GÜNDEM - 28 Haziran 2024 Cuma 13:49

Niğde Merkez Cami’nin temeli atıldı

A
A
A
Niğde Merkez Cami’nin temeli atıldı

Niğde Merkez Cami ve Kuran Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından inşa edilecek olan Niğde Merkez Cami’nin temeli atıldı.


Temel atma törenine Niğde Valisi Cahit Çelik, Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Ufuk Mustafa Süren, Niğde İl Emniyet Müdürü Adnan Özdemir, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, siyasi parti il başkanları, kurum müdürleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayan temel atma töreninde açılış konuşmasını Niğde Merkez Cami ve Kuran Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı İsmail Ünal yaptı. Ünal yaptığı konuşmasında; bu eserin şehre kazandırılmasında emeği geçen hayırseverlere teşekkür etti. Vali Cahit Çelik törende yaptığı konuşmada, Niğde Merkez Cami’nin ilin 442. camisi olacağını belirterek; "İlimizde yapılan camilere baktığımızda 58’i Osmanlı döneminde olmak üzere 64 tane tescilli camimiz var. Toplamda ilimizde 441 cami bulunuyor. Bugün temelini attığımız camide 442. cami olacak. İlimiz merkezinde vatandaşlarımızın rahat bir şekilde ibadet edecekleri büyük bir cami yoktu. Bu cami de bu ihtiyacı giderecek. Emekleri olan herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Temel atma töreninde konuşan Belediye Başkanı Emrah Özdemir ise, Niğde’ye büyük bir eser kazandırılacağını belirterek; "Gerçekten Niğde’miz için önemli bir gün. İnşallah uzun yıllarca utulmayacak bir gün. Bugün Niğde’mize büyük bir eser kazandırılıyor. Cumhuriyet dönemimizde belki birçok camimiz yapıldı ama bu camimizin yapılacağı yerine şehir merkezindeki imam hatip lisesinin yeri olması da ayrı bir önemi var. Yapılacak bu camimiz inşallah gelecek nesillere miras olarak bırakacağımız şehrimizin simgesi olacak bir camimizin temel atma törenindeyiz. O yüzden ben bugünü kadar emeği geçen bütün arkadaşlara dernek başkanımıza, dernek yönetim kurulu üyelerine emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.


Konuşmaların ardından Niğde İl Müftüsü Osman Ayas tarafından yapılan duadan sonra Niğde protokolü butona basarak Niğde Merkez Cami’nin temeline ilk harcı verdi. Niğde Merkez Cami her katı 2 bin 775 metrekare olmak üzere 5 bin 550 metrekare alana sahip olacak. 150 araçlık 2 katlı kapalı otopark, bayan tuvaletleri, abdest yeri, erkek tuvaletleri ve abdesthanesi bulunan, bodrum katları üzerinde bin metrekare harim ve son cemaat alanı, 350 metrekare bay-bayan mahfili ile toplam 1350 metrekare ibadet alanı ve 2300 kişilik cemaat alanına sahip olacak. Camide cumhuriyet dönemi mimarisi 30x30 tek kubbeli, iki şerefeli 60 metre yüksekliğinde çift minaresi ile Niğde’ye özgü bir mimari ile tasarlandı. Cephe kaplaması traverten mermer kaplama yapılacak olan caminin iç duvarları dekoratif çini ve hat kalem işi tezniyat yapılacak. Her iki yol cephesinde cami alanı açık olacak şekilde bahçe duvarı yapılmayacak.



