EĞİTİM - 27 Haziran 2024 Perşembe 14:06

56 yaşında üniversiteyi birincilikle bitirdi

A
A
A
56 yaşında üniversiteyi birincilikle bitirdi

MAUN Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programında öğrenim gören 56 yaşındaki iki çocuk annesi Songül Çalışır, bölümünü birincilikle tamamlayarak mezun oldu.


Muş Devlet Hastanesinde anestezi teknisyeni olarak görev yapan Songül Çalışır, mesleğinde ilerlemek amacıyla 2 yıl önce girdiği sınavda MAUN Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümünü kazandı. Önlisansı başarı ile tamamlayan Çalışır, gençlere taş çıkartarak bölümünü birincilikle bitirdi.


Eşinin ısrarları üzerine sınava girdiğini ifade eden Songül Çalışır, “Devlet hastanesinde analiz teknisyeni olarak çalışıyorum. 2 çocuğum var. Bir pazar eşim beni kaldırdı ve ‘kalk sınava gidiyoruz’ dedi. Benim adıma kendisi müracaat etmişti. Kalktım öyle sınava girdim. 54 yaşında okula başladım ve bölümü birincilikle bitirdim. Bunun da gururunu yaşıyorum. Eşime de teşekkür ediyorum. Benden daha çok emek verdi. Çocuğumun yaşında olan gençlerle sınıf arkadaşı oldum. Okulda ve sınıfta tanımadıkları için öğretim görevlisi sanıyorlardı. Ben okula nasıl başlayıp nasıl bittiğini anlayamadım. Bir yandan çalışıp bir yandan da okudum” dedi.


Eğitim sürecinde ailesinin, iş arkadaşlarının ve amirlerinin büyük desteğini aldığını anlatan Çalışır, gençlere düzenli çalışmaları konusunda tavsiyede bulundu ve başarılı olmak için bir engel olmadığını ifade ederek, “Başarının sırrı ne yaş, ne statü, ne mevki, ne makam. 2 yıllığı bitirdim DGS’ye müracaat ettim. İnşallah 4 yıllığı tamamlayacağım. En önemli şey kendi çocuklarıma ve gençlere örnek olabilmektir. İşte ben bu yaşta yapabiliyorsam hem anne, hem iş sahibi bir kadın olarak başarabiliyorsam herkesin başarabileceğini göstermek istedim. Hedefim de birinci olmaktı. Halen de nöbet tutuyorum. Nöbetten çıkıp okula geliyordum. Uykusuz, yorgun olmama rağmen başardım. Yorucu bir süreçti” ifadelerini kullandı.


MAUN Öğretim Görevlisi Süleyman Geleri de, Songül Çalışır’ın nadir öğrencilerden birisi olduğunu belirterek, “İlk kez bu kadar derslerinde başarılı öğrenci görüyorum. Tekrar tebrik ediyorum. Elbette örnek olabilir. Okumak isteyen istediği bölümü çok rahat bir şekilde okuyabiliyor. Ama önemli olan ne kazandığıdır. Gayret ederek bir şeyi başarıyorsa ne mutlu ona" dedi.



