ASAYİŞ - 20 Kasım 2024 Çarşamba 18:43

Otomobille çarptılar sonra darp ettiler: Talihsiz kurye kamera kayıtlarıyla hakkını arıyor

A
A
A

Muğla’nın Bodrum ilçesinde motosikletle kuryelik yapan İsmail Zoroğlu’na otomobille çarpan şahıslar, daha sonra kuryeyi etti. O anlar, güvenlik kameralarına yansıdı.

6 ay önce bir zincir marketin paket servis işini yapan taşeron firma ile anlaşan İsmail Zoroğlu (38), zincir marketin dağıtım işlerini yapmaya başladı. İddiaya göre, taşeron firmadan alacaklarını alamayan Zoroğlu, firmayı icraya verip başka bir işletme çalışmaya başladı.

Bunun üzerine İsmail Zoroğlu ile taşeron firmanın sahibi arasında husumet başladı. Geçen perşembe günü akşam saatlerinde firma sahibinin bulunduğu otomobil ve bir motosiklet, İsmail Zoroğlu’nu takip etmeye başladı.

Şahıslar, Ortakent Cami Sokak’ta İsmail Zoroğlu’nun kullandığı motosiklete otomobille çarptıktan sonra arbede çıktı. Arbedede otomobildeki 2 kişi ve motosikletteki bir kişi kuryeyi darp etti. Şahısların otomobille motosiklete kasten çarpmaları ve kavga anları güvenlik kamerasına yansıdı. Şahısların, olay yerinden ayrılırken de kuryenin motosikletine çarparak gittikleri görüldü.

Ambulansla Bodrum Devlet Hastanesi’ne kaldırılan İsmail Zoroğlu’nun elinde ve başında yaralanmalar olduğu, burnunda da kırık olduğu öğrenildi. Yalıkavak Polis Merkezi Amirliği’ne şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunan kurye İsmail Zoroğlu, başından geçenleri şu sözlerle anlattı:

“2012 yılından beri Bodrum’da yaşıyorum. Bundan 5-6 ay önce bir zincir marketin taşıma işini yaptım. Ben vergimi veriyorum, fatura karşılığı iş yapıyorum. Ancak alacaklarımızı alamadığımız için bu işi hukuki yoldan çözmeye çalıştık ve alacaklı olduğumuz kişileri icraya verdik. Bu zincir marketin işini yapan taşeron firma yetkilileri, geçen Perşembe akşamı saat 19.00 sularında ben başka firmanın paketini taşıdığım esnada beni takip etmeye başladılar. Beni yaklaşık 2 kilometre takip ettikten sonra Ortakent Camii Sokak içerisinde önce bana arabayla çarptılar. Arkasından arbede oldu ve beni darp ettiler. Tekrar kaçarken motosikletimi ezdiler."

 

"Ben firma sahibinin aracını bildiğim için beni tanımadığım bir şahıs motosikletle takip etti. Ben de şüphelenmedim. Motosikletli beni takip edip firma sahibine nereye gittiğimi bilgi verdi. O da aracıyla bana çarptı" diyen Zoroğlu, 195 bin TL alacağının olduğunu ifade ederek, "Hukuki yollardan hakkımı arayacağım, davamı devam ettireceğim. Bizim amacımız sadece her şeyin hukuk çerçevesi içerisinde çözülmesi. Sorunlar sokakta olaylarla değil, hukuk içerisinde çözülsün. Bodrum gibi bir tatil beldesinin huzurunun bozulmasını istemiyoruz" diye konuştu.

 

Kendisine saldıran şahısların yakalanmasını ve olayla ilgili delillerin toplanmasını isteyen Zoroğlu, “Bu olay planlı ve tasarlayarak yapılan bir olay olduğu için sadece olay yeri değil, olayın başladığı ve devam ettiği yerde incelemeler yapılmalıdır. Eğer bu yapılırsa bu şahısların beni takip ettiği görülür. Bu olayda benim haklı olmam için illa ki ölmem gerekmiyor, sakat kalmam veya ağır yara almam gerekmiyor. Ben olay esnasında motosikletten kendimi atarak canımı kurtardım. Daha sonra şahısları engellemek için birebir mücadele ettim. Bu mücadelemi şu anda devam ettirmek istiyorum. Sesimi herkese duyurmak istiyorum" dedi.

