ASAYİŞ - 12 Haziran 2019 Çarşamba 10:16

En yakınındaki kişi hırsız çıktı! Bacadan halatla indiler, çelik kasayı patlattılar

A
A
A
En yakınındaki kişi hırsız çıktı! Bacadan halatla indiler, çelik kasayı patlattılar

Bursa’da soymak için plan yaptıkları eve 15 metrelik bacadan halatla inen birisi akraba 3 soyguncu yatak odasındaki çelik kasayı patlattıktan sonra 73 bin doları alıp kayıplara karıştı.

 Soyguncuların eve geliş ve kaçışları bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Bu görüntülerden yola çıkan polis 3 zanlıdan 2'sini yakaladı. Firari akrabanın yakalanmasına çalışılırken, 2 zanlı tutuklandı. Dolarların bir kısmı ise bulundu. Ev sahibi ise, "En çok birlikte yemeğimizi paylaştığımız akrabamızın hırsızlık olayında bağlantılı çıkması bizi yıktı "dedi. 

Olay, merkez Osmangazi İlçesinde geçtiğimiz hafta meydana geldi. İddiaya göre Kadir Caran bayramın ikinci günü ailesiyle birlikte Uludağ’a pikniğe gitti. Bu sırada aynı sokakta oturan amcasının damadı H.B. (43) Caran’ın ailesiyle birlikte evden çıktıklarını görünce telefonla E.D. (45) ve H.E.’yi (32) arayarak gelmelerini söyledi. Şüpheliler sokağın başında buluşup ilk olarak evin etrafını kontrol etti. 

Sonrasında 3 katlı apartmanın demir kapısını keskiyle keserek içeri giren soyguncular apartmanın merdivenlerinden 15 metre yükseklikteki havalandırma boşluğuna ulaşarak buradan halat yardımıyla aşağıya indi. Yatak odasının bulunduğu odanın kapısını kıran soyguncular gardıroba saklanmış çelik kasayı çarşafa sararak salona kadar getirdi. Burada çekiç ile patlatılan kasanın içerisinde bulunan, 73 Bin dolar, çek defteri, bir miktar altın ve ruhsatlı tabancayı alarak kayıplara karıştılar. 

Eve gelişleri güvenlik kameralarına yansıdı 

Evin bulunduğu sokağın başında buluşan soyguncuların eve gelişlerinin ve gidişleri bir işyerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Görüntüler ilk olarak H.E.’nin sokağa girişi ve ardından E.D.’nin buluşarak evin çevresinde tur attıkları görünüyor. Sonrasında şüphelilerden E.D.’nin kasadan aldıklarıyla kaçtığı görülüyor. Şüphelilerin H.B.’nin sürdüğü araca binerek olay yerinden hızla kaçtıkları öğrenildi. 

"Onlar babamın birikimiydi" 

Piknikten eve geldiklerin de kapıların kırıldığını ve kasanın salonun ortasında açılmış ve içi boş halde olduğunu gören ev sahibi Kadir Caran’ın, "babamın birikimleri gitti" diyerek sinir krizi geçirdiği öğrenildi. Caran sakinleştikten sonra 155 Polis İmdat Hattına ihbarda bulundu. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler Caran’ın ifadesini alırken, sonrasında Olay Yeri İnceleme ekiplerini çağırdı. Ekiplerin kasada parmak izinden çok ter ve doku örneklerine rastladığı öğrenildi. Çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen ekipler şüphelilerin eşkallarini belirleyerek arama çalışması başlattı. Kısa sürede yakalanan üç şüpheliden E.D. ve H.E. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken, kaçan ve Caran’ın amcasının damadı olduğu öğrenilen H.B.’nin polis ekipleri tarafından her yerde arandığı öğrenildi. 