56 yaşında üniversiteyi birincilikle bitirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Yayaya yol veren araca çarptı, sıkışan sürücüyü vatandaşlar çıkardı Antalya’da yaya geçidinde duran araca arkadan gelen bir başka araç çapması sonucu araçta sıkışan ve hafif yaralanan sürücü, vatandaşların yardımıyla araçtan çıkarılarak hastaneye kaldırıldı. Kaza, saat 19.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi Yeşildere Mahallesi Aşık Veysel Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Dursun Ceylan idaresindeki 07 AJR 048 plakalı Ford marka otomobil, cadde üzerinde bulunan yaya geçinde bekleyen yayaya yol vermek için yavaşladı. Bu sırada sol şeritten gelen ve ismi henüz öğrenilmeyen sürücünün kullandığı 07 AGS 536 plakalı Fiat marka araç, Ceylan’ın kullandığı araca çarparak kaldırıma doğru sürükledi. Araçtan vatandaşlar çıkardı Kazayı gören çevredeki vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarı ile olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri Fiat marka araçta sıkışan sürücüyü vatandaşların yardımıyla bulunduğu yerden çıkardı. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan araç sürücüsü ambulansla hastaneye götürülürken, kaza nedeniyle cadde üzerinde trafik uzun süre tek şeritten sağlandı. Yayaya yol verirken kaza yaptı Yaya geçidinde bekleyen yayaya yol vermek için durduğunda kazanın meydana geldiğini belirten Dursun Ceylan, "Ben normal sağ şeritten geliyordum, seyir halinde hızım da 40 falandı. Karşıdan bir yaya geçiyordu hafifledim, o anda buradan sağdan vurdu. Biraz ben heyecanlandım. Arkadaş da hafif yaralı sanırım, inşallah bir şey olmaz. Canımızda bir şey yok, Allah’a şükür” dedi. Trafik ekiplerinin kaza ile ilgili çalışmasının ardından yolun iki şeridi birden trafiğe yeniden açıldı.
Mersin MESKİ, azalan su kaynaklarına karşı alternatif çözümler üretiyor Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, Toroslar ilçesine bağlı Yavca Mahallesi’nde içme suyu şebeke ve isale hattı yapım işine devam ediyor. Mahalleyi besleyen ve kuraklıktan dolayı azalan su kaynağına alternatif çözüm üreten MESKİ, gerçekleştirdiği çalışmalarla içme suyu rezervini artıracak. Küresel ısınmayla birlikte yağışların azalması ve kuraklığın artmasıyla, Mersin’de de su kaynakları azalma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Yavca Mahallesi’nde içme suyu kaynağında kuraklık nedeniyle azalmalar meydana gelmesi üzerine harekete geçen MESKİ, alternatif kaynaklarla vatandaşların içme suyu sorununa çözüm sunmaya çalışıyor. MESKİ’nin yapım işi kapsamında, Yavca Mahallesi’ne muhtelif çaplarda ve yaklaşık 23 kilometre uzunluğunda içme suyu hattı yapılması planlanıyor. "Köyümüzün içme suyu sorunu çözülecek" Yavca Mahalle Muhtarı Metin Türkay, köylerine iklim şartlarından dolayı 2-3 senedir kar yağmadığını, bundan dolayı da içme suyu kaynaklarının çoğunun kuruduğunu ifade etti. İçme suyu konusunda 3 yıldır sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Türkay, "Yaklaşık 3 yıldır mahallem tankerden su içiyordu. Bu duruma, sağ olsun Vahap Seçer Başkanımız el attı. Köyümüzün içme suyu sorununu çözülecek. Emeği geçen tüm MESKİ çalışanlarına teşekkür ediyorum" dedi.
Denizli Başkan Kumral’dan öğretmenlere anlamı ziyaret DENİZLİ (İHA) – Denizli’nin Babadağ ilçesinde görevli öğretmenleri okullarında ziyaret eden Belediye Başkanı Murat Kumral, “Öğretmenlerimiz, her bir öğrencisinin hayatında, bir rehber, bir arkadaş ve bir ilham kaynağıdır” dedi. Babadağ Belediye Başkanı Murat Kumral, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında ilçedeki tüm okulları gezerek, öğretmenlerin Öğretmenler Gününü kutladı. Gerçekleştirdiği anlamlı ziyaret ile öğretmenlerin yüzünü güldüren Başkan Kumral, takdim ettiği hediyelerle eğitim neferlerini onurlandırdı. Ülkelerin gelişip kalkınmasında eğitim ve öğretmenlerin önemine dikkat çeken Başkan Kumral, “İyi bir geleceğe sahip olmak istiyorsak bunun yolu mutlak eğitimden geçer. Eğitimin baş mimarı öğretmenlerimiz, bir yandan çocuklarımızın gerçeği bulmak için akıllarının ve bilimin yol göstericiliğinin bilincine varmalarını sağlarken, öte yandan, sevgi, saygı ve tüm insani değerleri, erdemleri için çaba göstermektedirler. Hiç şüphesiz haklarını ödemek de imkansızdır. Bizler yaşamımız boyunca minnettar kalacağız. Öğretmen, bir çocuğun hayatına dokunan, onun hayal dünyasını genişleten, potansiyelini keşfeden ve geleceğe hazırlayan yol göstericisidir. Eğitimin en önemli dayanağı olan öğretmenlerimiz, yalnızca akademik bilgiyi değil, aynı zamanda vatanseverliği, insan sevgisini, hoşgörüyü ve adalet anlayışını da öğrencilerine aşılar. Öğretmenlerimiz, her bir öğrencisinin hayatında, bir rehber, bir arkadaş ve bir ilham kaynağıdır. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘Öğretmenler; yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır’ Öğretmenlerimizin kutsal bir sorumluluk üstlendiğinin bilincinde olarak başta başöğretmenimiz Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun” diye konuştu.