Hamdi Yörür



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da Çocuk Hakları Festivali Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi tarafından 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde çocuklara yönelik unutulmaz bir festival düzenlendi. Kent Meydanı’ndan Merinos’a kadar yürüyerek sahip oldukları haklara dikkat çeken çocuklar, atölye çalışmalarından renkli gösterilere ve konsere kadar birbirinden zengin içerikli aktivitelerle eğlenceli bir gün geçirdi. 20 Kasım 1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldığı hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla kutlanan Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi tarafından ‘Dünya Çocuk Hakları Festivali’ düzenlendi. Kent Meydanı Atatürk Heykeli önünde buluşan yüzlerce anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencisi, ellerinde çocuk haklarına dikkat çeken döviz ve pankartlarla Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ne yürüdü. Merinos Fuaye Alanı’nda Bando Takımı’nın gösterisiyle başlayan buluşmada, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, Bursa Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Yağız Vatansever, aileler ve öğretmenler de çocuklara eşlik etti. “Dünya sizin gülüşlerinizle güzel” Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, en değerli varlığımız olan çocuklarımız için anlamlı bir program düzenlediklerini söyledi. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nün herkese sorumluluklarını bir kez daha hatırlattığını belirten Mehmet Yıldız, “Her çocuk sağlıklı bir çevrede büyümeyi, kaliteli eğitim almayı, sevgiyi, güveni, şiddetten ve ayrımcılıktan uzak yaşamayı hak ediyor. Bu hakların korunması ve çocukların sağlıklı birey olarak yetişmesi için el ele vererek çalışmak zorundayız. Her alanda çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakmak zorundayız. Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanları açmak için kararlıyız. Çocuklarımızın güvenle büyüyeceği bir Bursa hayal ediyor, bu doğrultuda projelerimizi gerçekleştiriyoruz. Çocuklar, bizim umudumuz, ışığımız ve geleceğimizsiniz. Dünya sizin gülüşlerinizle güzel” dedi. “Çocuklarımızın her zaman yanındayız” Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, tüm dünya çocuklarının doğuştan sahip olduğu veya olması gerektiği hakların korunmasının, tüm ülkelerin üzerine titremesinin, ortak çaba sarf edilmesinin bir zorunluluk olduğunu hatırlattı. Bu konuda üzerlerine düşeni yapacaklarını belirten Aksoy, “Bugünün küçüklerinin, yarının büyükleri olacağı bilinciyle en değerli varlıklarımız çocuklarımızı; Mutlu, huzurlu, geleceğe güvenle bakan, çağdaş, ülkesine ve değerlerine sahip çıkan, bilimin ışığında, Atatürk ilke ve devrimlerinin yol göstericiliğinde bir birey olarak yetiştirmek herkesin öncelikli görevidir. Bursa Kent Konseyi olarak bu sorumluluğun bilincindeyiz. Çocuklarımızın her zaman yanındayız, yanlarında olduk ve olacağız. Çocukların haklarının korunması noktasında gerekli çalışmaları yapacağız. Dünyanın neresinde olursa olsun çocukların yaşadıkları hak ihlallerinin son bulmasını diliyoruz” dedi. “Mutlu çocuklar, güçlü toplumun temelidir” Bursa Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Yağız Vatansever, çocuk haklarının yalnızca birer metin ya da yasa maddesi olmadığını dile getirdi. Her çocuğun eşit şekilde sevgi görmesini, eğitim görmesini, sağlık hizmetinden yararlanmasını, güvenli çevrede büyümesini, düşüncelerini özgürce ifade edebilmesini, şiddetten uzak yaşam sürmesini güvence altına alan evrensel bir madde olduğunu anlatan Vatansever, “Ne yazık ki dünya genelinde milyonlarca çocuk hala açlık, yoksulluk, savaş, eğitim hakkından mahrumiyet ve istismar gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Her çocuk, dünyayı değiştirebilecek birer ışık ve potansiyele sahiptir. Mutlu ve sağlıklı çocuklar, huzurlu ve güçlü toplumun temelidir. Bizlerin haklarını korumak insani bir sorumluluktur. Bizlerin yüzündeki gülümsemeyi daim kılacak bir dünya diliyorum” dedi. Konuşmaların ardından birbirinden renkli atölyelere katılan çocuklar, eğlence dolu zaman geçirme fırsatı buldu. Eğlenceli deneyler ve sihirbazlık gösterisinin de yapıldığı festivalde, ŞUBADAP konseriyle coşku doruğa çıktı. Birbirinden güzel şarkılara eşlik eden çocuklar, gün boyunca unutamayacakları bir festival geçirdi.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi savunma yaptı: "Doktorlar da bizim notlarımızdan faydalanarak epikriz yazıyorlardı" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan Mehmet Halis Başli, "Doktorlar da bizim notlarımızdan faydalanarak epikriz yazıyorlardı" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi liderleri ve üyelerinin yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Mehmet Halis Başli, savunma yaptı. "Doktorlar da bizim notlarımızdan faydalanarak epikriz yazıyorlardı" Başli savunmasında, Bağcılar Şafak Hastanesi’nde hemşire olarak görev yaptığını belirterek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Bağcılar Şafak Hastanesi’nde, sonra da TRG Hospitalist Hastanesi’nde çalıştım. Reyap Hastanesi’nde 2019-2020 yılı arasında çalıştım. Hastanenin yoğun bakım işletme ücretini SGK ödüyordu. Ben de hastaneden yoğun bakım işletmesi ile maaş alıyordum. Dosyanın epikriz yazması için doktorun olması gerekiyor. Coursof ile bilgim yok. Sadece doktorlar bu ilaçların alınmasına karar verirler, alım satım işlemi ile alakalı bilgim yok maalesef. WhatsApp’ta Fırat Sarı ile aramda bir görüşmem olmamıştır" dedi. Hesap hareketlerine ilişkin konuşan sanık Başli, "İşletmeden maaş ödemesi alırdı, ek ödemeler ise fazla çalışmasının karşılığı olarak ödenirdi. Hastaların şekerini, tansiyonunu, beslenmesini biz gün içinde yazarız. Doktorlar da bizim notlarımızdan faydalanarak epikriz yazıyorlardı" diye konuştu. Alınan savunmaların ardından duruşmanın görülmesine yarın devam edilecek.