ÇEVRE - 17 Mart 2025 Pazartesi 15:33

Yok olmanın eşiğindeki ‘Likya salebi’ne koruma

A
A
A
Yok olmanın eşiğindeki ‘Likya salebi’ne koruma

Akdeniz Koruma Derneği ve Ege Üniversitesi iş birliğinde Likya salebinin neslinin devam etmesi için proje gerçekleştiriliyor.


Dünyada 30 binden fazla, Türkiye’de ise 200’den fazla doğal türü bulunan orkideler çok kırılgan bitki olmaları ile tanınıyor. Orkideler yaşam döngülerini sürdürebilmek için nemli topraklara, mantarlara ve tozlayıcılara ihtiyaç duyduğu açıklanırken, yaşadıkları yöredeki en küçük değişiklikten kolayca etkilendikleri belirtildi. Orkidelerin kaybolmalarının ise doğada bir şeylerin ters gittiğine dair önemli bir uyarı sistemi olduğu ifade edildi.


Türkiye’deki orkidelerin neredeyse tamamına yakınının tehdit altında olduğu, bunlar arasında yok olmanın eşiğine gelen ve sayıları yüzlerle ifade edilen türler bulunduğu açıklandı. Endemik bir orkide türü olan ve adını ‘Işık Ülkesi Likya’dan alan Ophrys Lycia, 1980 yılında İsviçreli botanikçi Jany Renz tarafından bir köy mezarlığında keşfedildi. Tür, dünyada sadece Antalya’nın Kaş ilçesinde dar bir alanda yayılış gösteriyor. Doğayla iç içe olan lahit mezarları ve antik tiyatroları ile ünlü Türkiye’nin bu cennet köşesi maalesef turizmin getirdiği yapılaşmaya yenik düştü. Likya salebinin yayılış alanları bir bir yok olurken, doğadaki birey sayısı artık yüzlerle ifade ediliyor.



Türün korunması için proje geliştirildi


Akdeniz Koruma Derneği ve Ege Üniversitesi iş birliğinde bu nadir türün neslinin devamı için proje gerçekleştiriliyor. İlkçağlardan bu yana toz haline getirilerek salep elde edilen yumruların doğadan bilinçsizce toplanması, Likya salebinin önemli yaşam alanlarından olan mezarlıklarda ot ilacı kullanımı, türün geleceğini de tehdit ettiği belirtilerek, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’ne (IUCN) göre Kritik Derecede Tehlike Altında/Critically Endangered (CR) statüsünde gösterilen bir tür olduğu açıklandı. Türkiye orkidelerini korumak için geniş çaplı, entegre bir çaba gerekiyor. Bu farkındalıktan yola çıkan Akdeniz Koruma Derneği önemli bir adım attı. Bu zorluğun üstesinden gelebilmek, orkideleri koruyabilmek amacıyla Ege Üniversitesi ile iş birliğinde yok olmanın eşiğine gelen Likya salebinin neslinin devam etmesi için bütüncül bir yaklaşım getiriyor.



Geleceğe yatırım


Proje ile Likya salebinin orta vadede canlı olarak doğal şartlarda, uzun vadede ise polen ve tohum örnekleri ile Ulusal Gen Bankası’nda korunması hedefleniyor. Koruma yaklaşımı, kontrollü çapraz tozlaşma ile tohum elde edilmesi, tohumların kültüre alınıp çoğaltılması, çoğaltılan bireylerin doğaya adaptasyonu gibi aşamaları içeriyor. Doğal ortamında tespit edilen bireyler arasından belirlenen ebeveynler yapay olarak tozlaştırıldı ve üç yıl boyunca tohum elde edildi. Elde edilen tohumlar, Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde oluşturulan mini tohum bankasında koruma altına alındı. Proje tamamlandığında, bu tohumlar Ulusal Gen Bankası’na aktarılacak ve bilimsel çalışmalarda kullanılacak.



