hissettim, ama sürekli baba sevgisidir dedim. Babamdan büyük adam imam asla beklemezdim. Düşünmedim, çoğu kişi iyi diyor, bende iyi diyordum” dedi. Kurban bayramının arifesinde kıyafet alma bahanesine kendisini dışarı çıkarttığını anlatan F.A, ”Arabasındayken elimi tutup, elimi öptü. Kıyafet almak istediği söyleyerek beni dışarı çıkartmak için ısrar etti. Ailemde yanında başkaları olacağı sanıyordum onun için gitmeme müsaade ettiler. Ben yanına gittim, arabada tek olduğunu görünce arkaya oturmak istedim. Öne geçmemi ısrar etti. Öne geçtim, yolculuktayken elimi tuttu, çekmeme rağmen devam etti. Rahatsız olduğumu belli etmeme rağmen devam etti, elimi öptü. Sarılmak istediğini söyledi, omzumda uyu gibi söylememesi gereken şeyleri söyledi. Buralardan gidelim, kimliğin yanında mı? Reşit olmayacak bir kıza söylenmemesi gereken şeyler söyledi” ifadelerine yer verdi. "Olayın üzerini örtelim dediler" F.A, ”Mesaj atıyordu, cevap vermiyordum tekrar tekrar atıp arıyordu. Hafızlık kursundaki hocamı durumu anlattım. Hocamda oranın müftüsünün eşiyle konuştu. Müftü ve eşi bana sus dedi, kesinlikle kimseye anlatma olayın üzerini örtelim dediler. Sen yanlış anlamışsındır dediler, yapmaz öyle bir şey dediler. Yanlış anlaşılacak bir şey yok her şey ortadaydı. Diyanete de savcılığı da dilekçe verdik. Dilekçemiz reddedilip takipsizlik kararı verildi. Ben olay yaşanırken çıkartıp kamerayı çekemezdim. Ben o gün tecavüze uğramadım diye bu olay kapatıldı” sözlerine yer verdi. "Ağabeyim sigara bile kullanmıyordu" Gözyaşları içerisinde sözlerine devam eden F.A., ”Biz çok çabaladık, savcılığı da ifade verdik. Her yere başvurduk ama hep reddedildik. Ağabeyime madde bağımlısı diyorsunuz ama sigara bile kullanmıyordu. Hepimiz namazlı niyazlı insanlarız. Çok çabaladık, diyanete savcılığa her yere gittik. Ama hiçbir şekilde karşılığını alamadık. Abim bugün ben yaşadım, yarın başka kızlar yaşamazsın siye konuşmak istedi. Biliyorum ki tek bana yapılmadı. Lütfen başka bir kıza olduysa susmasın. Başkalarının desteğine çok ihtiyacımız var. Benim abim kimseyi öldürmek istemezdi, o an karşılık alınca kendisini korumak için yapmak zorunda kaldı” diye konuştu. "İl ve ilçe müftüsüyle görüştüm, beni dikkate almadılar" Baba Fatih A., ”Kur’an kursundaki sınıf hocası bana durumu anlattı. Ben savcılığa suç duyurusunda bulundum. İlçe ve il müftüsüyle yüz yüze görüştüm bu konu hakkında. İmam’ın tayinin çıkarılmasını rica ettim beni dikkate almadılar. Savcılığa verdiğim dilekçe bana takipsizlik kararı olarak geldi. Ben bir dilekçe daha verdim onda da takipsizlik kararı verildi. Ben bu meseleyi eşimle görüşürken, oğlum konuşmamızı duyuyor. Ondan sonrada olanlar oluyor. Oğlum karıncayı incitmeyen birisiydi. Kendi başından bir çocuktu. Sosyal medyada esrarcı, eroinci diye yazıyorlar. Sigara bile içmeyen bir çocuktu, neye dayanarak bunu söylüyorsunuz. Bir baba olarak yıkılmış hissediyorum" dedi.