GÜNDEM - 23 Nisan 2025 Çarşamba 14:17

Muş’ta 23 Nisan coşkusu

A
A
A
Muş’ta 23 Nisan coşkusu

Muş’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı.


Kutlama programı, sabah saatlerinde Kent Meydanı’nda Muş İl Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç’ın Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başladı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Ardından kutlamalar, Ertuğrul Gazi İlkokulu’nun bahçesinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle sürdü.


Minik öğrencilerin günün anlam ve önemine dair şiirler okuduğu programda, halk oyunları gösterileri ve müzikli dans performansları izleyenlerden büyük alkış aldı. Buradaki programda konuşan Muş Valisi Avni Çakır, tam bağımsızlık ülküsünün ışığında, milletimizin iradesini, inancını ve kararlılığını tek yürek olarak dünyaya ilan ettiği o tarihi günün üzerinden tam 105 yıl geçtiğini söyledi. 23 Nisan’ı büyük bir coşku ve gururla kutladıklarını ifade eden Vali Avni Çakır, "Bugün, milletimizin istiklal ve istikbal yolunda attığı en büyük adımlardan biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının yıl dönümünü, aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşku ve gururla kutluyoruz. 23 Nisan, sadece tarihi bir dönüm noktası değil, aynı zamanda bir milletin küllerinden doğarak yeniden ayağa kalkışının ve geleceğini çocuklarına emanet edişinin simgesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara duyduğu bu derin güven, bizlere hem büyük bir sorumluluk hem de ilham vermektedir" dedi.


Konuşmasında çocuklara da seslenen Çakır, şunları söyledi:


"Sizlerin gözlerindeki umut ışığı, memleketimizin her köşesinde yükselen bir gelecek inşasının habercisidir. Bizler, sizlerin iyi bir eğitim alması, çağın gerekliliklerine uygun şekilde donanım kazanması, kültürel değerlerine bağlı bireyler olarak yetişmesi için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Muş’un dört bir yanında yükselen okullarımız, spor salonlarımız ve diğer yatırımlarımız sizlerin daha iyi şartlarda yetişmesi içindir. Çünkü biliyoruz ki geleceğin güçlü Muş’u, sizlerin ellerinde yükselecektir. Sizlerin sporla, sanatla, bilimle ve teknolojiyle iç içe büyümesi; sadece kişisel gelişiminiz açısından değil, aynı zamanda ülkemizin kalkınması açısından da büyük önem taşımaktadır. Siz ne kadar donanımlı olursanız, Türkiye Cumhuriyeti de o kadar güçlü olacaktır."


Programda Muş İl Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç da, bir konuşma yaptı. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Ayrıca 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Vali Avni Çakır, makamını 4’üncü sınıf öğrencisi Azra Nur Topdemir’e devretti. Topdemir’in ilk talimatı ise çevre düzenlemesi ve ağaçlandırma çalışması oldu.


Programa, Vali Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır, Garnizon Komutanı Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman, vali yardımcıları, kurum amirleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.



Muş’ta 23 Nisan coşkusu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.