EKONOMİ - 25 Temmuz 2024 Perşembe 12:58

‘Gençler önce eğitimde, sonra istihdamda’ projesi tamamlandı

A
A
A
‘Gençler önce eğitimde, sonra istihdamda’ projesi tamamlandı

Musş’un Bulanık ilçesinde yürütülen ve Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen ‘Muş’ta Gençler Önce Eğitimde Sonra İstihdamda’ projesinin kapanış toplantısı yapıldı.


Bulanık ilçesinde yürütülen, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının başvuru sahibi, Bulanık - Malazgirt Süt Üreticileri Birliğinin eş başvuru sahibi, Bulanık Kaymakamlığının iştirakçi olduğu ‘Muş’ta Gençler Önce Eğitimde Sonra İstihdamda’ projesinin kapanışı toplantısı öğretmenevi konferans salonunda yapıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda bir konuşma yapan Vali Avni Çakır, başarıyla tamamlanan projeyi büyük bir sevgiyle takip ettiği projelerden bir tanesi olduğunu söyledi. Muş’un Türkiye’nin en genç 6’ncı ili olduğunu belirten Vali Çakır, “Dolayısıyla gençlerimizi Muş’un sahip olduğu potansiyeller doğrultusunda ve ülkemizin gelecekteki ihtiyaçları doğrultusunda yetiştirmemiz lazım, hazırlamamız lazım. Tabiri caizse biz şimdi tohum saçıyoruz. Gençlerimizi, bölgemizin üstün olduğu özelliklerle birleşerek onları geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. İnşallah bu tür projeler öyle sihirli değildir, bir anda hemen sonucu göremezsiniz ama uzun vadede mutlaka faydasını, sonucunu görürsünüz. Gençlerimizdeki bu ciddiyet, takip, zaten onların bu işe verdiği önemin de çok göstergesiydi” dedi.


Muş’un ciddi bir tarım ve hayvancılık şehri olduğunun altını çizen Çakır, şöyle konuştu:


“Bu konuda çok büyük fırsatlarımız var. Bunu da tabii sayısal anlamda fazlalığınız çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Bunu çok rasyonel, gerçekli ve geleceğe yönelik bir şekilde donatmanız gerekiyor ki gelecekteki fırsatlardan faydalanabilesiniz, bu imkanları değerlendirebilesiniz. Bu anlamda da benzer projeleri çok önemsiyoruz. İnşallah devamı da gelecek. Muş’ta bu sene Avrupa Birliği kapsamında yine DAKA’nın projesinin yanında genel sekreterliğimizin de başka projesi vardı. Yine yerel eylem gruplarımızın projeleri var. Bu anlamda biz peyderpey dediğim gibi kadınlarımızı, gençlerimizi, kızlarımızı daha donanımlı hale getirmeye gayret ediyoruz. İnşallah bundan sonraki projelerimiz de devam edecek. Güzel bir proje oldu. İnşallah gençlerimizi de peyderpey bunun sonuçlarıyla buluşturacağız ilerleyen süreçte. Dediğim gibi hiçbir emek, çaba karşılıksız kalmaz. Mutlaka bunun karşılığını alacaksınız. Yeter ki uygun zamanı sabırla bekleyelim.”



Bin 200 projeye 830 milyon Euro destek


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Sözleşme Yönetimi Daire Başkanı Uğur Güneş ise genel müdürlüğün destek verdiği projelere değindi. Şu ana kadar bin 200 projeye 830 milyon Euro destek verdiklerini dile getiren Uğur Güneş, “Operasyonumuz genel anlamda İŞKUR’un operasyon faydalanıcısı olduğu ve 30 milyon Euro’luk bir bütçeye temas eden bir operasyondur. Yaklaşık 400 proje başvurusu almış olan genel müdürlüğümüz bunlardan fonlanmaya değer 52 projeyi seçti ve bunları ortalama 200 bin Euro minimum bütçeyle fonlamıştır ki projemiz de 280 bin Euro civarlarında bir bütçeyle birçok faaliyetlerini gerçekleştirmiştir. Tabii bu süreçte iştirakçi olan kurumlarımızın destekleriyle projemiz çok iyi yerlere gelmiştir. İPA dediğimiz Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı fonları Türkiye’yle Avrupa Birliği arasında bir finansal anlaşmadır ve 2007 yılından bu yana uygulanmaktadır. Yaklaşık 830 milyon Euro’luk bir bütçeyle bin 200 proje, 2007 yılından beri fonlanmıştı. 70 bin vatandaşımız ki bunun 53 bini kadın istihdama yine erişmişti. Ayrıca mesleki yeterlilik standartlarının belirlenmesiyle beraber birçok operasyon da bu şekilde sonuçlanmış ve 140 bin bireyimizin mesleki eğitim sertifikası ve bedelleri kurumumuzca yatırılmıştır. Türkiye’de Eurostat verilerine göre 84 milyon vatandaşımızın yaklaşık 6 milyonu ne istihdamda, ne eğitimde olan gençlerimizdir. Bu özellikle İŞKUR’un çok uzun yıllardır üzerinde çalıştığı, bakanlığımızın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı bir konudur” dedi.


Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Genel Sekreter Vekili Mehmet Emin Çakay da, kalkınma çalışmalarında özellikle projelerin açılış ve kapanışının kendileri için ayrı bir heyecan vesilesi olduğunu belirterek, “Bu kapsamda özellikle kapanış toplantılarının ayrı bir önemi var. Buradan alacağımız dersler, bundan sonraki süreçler, malum bu projelerin hayata geçirilmesi çok kolay olmuyor. Sonuçta ortaya bir finansman kaynağı da konuluyor ve bir hedefe hizmet ediyor. Dolayısıyla gerek başkanımızın açıklamalarında gerekse arkadaşlarımızın proje süresi boyunca yaptığı faaliyetlerde ortaya koydukları performans gerçekten önemli bir konuya işaret ediyor. Kalkınma konuları özellikle ülkemiz ve bölgemiz açısından önemli bir konu ifade etmekte. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı olarak 2009 yılından bugüne bölgemizin kalkınmasında, ekonominin bütün alanlarında, tarımda, turizmde ve diğer alanlarda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bugüne kadar bölgemizde birçok program ve projeyi hayata geçirdik. Kalkınma konularına baktığınız zaman aslında potansiyel alanlarına, özellikle tarım, turizm, ekonomi konuları her ne kadar gündemdeyse de bu potansiyelden bir tanesi de aslında beşeri sermaye konusudur. Dolayısıyla beşeri sermaye konusunun niteliği bölgesel kalkınma açısından önem arz ediyor. Projenin özeline baktığımız zaman NEET gençliğine odaklandığını görüyoruz. NEET gençliği özellikle son zamanlarda başta Avrupa ülkelerinde olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için önemli bir konuyu, önemli bir alanı teşkil etmekte. Zira ne eğitimde, ne istihdamda olan gençlerin niteliklerinin arttırılması, bu niteliklerinin ekonomiye ve kalkınmaya entegrasyonu önemli bir konuyu, önemli bir alanı teşkil ediyor. Dolayısıyla projemizin kapanışına baktığımız zaman da aslında önemli bir konuda malumunuz olduğu üzere Muş ilimiz bölgemizin tarım sektörünün en önemli odağında olan bir ilimiz ve aynı zamanda Bulanık ilçemizin de bu Muş özelinde daha nitelikli bir halde olduğunu ve önümüzdeki süreçte kalkınma çalışmalarında, tarım politikalarının gelişmesine önemli bir potansiyeli barındırıyor. Dolayısıyla özellikle NEET gençliğimiz tarım ve kırsal kalkınma alanındaki bu projede edindikleri deneyimlerin bundan sonraki süreçlerde takip edilmesi ve devam edilmesi bizim açımızdan da desteklenmesi hepimize düşer. Özellikle ajans olarak bize düşen önemli bir görev ve sorumluluk olarak addediyoruz” ifadelerini kullandı.


Yapılan konuşmaların ardından proje kapsamında eğitim gören kursiyerlere sertifikaları verildi. Programa Vali Yardımcısı Tahir Yılmaz, Bulanık Kaymakamı Ömer Övünç Koşansu, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, Türkiye İş Kurumu İl Müdürü Mehmet Emin Taylan, kurum amirleri ve kursiyerler katıldı.



