TEKNOLOJİ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 10:27

Niğdeli Genç Yetenekler TEKNOFEST’te 2’inci Oldu

A
A
A
Niğdeli Genç Yetenekler TEKNOFEST’te 2’inci Oldu

Bor Şehit Ramazan Konuş Fen Lisesi öğrencileri, TEKNOFEST 2024 Liseler Arası İnsansız Hava Araçları Yarışmasında 2’inci oldu.


Bu yıl da genç yetenekleri bir araya getiren Türkiye’nin en prestijli teknoloji ve havacılık festivali TEKNOFEST 2024’de İHA (İnsansız Hava Aracı) yarışmasında dikkat çeken takımlardan biri de The Sirius UAV Team oldu.


İsmail Kiraz danışmanlığında Buğra Onkun, Hasan Ertaş, Dicle Demirtaş , Zeynep Ünlü , Yakup Özden , Umut Efe Güven , Ecrin Tanem Soylu , Rahman Yavuz Özkul Mevlüt Takyan’dan oluşan The Sirius Uav Team takımı TEKNOFEST 2024 Liseler Arası İHA Yarışması’nda ikinci olarak büyük bir başarıya daha imza attı.


Döner kanat ve sabit kanat İHA’ların entegre çalışmasıyla düşman unsurlarını tespit etme ve koordinat bilgilerini iletme üzerine kurgulanan iki insansız hava aracı ile ortak operasyon gerçekleştiren The Sirius UAV Team, bu zorlu görevi başarıyla yerine getirerek jüri ve izleyicilerden tam not aldı.


Geliştirilen İHA Dost Unsurları Algılıyor


Takımın yerli olarak geliştirdiği güvenlik ve hedefe kilitlenme sistemleriyle yarışmada dikkat çeken projede döner kanat insansız hava aracı gelişmiş kamera sistemi sayesinde düşman unsurlarını tespit ediyor ve bu bilgileri anında sabit kanat İHA’ya aktarıyor. Sabit kanat İHA ise bu konum bilgilerini kullanarak hedef bölgeleri etkisiz hale getirmek için hassas bir bombardıman gerçekleştiriyor. İki İHA’nın koordinasyonu, görevin başarıyla tamamlanması için kritik öneme sahip oluyor.


Takımın geliştirdiği yerli güvenlik sistemleri, İHA’ların operasyon sırasında karşılaşabileceği tehditlere karşı korunmasını sağlıyor. Bu sistemler, sadece dış tehditleri engellemekle kalmıyor, aynı zamanda dost unsurları tanıma kapasitesine de sahip. İnsansız hava aracı dost unsurları algıladığında, onların el hareketlerini tanıyarak komut alabiliyor ve bu komutları uygulayabiliyor. Böylece sahada hızlı ve güvenli bir iletişim sağlanıyor.


Geliştirilen döner kanat İHA’nın gelişmiş algılama ve veri işleme teknolojileri sayesinde, düşman unsurlarının konumu hassas bir şekilde belirleniyor ve bu veriler gerçek zamanlı olarak sabit kanat İHA’ya iletiliyor. Sabit kanat İHA, bu doğrultuda hedefe kilitlenerek milimetrik hassasiyetle bombardıman yapabiliyor. Bu sistem, özellikle hareketli hedefler ve zorlu şartlarda bile yüksek doğruluk sağlıyor.


Geliştirdikleri proje ile başvuran bin 648 başvuru arasında ikinci olmayı başaran The Sirius UAV Team takımı Adana’da düzenlenecek törenle ödülünü Selçuk Bayraktar’ın elinden alacak.