Hem bugün, hem yarın için yeniden üretim


Projede, sadece türün korunması değil, aynı zamanda yeniden üretimi de hedefleniyor. Elde edilen tohumların bir kısmı laboratuvar şartlarında çimlendirilerek yeni bireyler elde edildi. İlk aşamada, 0,1-0,2 mm boyutundaki tohumlar, özel besin ortamlarında geliştirildi ve 5-6 cm uzunluğunda bitkiciklere dönüştü. Elde edilen başarı, Likya salebinin gelecek nesillere aktarılması konusunda umut verici bir adım olarak görülüyor. Sırada bu bireylerin, önce sera ortamına ardından doğal habitatlarına adapte edilme süreci var.


Proje yürütücüsü Nejdet Bozkurt, orkidelerin biyolojisi, mantarlarla ve tozlayıcılarla ilişkileri ile kültür ortamında çoğaltılması gibi alanlarda araştırma yürüttüklerini belirtti. Bozkurt, bugüne kadar aralarında Likya salebinin de bulunduğu 40’tan fazla orkide türünden yapay tozlaştırma yöntemiyle tohum elde ettiklerini kaydetti. Nejdet Bozkurt, yaptıkları bu çalışmayla, Türkiye’de ilk kez, yerel popülasyonların genetik çeşitliliğini koruma altına aldıklarının da altını çizdi. Yok olmanın eşiğindeki bir türü geri getirmenin ne denli zor olduğunun farkında olduklarını belirten Bozkurt, bunun yapılabileceğini kanıtlamak istediklerini söyledi.



Bu toprakların zengin mirasını gelecek nesillere aktarmak


Ayrıca, geçtiğimiz yıl Likya salebinin korunması için çalışan Akdeniz Koruma Derneği’ne Haremlique Istanbul da destek verdi. Marka, endemik bir tür olan Likya salebine dikkat çekmek amacıyla botanik sanatçısı Işık Güner ile iş birliği yaparak özel bir çalışma gerçekleştirdi. Sanatçı, Likya salebini resmederek bu özel orkidenin doğadaki varlığını sanat aracılığıyla ölümsüzleştirdi. Bu eser aynı zamanda Haremlique Istanbul’un da sponsorlarından biri olduğu ve sanatçının Kaçkar Dağları’ndaki Fırtına Vadisi’nde düzenlediği Habitat sergisinde de yer aldı. Böylelikle Likya salebinin karşı karşıya olduğu tehditler konusunda farkındalık oluşturması amaçlandı. Bu iş birliği, kültür ve doğa arasında güçlü bir bağ kurarak, ülkenin eşsiz biyoçeşitlilik miraslarından biri olan Likya salebini koruma yolunda önemli bir adım niteliği taşıyor.