‘Gençler önce eğitimde, sonra istihdamda’ projesi tamamlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüferli kadınlardan şiddete karşı tek ses Nilüferli kadınlar şiddete, eşitliğe ve haksızlığa karşı ses yükseltti. ’Yaşasın Kadın Dayanışması’” pankartları ve sloganlar eşliğinde yürüyüş yapan kadınlar, şiddete karşı ’dur’ dedi. Şiddete karşı seslerini duyurmak isteyen kadınlar, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin düzenlediği yürüyüşte bir araya geldi. Kadınlar yürüyüşe Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki Nilüfer Kent Konseyi önünden başladı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Serpil Altun, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan ve çok sayıda kadın, ’Yaşasın Kadın Dayanışması’ ’Kadınlar Birlikte Yaşam İçin Direnişte’ pankartları ve sloganları ile Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyüş yaptı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Serpil Altun, dünyanın dört bir yanında milyonlarca kadının maruz kaldığı şiddete ‘dur’ demek ve bu mücadeleye bir kez daha ses vermek için toplandıklarını söyledi. Kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yara ve evrensel bir insan hakları ihlali olduğunu dile getiren Altun, “Her kadının şiddetten uzak bir yaşam sürme hakkı vardır ve bu hakkın korunması hepimizin sorumluluğudur” diye konuştu. Nilüfer Belediyesi olarak, şiddetle mücadelede kararlı olduklarına vurgu yapan Altun şöyle konuştu: “Kadınların güçlenmesi, haklarının korunması ve dayanışma ağlarının güçlendirilmesi için durmaksızın çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, 6284 sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması ve kadınlara yönelik koruma ve destek mekanizmalarının yaygınlaştırılması en büyük önceliklerimiz arasındadır. Bugün burada attığımız her adım, yalnızca bir yürüyüş değil; adalet, eşitlik ve barış yolunda atılmış güçlü bir adımdır. Hep birlikte, kadınların yalnız olmadığını, dayanışma içinde olduğumuzu ve şiddete karşı sıfır tolerans ilkemizden asla vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz.” Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan ise günün önemine dikkat çekerek, son dönemde kadına ve çocuklara yönelik şiddetin arttığının altını çizdi. Ünalan, sadece Ekim ayında 48 kadının, bu yıl başından beri ise 406 kadının öldürüldüğünü vurgulayarak, şiddete karşı dayanışma çağrısında bulundu. Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde “Masallara Sığmayan Kadınlar” isimli tiyatro oyunu izleyiciyle buluştu. Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde sahnelenen, kadınların günlük yaşam mücadelelerini ve masalsı hikayelerle harmanlanan hayatlarını esprili bir dille ele alan oyun, izleyicilerden tam not aldı.
Ankara Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Turan: "Bugüne kadar 14 bin öğrenciyi Türkiye’ye getirdik okuttuk, onların her biri Türkiye’nin gönüllü elçileri" Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, Türkiye genelinde 25 bin 216 öğrenciye Kur’an-ı Kerim hediye edildiğini belirterek, dünya coğrafyasından da bugüne kadar 14 bin öğrenciyi Türkiye’ye getirerek okuttuklarını söyledi. Turan, "Onların her biri Türkiye’nin şu anda gönüllü elçileri. Hangi ülkeye giderseniz gidin size refakat edecek, Türkçeyi bizim gibi konuşan çocuklarla karşılaşacaksınız" dedi. Türkiye Diyanet Vakfı, Ankara’nın Pursaklar ilçesinde bulunan Abdurrahim Karakoç Ortaokulu’nda Öğretmenler Günü vesilesiyle ‘Dersimi Seçiyorum Kur’an’ımı Alıyorum’ adlı program düzenledi. Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, Türkiye genelinde 25 bin 216 öğrenciye Kur’an-ı Kerim hediye edildiğini belirterek, bu projeyle hem eğitim camiasında hem de toplum genelinde farkındalık oluşturmayı ve öğrencilerin dini bilgilerini pekiştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Nijerya’da su kuyusu açacaklarını ifade eden Turan, “Bin 350 civarında su kuyusu açtık. Dünya coğrafyasından bugüne kadar 14 bin öğrenciyi Türkiye’ye getirdik okuttuk. Onların her biri Türkiye’nin şu anda gönüllü elçileri. Hangi ülkeye giderseniz gidin size refakat edecek, Türkçeyi bizim gibi konuşan çocuklarla karşılaşacaksınız. Bu Diyanet Vakfımızın 52 tane yurdunda okuyan, barınan öğrencilerimiz. Ve şunu gördüm, şunu söyleyebilirim bu sömürücü dünyanın şu anda sömürüsünün hemen hemen sonlarına doğru geliniyor. İnsanlar hakikaten bundan bergüzar olmuşlar, çok perişan olmuşlar. Bunun farkındalar. Türkiye’ye muhteşem bir sevgi olduğunu görmekten mutlu olduk. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun. Hepinize sağlıklı, sıhhatli günler diliyorum. Allah keder vermesin, ailenizde de huzur diliyorum, başarılar diliyorum” diye konuştu. Turan, "Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı" derslerini seçen 5. ve 9. sınıf öğrencilerine Kur’an-ı Kerim hediye ederek, öğretmenlere gül ve kitap hediye etti.