Niğdeli Genç Yetenekler TEKNOFEST’te 2’inci Oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektöründe giderek yükseliyor Denizli’nin toplam tarım ihracatı 2023 yılında 335 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken; hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü toplam tarım ihracatından yüzde 16 oranında pay aldı. Sektör ihracatı 2023 yılında yüzde 12 oranında artarak 54 milyon dolara ulaştı. 2024 yılı Ocak-Ağustos döneminde Denizli’nin toplam tarım ihracatı 215 milyon dolar oldu. Tarım alt sektörleri arasında güçlü konumunu sürdüren hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yılın ilk 8 ayında ilimizin toplam tarım ihracatından yüzde 17 oranında pay alarak pastadaki dilimini artırdı. Sektörle ilgili değerlendirmelerde bulunan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, şunları söyledi: “Çeşitli sektörlerde üretimine ve ihracatına devam eden Denizli, tarımda da gelişimini sürdürüyor. Tarım sektörlerinin Denizli’nin ihracatından aldığı pay yüzde 7,4 seviyelerinde. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ise oluşturduğu katma değerle tarım alt sektörleri içerisinde fark oluşturmaya devam ediyor. 2022 yılında sektörün ihracat birim fiyatı 1,65 dolar seviyesindeyken, 2023 yılında bu değer 2,20 dolara ulaşmış durumda. İlimizden ayçiçeği tohumu, pastacılık malzemeleri, yağlı tohumlar, ekmekçi mamulleri, bisküvi gibi ürünlerin ihracatı gerçekleşiyor.” Sektörün Pazar Çeşitliliği Giderek Artıyor 2024 yılının 8 aylık verilerine de değinen DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Sektör ihracatı aynı dönemde değer bazında yüzde 1,1 oranında artarak 35 milyon dolara ulaştı. Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 46 payla sektör ihracatında ana pazar olarak konumlanıyor. Rusya ve Moldavya başta olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğu yüzde 24, Afrika ülkeleri ise yüzde 13 oranında sektör ihracatından pay aldı. Sektörden en fazla ihracat yaptığımız ilk 5 ülke; Romanya, Almanya, Polonya, Rusya ve Moldova olarak sıralanıyor. Diğer yandan, Cezayir, Tunus, Bulgaristan ve Özbekistan’a olağanüstü artışlar kaydedildi. Sektörün ihracat ülkeleri de giderek artıyor. İçinde bulunduğumuz yılın sekiz ayında 55 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. Pazar çeşitliliğinin giderek artacağına inanıyoruz. Denizli’nin ihracat artışıyla ve oluşturduğu katma değerle dikkat çeken sektöründe faaliyet gösteren ihracatçılarımıza ilimiz ve ülkemiz ekonomisine sundukları katkılar için teşekkürlerimizi iletiyoruz.” dedi.
Manisa Turgutlu Belediyesi dördüncü kez yağlı güreşlere hazırlanıyor Turgutlu Belediyesi, bu yıl dördüncü kez düzenleyeceği Yağlı Pehlivan Güreşleri için hazırlıklara başladı. Türkiye’nin ünlü başpehlivanlarının da katılacağı Yağlı Pehlivan Güreşleri, 6 Ekim Pazar günü saat 09.00’da Irlamaz Alanı Amfitiyatro’da güreş severleri ağırlayacak. Düzenlediği etkinliklerle gelenekleri yaşatmaya devam eden Turgutlu Belediyesi, Yağlı Güreşlere hazırlanıyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan ünlü başpehlivanlar ve genç güreşçiler, er meydanında ter dökerek izleyenlere heyecan dolu anlar yaşatacak. Turgutlu Belediyesinin ev sahipliğinde geçmiş yıllarda da büyük ilgi gören güreşler, bu sene de 500’ü aşkın pehlivanın katılımıyla renklenecek. Yağlı Güreşler, 6 Ekim Pazar günü Irlamaz Alanı Amfitiyatro’da gerçekleşecek. Müsabakalar saat 09.00’da başlayacak. Dördüncü kez düzenlenecek olan Yağlı Pehlivan Güreşleri hakkında açıklamada bulunan ve tüm Turgutlu halkını güreşlere davet eden Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Güreşler, hem tarihi bir mirasın yaşatılması hem de halkımızın kaynaşması açısından büyük önem taşıyor. Bu kapsamda Yağlı Pehlivan Güreşlerimizi bu yıl dördüncü kez düzenlemeye hazırlanıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan güreş severlerimize unutamayacakları bir gün yaşatacağız. Ünlü başpehlivanlarımızla birlikte genç güreşçilerimizin de er meydanında mücadele edeceği Yağlı Pehlivan Güreşlerimize tüm hemşehrilerimizi davet ediyorum” dedi.
