ÇEVRE - 21 Nisan 2025 Pazartesi 11:26

Niğde’deki okullarda iklim dostu proje

A
A
A
Niğde’deki okullarda iklim dostu proje

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi öncülüğünde; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Avrupa Birliği (AB) desteğiyle yürütülen ’İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi’ projesi kapsamında, kasaba okullarında çocuklara yağmur suyu hasadı ve kompost eğitimi veriliyor.


Eğitimlerin ardından okul bahçelerine uygulama alanları kurularak, öğrencilerin öğrendiklerini pratiğe dökmesi sağlanıyor. Öğrenciler proje kapsamında verilen eğitimlerde önce kompost yapımını öğreniyor, ardından hazırladıkları kompostları okul bahçesinde kurulan alanlara uyguluyor. Bu bahçeler, yağmur suyu hasadı ile sulanarak döngüsel bir tarım modeli sunuyor. Eğitimlerle birlikte hem çevre bilinci kazandırılıyor hem de su ve toprak verimliliği konusunda farkındalık oluşturuluyor. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Atık Yönetimi Koordinatörü ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Ece Ümmü Deveci, eğitimlerde kompostun çevreye ve ekonomiye olan katkılarını anlatırken eğitime katılan çocuklara iklim değişikliğinin etkileri konusunda bilgilendirme yaptıklarını belirtti.



"Her okul bahçesi sürdürülebilir bir model olabilir"


Prof. Dr. Deveci yürütülen çalışmaları şu sözlerle özetledi: "Çocuklara kompostun ne olduğunu, neden karton serdiğimizi, dalların önemini ve doğal gübrenin ne olduğunu anlatıyoruz. Sonra okul bahçesinde hep birlikte uygulama yapıyoruz ve bu bahçeyi yağmur suyu ile nasıl sulayabileceğimizi gösteriyoruz. Çocuklardan bu bahçelere sahip çıkmalarını, orada yetiştirdikleri ürünleri bizimle paylaşmalarını istiyoruz. Bu bahçeler bir okul için sürdürülebilirlik adına verilebilecek en güzel hediyedir."


Deveci, çocuklara verilen bu eğitimlerin onların gelecekteki meslek seçimlerine dahi etki edebileceğini vurgulayarak, bu bilgilerin ailelere aktarılmasıyla farkındalığın geniş çevrelere yayılacağını ifade etti. Yağmur suyu hasadı sistemlerinin aslında her evde kolayca uygulanabileceğini belirten Deveci; "Binaların çatılarında bulunan yağmur suyu savaklarından suyun toplanarak bir depoda biriktirilmesi, ardından filtrelenerek farklı alanlarda kullanılması oldukça basit ve düşük maliyetli bir sistem. Bu sistemin özellikle kırsalda her evde, hatta şehirdeki binalarda bile uygulanması gerektiğini düşünüyorum".



Proje ile çevre dostu bir yaşam tarzı hedefleniyor


Projeyle sadece çocuklara değil, kırsal kesimde yaşayan kadınlara da çevre dostu bir yaşam tarzı kazandırılmaya çalıştıklarını söyleyen Deveci, verilen eğitimlerde doğal gübre üretimini öğrenen çocuklar ve kadınların bu sayede enerji verimliliğini, su ve toprak gibi doğal kaynakların korunmasını öğrendiğini belirtti. Prof. Dr. Deveci, "Tüm okullarda bu eğitimler verilse, bahçelerde yağmur suyu toplansa, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılsa hem enerji verimliliği sağlanır, su ve toprak korunur hem de her okul sürdürülebilir bir model haline gelebilir" dedi.


Verilen teorik eğitimin ardından kompost yapımını ve yağmur suyu hasadı yöntemlerini öğrenen öğrenciler, okullarının bahçelerinde uygulama gerçekleştirdi.