En yakınındaki kişi hırsız çıktı! Bacadan halatla indiler, çelik kasayı patlattılar

Yakını çıktı 

Olayın şokunu üzerinden güçlükle atan Kadir Caran, zanlılardan birisinin akraba çıktığını öğrenince bir kat daha yıkıldı. Pikniğe gittiğini belirten Caran, "Biz dağda piknik yaptığımız sırada meğerse bizim gitmemizi bekliyorlarmış ve takip ediyorlarmış. Ellerini kollarını sallayarak içeri girmişler. Havalandırma boşluğundan girilmiş gibi bir durum var polisler de bunu söyledi. Fakat kapılarda da kırıklar var. Polis bana "senin yakınlarından biri bunu yapan" dedi. Başta inanmak istemedim ama sonradan tahmin ettim. Benimle aynı kaptan yemek yiyen aynı evi paylaştığımız akrabam. Bana en çok bu koydu. Çünkü bu gidenler benim babamın birikimleriydi. Kasanın içerisinde 73 Bin dolar, bir miktar altın, çek defteri ve bana ait ruhsatlı silah vardı. Hepsini almışlar. Ama Allah razı olsun polislerimizden hemen soyguncuları buldu. Helal paraymış ki bulundu. 60 Bin dolar geri geldi. İnşallah kalanı da gelir’’ dedi.

En yakınındaki kişi hırsız çıktı! Bacadan halatla indiler, çelik kasayı patlattılar


Osmangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü Araştırma Büro ekipleri tarafından yakalanan ve adliyeye çıkarılan şüpheli H.E. ve E.D.’nin tutuklandığı öğrenildi.  