Niğde Merkez Cami’nin temeli atıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin sunum yaptı ve gün sonunda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Göktaş, şehir, ilçe ve mahalle bazında sosyal risk haritalarını oluşturmaya yönelik çalışmaların ve sosyal olgulara yönelik çalışmaları tamamladıklarını belirterek, “Paydaş bakanlıklarımızın destekleriyle gerçekleştirdiğimiz veri entegrasyon çalışmalarımızı tamamladığımızda henüz vakalar gerçekleşmeden müdahale kapsamında kapasitemizi önemli ölçüde artırmış olacağız. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımız kurum ve kuruluşlarımızla güçlü iş birlikleri geliştirmeye devam edeceğiz. Biz bu çalışmaya öncelikle iki pilot ilçeden başlattık. Akabinde şu anda sosyal risk haritamızı ilk altı ilde başlattık” ifadelerini kullandı. Göktaş, şunları kaydetti: “Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız. Her aşamada mağdurların yanında oluyor. Onlara gereken her türlü desteği sağlıyoruz. Bakın bu konularda siyaset üstü bir konu olduğu için biz bunlar üzerinde politika veya şov yapmıyoruz. Biz her zaman vatandaşımızın yanındayız. Bunu görsellerle değil eylemle bizzat ailelerin yanında olarak yapıyoruz.” Narin Güran cinayetine yönelik soruya üzerine Bakan Göktaş, “Narin sekiz yaşında bir kız çocuğu. Böylesi elim bir hadisede hayatını kaybetmesi millet olarak hepimizi çok derinden üzdü. Narin tüm Türkiye’nin hepimizin kızı oldu. Şu an dava süreci devam ediyor. Hatta Narin kızımızın mahkemesinde onun hukuki olarak hakkını arayan bizleriz. Avukatlarımızın savunmasını herkes tarafından takdir gördü. Ben burada sizlerin huzurunda müdahil olduğumuz adli süreci takip eden avukatlarımıza ve bu süreçte yer alan tüm ekibimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak duruşumuzun her zaman çocuğun yanı olduğunu tüm ülkeye gösterdiler” dedi. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Bakan Göktaş, “Bu ilkeden asla taviz vermeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün küresel bir sorun olan şiddet karşısında evet küresel bir sorun gerek hukuki gerekse politika düzeyinde etkili bir mekanizmayı sahibiz. Çok yönlü bir sorun olan kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için tüm bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, STK’larımızla bu konuda topyekun bir seferberlik anlayışıyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu. "Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” Kadınlara ilişkin eleştirilere Göktaş, “Kadını evlere hapsettiniz diyorsunuz. Yıllarca kıyafetinden dolayı istihdamdan siz uzaklaştırmadınız mı? Çok yakın bir geçmişten bahsettiğimi de hatırlatmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, yıllardır kadınla mücadelemizin İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveyi hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. En geniş çerçevede insan hakları mücadelesi olarak görüyoruz ve ülkemiz bu mücadeleyi pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlamış, güçlü ve başarılı bir şekilde sürdürmüştür, sürdürmeye de devam ediyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” diye konuştu. "Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti" Belediyelerin açtığı kreşlere yönelik soruya Göktaş, “Şunu özellikle vurgulamak isterim ki bu konuyu yanlış bir zeminde tartışırsak en fazla çocuklarımıza ve ailelerine haksızlık etmiş oluruz. Hangi yaş grubu olursa olsun, hangi adla açılmış olursa olsun içerisinde çocuklarımıza bakım ve eğitim veren her kuruluşun standartlarının, fiziki koşullarının ve müfredatın yasal düzenlemede uygunluğunun denetlenmesini gerekiyor. Ailelerin, annelerin, kadınların ve çocuklarımızın neyine herhangi bir şeye karşı elbette olmayız. Belediyelerin ve özel sektörün belirlediğimiz çerçevede hareket etmek kaydıyla bu tür kuruluşların yaygınlaştırılmasını da elbette isteriz. Hatta sadece kreşler değil kadın konuk evlerin açılması konusunda da yerel yönetimlerin ellerinin taşın altına koymalarını bekliyoruz. Aksine kapatmalarını değil. Ancak maalesef şu anda sahada belediyeler tarafından ruhsat verilen kreş adı altında anaokulu işi yapan kuruluşlar olduğuna dair Milli Eğitim Bakanlığımız bir yazı yazmış. Konu tamamen anaokulu işlemi yapan farklı isimler adı altından kurumlardan bahsediyoruz. Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti. Bütün belediyelere gitti, bütün belediyelere gitti” ifadelerini kullandı. İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun yangında ölmesine yönelik soru üzerine Göktaş, “Bakanlık personeli 18 kere sadece bu sene gitmiş. Anneyle evlatlar arasında yakın bağ görmüş. Anneyi ziyaret ettiğimde, anne personelimizin bizzat ismini biliyordu. Çocuğumuzun üstün yarar, çocuklarımızı düşünerek sadece hareket ettiğini söyledi. Bu minvalde çocukla, bakın çocuğu anneden koparmak gerçekten bir sorumluluk. Yani çok zor bir karar, bu tür kararları verebilmek. Anneyle evlatları arasında yakın bağ görmüş ve annenin girişimlerini görmüş. Annenin defaatle girişimleri ve dilekçeleri var. Anneannenin dilekçeleri var. Ancak ben yine de nerede sorumluluğu var, sorumluluğumuz var, onu araştırmak için bakanlık olarak geliştirme gereken tüm soruşturmalarımı da başlattığımı ifade etmek istiyorum. Her nerede bir ihmal varsa gereğini yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çocuklar hepimizin çocuğu. Sizin komşunuzda böyle bir durum olsa bize haber vermez misiniz? Verirsiniz. Dolayısıyla her nerede bir ihvan varsa gereğinin yerine getireceğimizde hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak ben de herkesin üzerine düşen sorumluluğunu titizlikle yerine getirmesini diliyorum” dedi.