Niğde’deki okullarda iklim dostu proje

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7. duruşmasına devam edildi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan ve ana dava dosyası ile birleştirilen iddianame ile sanık sayısı 61’e yükselmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen 7. duruşmanın 2. gününde devam edildi. Duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada, sanıklar yoklamalarının ardından savunma yaptı. Duruşmada savunma yapan ve iddianamede ismi örgüt lideri olarak geçen tutuklu sanık Fırat Sarı, "Tutukluluğumuz 20 aydır, soruşturma ise 3 yıldır sürüyor. Hayatını çocuklara adamış insanlar burada bebek katili oldu. Ben 20 aydır içerideyim, beni sonsuza kadar burada mı tutacaksınız? Elinizde bir taş yani somut bir delil var mı?" ifadelerini kullandı. "Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor" Savunmasının devamında sanık Sarı, "Bu dosya medyaya çok farklı lense edildi, medyada bu dosyayı korkunç bir biçimde cinayet işler gibi ele aldı ve biz bu durumdayız. Halime bebek, beyin ölümü ile doğmuş bir bebektir. Ben hastaya ne yapmışım, ben canavarım, korkunç bir hekimim ya hani, ben Halime bebeğe tomografi çektirmeye gönderdim. 20 dakika boyunca canlandırmakla uğraştım. Ben bebeğe MR çektirmediğim için suçlandım. Bebeğin beyin ölümü gerçekleşmiş canlandırmaya çalışıyoruz neyin MR’ını çekelim, hastanın damar yolu kalmadı. Bunu sorgulamadılar. 112 bu bebeği neden Çorlu Reyap Hastanesine sevk etti? Herkes bizi potansiyel bebek katili zannediyor. Emrullah Erdinç’in uyuşturucudan gözaltına alınması tesadüf değildir. Seher Cuhadar ve Erol Vural gibi isimler çıktı şimdi ortaya. Ben bu insanları tanımıyorum, hayatım boyunca da görmedim. Ben bu duruşmada ev hapsi talep ediyorum, bunu ilk kez istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Zeki Ötünç, "Bebek için gerekli olan her şeyi yaptım, ihmal yok. Annelerin içi rahat edebilir. Bunu mahkemeye kanıtlayacağım. 1986 yılından beri doktorluk yapıyorum. 18 yıldır yenidoğan yoğun bakıma bakıyorum. Bana, cinayet işlediğim söyleniyor. Bunun basında çıkan haberlerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Cezaevine girdiğimde çok sinirlenmiştim, diğer mahkumlar neden buradasın dediğinde duvarlara vurarak ’bebek öldürmüşüm ben’ demiştim. Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu bilemezsiniz. Bebekler anne karnından doğar doğmaz biz görmüyoruz. Doktorlar doğum işlemi sonrası bize teslim ediyor. Bu yüzden doğum sırasında yaşanan bir ihmal olmuş mu ya da başka bir durum oldu mu bilemiyoruz. Biz doğum sonrası ortaya çıkan olaylardan sorumluyuz. Bu bebeklerin sorunlarının doğum sırasında meydana gelmediğini nereden biliyoruz? Ben yenidoğan doktoruyum ve bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum, bunu da para için yaptığım söyleniyor. Bu korkunç bir şey, kimseyi öldürme kastım yoktur" dedi. Savunma yapan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı ise, "Opara bebek hakkında ismimin geçtiği tek yer var, o da bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşmak. Bunu da şu şekilde açıklıyorum; bebeğin ölüm bilgisini aile ile paylaşacak doktorun olmaması. Ben sorumlu hemşireyim, gece vefat eden bir bebeğin ölümünü ben haber veremem mesai saatimin dışında. Ne yaparsam yapayım ömür boyu bu dosyadan kurtulamayacakmışım gibi hissediyorum. Herkes çocuklara ben müdahale etmedim diyor, bu çocuklara kim müdahale etti ben çok merak ediyorum. Şeyhmus Çelik, 44 gün yatan bebek için ben görmedim dedi, 60 yaşına gelmiş adam bunu söyledi" şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam etmek için duruşmayı yarın saat saat 10.00’a erteledi.
Sinop Batı Karadeniz’de fırtına uyarısı: Soğuk ve kar kapıda Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz için fırtına ve ardından etkisini artıracak soğuk hava dalgasına karşı uyardı. Yapılan son değerlendirmelere göre bölgede rüzgâr bu geceden itibaren doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50–75 km/saat) fırtına şeklinde esecek; fırtınanın Perşembe akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Yetkililer, ulaşımda yaşanabilecek aksamalar başta olmak üzere olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmasını istedi. Öte yandan 26 Aralık Cuma gününden itibaren bölge genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi öngörülüyor. Yağışların iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilirken, halen mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların bölge genelinde 4 ila 10 derece azalacağı bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu süreçte özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak iç kesimlerde buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendiriliyor. Tarımsal faaliyetlerin sürdüğü bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında bölgeye bağlı il merkezlerinde en düşük hava sıcaklıklarının eksi değerlere kadar düşebileceğini belirterek, yayımlanacak tahmin ve meteorolojik erken uyarıların yakından takip edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.