Erzurum Erzurum Barosu’dan “Kadına yönelik şiddet” vurgusu Erzurum Baro Başkanı Avukat Mesut Öner, Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla bir yazılı mesaj yayımladı. Erzurum Barosu Yönetim Kurulu adına konuşan Başkan Öner,” Kadına şiddet politikası ülkemiz açısından ciddi bir sorun olmaya devam etmekte, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü şiddetin katlanarak artmasına neden olmaktadır. Kadına yönelik şiddet bireysel kadın hakları ihlali olarak kabul edilmelidir.’ dedi. Başkan Öner, kadına yönelik her türlü şiddeti kınadıklarını, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kamu kurum ve kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü ifade ederek şu ifadeleri kullandı, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadınlar, dünyanın her yerinde; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığın, sömürünün, cinsiyet eşitsizliğinin, ev içi şiddetin, toplumsal şiddetin önlenmesi için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırmaktayız. Kadına yönelik şiddetin çarpıcı olarak artış gösterdiği ülkemizde; kadınlar fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kalmakta ve hatta yaşam hakları vahşice ellerinden alınmaktadır. Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde, mevcut yasal düzenlemelerin ve uluslararası mevzuatın eksiksiz ve tutarlılıkla uygulanmasının öneminin farkındayız. Uygulamadaki eksiklikler ve kadına yönelik şiddet konusundaki cezasızlık politikası ülkemiz açısından ciddi bir sorun olmaya devam etmekte, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü şiddetin katlanarak artmasına neden olmaktadır.” “Çok yönlü ve bütüncül politikalar üretilmeli” Türkiye’de kadınların hukuki kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik yürütülen sistematik çalışmalar sonucunda, kadına yönelik şiddetin giderek arttığına dikkat çeken Öner, “En temel insan hakkı olan yaşam hakkı dahi vahşice ihlal edilmektedir. İstanbul Sözleşmesinden hukuka aykırı bir şekilde çekinilmesi, Türk Medeni Kanunuyla ve 6284 sayılı Yasa ve Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kadın hakları kazanımlarını ortadan kaldıracak düzenlemelerinin yapılacağının kamuoyunda sürekli gündemde tutulması, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı açıklamaların desteklenmesi, kadını özgür bir birey olarak görmeyip, sadece aile içinde bir birey olarak sınırlandıran zihniyetin oluşmasına yol açan politik uygulamalar vb nedenlerle kadınlar daha fazla şiddete açık hale getirilmektedir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal mevzuatın yanında, toplumsal zihniyetin değiştirilmesi de çok önem arz etmektedir. Bu bağlamda, devletin çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesinin yanında ,bu mücadelenin toplumsal düzeyde genele yayılarak etkin ve kararlı yürütülmesi gerekmektedir.” dedi. “İnsan hakları ön planda yer almalı” Kadına yönelik şiddetle mücadelenin karar alma sürecinde tüm paydaşların rol oynamasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Erzurum Baro Başkanı Av. Mesut Öner, “Türkiye Barolar Birliği’nin, baroların ve kadın alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin karar alma sürecine katılımı mutlaka sağlanmalı, kadın örgütlerine danışılmalı, dinlenmeli ve destek olunmalıdır. Karar alma sürecinde insan hakları ön planda yer almalı, kadına yönelik şiddet bireysel kadın hakları ihlali olarak kabul edilmelidir. TÜBAKKOM olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, her gün olduğu gibi, kadınların Cumhuriyetimizle, Anayasa’mız, yasalarımız ve Uluslararası sözleşmelerle elde ettiği kazanımları ihlal edecek veya ortadan kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya ve İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe sokulması için talepkâr olmaya devam edeceğimizi, yasaların eksiksiz olarak uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarını takip edeceğimizi, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz." diye konuştu.