Hakan Gönül
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Yaşlı adam son birikimi olan 10 Cumhuriyet altınını jandarmaya bağışladı Burdur’da yaşayan 93 yaşındaki yaşlı adam, son birikimi olan 10 Cumhuriyet altınını Jandarma Asayiş Vakfı’na bağışladı. Burdur’un Gölhisar ilçesinde doğan 93 yaşındaki Mehmet Özcan, askerlik dönüşü kendi işini kurduktan sonra hayır işlerine yöneldi. Camilere yardım yapan Özcan, köyüne arkadaşları birlikte bir cami yaptırdı. Köyünde anaokulu olmadığı için de bir anaokulu yaptıran Özcan, şimdi ise son birikimi olan 10 Cumhuriyet altınını Jandarma Asayiş Vakfı’na bağışladı. Jandarma Asayiş Vakfı’na yapılan bağış, Burdur’da devlet-millet dayanışmasının dikkat çeken örneklerinden biri olurken gönüllülük esasına dayalı bu destek, vatandaşların kamu düzenine sahip çıkma iradesini bir kez daha ortaya koydu. Jandarma teşkilatının yürüttüğü huzur ve güvenlik hizmetlerine katkı sağlamak amacıyla yapılan bağış, mevzuata uygun ve şeffaf şekilde değerlendirilecek. Bu ayni yardımın, yeniden Burdur ili genelinde yürütülen hizmet ve faaliyetlerde kullanılacağı öğrenildi. "Ekonomim düzeldikçe hayır işlerine yöneldim" Gölhisar’da 21 yaşıma kadar baba mesleği olan çiftçiliğe devam ettiğini anlatan Mehmet Özcan, "Babamın yanında çalıştım. 1955 yılında askere gittim, 1957 yılında da askerden geri geldim. Daha sonrasında da babam ‘hadi kendi yuvanızı kurun’ diyerek izin verdi. Hiçbir şeyim yoktu, sıfırdan başladım. Ben de havuç ticareti yapmaya karar verdim. Hem üretimini hem de ticaretini yaptım. 1963 yılında ise Gölhisar ilçesine bir kırtasiye dükkanı açtım. 4 sene bu işe Gölhisar’da devam ettikten sonra 1967 yılında Burdur merkeze taşındım. 1980 yılına kadar ekonomim biraz sıkıntılı geçti. Ekonomim düzeldikçe hayır işlerine yöneldim. Camilere yardım yaptım daha sonrasında köyüme cami, anaokulu yaptırdım" dedi. "Askerimiz bizim için çok kıymetli" Canını bizleri korumak için ortaya koyan jandarmayı çok sevdiğini belirten Mehmet Özcan, "Jandarmamız bizim için canını ortaya koyarak 7 gün 24 saat bizim can ve mal güvenliğimiz için çalışmaktadır. Tabii jandarmamıza yardımcı olmayacağız da kime yardımcı olacağız. Jandarmamıza son birikim olan 10 Cumhuriyet altını bağışladım. Bu bağışı yaparken de çok gururlandım. Askerimiz bizim için çok kıymetli, daha çok yardım etmek istedim ama elimden bu kadar geldi" şeklinde konuştu.
İzmir Boşanma davası sürerken çekilen samimi fotoğraflar davanın reddine yol açtı İzmir’de Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir boşanma davasında, davalı kocanın mahkemeye sunduğu samimi fotoğraflar, tarafların barış niyetini gösteren delil sayılarak davanın reddedilmesine yol açtı. Avukat Yasin Ulu, "Mahkemeler, tarafların beyanlarından ziyade, somut hayattaki barışçıl eylemlerini esas alarak evlilik birliğini koruma yoluna gidebilmektedir" dedi. İzmir’de bir kadın, evlilik birliğinin sarsıldığı iddiasıyla eşine boşanma davası açtı. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yargılama süreci devam ederken, davalı koca eşini evliliği sürdürmeye ikna etti. Bu süreçte çiftin birlikte geçirdiği zamanlar fotoğraflara yansıdı. Davalı koca, eşinin kendisini affettiği ve evliliğin devam ettiği iddiasıyla mahkemeye samimi fotoğrafları ve özel anlara ait görüntüleri sundu. Mahkeme, dosyaya giren fotoğrafları ve çiftin aynı evde yaşamaya devam etmesini inceleyerek karar verdi. Kararda, eşlerin sadece barışmak amacıyla görüşmesinin affetme anlamına gelmeyeceği belirtilirken, sunulan fotoğraflar ve uzun süreli birlikteliğin "barış müzakerelerini aşan" bir durum oluşturduğu vurgulandı. Mahkeme, fotoğraflarla belgelenen karı-koca ilişkisinin devam etmesinin, boşanmaya yol açan geçmiş olayların hoşgörü ile karşılandığını gösterdiğine hükmetti. Hukuken affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olayların artık boşanma gerekçesi olamayacağına karar veren mahkeme, davacı kadının boşanma talebini reddetti. Samimi fotoğraf davayı reddettirdi Avukat Yasin Ulu, boşanma davalarında tarafların sadece iddia ve savunmalarının değil, dava sürecindeki davranışlarının da hukuki sonuç doğurduğuna dikkat çekti. Türk Medeni Kanunu’ndaki "af" olgusuna vurgu yapan Ulu, "Müvekkilim aleyhine açılan davada, tarafların dava açıldıktan sonra bir araya geldiklerini, samimi fotoğraflar ve tanık beyanlarıyla ispatladık. Mahkeme, dava sürerken devam eden bu yakınlığı ’af’ olarak değerlendirdi ve taraflar boşanmak istediklerini beyan etseler dahi, evlilik birliğini sarsan olayların af kapsamına girmesi sebebiyle davanın reddine karar verdi" dedi. Dava sürerken görüşmek "Af" sayılıyor Af olgusunun, geçmişteki kusurlu olayları yok saymadığını ancak bu olayların artık bir boşanma gerekçesi olarak sunulmasını engellediğini belirten Ulu, "Dava süresince eşlerin ayrı evlerde yaşamasına rağmen bir araya gelmeye devam etmeleri ve karı-koca ilişkisini sürdürmeleri, hukuken evliliğin devamı yönünde bir irade beyanıdır. Bu karar bize gösteriyor ki; dava açıldıktan sonra sergilenen her tutum davanın seyrini değiştirebilir. Mahkemeler, tarafların beyanlarından ziyade, somut hayattaki barışçıl eylemlerini esas alarak evlilik birliğini koruma yoluna gidebilmektedir" ifadelerini kullandı.