Yok olmanın eşiğindeki ‘Likya salebi’ne koruma

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurumspor FK - Manisa FK’nın ardından Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında oynanan Erzurumspor FK-Manisa FK maçının ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında Erzurumspor FK, sahasında karşılaştığı Manisa FK’yı 1-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Erzurumspor FK Teknik Direktör Hakan Kutlu, "Oyuncularımı kutluyorum. Gerçekten son haftalarda hem çok iyi mücadele ediyor. Hem işlerine çok konsantreler kendilerini tebrik ediyorum. Sezon başından bugüne kadar göstermiş oldukları mücadele, ortaya koymuş oldukları tavır, duruş gerçekten takdire şayan. Ben oyuncularımın hepsini tek tek tebrik ediyorum. Bugünkü maça gelince maçın zorluk derecesi gerçekten önemliydi. Çünkü Manisaspor yeni hocasıyla bir çıkış yapmış. Son haftalarda da kazanarak geliyordu. Küme düşmeme mücadelesi veren takımlar her zaman çok tehlikelidir. Oyuna iyi başladık. Birkaç tane gol pozisyonumuz vardı, değerlendiremedik maç boyunca çok fazla sayıda gol pozisyonumuz vardı. Değerlendiremediğimiz. 10 kişi kalınca bir avantaj gibi gözükebilir ama karşıda Manisa olunca bu avantaj biraz dezavantaja dönüyor. Çünkü tamamen kapanıp, ileride çok etkili çok süratli ve kontraya uygun oyuncuları var. Aslında 10 kişi kalmaları bizim lehimize avantaj oldu diyemem. Girdiğimiz gol pozisyonları vardı. Şanssız gününde olan arkadaşlarımız vardı. Ama onlar da çok çabaladı, çok uğraştı gol atmak için çok çabaladılar. Çok uğraştılar. Çok mücadele verdiler. Attığımız bir golle maçı kazanmasını bildik" dedi. Taşkın: "Var olmak için mücadele ediyoruz" Manisaspor FK Teknik Direktörü Taner Taşkın ise, mutlak puan için Erzurum’a geldiklerini belirterek, "Çok da iyi hazırlandık. Sahanın zemininin iyi olmadığını biliyorduk zaten. Aslında maça Erzurumspor daha iyi başladı. İlk 10 dakika bize baskı kurdular. Ondan sonra oyunda dengeyi sağladık. Topu yere indirdik. Gayet güzel işler yaptık, pozisyona da girdik. Fakat hiç olmayacak bir şekilde hesabımız olmayan bir kırmızı kart bizim bütün oyun planımızı bozdu. Biraz daha mahkum oynamaya bizi yönlendirdi. Buna rağmen golü yediğimiz dakikaya kadar çok iyi mücadele ettiğimizi söyleyebilirim. Erzurumspor bulunduğu yeri hak ediyor" diye konuştu. Bugün hakemin takdir haklarını rakiplerinde yana kullandığını söyleyen Taşkın, "Tabii tribüne iki tane bakan gelince hakemlerin maçı yönetme şekli bile değişiyor. Biz Manisa FK olarak maalesef onlar kadar şanslı değiliz. Bizim vekillerimiz, bakanlarımız tribünde yer almıyorlar. Biraz da burada Manisalı taraftarlarımıza sesleniyorum. Bu takımın oluşumu aslında Manisa FK’nın oluşumu, Manisaspor’un şu anda amatördeki Manisaspor’un kurtulması için bir oluşum var burada. Bütün yapılanma onunla ilgili. Bundan sonraki maçlarda biz var olmak için mücadele ediyoruz. Sevgili Manisalı taraftarlarımızı yanımızda mutlaka her maçta görmek istiyoruz" açıklamasında bulundu.
Antalya Joao Pereira: "Çok şanssız bir gol yedik" Alanyaspor Teknik Direktörü Joao Pereira, Antalyaspor’a karşı iyi mücadele ettiklerini ancak talihsiz bir golle sahadan puansız ayrıldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 29. haftasında Alanyaspor, deplasmanda karşılaştığı Antalyaspor’a 2-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Alanyaspor Teknik Direktörü Joao Pereira, oyunun genel anlamda dengeli geçtiğini belirtti. Pereira, Antalyaspor karşısında oynanan oyunun umut verici olduğunu söyleyerek, şu ifadelere yer verdi: "İlk dakikalardan sonra kontrolü aldıkça daha iyi oynamaya başladık. Bu iyi oyunumuzla golü de bulduk. Ama maalesef ilk yarının sonlarına doğru bir duran toptan gol yedik. Bu bizim için hiç iyi olmadı" dedi. İkinci yarıya iyi başladıklarını aktaran Portekizli teknik adam, "İkinci yarının 10-15 dakikasını çok iyi oynadığımızı söyleyebilirim. Antalyaspor’un baskısını da kırdığımızı söyleyebilirim. Orada bazı pozisyonlar da oluşturduk. Daha sonra takımlar tabii ki dakikadan ilerledikçe yorgun olmaya başlıyor, yorgunlaşmaya başlıyor. O anlarda Antalyaspor belki biraz oynuyor gibi görünebilirdi ama tehlikeye neden oldukları hiçbir şey yoktu" diye konuştu. Pereira, karşılaşmanın son anlarında çok şanssız bir gol yediklerini belirterek, "Maalesef çok şanssız bir gol yedik. Nasıl olduğunu biz de çok anlamadık. Puansız ayrılıyoruz ama ilk haftaya göre çok iyi çalıştığımızı söyleyebilirim. Çalıştıklarımızın birçoğunu sahada yansıttık. Bunun için de umutluyuz ve bunu kendi lehimize çevireceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.