İzmir Akran zorbalığı TBMM gündeminde TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde akran zorbalığının araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için alt komisyon kuruldu. Akran zorbalığının TBMM gündemine girmesinin önemine vurgu yapan İEÜ Medical Point Hastanesi Psikiyatri bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Eslek, “Akran zorbalığında iki tarafı da ele almak gerekiyor. Hem zorbalığa maruz kalanda hem de bunu uygulayanda ilerleyen yıllarda etkilerini görüyoruz. Meclis düzeyinde ele alınması oldukça sevindirici ve bir karar. Umarım bu komisyonla birlikte daha bilinçli eğitimler ve yaklaşımlar olur.” dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) akran zorbalığıyla mücadelede önemli bir adım attı. TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında ‘Akran Zorbalığının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu’ kuruldu. Akran zorbalığının TBMM gündemine girmesinin önemine vurgu yapan İEÜ Medical Point Hastanesi Psikiyatri bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Eslek, “Akran zorbalığını; aynı yaş grubu içinde güç açısından eşitsizliği olan kişilerin özellikle güçlünü güçsüze uyguladığı bilerek, isteyerek ve zararlı bir sonuca uğratmak amacıyla yaptığı tekrarlayıcı davranışlar olarak açıklayabiliriz. Bu çok ciddi bir mesele. Uzun yıllardır hem bizim hem de eğitimcilerin eğildiği bir konuydu. Meclis düzeyinde ele alınması oldukça sevindirici ve bir karar. Umarım bu komisyonla birlikte daha bilinçli eğitimler ve yaklaşımlar olur.” dedi. "Farkında bile olmayabilir" Akran zorbalığının hem maruz kalan hem de uygulayan için etkilerinden söz eden Eslek, “Akran zorbalığında iki tarafı da ele almak gerekiyor. Hem zorbalığa maruz kalanda hem de bunu uygulayanda ilerleyen yıllarda etkilerini görüyoruz. Maruz kalan çocuklar bazı şeyleri yapamayacağına inanıyor, kendini değersiz ve eksik hissedebiliyor. Bu sürekli işlendiği için birey gençliğinde ve yetişkinliğinde buna inanır oluyor. Uygulayan için ise bu davranış normalleştiği için ilerleyen yıllarda da farkında bile olmadan aynı tutumları sergileyebiliyor.” ifadelerini kullandı. "Ailelere ve eğitimcilere büyük iş düşüyor" Akran zorbalığıyla mücadele konusunda hem eğitimcilere hem de velilere önemli görevler düştüğüne vurgu yapan Eslek, “Fiziksel, sözel, sosyal akran zorbalıkları oluyor. Son dönemde de bunlara siber zorbalık da eklendi. Hepsinde amaç kişiye bilinçli, tekrarlayıcı zarar vermek. Hem öğrenci düzeyinde hem de veliler üzerinde ayrı ayrı eğitimler vermek gerekiyor. ‘Çocuktur, normaldir’ demek en yapılmaması gereken davranış olarak karşımıza çıkıyor. Davranışlar tekrarladıkça oturur. Özellikle ortaokulla beraber o davranış kalıpları kişilik özelliği şeklinde geleceğe taşınan özellikler oluyor. O yüzden ne kadar hızlı müdahale edilirse o kadar iyi olur. Verilen eğitimlerle de ilk ve ortaöğretim düzeyinde çocuklar ile gençler bu durumu tanırlarsa akran zorbalığına maruz kaldıklarında öğretmenlerine veya ailelerine başvurabilirler. Çocuklarının davranışlarında farklılık gören aileler ise ‘Acaba böyle bir durum mu var?’ düşüncesiyle hareket etmeliler.” diye konuştu.